Erzurum, yalnızca taşları ve binalarıyla değil, kültürü, tarihi ve toplumsal hafızasıyla yaşayan bir şehirdir; geçmişin sesi, bugün burada hâlâ yankılanır. Bu sesi en güçlü biçimde taşıyan iki simge, ŞEHİRDER ve Gümrük Hanıdır.
ŞEHİRDER, şehir ve kültür eksenli araştırmalar yapmak, yerel değerleri korumak ve topluma katkı sağlayacak projeler geliştirmek amacıyla faaliyet gösteriyor. Çocuk Akademisi, Yazarlık Akademisi ve Uluslararası Öğrenci Akademisi gibi programlarla farklı yaş gruplarına ulaşırken, kitap yayınları, paneller ve çalıştaylarla Erzurum’un entelektüel hayatına katkıda bulunuyor. Geçtiğimiz dönemde yapılan genel kurulda dernek başkanlığına Uğur Aksu ve Yönetim Kurulu seçilmiş; bu, yalnızca bir isim değişikliği değil, derneğin çalışmalarına yeni bir ivme kazandıran önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. ŞEHİRDER’in siyaset üstü yaklaşımı, şehir sorunlarını gündeme taşırken, kamu kurumları ve yerel yönetimlerle iş birliği yaparak çözüm odaklı projeler geliştirmesini sağlıyor.
Her şehrin kalbinde, geçmişten bugüne taşınan sessiz hatıralar vardır. Erzurum için bunlardan biri de Gümrük Hanıdır. 1726 yılında Hacı Derviş İbrahim Ağa tarafından yaptırılan han, Osmanlı’nın ticaret damarlarından biriydi ve İran üzerinden gelen kervanların gümrük işlemlerine ev sahipliği yapıyordu. Tek katlı, uzun dikdörtgen planlı yapısı, kemerli girişleri ve avludaki çeşmesiyle dönemin mimari karakterini yansıtır. Zamanla farklı amaçlarla kullanılan Gümrük Hanı, Vakıflar tarafından restore edilerek Erzurum’un kültürel mirasının yaşayan bir parçası hâline getirildi.
Günümüzde ise Harp Müzesi olarak yeniden hayat buluyor; bu süreçte ŞEHİRDER’in öncülüğünde, Erzurum Valiliği ve Valimiz Mustafa Çiftçi, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Erzurum MHP İl Başkanı Adem Yurdagül’ün katkılarıyla el ele verildi. Taş duvarları artık yalnızca ticaretin değil, şehrin yaşadığı tarihi ve kültürel mirasın da tanığı olacak.
ŞEHİRDER’in çalışmaları ve Gümrük Hanı’nın Harp Müzesi olarak yeniden düzenlenmesi, Erzurum’un hem geçmişini hem de geleceğini sahiplenme çabasının göstergesi. Sivil toplumun etkinliği ve kültürel miras bilinci, şehrin sosyal dokusuna ve turizm potansiyeline doğrudan katkı sağlıyor. Erzurum’un köklü tarihi ve güçlü kültürel mirası, bu tür girişimlerle bugünün ihtiyaçlarıyla uyumlu bir şekilde gelecek nesillere taşınıyor.
Sonuç olarak, şehirler yalnızca taşlardan ve binalardan ibaret değildir; kültür, tarih ve toplumsal hafıza ile yaşarlar. ŞEHİRDER ve Gümrük Hanı, Erzurum’un bu ruhunu diri tutan, geleceğe köprü kuran iki önemli simge olarak karşımızda duruyor. Tarih, yalnızca kitaplarda değil; şehirlerin taşlarında ve insanlarının emeğinde de yaşar. Erzurum ise bu emeğin ve bilincin en canlı örneklerinden biri olarak dimdik ayakta duruyor.
Bir tarihçi ve şehre dair yazılar yazmaya çalışan biri olarak, başta Erzurum Valimize, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'e ve Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Adem Yurdagül’e teşekkürlerimi sunarım.