Atatürk Üniversitesine rektör ataması beklenirken şehrin heyecanı, ilgisi Atatürk Üniversitesinde yok. Bugünler şehrin sorunu ‘‘Rektörün kim olacağı?’’
Aslında, sosyal dokusu, ekonomisi ve gelişmişliği ülke ortalamasının bir hayli altında olan şehrimizde o kadar sorun varken vatandaşın rektör atanmasına olan ilgisi yadırganacak bir durum değildir çünkü bu geri kalmışlığın göstergesidir.
Bu durumu anlayabilmek için İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde atanan rektörlerin konumuna, vatandaşı ne derece ilgilendirdiğine veya neden ilgilendirmediğine bakmak gerekir.
Sosyal, ekonomik, kültürel anlamda tamamen üniversiteye bağlı olan Erzurum’un; personeliyle, öğrencileriyle, şehre katkılarıyla, oluşturduğu istihdam imkânlarıyla Atatürk Üniversitesi olmadan kasabaya dönüşeceğini düşünürsek, tabii ki, siyasetçisi rektörün kim olacağının peşine düşecek, bütün esnaf, basın mensubu, işçi, memur herkes rektörün kim olacağını merak edecektir.
Öte yandan rektörlük atamasıyla ilgili olarak meseleye baktığımızda, rektör adaylarını ve görüştükleri kişileri dinleyince, anlıyoruz ki; rektörlüğün yolu, liyakatten, hak etmekten, sosyal, bilimsel, akademik, kültürel yetişmişlikten ve bilinirlikten değil siyasetten, siyasetçilerden, siyasetçilere yakın olmaktan geçiyor.
Siyasetin ve siyasetçilerin üniversitelerin yönetimine, içişlerine hükmetmesi, müdahale etmesi, etkili olması, siyasete bağımlı ve beklentileri sebebiyle siyasetin sözünden çıkmayacak bir yönetimin iş başına gelme ihtimali; kaygı duyulması, üniversitelerde akademik özgürlüğün, bilimsel ilerlemenin, eğitim ve öğretimin, birlik beraberliğin sıhhati açısından olmaması gereken bir durumdur.
Dilerim ki üniversitelere atanan ve atanacak olan rektörler;
Aldıkları sorumluluğun bilincinde, yapacakları görevin zorluğunun, vebalinin farkındadırlar.
Sorumluluklarının siyasete, siyasetçilere değil üniversitelerine, vatanın, milletin, ailelerin emaneti olan öğrencilerine, birlikte çalıştıkları öğretim üyelerine ve üniversite personeline karşı olduğunun bilinciyle makamlarına otururlar.
Bu bilinç ve farkındalıkla da tarafsız ve adil davranarak, hak, hukuk, adalet ve bilimin ışığından ayrılmadan, ülkelerine, üniversitelerine, bilime hizmet ederler.
Muhteşem üniversitemiz önüne konulan kağıdı okuyaman ama yeni nesil (!) hülyaları gören bir rektörden kurtulmanın sevincini yaşıyor. Ancak yeni gelen, eskinin devamı olacağını söylemiş. Yazık. Gerçi bir planı projesi olmadığı her halinden belli. Adam sadece deney yapmış, yayınlamış. Tek gündemi koltuğa oturmakmış. Oturdu, sonra? Deniz bitti…..
Erzurum sahipsiz memlekettir.
1970 lerin 80 lerin kaliteli Atatürk Üniversitesinden zerre miskal geriye kalmamış, fena sayılmayacak öğretim ortamı neredeyse yerle bir olmuş.. Neyi seçiyoruz anlamadım....
Yüreğine sağlık sayın hocam.
Şu Ömer Selim'i, Serdar'ı ve diğer aday doktorları ovmeyi bırakın bu adamlar asıl rektörlük yaparsa şehre zarar verir ya bu kişiler doktor Onur bak kendin de diyorsun benim ameliyatımı yaptı diye bu kişilerden birisi rektör olursa mi daha faydalı olur doktor olarak kalırsa mi faydalı olur bu kişilerin hasta bakarak ki birgün biz de hasta olacağız bu memlekete daha çok faydaları olacak. Önceki rektör bunun örneği iyi bir cerrahken hikmet hoca şimdi ameliyatlara giremiyor bile yeteneğini kaybettiği için siz zannediyor musunuz bu kişiler rektörlük yaparken aynı zamanda hasta bakacak hayal dünyasında yaşamayın biraz gerçeğe odaklanın doktor olan kişiler hangi kurumda olursa olsun yöneticilik yapmamalı...
Sanırım birbirinin kopyası olan Atatürk üniversitesi rektör adayları için fazlaca tartışılıyor. Şahsen üniversite personeli olmayan Erzurumlu bir vatandaş olarak söylüyorum ;Amerika başkan seçimleri çok daha ilginç.. Tabiki Kamala Harris...
en güzel yorum sizden olmuş...amcabey25
Siyasetçilerin önünde iki büklüm olan bir zavallı olmasın da
Yüreğine sağlık sayın hocam.
REİS KİMİ DERSE O OLUR...BELKİDE AMCABEY REKTÖR OLSUN DER....DER Mİ DER...NEDEN DEMESİN Kİ..
Prof.Dr.Ahmet Hacımüftüoğlu hocamızı rektörümüz olarak görmekten mutluluk duyarız. Tanıyanlar bilir başarısını. Hacımüftüoğlu her konuda insanlığa fayda için çalıştı, yurtiçi-yurtdışı birçok patenti var. Zaten adamın güleryüzlü olması bile herşeye bedel….
Üniversitemizde covid ilacı ve ATAVAC adında covid aşısı üreten, ilk Alzheimer aşı projesi yapan ve aşı konusunda çok ciddi donanımlara sahip olan, makale proje bilim ilim konusunda rakipsiz olan Prof.Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu hocamız rektörlüğe her yönden yakışan bir adaydır. Üniversitemizin gelişmesi ve dünya sıralamalarında üst sıralara gelmesi için büyük bir adım olacaktır.
Rektör 8 senedir hakkınyenilen Ömer yıldırım hoca olmalıdır. 8 senedir hakkı yenilmiştir kul hakkı almak Müslümanlığa yakılır mı bu nasıl adalet rektörü siyasi parti başkanı seçerse artık partili rektör olur
Yılların akademik birikimini aktarma fırsatı bulamayan akademisyenin halini birde düşünün. Gün olacak emekler saman çöpü gibi savrulup gidecek. Bu noktada idarecinin ülkeye karşı ciddi sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.
Dilerim öğretim üyelerini, öğrencileri, üniversite personelini önemseyen, korku, baskıve tehdit ile değil de adalet, hak, hukuk ile yönetecek bir rektör gelir.
İnşallah hocam... Geri kalmışlığımızıda, hatırlattın bizde hatırladık...Hocam hürmetlerimle
Doğru söze nedir… kalemine, gönlüne saplık Berhan Hocam…
Umarım üniversite personelini bir nebze de olsa umursayan ve sorunlarından bihaber olmayan biri gelir. Zira şu anki yönetim yüzünden 10 aydır çalışamıyorum ve intiharın eşiğindeyim.
Sayın değerli hocam kim sizin gibi hakkıyla bu görevi yerine getirecekse Rabbimden dilerim inşallah o olacak. Çok önemli özellikle sağlık ve tıp üzerinde çalışan bütün emekli vermeyi geçen görevini layıkıyla yerine getiren kimse çocuklarımıza faydalı olan hocalarımıza kolaylık sağlayan kişiler olsun inşallah elinize emeğinize sağlık hocam iyi ki varsınız Rabbim size uzun ömürler versin inşallah
patent alınıp, icat yapıldığı yerdir. Üniversite tüzel kişiliği,asli görevinin bu olduğunu söyler. Bakınız ülke olarak bir markamız yok.Bugüne kadar, Nobel ödülü almış bir akademisyen neden yok ?. Neden bir Apple, Samsung gibi KDV'si yüksek bir teknolojik eser üretilemedi,?. Halbuki üniversiteler, bilimin teknolojiye dönüştüğü yerlerdir, asli görevi budur. Neden üretilemedi ?. Üniversite sadece akademik bilgilerin verildiği yer değildir. İlkokul, ortaokul, lisede de bu akademik bilgiler veriliyor. O zaman fark ne ?. Dünyanın başarılı ilk beşyüz üniversitesi içerisinde, 2017'den beri neden bir üniversitemiz yok ?. Ben vatandaş olarak bunlara bakıyorum, vergilerin hakkı veriliyor mu ?. Şu,şu rektör olmuş, bu bizi hiç mi ilgilendirmiyor. Ne yazık ki biz bugüne kadar, bu üniversitelerde, dünyanın, Harward, Stanford, Oxford vb. başarılı ölçeklerini görmedik göremeyiz. Ta ki Nisa suresi, 58.ayeti gerçekleşinceye kadar. Selam ve saygılarımla. Bu anlamlı yazınızdan dolayı teşekkür ediyorum.
Sayın Hocam, bir CHP milletvekili, önerge vermişti. İç Anadolu' da bir üniversiteye, aynı soyaddan 33, Marmara'daki bir üniversiteye, aynı soyaddan 57 kişi alınmış. Milletvekili " bu olamaz" demişti, rektörler "aynı soyaddan olamaz mı " demişlerdi. Biz de diyoruz ki hayır,hayır olamaz. Cemaatçi, tarikatçı ülkücü rektörler, başarılı, liyakatli, bilgili olanları değil, liderlerin dediklerini almadılar mı ? Biz buna defalarca şahit olduk. Hata buradan, Orta Doğu'ya giden benim yakın akrabam, Türkiye çapında bir kimyacı prof. " Üniversiteye alınanları, AB ve ABD ölçeklerinde bir sınava tabi tutsalar, yüzde seksenini kapı önüne koyarlar" demişti. Bugün üniversitelerde bir araştırma yapılsa ,hakkı ile girenleri tenzih ediyorum,hemen her profun, ya oğlu,ya kızı, ya yakın akrabası alınmıştır. Buna göre üniversite, demekki birilerinin ihtihdam kapısı. Halbuki üniversite, bilim, bilişim, KDV'si yüksek teknolojik eserlerin üretildiği, nanoteknoloji, inovasyonun, prototiplerin yapıldığı,
Ülkücü rektör kim ve ne yapmışki böyle atıp tutuyorsun Türkiye Tarihi yazan bir ülkedir ülkücüde bu ülkenin Milliyetçisidir haddinizi aşan yorumlar yapmayın şiddetle kınıyorum. Sizin işiniz gücünüz Milliyetçileri karalamak ülkücü dediğiniz insanlar akademide derece yapan insanlar sizin ne olduğu belli olmayanlar değil Erzurum içinde hayırlısı olsun Bu arada
Sayın Hocam, yıllardır bu hep böyle oluyor, yine aynısı olacak. Rektör atamalarında, siyasetçilerin, siyasetin yine dediği olacak, onların dediği atanacak. Yok kariyer, bilgi, birikim bunların önemi yok. Biz ne dersek o olur diyorlar. Geçmiş dönemde bir uluslararası makalesi olmayanlar rektör olmadılar mı?. Bu adaylar, bunu bilmiyorlar mı? Peki neden bile bile aday oluyor, el etek öpmeye gidiyorlar. Bütün bunlar bilinirken neden bilim adamlığı mı akademisyen mi kariyer mi bunları görmezden gelip, sırf makam, mevki, saltanat için, bilim literatüründe yeri olan bu değerleri neden yok sayıyorlar ?. İşte sadakatla gelenlerin, bilim adına değil, kendisini oraya getiren siyasetçiler için neler yaptıkları biliniyor. O zaman bu değerlere önem verenler, aday olmamalı. Ama nerede ... ?. Okumuştum, doğudaki bir üniversite, oranın il başkanın kendi ve yakın akrabalarından isim isim saymışlardı, tam 22 kişiyi almış. Yine aynısı devam edecek.Liyatakli insanlar alınmazsa netice ne olur, görünüyor.
Rektörümüz Ömer Çomaklı hocamız devam eder diye düşünüyorum.