Bu ifadeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ dolayısıyla yaptığı konuşmanın satır aralarında kullandı.
Öyle ya kadın olmasa insanoğlu nasıl çoğalacaktı?
Kabul etmeliyiz ki erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz. Genel kodlarımızda böyle, inançlarımız da. Fiziksel olarak da aynı değiliz.
Kadına nezaket, erkeğe merhamet yakışıyor.
Kadınlar erkeğe emanet edilen en yüce varlık.
Türklük geleneğinde kadın hatun, erkek beydir.
Bir Türkmen duasıdır; Kızınla yurt, oğlunla ordu kurasın...
İslamla tanışmadan önce de Türkler, kadını ayrı bir başlıkta korur ve saygı gösterirdi. Oysa süratle modernleştiğimiz(!) günümüzde ne erkekden ordu ne de kızdan yurt olunuyor.
Bugün evlenen yarın boşanıyor...
Kadınlar şiddetin her türlüsünü yaşıyor!
Psikolojik şiddet görüp, cinsel saldırıya uğruyor!
Evlatlarının gözü önünde bıçaklanıp kurşunların hedefi oluyor!
Her türlü reklamda cinsel obje olarak topluma sunuluyor...
Kadınları iş gücüne katalım derken her birini bıyıksız erkeler haline getirdik. Çalıştıkları kurumlarda mobbinge uğruyorlar.
Toplumu oluşturan en değerli varlık olan kadınlar için şiddete hayır kampanyaları düzenleniyor. Ne yapılırsa yapılsın bir türlü önlemeyen bu şiddet sarmalına nasıl geldik?
Nerede hata yaptık?
Ne ara bu kadar şiddetin hedefi olduk?
Erkek kadın eşittir söylemleri mi bizi bu hale getirdi?
Yoksa erkek çocuklarını kutsayarak kız çocuklarını hedef haline mi getirdik?
Zarif kadınlar yerine amazon, merhametli erkek yerine dünyada her şey onun için yaratılmış birer zombi mi yetiştirdik?
Nereye bakarsanız bakın, hangi yasayı getirseniz getirin, eğitim önce ailede başlar.Ülke genelinde yaşanan kültür erozyonunun bizi getirdiği o korkunç uçurumun yamacındayız!
Modernleşme altında yaşadığımız bu yozlaşma bizi geri dönülemez bir felakete sürüklüyor. Dün yalnızca kırsalda şiddet gören kadınlar, bugün toplumun her kesiminin hedefinde ölümlerden ölüm beğeniyor!
Ülke fabrika ayarlarına dönmeden, kendi kültürünü benimseyip aile kavramını güncellemeden, kadının işinin sadece erkekleri memnun etmek değil, ailenin en temel taşı olduğunu kavramadan biz daha çok kadına şiddete hayır günleri düzenleriz…
Depremde enkaz altında kalan kadın Çöpten ekmek toplayan kadın Çocuklarına yiyecek bir şey bulamadığı için intihar eden kadın Çalışmak zorunda bırakılan kadın Siyasilerin taciz ve tecavuzlerine uğrayan kadın Sokak köpeklerince parçalanan kadın Gazze'de her şeyini kaybeden kadın Erdoğan tarafından yeniden imar ve hizmete açılan Akdamar kilisesinde ermenilerin türlü işkence ve tecavüzüne uğrayan kadın Erdoğan'ı ve İsrail'i protesto ettiği için polisler tarafından yaka paça itilip kakılan dayak yiyen Kadın Şiddetini hiçbir gazeteci, kadın hakları savunucusundan, kademden, emine ve sümeyyeden duyamazsiniz. Çünkü onlar Müslüman Türk kadınının dusmanlaridir.
Kadına şiddet sadece darpla olmuyor, sözlü şiddet , mobbing, hissetirmeden baskı ve arka planda örgütlenerek de yormak şeklinde uygulanmaktadır. Bu gibi sessiz katil kılıklılara da gereği yapılmalıdır