Geçenlerde abdest almak için girdiğim, kokudan, pislikten, kapısı kırılmış tuvaletlerden, olmayan musluklardan, tuvaletlerin, abdesthanenin ürkütücü halinden tedirgin olmamdan dolayı abdest alamadan çıkmak zorunda kaldığım tuvalet Erzurum Merkez camilerden birinin tuvaleti ve abdesthanesiydi. Bu sorun sadece bu camide olmadığı için de cami ismi vermeyi doğru bulmadım.
Camide namaz kılmayı, camilerde vakit geçirmeyi seven, her fırsatta camileri dolaşan biri olarak Erzurum’da çoğu camide tuvaletlerin, abdesthanelerin pislikten girilemeyecek halde olduğunu, musluk başlarının koparılmış olduğunu, yıkanmak için sabun, kurulanmak için peçete gibi temizlik maddelerinin olmadığını söyleyebilirim.
Evet, kabul edelim ki bizler temiz, dürüst, sorumluluk sahibi insanlar değiliz hatta içimizde tuvalet adabını, nasıl tuvalet kullanacağını bilmeyen, kendisine saygısı olmadığı için diğer insanlara da saygısı olmayan, pislikten, pis olmaktan rahatsız olmayan insanlar var.
Hepimiz musluk başlarını, klozet kapaklarını, sabunlukları kasten kıran veya çalan bir takım kötü insanların ve hırsızların var olduğunu da biliyoruz.
Ayrıca cemaatin duyarlı olması, temiz olması, temizliğin imanın bir rüknü olduğunun farkında olması halinde camilerin, tuvaletlerin, abdesthanelerin bu kadar berbat, bakımsız halde, pislik içinde olmayacağını ve kötü insanların da kolay kolay zarar veremeyeceğini de kabul etmek zorundayız.
Özeleştirimizi yaptıktan sonra gelelim asıl sorumlulara yani bu işleri yapması ve camilere sahip çıkması gereken Diyanet İşleri Başkanlığına ve Müftülüğe.
Diyanet İşleri Başkanlığı; pahalı makam arabalarına binmeyi, yurt dışında gezmeyi, yurt dışında cami yapmayı, müthiş bütçesine rağmen, camilerde para toplamayı, yurt içinde cami yaptırmamayı, camilerin yakıt, elektrik parasını ödememeyi, yeni yılı kutlayanları kınamayı biliyor da asıl ilgilenmesi, görevinin gereği olan camilerin temizliği, bakımı, onarımı ile neden ilgilenmiyor?
Üstelik çoğu caminin tuvaleti ücretli. Yani abdest almak, namaz kılmak ücrete tabi. Diğer tuvaletlerin ücretli olması normal olabilir ama camilerin bünyesinde, camilere ait olan tuvaletlerin ücretli olması utanç verici, derhal önlem alınması gereken bir durum.
Ayrıca, güya, dinine, diyanetine bağlı bir turizm şehri olan Erzurum’da kadınların girebileceği, abdest alabileceği temiz, kullanılabilir bir tuvalet ve abdesthane gösteremezsiniz.
Sözün sonu; Camilerin, cami tuvaletlerinin önünde nereye, ne şekilde harcandığını bilmediğimiz milyonlarca lirayı toplamayı bilenler camilerin, cami tuvaletlerinin, abdesthanelerin temiz olmasını, temiz kalmasını, ücretsiz olmasını sağlayamıyorsa burada önemli bir sorun, sorumsuzluk ve duyarsızlık var demektir.
Şimdi ben milyonlarca Müslüman adına Diyanete soruyorum "Temizlik İmandan mıdır?" ve temizlik imandan ise onlarca, yüzlerce camideki bu pislik, bu koku, bu bakımsızlık nedendir?
Kur’an okumakla, camilerde namaz kılmakla meşhur olan Erzurum’un yöneticileri bu durumdan neden rahatsız olmuyorlar merak ediyorum. Haberimiz yok demesinler çünkü haberlerinin olmaması, Kenar-ı Dicle babından, sorumlulukları gereği, çok daha büyük bir hatadır.
AHMET BERHAN YILMAZ
Hocam Allah razı olsun. Sizinle tanışmak fırsatını bulabilmeyi çok arzu ederdim. Bu milletin ve bu ülkenin sizin gibi aydınlara, Müslümanlara ve Milliyetçilere çok ihtiyacı var.
Berhan Hocam yetkililerden sizi arayan, soran, teşekkür eden, üzüntüsünü dile getiren oldu mu?
Allah razı olsun hocam. Çok önemli ve değerli bir konuya temas etmişsiniz.
sayın hocam çok önemli bir konuyu gündeme getirdiğiniz için teşekkür ediyoruz. cami ve bahçeleri Erzurum gibi soğuk iklim bölglerinde sadece ibadet alanı değil aynı zamanda çok önmeli sosykültürel alanları oluşturmaktadır. özellikle ileri yaşlılar için ibadet yanında bir mola, dinlenme ve dertlenme alanlarını oluşturmaktadır. Öğrencimle bu konuda çok sayıda ileri yaşlı kent sakini ile yağtığımız araştımanın son şeklini yakında yayına veriyoruz. Çok önemli sonuçlar çıkan araştırmanın belki de en önmelisi bu alanların ileri yaşlıları için bir terapi merkezi ve ruh sağlıklarına iyi geldiği yönündedir. sonuçları daha sonra sizinle paylaşmka isterim. selam ve saygılarımla
Hocam, elinize, yüreğinize sağlık. Cemiyeti ilgilendiren yine önemli bir meseleyi dile getirmiş siniz.
Hocam çok önemli bir hususa dikkat çekmişsiniz. Umarım yetkililer dikkate alır. Kaleminize sağlık.
Allah razı olsun hocam konuyu çok iyi yerden kaleme almışsın diyanet kendini eğitememiş ki insanlarada eğitim konusunda yardımcı olsun yardımcı olsun eğitimi yapacak diyanet hocası ezan okunurken cami önünde sigara içiyor sigaranın izmaritini caminin kapısının önüne yere atıp içeri camiye giriyor namaza bu diyaneti temsil eden imam caminin çevre temizliğine dikkat etmeyen tuvaletten lavaboda haberi olurmu acaba
Hocam Allah razı olsun, Hislerimize Tercüman oluyorsunuz. Aynı zamanda bizlerde suçluyuz,pisletene ses çıkarmıyoruz, yada çıkaramıyoruz,yada kendimiz pisletiyoruz Diyanet bu işlerde sorumlu değil Hocam bence! Devlet Su işleri sorumlu
Hocam gerçekten söylediğiniz gibi defalarca yıllarca cami tuvaletlerine gidip af büyür geri dönerek orda abdest bile almadan ya evde yada bir esnafın lavaboyu da tuvalet abdest almışım mümkün olduğu kadar edve abdest aldım hocam Erzurum'da Bingöl'de de hemen hemen her ilde aynısını gördüm geçen zamanlarda Kayseri'de iki ay kaldım hocam çok özür dilerim resmen millet cami tuvaletlerin ara koridorunda bile pisliklerini yapmışlardı günlerce temizlenmitordu ne bir vatandaş ne imam nede bir belediye personeli kimsenin rahatsızlık yüz ifadesini görmedim en son hiç gitmedim inşaata çalışıyordum kola şişesine su doldurarak inşaata abdest alıyordum bu pislik bu mikropların içinde gerçekten abdest alınamıyordu benim kaldığım mezrada defalarca kendi imkanlarimla temizlik malzemesi almışım kendim o pis likleri temizle isim 3 gün sonra her taraf pislik içinde hocam söyle diyorum umursamıyor ben bir devlet memurum diyor camiyede gitmek istemiyorum artık.ellerinizden öperim
Çok teşekkür ediyorum hocam. Dilerim sizin sayenizde bu önemli soruna birileri el atar. Allah razı olsun hocam
Kenar-ı Dicle'yi hesap eden, düşünen, bu sorumluluğu hissedenler olsa azıcık Peygamber Efendimizin, Hz. Ömer'in hayatına bakar işlerini de ona göre yapar. Her yönetici bir saltanat içinde Yiyor, içiyor ve devlet,n malını, yetimin hakkını israf ediyor.
Önemli bir soruna çok güzel açıklamalarla parmak basmışsınız Allah razı olsun hocam.
İsraf etmenin haram olduğuna dair onlarca ayeti kerime varken, yetimin, devletin, milletin hakkını yiyerek ve israf ederek milyonlarca liralık arabalara binenler Müslümanların ne şartlarda abdest alacağını mı düşünecekler.
Hz. Peygamber'in hayatından, yaptıklarından, mücadelesinden bihaber olan insanlara mı bu yazıları yazıyorsunuz yoksa gerçek Müslümanlara mı? Bu soruyu kendinize sordunuz mu hiç? Hocam Alah sizden razı olsun, iyi ki varsınız, iyi ki sizin gibi insanlar, akademsiyenler var.
Hoca yine ben,şimdi diyecen bunu da memnun edemiyoruz,çok önemli bir konuyu dile getirmişsiniz tuvalet adabı evet dinimize görede bedenimize görede yapılması elzem işlerden biri,gelelim eleştirdiğim konuya diyanet işleri pahalı araca biniyormuş,binecek hoca benim dinimi temsil ediyor çünkü senin bulunduğun üniversitenin rektörünün kaç aracı var,yarın sen rektör olsan yok ben almiyim mi diyecen,para toplanıyor sordun mu nerelere kullanıyorsunuz yada hedefinden uzak yerlere mi harcıyorlar sui zan etme hoca varsa bildiğin bir şeyler açıkça yaz,gel gelelim yıl başına orda da haddinizi bilin verilen fetvayı efendimizin hadisi hangi kavme benzemeye çalıyorsanız onlardansınız diyor iki cihan güneşi,o gün kafirlerin günü benim dinimle alakası yok benim de öyle bir bayramım yok,hediye verecen sırf o gün vermeyecen,yöneticilere gelince ayyaş olarak anılan yönetici değiller şükür oyda vermiyorum ama kimse namaz kılmayla kimse meşhur olmaz,şimdi yorumcularınız çıkan meydana,sizi bulutlara çıkaran