“ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'nin Gazze'de ateşkes sürecindeki büyük katkısına dikkati çekerek, "Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan, Hamas ve diğer bazı gruplar konusunda bizzat ilgilendi ve harika bir iş çıkardı." dedi. (Kaynak:A.A) HAMAS ise açıktan Türkiye’ye teşekkür etti.
Türkiye’de muhalefetin bir kesimi ise Gazze üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı vurma telaşına düştüler. 2 yılı aşan zulmün sona ermesi, masum ve mazlum katliamını sömüren kesimler, Türk Devleti ve Erdoğan’ın çabasını gölgeleme derdine düşmek bize özgü olsa gerek.
Öyle ki, Ekrem İmamoğlu, Nobel Barış Ödülü(!) verilen Venezüella muhalefet lideri İsrail, Siyonist hayranı kadını kutlarken aynı yolda olduğunu da aşikar ediyor. Ve “Diktatöre karşı mücadele” vurgusu yapıyor.
Kim bu kadın bakalım mı?
Maria Corina Machado, “Venezuela’nın mücadelesi İsrail’in mücadelesidir”, “Devlet Başkanı olunca Filistinlilere ve destekçilerine inat, Venezuela Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyacağım”, Gazze soykırımını yapan Netanyahu’nun Partisi Likud ile iş birliği protokolü imzalayan, katil Netanyahu’ya “Venezuela’da hükümete karşı isyan başlattığımızda bize yardım için İsrail birliklerini gönderin” diyen, katil Netanyahu’ya, Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun konutunu İsrail savaş uçaklarının bombalaması için bölgenin koordinatlarını gönderen, katil Netanyahu’ya gönderdiği 17 mektupta, “Baskının, terörün, işkencenin baş düşmanı, özgürlük arayanların yol göstericisi” diye hitap eden, “Trump ve Netanyahu’ya karşı çıkanların hepsi IŞİD kafalıdır. Kafaları koparılacaktır” diyen, “Güney Amerika ülkelerinin tamamına Netanyahu ve Trump gibi adamlar lazım. Kıta o zaman huzurlu ve zengin olur” diyen aşağılık bir zavallıdır. (Kaynak: Gürbüz Evren)
İsrail nasıl gördü!
İsrail Devlet Televizyonu KANN, “Türkiye Gazze Şeridi'ne konuşlandırılacak ve bölgeye ana kapıdan girecek Gazze'de faaliyet gösterecek silahlı bir İslam askeri gücüne katılarak ve nihayetinde gelecekte bölgenin yeniden inşasında rol alacak”
İsrailli uzmanlar, analistler, eski İstihbaratçılar, askerler son günlerde Gazze Barışı, Erdoğan ve Türkiye üzerine değerlendirmeler yapıyorlar. Bunlardan biri de İsrailli uluslararası ilişkiler uzmanı Noa Lazimi:
“Türkiye’nin Gazze anlaşmasına dahil edilmesi demek, Türkiye’yi nüfuzlu bir Sünni güç olarak tanımak ve Türkiye’nin dahli olmadan özellikle Filistin meselesinde kapsamlı bölgesel anlaşmalar yapılamayacağını kabul etmek demek. Ancak görünen o ki, Erdoğan sadece bu tanınma ile tatmin olmayacak. Erdoğan’ın yıllardır yatırım yaptığı bir 'hisseden' bu kadar çabuk vazgeçeceği beklenmiyor.
Şimdi kazandığı kapsamlı temel ile Hamas’ın ayakta kalan mekanizmalarını korumak için harekete geçebilir.
Türkler için Gazze’nin geleceğine şekil vermek, Türkiye’yi önde gelen bir bölgesel güç olarak konumlandırmaya yönelik vizyonun bir parçası.
“Bu anlayış, İsrail’in sınır bölgelerindeki nüfuzunu engelleme ve aynı zamanda bu bölgelerde Türk etkisini güçlendirme hedefini de içermekte.
Gazze anlaşmasının maddeleri hazırlanmadan önce Türkiye’nin müdahalesi ya dikkate alınmıyor, ya da İsrail tarafından engelleniyordu.
Erdoğan’ın Ortadoğu üzerindeki Neo-Osmanlıcı emellerini askeri güçle gerçekleştirme kabiliyeti, Suriye örneğinin de gösterdiği üzere İsrail çıkarlarını tehlikeye atıyor.
Hamas konusundaki tavizsiz tavıra ve Hamas’ı İsrail saldırganlığının kurbanı olarak gösterme çabalarına bakarsak ve Türk güçlerinin gerçekten de ikinci aşamadaki istikrar gücü kapsamında Gazze şeridine konuşlanacağından yola çıkarsak, Türklerin Hamas’ın silahsızlandırılmasını sağlayacağına inanmak güç.
İsrail, terör örgütünün ana hamisi Türkiye’nin rolünü azaltmalı; hem anlaşmanın uygulanmasında hem de savaş sonrası düzende.” - Walla News –
Görmek ve kim kiminle birlikte yürüyor anlamamalıyız.
Elbette millet bunları görmektedir..