Hazırlık maçı da olsa, bir defa takımlar, ne kötü futbola, ne de kötü bir skora tahammüllü değiller. Hele az sayıda olsa da seyircisi önünde oynanan bir karşılaşma olduğu için Dadaşlar daha dikkatli. Erzurum ile Neftçi, özel maç da olsa kontrollü bir oyunu ortaya koydu, atağa çıkarken de, savunmaya geçerken de tedbirliydi. Maç, başından itibaren ilk golü atanın kazanmaya daha yakın olacağı bir maç havasındaydı. Golü atan, ikiyi kovalama yerine skoru koruma içgüdüsüyle hareket edecek, ancak diğer golü kontralarla bulursa bulur dedirten bir maçtı izlediğimiz. Zaten sahaya sürülen ilk onbir, skora endeksli bir özel maç olduğunu bize söyledi hep. Vızıldayan ama bal yapmayan arı gibiydiler. Her iki yarıda her iki takım da pozisyon buldu ama fileleri bulamadılar. Daha çok topun Erzurum takımında olduğu karşılaşmada iki takımın da üçüncü bölgede etkisizliği ve de yetersizliği dikkatlerden kaçmadı. Bilhassa genelde kanatlardan tercih edilen ataklarla topu kale önüne gönderme ve bu şekilde pozisyon bulma arzusu, orta sahaların kreatif oyuncu eksikliğini ortaya koydu. Adam eksilten oyuncu sayısının yetersizliği, topla mesafe katetme noksanlığı, gereksiz yan pasları ayyuka çıkarttı, maç ilerledikçe golün de gelmeyeceğini anlatıyordu aslında bize. Tahta açılmaması halinde başlayacak ligde aşağı yukarı aynı kadro ile sahaya çıkması muhtemel görünen teknik direktör Hakan Kutlu’nun, sadece gole değil, gol pozisyonuna girilmesine de biraz çalışması gerekiyor. İstek, arzu, mücadele yeterli ama adı üstünde hazırlık maçıydı bu, resmi maçta işin şakaya gelecek tarafı yok. Salı günü oynanacak Sivas maçı Kutlu hocaya daha çok net fotoğrafı verecek sanırım. Ez cümle, yönetimin iç transferi niye bu kadar önemsediği haklı çıkmakla beraber, tahtanın açılması halinde geçen sezonun da verdiği moral motivasyonuyla, kendisini bekleyen güçlü rakiplerine rağmen çok can yakabileceği net belli oldu.