Ramazan gelmeden Pusula Gazetesi’ne yaptığım açıklamada tüketicilerin en önemli endişesinin pek çok ürüne zam beklentisi olduğunu belirtmiştim. Söylediklerimde yanılmayı çok isterdim ancak yine Ramazan ayı içerisinde zam geleneği bozulmadı ve pek çok ürüne, özellikle iftar sofralarının vazgeçilmezi gıdalara ortalama yüzde 30 zam geldi.
Bunların içerisinde en göze çarpan yumurta oldu. Ramazandan önce 124 liraya satılan yumurtanın kolisi hiç bir sebep yokken 182 liraya çıktı. Yumurtaya yüzde 30 zam gelmesinin nedenleri arasında iç savaş çıktı bizim mi haberimiz olmadı, hayvanlar telef oldu kamuoyundan mı gizleniyor, kuş gribi vurdu Tarım Bakanlığı mı umursamıyor? Kamuoyuna bir sebep açıklanması gerekiyor.
Her platformda “zam yok” gibi açıklamalar yapılsa da etin kilosu yüzde 20’nin üzerinde artış gösterdi. Geçen hafta Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin Halk Pazarı açtığını yazmıştım. Kasaplar ve marketlerde ortalama 700 liraya satılan bonfile et, Halk Pazarı’nda 459.90 liradan satılıyor. Farklı ürünleri kıyasladığımızda bu haliyle Halk Pazarı kâr ediyorsa, diğer satıcıların kâr oranı tüketicileri haliyle sorgulamaya sevk ediyor.
Yine Ramazan başlangıcından beri sebze fiyatları cep yakıyor. Biber, patlıcan, kabak gibi sebzelerin ortalama kilogram fiyatı 150 liradan başlıyor olması pek çok iftar sofrasını karnıyarık, biber dolması gibi yemeklerden mahrum bıraktı.
Son 5 yıldır zamlara karşı gerçekleştirilen çabaları analiz ettiğimde bu sorun denetlemekle biteceğe benzemiyor. Ahlak eksikliği ya da helal-haram ayrımı gözetilmeden yapılan ticarete devlet kurumlarının cezalarla terbiye girişimi bir yere kadar yürüyor. Çünkü sorun sadece üç harfli marketlerle sınırlı olmadığı gibi ülkenin genelinde ki tüm satıcı ya da üreticilerde aynı sorun yaşanıyor.
Mesela yumurta örneğini verdim. Ramazan geldiğinde ulusal ve yerel marketleri, küçük işletmeleri, bakkalları, şarküterileri yani yumurta satan tüm işletmeleri dolaştım. Sanki ortak bir mesajlaşma grubu varmış gibi aynı gün, aynı anda zam yapmaları bana oldukça ilginç geldi. Zammın üreticiden kaynaklı olduğunu varsayalım, yumurta satıcılarına toptan mesaj gönderme imkanı ya da gücü olmadığına göre tüm satıcıların elleri tetikte bekliyor olma ihtimalinden başka bir yol aklıma gelmiyor.
Her şeye rağmen tüketici olarak, her şeyden önemlisi vatandaşlık görevi olarak bu tür işletmeleri şikayet etmeye devam edelim. Zamlara devam edilse de denetimlerin hazineye gelir sağladığını ve emeklerin boşa çıkmadığını unutmayalım.
Haksız fiyat artışı yapan işletmeler, Ticaret Bakanlığı Alo 175 Tüketici Danışma Hattı aranarak, Ticaret İl Müdürlükleri’ne dilekçe yazarak, e-Devlet üzerinden Haksız Fiyat Artışı Şikayet bölümü üzerinden bildirerek, Haksız Fiyat Artışı Şikayet Sistemi (HFA) mobil uygulaması aracılığıyla ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden şikayet edilebilir.
YAZI YAZARKEN HİÇ Mİ ARAŞTIRMA YAPMIYORSUNUZ? YUMURTA ZAMMI ABD KAYNAKLI HABER İZLERSENİZ NİYE ARTTIĞINI ANLARSINIZ. BELEDİYENİN HALK PAZARI ZARAR ETMİYOR DİYORSUNUZ ELBETTE ZARAR ETMEZ. ÇÜNKÜ DEVLET VERGİ ÖDEMEZ. KASAPLARDA ET NİYE PAHALI ÇÜNKÜ KASAP SATTIĞI ETİN ÜSTÜNE VERGİ KOYMAK ZORUNDA AMA EBK VERGİSİZ SATAR. ÖNCE BİR ARAŞTIRIN SONRA YAZIN.