1868 yılında Doğunun sınırdaşı, mert insanların vatanı, bayrak ve ezan sevdalılarının ana yurdu Erzurum’da dünyaya gelen İbrahim Yarbay, Türk ordusunun önemli isimlerinden biri olarak tarihte yerini almıştır. Babası Yusuf Bey, İbrahim Yarbay’ın askeri kariyerinin başlangıcında ona sağlam bir temel sunmuştur. Eğitim hayatına 1887 yılında Topçu Harp Okulu'nda başlayan Yarbay, 14 Mayıs 1891 tarihinde üsteğmen rütbesiyle mezun olmuştur. Askeri kariyerinde yükselişine bakıldığında, 1891’de üsteğmen, 1895’te yüzbaşı, 1905’te kıdemli yüzbaşı, 1910’da binbaşı ve 1914’te yarbay rütbelerine ulaşmıştır. Bu rütbeleri elde ederken gösterdiği başarılar, onun liderlik vasıflarını ve askeri becerilerini ortaya koymaktadır. İbrahim Yarbay, askeri görevlerine 4’üncü Ordu emrinde başlayarak devam etmiştir. 1891 yılında 23 Seyyar Topçu Alayı’nda 5’inci Bölük Komutanı olarak atanan Yarbay, 1905 yılında 22’nci Seyyar Topçu Alayı 2’nci Tabur Komutanı olmuştur. 1910’da 8’inci Nakliye Tabur Komutanlığına, 1913’te 29’uncu Alay 1’inci Sahra Topçu Taburu Komutanlığına atanmış, ardından 30’uncu Sahra Topçu Alayı Komutanı olarak görev yapmıştır. 1914’teki seferberlik sırasında 31’inci Sahra Topçu Alay Komutanı olarak geçici görev almıştır. İbrahim Yarbay’ın askeri kariyerinin en önemli dönüm noktalarından biri, 1914-1918 yılları arasında gerçekleşen Birinci Dünya Savaşı'nda katıldığı savaşlardır. Bu savaşlar, hem Türk milletinin hem de ordusunun varoluş mücadelesinde kritik bir öneme sahiptir. Avrupalı devletlerin, Osmanlı Devletinin tarih sahnesinden silme adına oynadıkları son oyunun adıydı Birinci Dünya Savaşı. Türk ordu kademesi gibi Yarbay İbrahim’de cepheden cepheye koşarak vazifesini layıkıyla yerine getirmiştir. Bunu taltif edilmesinden de anlayabiliriz. Kariyeri boyunca kazandığı nişan ve madalyalar, onun azim ve cesaretle dolu askeri yaşamını simgeler. 1894 yılında Beşinci Dereceden Mecidî Nişanı, 1905 yılında Liyakat Madalyası ve Dördüncü Dereceden Mecidî Nişanı ile ödüllendirilmiştir. Bu madalyalar, İbrahim Yarbay’ın hem savaş alanındaki başarılarını hem de askeri disiplini temsil etmektedir.
Sonuç olarak, İbrahim Yarbay, Türk ordusunun şanlı tarihine önemli katkılarda bulunmuş, görevleri ve başarılarıyla genç nesillere örnek teşkil etmiştir. Onun azmi ve liderliği, her dönemde Türk milletinin ve ordusunun nasıl zorlukların üstesinden gelebileceğini göstermektedir. Unutulmaması gereken bu gibi isimler, tarihimizin derinliklerinde yer alan kahramanlardır. Bizlere düşen görev bu vatan evladını gelecek nesillere layıkıyla anlatabilmektir.