Joe Biden, açıktan söylemişti bu sözleri, “Erdoğan’a bedel ödeteceğiz”. Ama diyordu bu defa farklı olacak. Nasıl farklı olacak, askeri müdahalelerle olmuyor artık bu işler derken, 2016 FETÖ kalkışmasının da mimarı olduklarını itiraf ediyordu. Peki, nasıl bedel ödeteceklerdi o zaman. Biden, sivil siyaset üzerinden muhalefeti, STK’ları, Medyayı destekleyerek yapacaklarını söylüyordu.
2023 seçimlerine 6+ masayla girdiler ve kaybettiler. Fakat bir hurafe gibi Erdoğan’ı devirmek söylentileri hiç eksik olmadı. Sokakta, kahve sohbetlerinde bilmiş tavırlar ile “Bekleyin, az kaldı. Hesabı sorulacak. Gidecek” beylik sözler.
Nadir Toprak Elementleri
Nadir toprak elementleri ilk konuşulduğunda dalga geçtiler. Topraktan element mi olurmuş. Yine bir kandırmaca diye kendilerini ciddi olarak inandırdılar. Bugün, Erdoğan’ın seçimler için ortaya attığı şeyin ABD’ye peşkeş çekildiğini iddia ediyorlar.
Erdoğan, inanmadıkları elementlerin ABD’ye verilmediğini beyan etmek zorunda kaldı. Erdoğan, “Beylikova’daki nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi söz konusu değil. Kim bunu iddia ediyorsa kendi ülkesine iftira ediyor” dedi. (A.A)
KAAN Savaş Uçağı içinde benzer tutum sergilediler. Kalorifer peteği diye dalga geçtiler. Ardından KAAN ile hatıra fotoğrafı çektirip, arkasındayız beyanı yaptılar. TOGG, fabrikasını gezen toplumun tanıdığı gazeteciler, meşhurlar, milletvekillerine rağmen uzun süre “TOGG, Mogg yok kardeşim.” dediler. Tren ile Almanya’ya ihraç görüntüleri de yayınlanınca, TOGG’un fiyatının pahalı olduğunu konuşmaya başladılar.
ABD’den uçak alımıyla ilgili de akla hayale gelmeyen iddialar ortalığı kapladı. 2023 yılında THY’nin alım için görüşmelere başladığı yolcu uçaklarını, “Trump ile görüşmek için rüşvet” diye açıkladılar. Fiyakalarını Trump bozdu. Her uluslararası toplantıda Trump, Erdogan’dan övgüyle bahsetti.
Yüzleri kızarır mı?
Hiç sanmıyorum.
Geçenlerde sosyal medyada gördüm muhalif bir hanımefendi Gazze barışı için uzatılan mikrofona “Adam yine başardı, yeni yalanlara bakacağız” ifadeleri galiba gerçeğin ifadesiydi.
TEI Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk: TUSAŞ tesislerinde 308 tane F-16 savaş uçağı üretildi. Bunun 46 tanesi Mısır Hava Kuvvetleri için, kalanı ise bizim için...”
Yani Türkiye, ihtiyacı olan her şeyi büyük oranda üretiyor.
Ama muhalefet adıyla İsrail ile ticaret yalanı, Gabar’da petrol üretilmediği, Karadeniz’den gaz çıkarılmadığını hala söyleyenler var.
Yani Türkiye’de muhalif zihniyetin durumu fecaat.
İsrail, Türkiye’yi bombalayacak!
İran-İsrail arasındaki 12 günlük savaşın ardından Milli İstihbarat Akademisi, 48 sayfalık bir rapor yayınladı. Raporda, sınır bölgelerinde riskli unsurlara dikkat çekilirken, şehirlerde hava saldırılarına karşı yeraltı sığınakları yapılması önerisi de yapılmıştı.
Kahvede çay içerken yandaki masada 4-5 kişilik bir grup, sığınak meselesi ve İsrail’in saldırma ihtimali konuşuluyordu. Öyle bir hararet vardı ki, Erdoğan’ın izlediği politikalar nedeniyle İsrail tarafından saldırıya uğrayacağımız, Erdoğan’ın hataları(!) hararetle konuşuluyordu.
Gayri ihtiyari, “Abi sığınak mı yaptırsak, İsrail gerçekten bizi vurur mu? Bunu göze alabilir mi?” diye sormuş bulundum. İçlerinden biri, sen ne düşünüyorsun sorusunu yöneltince, İsrail’in böyle bir şeye cüret edemeyeceğini söyledim. Nasıl karşı koyacağız falan deyince Türkiye’nin hava savunma sistemleri, uçak vs. deyince ‘bizde var mı’ diye alaycı bir dille cevap verdi.
Uzun oldu sohbetimiz. Velhasılı kelam, “Ben Devletime güveniyorum. 10’tane İsrail olsa cürmü kadar yer yakar” cevabını verdim.
Kalkıp gitti!..