Esasında Erzurum takımı istim üstündeydi. İç sahada problem yoktu, bir şekilde rakiplerini yeniyordu ama Of deplasmanından sonra bir türlü dış sahada galip gelemiyordu. İlk önce Kocaeli deplasmanına gitmişti dadaşlar. Burada, aslında kötü gününde olan o Kocaeli’yi yenememiş, 2 puanı burada bırakmak zorunda kalmıştı. Ardından Sivas deplasmanına gidildi. Erzurum temsilcisi, 2-0 gibi net bir skorla bu deplasmanda öne geçmesine rağmen ikinci yarıda ard arda yediği goller ile maçtan da 1 puan ile ayrılmak zorunda kalıyor, 2 puanı yine sahada bırakıyordu. Daha sonra Pendik maçı. 1-0 geriye düştüğü maçta 2-1’i yakaladı ama son dakikada kalesinde gördüğü golle bir 2 puan da burada yitiriliyordu. Ardından Hacettepe deplasmanı. Son 3 deplasmandan 1’er puan ile ayrılmak mecburiyetinde kalan mavi-beyazlılar, bu maçta da elde ettiği 2-1’lik skoru koruyamadı ve son saniyelerde yediği golle yine 1 puana talim etti.
***
..Ve Keçiören deplasmanı. Son haftalarda form düşüklüğü yaşayan Keçiören maçıydı bu defa maçın adı. Arkasına seyirci desteğini alarak bu zorlu Ankara deplasmanına çıkan dadaşlar, Mert Nobre ve Mehmet Albayrak ile 2-0’ı buldu. İkinci yarının son çeyreğinde kalesinde penaltıdan 1 gol görünce ve bir de Fırat’ın kırmızı kart görmesi sebebiyle 1 kişi eksik tamamlamak zorunda kalan mavi-beyazlılar, son dakikaya kadar taraftarlarına ecel terleri döktürdü. Öyle ya, son iki deplasmanda galibiyeti son dakikalarda kaçıran dadaşlar, üçüncü defa aynı akibetle karşılaşabilirdi. Ama bu defa olmadı. Bu defa şans faktörü Erzurum’un yanında oldu ve tam 4 maç sonra Erzurum deplasmandan galibiyetle dönmeyi başardı.
***
Hemen hemen her maçta sahaya çıktığında kadro kalitesi bakımından rakiplerine gözle görülür bir üstünlük sağladığı görülen bu Erzurum takımının bugün geldiği yer asla tesadüf değil. Çoğu ‘şom ağızlı’ların yaş ortalamasını dikkate alarak ‘yaşlı’ diye hotuladığı mavi-beyazlılar, Keçiören deplasmanında bana göre 3 değil 6 puan aldı! Bu galibiyette kuşkusuz tecrübe çok etkin oldu. Mert Nobre ve Mehmet Albayrak, gollere attığı imzalar ile bu yolda tecrübenin ne denli önemli olduğuna da dikkat çekti. Dünkü maçı yine bir taraftarın facebook’undan seyrederken maç bittiğinde sevgili arkadaşımız Murat Balkuş’un ‘Biri şu takıma 96 dakika dua etsin’ şeklindeki paylaşımını hatırladık! Erzurum’un onca artısına rağmen bu defa son dakikayı golsüz savuşturup galip maçtan galip ayrıldığı için birinin ‘mökkem’ dua ettiğini düşünmeden edemedik!
--
***
..Ve Keçiören deplasmanı. Son haftalarda form düşüklüğü yaşayan Keçiören maçıydı bu defa maçın adı. Arkasına seyirci desteğini alarak bu zorlu Ankara deplasmanına çıkan dadaşlar, Mert Nobre ve Mehmet Albayrak ile 2-0’ı buldu. İkinci yarının son çeyreğinde kalesinde penaltıdan 1 gol görünce ve bir de Fırat’ın kırmızı kart görmesi sebebiyle 1 kişi eksik tamamlamak zorunda kalan mavi-beyazlılar, son dakikaya kadar taraftarlarına ecel terleri döktürdü. Öyle ya, son iki deplasmanda galibiyeti son dakikalarda kaçıran dadaşlar, üçüncü defa aynı akibetle karşılaşabilirdi. Ama bu defa olmadı. Bu defa şans faktörü Erzurum’un yanında oldu ve tam 4 maç sonra Erzurum deplasmandan galibiyetle dönmeyi başardı.
***
Hemen hemen her maçta sahaya çıktığında kadro kalitesi bakımından rakiplerine gözle görülür bir üstünlük sağladığı görülen bu Erzurum takımının bugün geldiği yer asla tesadüf değil. Çoğu ‘şom ağızlı’ların yaş ortalamasını dikkate alarak ‘yaşlı’ diye hotuladığı mavi-beyazlılar, Keçiören deplasmanında bana göre 3 değil 6 puan aldı! Bu galibiyette kuşkusuz tecrübe çok etkin oldu. Mert Nobre ve Mehmet Albayrak, gollere attığı imzalar ile bu yolda tecrübenin ne denli önemli olduğuna da dikkat çekti. Dünkü maçı yine bir taraftarın facebook’undan seyrederken maç bittiğinde sevgili arkadaşımız Murat Balkuş’un ‘Biri şu takıma 96 dakika dua etsin’ şeklindeki paylaşımını hatırladık! Erzurum’un onca artısına rağmen bu defa son dakikayı golsüz savuşturup galip maçtan galip ayrıldığı için birinin ‘mökkem’ dua ettiğini düşünmeden edemedik!
--