En son zırvalamayı X platformunda gördüm. Arif Zerevan isimli bir hesap, sözde gazeteci imiş Türkiye’nin büyük bölümünü “Kürdistan” olarak çizen bir harita eşliğinde yığınla saçmalamış. Harita, bir dönem PKK’ya çizdirilen ile aynı ve biraz daha genişlemiş hali. Sözde harita bir yandan Muğla’ya uzanırken, Ankara’nın hemen altından Karadeniz’e çıkıyor. Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Gürcistan sınırına ulaşıyor.
Arif Zerevan İsrail’den birilerinin aldığı sufleyi propagandaya dönüştürerek saçmaladıkça saçmalamış. Şahsa göre, “Mevcut “Türkiye” devletinin sınırları içindeki bu bölge 1200’lerden beri Kürdistan’mış.” Osmanlı ailesi daha sonra Ege, Marmara gibi bölgeleri de Kürt milletinin aktif iştiraki ile al.” mış!
Menteşeoğulları, Germiyanoğulları ve Candaroğulları’nı Kürt ilan etmiş. Karamanoğulları’na dokunmamış ama ahaliyi Kürt ve Fars ilan etmiş. Osmanlı’ya da el atmış, ‘ilk başlarda Farsça ardından da “Kürtçe, Farsça, Arapça karışımı olan Osmanlıcayı kullan” mışlar!
İsrail rüzgarıyla uçacağını sanan bunun gibi çok sayıda zavallı var.
Bir tespiti yineleyelim; “Türk Devleti Osmanlı döneminde de, Cumhuriyet kurulurken de Kürt kardeşlerimizi ayrı bir unsur olarak görmedi. Milletin bir parçası olarak kabul etti. SSCB, yani Rusya’nın Türkiye’ye karşı kullanmak amacıyla örgütlediği ardından Avrupa ve ABD’nin desteğine mazhar olan ASALA’nın tasfiyesi üzerine adeta bayrak yarışı gibi kurulan PKK’nın gelinen noktada destekçisi İsrail’dir.
Devlet, dünde bugünde Müslüman Kürt kardeşlerimizi terör örgütünden ayırdı. İsrail’in Siyonist emellere ulaşması için PKK ve bilumum örgütleri kullanmaktan kaçınmayacağını biliyoruz. Bunu Müslüman Kürt kardeşlerimizin de bildiğine şüphemiz yok.
Fakat mide bulandıran sivrisineklerin vızıltısının da çıkmaması önemli. DEM’in terör baskısından kurtularak Türkiye partisi olma şansını da doğru kullanması gerekiyor.
Deve ile Eşeğin hikâyesi ile noktalayalım mı?
İttihat ve Terakki Partisi (İTC)’nin Erzurum İl Başkanı Tahir Beydir. Savaş çıkmamış ama rüzgârları esiyor. Ruslar, Avrupalı ülkeler Ermenileri sürekli kaşıyorlar. Ermeni çeteleri var, Taşnaksütyun, Hınçak gibi. Ermeni önde gelenleri toplantılar yapıp, gelecek üzerine plan kuruyorlar. Bir gün, toplantıya İTC İl Başkanı Tahir beyi davet ederek isteklerini aktarıp görüşünü soruyorlar. Özetle “Biz artık Osmanlıdan ayrılmak, kendi devletimizi kurmak istiyoruz” diyorlar.
Tahir Bey cevaben, “Şunu yapın, bunu yapmayın demem. Size bir darbımesel anlatayım çıkaracağınızı çıkarın” der ve anlatır;
“Bilirsiniz uzak doğudan gelen kervanlar Tebriz üzerinden Erzurum’a, Gümüşhane’ye, oradan Trabzon’a varırlar. Böyle bir kervanda öndeki deve ile eşek yaşlılık, yorgunluk takatları kalmamış. Kervancı başı, ‘bunlar bizi yavaşlatıyorlar. Salın gitsinler’ der. Deve ile Eşeği Bayburt ötesinde bırakırlar. Deve ve eşek yiyip için yan gelip yatarlar. Epeyce semirir, güçlenirler. O sırada bir kervan geçmektedir ve eşek, deve dönerek, ‘benim anırmam geldi, anıracağım’ der. Deve, etme yapma eşek kardeş, kervan bizi görür yeniden yükün altına koşarlar’ der.
Ama nafile, Eşek, ‘Benim alametifarikam, kervan görünce anırmaktır” der ve anırır. Kervancı, bunları görünce getirin der ve deve ile eşek yükün altındadırlar. Gümüşhane sınırlarına girerler, derin uçurumlar, yarlar var. O sırada eşek iyice takatten kesilince Kervancı başı, eşeği devenin üstüne yükletir, dinlensin yeniden kervanın önüne koyarız diye.
Kervan derin bir uçurumdan geçerken DEVE kafasını sırtındaki eşeğe dönerek “Eşek kardeş” der, ‘biliyor musun benim oynayasım geldi’ Eşek fevaranı basar, aman deve kardeş, etme yapma. Sen oynarsan ben sırtından düşerim. Uçurumun dibini boylarım’ der.
Deve, senin meşrebin nasıl ki kervan görünce anırmaksa benimki de uçurum görünce oynamaktır der ve yapar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt meydanın da dedi ki; Kılıç kınından çıkarsa, kaleme ve kelama yer kalmaz! Suriye, YPG/SDG mesajıdır… yeni patron olarak İsrail’e bakanlaradır… bakalım kim bu sözden kendine ne pay çıkarır!