Hafta sonu yaşanan çığ faciası hepimizi derinden üzdü. Henüz hayatının baharında 16 yaşında milli bir sporcumuz, kar altında can verdi. Yaşanan son olay geçmişten fazla bir ders çıkarmadığımızı ve yeteri kadar önlem almadığımızı gözler önüne serdi...
Geçtiğimiz hafta 16 kişilik Judo Milli Takımı Yüksek İrtifa Kampı nedeniyle Erzurum'a geliyor. Bu arada bu ilk değil, milli takım geçen yıl da Erzurum'da 10 günlük bir kamp yapıyor.Yani takımda yer alan gençler, bölgeyi ve kentti tanıyor.
Cumartesi sabah kahvaltı sonrası takım kondüzyon antrenmanı için pistlerin dışında Sultan Sekisi olarak bilinen bölgeye hareket ediyor. Ekip, karla kaplı zeminde ilerlerken birden alanda çatlamalar meydana geliyor ve üst kısımdan gelen çığ sporcuları sürüklemeye başlıyor. Kopan karın altında 5 kişi kalırken kurtulanlar jandarmaya haber veriyor.
Bölgede konuçlanan Jandarma, AFAD ve Büyükşehir Belediyesine bağlı ekipler kısa sürede olay yerine geliyor. Yapılan arama kurtarma çalışmasında 4 kişiye kısa sürede ulaşılıyor. Ancak Emre Yazgan'a ulaşmak zaman alıyor...
Hiçbir yaşam belirtisi göstermeyen Emre Yazgan olay bölgesinden ambulansa taşınarak Adli Tıp Kurumu’na doğru yola çıkılıyor. Bölgede bulunan yetkililere Emre'nin ölü bulunduğu bildiriliyor.
Ambulans'ta bulunan sağlık ekibi merkeze bilgi veriyor. 112’den Ambulans şoförüne Adlı Tıp Kurumu yerine Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesine gitmesi talimatı geliyor.
Kazazedenin tıp dilinde Hipotermi ( vücut ısısının aşırı düşmesi) olacağı klinik muayene sonrası ölüm raporu verileceği ön görülüyor ve genç sporcu yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınıyor.
Peki bunlar olurken Erzurum Valisi neden önce 1 ölü diye açıklama yapıp sonra ‘hastaneye gittim Emre henüz ölmemiş’ açıklamasını yapıyor?
İddia şöyle;
O esnada Palandöken’de Urfa’dan gelen misafirlerini ağırlayan Vali Mustafa Çiftçi’ye bilgi veriliyor. Sporcular çığ altından kurtarılıp hastaneye sevk edilirken Vali Bey, önce haber kanallarına telefonla bağlanıyor ardından kameralar karşısına geçip 4 kişinin yaralandığını bir sporcunun hayatını kaybettiğini açıklıyor.
Vali Mustafa Çiftçi’nin açıklamaları, biz dahil tüm basın kuruluşları tartafından son dakika olarak geçiliyor. Ancak bu arada Emre Yazgan'ın yoğun bakımda olduğu haberi geliyor. Sağlık Bakanlığı, sporcunun son durumu hakkında resmi açıklama yapıyor.
Vali Bey, Şehir Hastanesindeki yaralı sporcuları ziyaret ettikten sonra Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesine geçiyor. Orada Emre için hala umut var denince “sporcumuz ölmedi yaralı” açıklamasını yapıyor.
Elbette böyle bir olayın yaşanmasını hiç kimse istemezdi. Fakat olayın oluş biçimi ve sonrasında yaşananlar, geçmişten ders almadığımızı ve maalesef kriz yönetiminde ne kadar başarısız olduğumuzu ortaya koyuyor.
Yetkililer, krizi sağlıklı yönetmek yerine çığ bölgesinin pistlerin dışında olduğunu anlatmak adına haber kanallarına bağlanmayı tercih etti. Büyükşehir “bizim sorumluluk alanımızda değil” derken Valilik “bilgi verilmeden çıkılmış” açıklamasını yaptı.
Kimse sorumluluk almadı...
Belli ki bu dağı yönetenler geçmiş yıllarda yaşananlardan bir haber!
Oysa AFAD tarafından hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Pilanı (İRAP) raporunda Palandöken’de riskli olan bölgeler harita üzerinde belirlenmiş. Daha önce yaşanan çığ olayları fotoğrafları ile anlatılmış, tedbirler sıralanmış.
Sorumluluk sahipleri rapordaki tedbirleri dikkate almak bir tarafa pistler dışında yapılaşmaya izin vermiş. Valilik, 41 adet riskli bölge içerisinde gösterilen alana Vilayet Evi yaparken Jandarma, 2016 yılında 1 askerin yaralandığı çığa rağmen karakol binasına kafeterya eklemiş.
Yaşananlardan bir ders çıkarılır mı bilmem. Bugüne kadar çıkarılmadığı, AFAD raporunun dahi dikkate alınmadığı ortada...