Kitap okuyun diye ahkam kesmek kolay, okumak zordur.
Kitaplar insanların en iyi arkadaşlarıdır demek kolay, ona dost muamelesi yapmak zordur.
Bu şehrin kadim geçmişinde kitaplarla dolu bir dünya vardı diye ağızda sakız sözcükler kurmak kolay, şehri kitaplandırmak zordur.
Ne bu böyle, tekerleme gibi sonsuza kadar uzanacak mı diye soruyorsanız, merak buyurmayınız sadede geliyorum.
Geçtiğimiz perşembe günü Erzurum Kent Meydanı'nda kitaptan bir dünya kuruldu.
Uzaktan bakınca bir çadır...
Ancak öyle sıradan, bir iki cümleyle geçiştirilecek bir çadır değil!
İnsanın gözlerine olduğu kadar kalbine de iyi gelen bir çadır kuruldu.
İçerisinde bambaşka bir şey inşa edilmek üzere...
Erzurum Kitap Fuarı'ndan bahsettiğimi anlamışsınızdır.
Hayırlı olsun. Şehir on bir gün kitap satılacak bir mekanı kavuştu diyerek geçiştirilecek birşey değil bu!
Bu kadim kent sanata, kültüre hep merkez olmuş ancak son yıllarda derin bir sessizliğe kapılmış diye kahvehane ağzı konuşanlara verilmiş canlı bir cevap gibi..
O çadır ve içerisine kurulan dünya!
Tamam önce ticaret açısından bakalım.
Ülkenin önde gelen neredeyse bütün yayınevleri çıkardıkları son ve en çok ilgi gören kitaplarını okurlarına ulaştıracak güzel bir kanal buldular.
Bu işin tanıtımla ilgili tarafı da var...
Erzurum için ülke gündemine olumlu imaj bırakacak haberlerle girme fırsatı doğdu...
Bitmedi ilçelerimizdeki gençlerin ve kitap severlerin şehre gelip birkaç güzel saat geçirerek yeniden Erzurumlu olma kültürünün hatırlatılmasına vesile bir organizasyon oluştu...
Çevre illerde ciddi bir Erzurum tanıtımı yapılabilmesine olanak doğdu.
Komşu illerden insanların şehre gelmesine vesile örnek bir girişim ortaya çıktı.
Bunlarda tanıtımla elbette şehrin ekonomisine kısa vadeli de olsa bir katkı sağlamak yolunda kayda değer somut gelişmeler olarak karşımıza çıktı.
Bunların hepsi açık, net ve hesaplanabilir kazançlardır.
Ancak kitap fuarı dediğiniz organizasyonun asıl gücü yanında bunlar gölgede kalmaya mahkum iyi haberlerin ötesine geçemez.
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'e siyaseten nasıl bir pozisyon alırsanız alın, Erzurum Kitap Fuarı organizasyonu nedeniyle minnet duymanıza engel olmamalıdır...
Elbette bu şehri siyasi egolarına tercih eden hastalıklı bir anlayışın esiri haline gelmemişseniz.
Hep yozlaşmaktan bahsedip, kötü örnekleri sıralayıp duranlardansanız şimdi hakikaten bu şehri sevdiğiniz için mi yoksa sırf siyasi, ekonomik egolarınız nedeniyle mi konuşup durduğunuzu açıkça ortaya koyacak bir imkanınız var.
Erzurum Kitap Fuarı, şehrin kalbine kurulmuş bir muhabbethanedir.
Bu birlik ve beraberlik sancağını Erzurum'un kalbine ilmek ilmek dokuyansa Başkan Sekmen'dir.
Gerisi laf-u güzaftan ibarettir.
Bu açık gerçeği itiraf etmekse siyasi yalakalık ya da yandaşlık değil hakkı teslim etmektir.
Siz sürekli muhalefet edip hiç bir iyi gelişmeyi göremeyecek kadar körleşirseniz, çalışmak ve üretmek için çabalayanların enerjisi sizin oluşturduğunuz kötücül havayı yıkarak size hizmet etmeye bir yere kadar dayanabilir...
Unutmayalım ki, hakkı teslim etmek teslim olmak değil erdemli ve ilkeli olmaktır.
Başkan Sekmen, gerçekten güzel bir organizasyona imza attı.
Hem de fuardaki yayınevi çeşitliliğine baktığımızda siyaseten partisinin yandaşlarına çıkar sağlayacak bir organizasyona imza atmadığı açıkça görülecek şekilde bunu gerçekleştirdi.
Ak Parti'nin fikir ve ideal dünyasına taban tabana ters ancak insanların kültür dünyasına katkı sağlayacak kitaplar yayınlayan yayınevleri bu fuarda kendilerine yer bulabilmiştir...
Üstelik kenarda köşede değil yayın sektöründeki konumlarıyla doğru orantılı bir şekilde.
Bunu görmek, takdir etmek ve dile getirmek kimsenin pozisyonuna zarar vermez merak etmeyin.
Güzel gelişmeleri görebilmek eksiklikleri dile getirdiğinizde inandırıcı olmanızı sağlar o kadar...
Bu da sandığınız kadar kötü birşey değildir.
İmza günleri, söyleşiler, Davet edilen yazarlar hem sıkıntılı günler geçirdiğimiz bu zamanlarda insanlara yeniden ümit olacak hem de gündemimizdeki kara bulutların bir süreliğine de olsa dağılmasına katkı sağlayacaktır.
Ülkenin dört bir tarafından gelen yetkin yazarlar, okurlarıyla güzel buluşmalar gerçekleştirerek geri döndüklerinde Erzurum'un sempatik kanalını oluşturan elçiler haline dönüşeceklerdir.
Erzurum'da ikamet eden entellektüel camia kendilerini ifade edebilecek geniş bir alana kavuşmuş olacaklar.
Sadece bunlar bile bu imkanı şehre kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'e teşekkür etmek için yeter sebeptir.
Elbette bu güzel işleri ortaya çıkaran ekibi de unutmamak gerekir.
Liderler hedefleri göstermek ve olanakları sağlamak konusunda ne kadar mahir olurlarsa olsunlar işin mutfağı iyi değilse sonuçlar beklenen gibi çıkmaz.
Kitap Fuarı özelinde konuşmak gerekirse, Sekmen'in liderliği ve himayesi ardındaki ekibin ince ve profesyonel çalışmasıyla birleşerek gerçekten harika bir netice vermiştir.
Daha kitapların arasında kaybolan insanların mutluluğundan hiç bahsedemedim...
Çocukların kitaplara dokunurken yüzlerinde oluşan pırıltıya dair iki kelam edemedim.
Üniversite şehri olmanın getirdiği genç potansiyelin sevdikleri yazarlarla buluşmasından kaynaklanan enerjisine değinemedim bile.
Çok teşekkürler...
Bize bu zor günlerde terör, acı ve endişeyi dile getirmek yerine umudu yazmaya vesile olduğunuz için.
Yer kalsaydı bu fuarda okurlarıyla buluşan Erzurum Çocuk Dergisi'nden de bahsedecektim ancak iki kelam geçiştirebileceğim bir mesele değil bu...
Onu da inşallah pazartesi yazarım.
Son cümle, kitaplı bir şehirde yaşamak isteyen herkesin kalbini kazanan bir iş gerçekleştiriyor Erzurum'da...
Mehmet Sekmen ve ekibinin yüreklerine sağlık.
Bu kadarı yeter mi?
Bu da soru mu yani, elbette hep daha fazlasını istemeyi en çok bu şehir hak ediyor.