Bakan geldi, şapka gitti
Bir süredir başındaki bir rahatsızlık sebebiyle kasket takan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, bir dizi gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Erzurum’a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yeraldığı fotoğraf karelerinde kasketsiz fotoğraf verdi. Son zamanlarda artık kamuoyunun da alıştığı, kıyafetine göre başına geçirdiği kasketli fotoğraflarının aksine bu defa Sekmen’i kasketsiz görenler, büyük şaşkınlık yaşadılar. Yakın çevresi, başkanın Bakanın karşısına nezaketsizlik olur diye kasketli çıkmak istemediği için kasketsiz şekilde gezi ve incelemelerde yeraldığını söylediler.
--
Tarih onu da bir kenara yazacak..
12 yıldır tek tabanca
Erzurum Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu başkanlığında tam 12’nci yılına giren mimar Arzu Sırmacı da, tarihe geçti. Mehmet Sekmen’in Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği 30 Mart 2014’de kendisi de Yakutiye Belediye meclis üyesi olarak meclise giren Arzu Sırmacı, o gün bugündür sadece meclis üyesi değil, İmar Komisyonu başkanı da. Sekmen gibi 3’ncü dönemini yaşayan Sırmacı, gerek merkez ve gerekse ilçelerde alınan imar kararlarında imzası olan bir önemli de figür. Erzurum’da merkez dahil, Belediye meclislerinin imar komisyonları hangi kararları alırsa alsın, illa ki onun bilgisi dahilinde ya reddediliyor, ya da onaylanıyor.
Sadeliği yanında nezaketi ile de partili, partisiz herkesin saygınlığını da kazanmış olan DYP eski İl başkanlarından Hulusi Sırmacı’nın da kızı Arzu Sırmacı, görünen o ki, komisyon başkanlığını, başarılı çalışmalarından dolayı da bugüne kadar hiç tartışmaya açmamış da bir teknik bir isim. Sanmam bir benzeri olsun. Öyle zannediyorum ki, Türkiye’de de ilk defa bir bayan İmar Komisyonu başkanı olarak bu kadar yıldır görev yapıyor, üst üste aynı belediyeye, aynı meclise, aynı komisyona seçiliyor.
***
Tamamına yakını erkek üyelerden oluşan Büyükşehir Belediye Meclisi ile İmar Komisyonunda bir bayan üye olarak, bu durum hakkında ne düşünüyor? Her daim vatandaş ile de karşı karşıya kalabilen bir mecrada bunca yıl görev yapıyor olmak zor olmuyor mu? İşte bu soruları kendisine sordum, verdiği cevaplar şunlar oldu: Hiç aklımda olmadığı bir dönemde meclis üyesi seçildim. Teklif edildiği, benim düşünmek için de süre istediğim günü de unutmadım, bir Cumartesi günüydü. Yakutiye Meclis üyesi olarak seçildiğim mecliste İmar Komisyonu başkanlığı için beni uygun buldu, seçtiler. Sanırım yapı, inşaat işiyle uğraşıyorum diye bu görevi bana uygun gördü ve verdiler. Benim 12 yılı bulan başkanlığım dönemimde hiçbir zaman reddetmekten yana olmadım. Önüme gelen her imar konusuna çözüm odaklı baktım. Elbette her kararı alırken, diğer üye arkadaşlarımla birlikte kafa yordum. Öyle gün oldu akşam geç saatlere kadar görüşmelerimiz sürdü, bazen haftada 3 defa toplandığımız oldu. Doğru, dürüst, vatandaştan yana bir tutum sergilediğin sürece hiç problem yok. En azından şu an mutluyum, yatağa huzurlu giriyorum’’.
--
Yıkılmadım, ayaktayım!
12 Şubat 2020 yılıydı yazdığımda. Tarihi çok eskilere dayanan, ata-dede yadigarı tarihi Hasankale (Pasinler) Gar binası, Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün yol genişletme çalışması sebebiyle yıkılacaktı. Yıkım kararına son derece sıcak bakılıyordu ve ben de işte o tarihte bu sütunlarda içimin cız ettiğini, yıkılmasının doğru olmayacağını dile getiren bir yazı kaleme almıştım. Sadece o ilçede yaşayan insanların değil, Erzurum merkezdeki insanların da bir şekilde anılarının olduğu o gar binasının şükür yıkılmayacağını, bu konuda Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun karar aldığını öğrendim, nasıl mutlu oldum anlatamam. 4055 sayılı kurul kararı ile tescillenen bina ile ilgili karar, milli şuur, tarih bilinci, ‘’yaptım oldu kültürüne’’ galip geldi. O ilçede doğan birisi olarak, benim de acı-tatlı bir çok anıma şahitlik eden bu binanın yıkılmaması konusundaki kurul kararına imza koyanları alkışlıyor, teşekkür ediyorum. ‘’Yıkılmadım, ayaktayım’’ diye yüksek sesle bağırdığını hissettiğim o bina gibi siz de çok yaşayın, bu benim son kararımdır..
--
İyi ki mesleği onlarla tatmışım!
Güneri Civaoğlu, basın sektörünün duayen isimlerindedir ve 40 yıldır sahada olan bir basın emekçisi olarak ben de vefatına üzüldüm. Mesleğe ilk başladığım andan itibaren rol model bir meslek büyüğü olarak her daim bizde iz bırakan isim olmuştu. Sektörün sektör olduğu dönemde giyimi, kuşamı, tavrı, tarzı, yazı dili, ona hayran olmamız için bir çok sebepti. Erzurum muhabiri olarak kendisiyle İstanbul’da Güneş Gazetesi’nin merkezinde tanışma mutluluğuna, ayrıcalığına erişme onurunu yaşamıştım. Tanıştıran da o dönem İstanbul’da Güneş muhabiri olarak çalışan rahmetli İrfan Alyanak olmuştu. Alyanak ağabey de onun hayranlarındandı. Bu arada, geçtiğimiz gün bizim Erzurum’un emektar foto muhabirlerinden sevgili Cem Bakırcı’nın bana gönderdiği fotoğraf karesini de sizinle paylaşmak istedim. Yusuf Şenocak, Sayıl Narmanlıoğlu ve İrfan Alyanak. Hepsiyle de tanışıklığım vardı ve her birinin farklı özelliklerinin hayranıydım. Ne yazık ki onlar da artık yanımda değil, anılarda yaşıyor olacaklar. İyi ki onların döneminde yaşamış ve gazeteciliği birlikte tatmışız. Bir sürü yaşamışlığımın olduğu bu 3 rahmetli ağabey ile birlikte Güneri babaya rahmet, mesleğinin hakkını hakkıyla veren, tüm basın camiası mensuplarına başsağlığı diliyorum.
---
Döşenen hat Romanya’ya yol olur!
Dün gibi diyeceğim ama dile kolay, 20 yılı bile geride bırakmış. Tam da Fırfırik dergisini yayın hayatına soktuğumuz 2003 yılında kurulmuştu Palen. Erzurum’un doğalgaz işini üstlenen ve lisansı bu tarihte alan Palen, o zamanlar tek-tük abone bulurken ve gaz verirken, sayı bugün artmış da artmış durumda. İlk abonesinin Mehmet Şerif Aytekin ve Müdürünün de Zafer Bülent Engin olduğu haberini yapan bir muhabir olarak, bugün rakamlara bakıyorum, ben gibi, Fırfırik gibi Palen’in de yaşlandığını anlıyorum. Yüzde 90’ı Palmet Şirketine ve yüzde 10 hissesi de Büyükşehir Belediyesine ait olan Palen’in gazından yararlanamayan ilçe kalmamış bir defa. Yıllık gaz tüketim miktarı 320 milyon metreküpü geçen, abone sayısı 190 bine ulaşan Palen’in bugüne kadar Erzurum ve çevresinde gerçekleştirdiği doğal gaz hattı, 2 bin 230 kilometreye ulaşmış durumda. Yani sadece döşenen hat Erzurum’dan Romanya’ya yol oluyor. Gerek uygulamaları ve gerekse fiyat politikaları ile zaman zaman eleştiri oklarımızdan nasibini alan Palen, öyle veya böyle hayatımızın içinde ve kıymetini yeni yeni anladığımız, bize konfor yaşatan, ailemizden birisi artık. Yeni binasında hizmet vermeye başlayan, şikayetlerin anında çözüme kavuştuğu bir şirkete dönüştüğünü gözlemlediğimiz ve daha çok bize kendini kış aylarında hissettiren ailemizin bu ferdine yeni dönemde başarılar dilerken, hepimizin Allah yar ve yardımcısı olsun diyorum.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZER : Sonbahar sanattır, diğerleri mevsim! (Cemal Süreya)
DUVARIN DİLİ: Uyusak rüyalar kandırıyor, uyansak insanlar!