Tarihin tozlu raflarında adı az bilinen ama vatan için sergilediği cesaret ve sadakatle yüreklere kazınan Yarbay Hüseyin Hilmi İnceören, harp meydanlarından hapishane hücrelerine kadar her türlü zorluğu göğüslemiş bir askerdi. 1868’de Erzurum’da doğan İnceören, 1888 yılında Topçu Harp Okuluna girerek başladığı askerlik kariyerini Osmanlı ve Cumhuriyet ordularında çeşitli önemli görevlerde sürdürdü.
Kariyerindeki ilk yükselişini II. Abdülhamit döneminde yaşadı. Çeşitli kalelerde ve özellikle 1912-1913 Balkan Savaşı’nın Çatalca Müdafaa Hattı'nda verdiği mücadelelerle tanındı. 1913'te Edirne Muharebelerinde Bulgarlar tarafından esir alınması, ardından 1920’de İstiklal Savaşı sırasında Yunanlar tarafından Korfu Adası'na sürgün edilmesi, onun için yalnızca yeni bir görevdi. Hüseyin Hilmi Paşa, her emeklilik çağrısına rağmen devletin "Geri dön" davetine icabet ederek cepheye koştu.
Biz tarihçiler, her daim vatan için kalbi atan bu koca yürekli insanları ortaya çıkarmalı ve gençlere örnek olarak sunmalıyız. Hayali kahramanlar aramak yerine mevcut ve gerçek kahramanları ön planda tutmak, bu ülkenin kökleriyle buluşması için doğru bir adımdır.
1946’da vefat eden İnceören, ardında vatanına hizmet dolu bir hayat bıraktı. Çalışmaları Liyakat Madalyası ile onurlandırıldı ve onun gibi kahramanlar sayesinde bu topraklar vatan kılındı.