O, Türkiye’nin Ferdi babası ve Ferdi abisiydi. Ferdi Tayfur, son 45 yılın bir numaralı ismiydi. Gönüllerde yer edinen müstesna bir sanatçıydı. Hani demişti ya, “Beni televizyonda görmezseniz, beni unutmayın” diye… Unutmayacağız, Ferdi Tayfur!
O hakiki bir vatanseverdi. Her durumda Rabbine şükreden, azla yetinip isyanı aklından geçirmeyen koca bir yürek… Sinemacı olmayı hayal eden Ferdi Tayfur’a, Allah yalnızca sinemayı değil, sahneyi ve halkın gönlüne girmeyi de nasip etti. Beyninde emboli atması gibi zorlukları bile Rabbimin kendisine verdiği bir mükafat olarak görüp haline şükretti. İşte MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin samimi taziye mesajında anlattığı Ferdi Tayfur, bu yüzden hepimiz için bir değerdir.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, 79 yaşında vefat eden usta sanatçı Ferdi Tayfur için yayımladığı mesajında şu ifadeleri kullandı:
"Mübarek Üç Aylar ile Regaib Kandilini idrak ettiğimiz şu günlerde Cenab-ı Allah'ın rahmet, merhamet ve mağfiretine müstahak olabilmeyi niyaz ettiğim bir günde, Türk halk ve arabesk müziğinin müstesna sanatçısı Ferdi Tayfur'u kaybettik. O kardeşimdi, gönül diyarıma tercüman olan ses ve söz ustasıydı. Adana'nın pamuk tarlalarında döktüğü teriyle helal rızkını kazanan, ardından da Türk müziğinin zirvelerine tırmanıp milyonların kalbine taht kuran cefakar, fedakar ve vatan sevdalısı bir sanatçımızdı. Emmioğlu şimdi yetim kaldı. Meleşir kuzuların sesiyle ölen bir garibin yasına gelen Çukurova'nın yanık ve yakıcı sesi ne yazık ki sevenlerini hüzne boğdu. Hakikaten kelimeler boğazıma düğümleniyor. Üzüntümü tarif ve telif edecek kelime bulamıyorum. Ferdi Tayfur'un vefatı bir parçamı alıp götürdü. Yerinde huzur bulsun. Mekanı cennet olsun. Cenab-ı Allah rahmetiyle muamele etsin. Aziz milletimizin, sevdalılarının ve hepimizin başı sağ olsun."
Ferdi Tayfur, halktan biriydi. Şöhretin bozmadığı bir isim olarak hayatını sürdürdü. Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma etkinliği ve Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camisi’nde kılınan cenaze namazı, onun toplumun her kesiminden insanın sevgisini kazandığını bir kez daha gösterdi. Herkesin dilinde bir Ferdi Tayfur klasiği vardı. Kiminin aşkının, kiminin sıla özleminin, kiminin üzüntüsünün, kiminin sevincinin, kiminin özgürlüğe hasretinin mısralarıydı onun söyledikleri.
İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur için "Prens" dedi. Ahmet Selçuk İlhan ise, "O benim kardeşimdi" diyerek sanatçının değerini vurguladı. Orhan Baba ise, hasta olmasına rağmen onu yalnız bırakmayarak Ferdi Tayfur’un değerini her fırsatta dile getirmiştir.
2013'te çıktığı bir programda, yüzündeki felç durumuyla ilgili, “Sizi üzdü mü?” sorusuna verdiği cevap kayda değerdir: “Benden daha kötü durumda olanlar var. Çok şükür halime. Bu ne ki, insanlar nelerle uğraşıyor hanımefendi…” Ferdi Tayfur’un her zaman pozitif kalışı, ona hayranlık duyanların yüreklerine dokunmuştur.
Ferdi Tayfur, müzik kariyerinde birçok ödül kazanmış ve Türk müziğine önemli katkılarda bulunmuştur. Altın Plak Ödülleri, ona Türk müziğinin en prestijli ödüllerinden birini kazandırdı. 1975’te "Bırak Şu Gurbeti" ve "Çeşme" gibi hit şarkılarıyla Altın Plak ödülü aldı. 1999 yılında "Bağbozumu" şarkısıyla Kral TV Video Müzik Ödülleri'ne layık görüldü. Ayrıca birçok müzik ve sinema ödülüne sahip olan Tayfur, hem sanat dünyasında hem de halk arasında büyük bir takdir topladı. Bu ödüller, onun sanatının geniş kitlelere ulaştığının birer göstergesiydi.
Ferdi Tayfur, On iki milyon kişinin izlediği filmiyle, binlerce kişinin katıldığı Gülhane Parkı'ndaki konseriyle, Prangalar albümüyle elde ettiği satış rekorlarıyla da halkın gönlünde taht kurmuş, iklerin adamıydı. Onun sanatı, tüm Türkiye'nin ortak kültürünün bir parçası haline gelmiş, sadece müziğiyle değil, filmleriyle ve sahnedeki duruşuyla da ölümsüzleşmiştir.
Ferdi Tayfur, yalnızca bir sanatçı değil, Türk milletinin gönül dünyasında taht kurmuş, değerleri ve duruşuyla örnek bir insandı. Onun şarkılarıyla büyüyen nesiller, hayranlıklarını ve sevgilerini kuşaktan kuşağa taşımaya devam edecektir.