MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme damga vurdu. Recep Tayyip Erdoğan'a tam destek beyanında bulundu. Milli politikaların devam etmesi, terörün her çeşidine, FETÖ'ye kadar nihayetlendirilmesi; dış politikada milli hassasiyetin sürmesi gibi ön şartlar ki, Erdoğan'ın hayır demeyeceği biliniyor.
İlk tepkiler; CHP diyor ki, 'Patron çıldırdı, partiyi tasfiye ediyor, batan geminin malları' Fatih Portakal, anında değerlendirdi 'Bu ittifak hayır getirmez. Kürtler bu işe ne diyecek" miş! Ahmet Hakan ayrı bir bilgelikle sırıtırken, endişesi yüzüne dökülmüş.
Değerlendirelim;
MHP, alınan karardan zarar edecek ve kaybeden olacaksa tepki yanlış. CHP'nin beş beş olması gerekmez mi? Peki ya Portakal'a ne oluyor. Bu ülkedeki Kürtler, milli politikalardan rahatsız mı? Bu korucu gerçeğini, teröre karşı git gide sesini yükselten bölge insanının durumunu açıklıyor mu? FETÖ'nün yansımasını da göreceğiz. Uzaktan tivitlerle, sosyal medyada bozgunculuklarıyla çok yakında irini akıtacaklardır.
Eeee, o zaman ortada bir yanlışlık olmalı değil mi?
Gerçekte ne oldu, okumayı bir de böyle yapalım.
Devlet Bahçeli, tek şartımız var diyor. O'da terörle mücadelede asla taviz, tavsama istemiyoruz. Terörün kökü kazınana kadar, FETÖ komple imha edilene kadar bu iş durmayacak. Milli politikalardan geri dönüş olmayacaktır. Bunlardan dönüşün olmayacağına inancı var Bahçeli'nin. Satır aralarında Erdoğan'a bu bağlamda güven var.
Ancak Ak Parti içerisinde, çeşitli STK'larda MHP'nin iktidarı yönlendirdiği, iktidarda MHP'lileşme olduğu yolunda homurdanmalar, çeşitli fitneler dolaşıyor.
Devlet Bahçeli, bu fitneyi bitiren darbeyi vururken, Abdullah Gül üzerinden açılmak istenen FETÖ cephesini de ortadan kaldırıyor.
Sonuç olarak, MHP ve Bahçeli'nin kararının isabetli olmadığını söylemek akıllara ziyan bir durumdur. Yüzde 51 şansı olmayan partinin bu kararının neresi yanlış olabilir, Dahası milliyetçilerin desteğiyle Cumhurbaşkanının 2019'da yeniden seçilmesine dahi tahammül edemeyen güruhun hesaplarını iyi irdelemek ve değerlendirmek gerekmez mi?
Şimdi hal buyken Bahçeli'nin aldığı kararın neresini yanlış göreceksiniz. Emperyal güçlerin, küreselcilerin türlü operasyonlar çektiği Türkiye'ye, içeriden cevap veren bir Cumhurbaşkanının, özellikle milli politikalarını, terörle mücadeledeki durumunu desteklemenin yanlış olduğunu söylerken hangi konuma düşmüş oluyoruz.
Aynı zamanda Bahçeli, açıkladığı kararlarıyla dışarıdan destekli iç bloka karşı operasyon yapıyor. Bunu iyi değerlendirmek gerekiyor. Bu operasyonun etkili olduğunu, karşı tepkilerden anlayabilir siniz?
İnanın bu basit bir hesap veya aritmetik oyunu değildir. Çıkar hesabı hiç değildir. Bir hesap vardır, bir çıkar vardır; bu hesap ve çıkarlar milli menfaatlerdir, Türk milletinin başına musallat edilen her türlü terörün tepelenmesi hesabı vardır.
Onun için içerideki (milletten yanaymış gibi görünen) küresel hesapları alt üst etmiştir.
Kudurma halleri bu yüzden.
Kim kazanır?
Devlet Bahçeli, iyi bir satranç oyuncusudur. Yaptığı hamlelerle, Batı'nın bütün hesaplarını bozma yolunda mesafe almıştır. FETÖ ve bölücü unsurlar tarafından dizayn edilmeye çalışılan ve siyaset üzerinden oluşturulan blok param parçadır.
İkinci bir sonuç daha var, bu da çok kıymetli...
Türkiye, Atatürk sonrası Batı'nın tezgahına gelmiştir. Soğuk savaş dönemi NATO'nun kanat ülkesi olmuş ve iç ve dış güvenliğini başkalarına emanet ederek yan gelip yatmış. İçeride Kontrgerilla diye tanımlanan NATO'cu yapılanma içeride her kuruma, birime sızmış. Sovyetlerin çökmesiyle birden sudan çıkmış balığa dönmüşüz.
Amerika'nın 'Yeşil Kuşak Projesi' öylesine sinsice ilerlemiş ki; milletin içerisinde çıkan devşirmelere darbe noktasına gelebilmiş ve kendi milletinin üzerine ateş olup yağabilmiştir.
Bu irinin temizlenmesi Türkiye için elbette şanstır, ancak çok canımız yanmış ve derin yaralar açmıştır.
İşte bu ahvalde Dr. Devlet Bahçeli, bütün riskleri göze alarak milli olan iktidara tam destek vermiştir. Son hamleyle de büyük tehditleri bertaraf etme noktasında ciddi bir adım atmıştır. Siyasal hesap yapabilirsiniz! Bahçeli'nin kötü bir siyasetçi olduğunu düşünebilirsiniz! Ancak Devlet Bahçeli, ne kötü bir siyasetçidir, nede basiretsiz bir siyasi liderdir.
Devlet Bahçeli, milli menfaatler uğruna, tehdit ve tehlike içerisinde olan vatanı için, sorumluluk almıştır. Milli düşünen iki lider Erdoğan ve Bahçeli, birlikte omuz omuza yürümek gibi kutlu bir işe el ele olmuştur.
Hani önce vatan diyenlere özellikle seslenmek istiyorum; biz ne istiyoruz? Ne bekliyoruz? Siyaset bir yere kadar, muhaliflik vatan söz konusu oluncaya kadardır.
İşte gerçek siyaset budur. Devleti için, Milleti için ve Vatanı için her şeyi göze alabilmektir siyaset.
İlk tepkiler; CHP diyor ki, 'Patron çıldırdı, partiyi tasfiye ediyor, batan geminin malları' Fatih Portakal, anında değerlendirdi 'Bu ittifak hayır getirmez. Kürtler bu işe ne diyecek" miş! Ahmet Hakan ayrı bir bilgelikle sırıtırken, endişesi yüzüne dökülmüş.
Değerlendirelim;
MHP, alınan karardan zarar edecek ve kaybeden olacaksa tepki yanlış. CHP'nin beş beş olması gerekmez mi? Peki ya Portakal'a ne oluyor. Bu ülkedeki Kürtler, milli politikalardan rahatsız mı? Bu korucu gerçeğini, teröre karşı git gide sesini yükselten bölge insanının durumunu açıklıyor mu? FETÖ'nün yansımasını da göreceğiz. Uzaktan tivitlerle, sosyal medyada bozgunculuklarıyla çok yakında irini akıtacaklardır.
Eeee, o zaman ortada bir yanlışlık olmalı değil mi?
Gerçekte ne oldu, okumayı bir de böyle yapalım.
Devlet Bahçeli, tek şartımız var diyor. O'da terörle mücadelede asla taviz, tavsama istemiyoruz. Terörün kökü kazınana kadar, FETÖ komple imha edilene kadar bu iş durmayacak. Milli politikalardan geri dönüş olmayacaktır. Bunlardan dönüşün olmayacağına inancı var Bahçeli'nin. Satır aralarında Erdoğan'a bu bağlamda güven var.
Ancak Ak Parti içerisinde, çeşitli STK'larda MHP'nin iktidarı yönlendirdiği, iktidarda MHP'lileşme olduğu yolunda homurdanmalar, çeşitli fitneler dolaşıyor.
Devlet Bahçeli, bu fitneyi bitiren darbeyi vururken, Abdullah Gül üzerinden açılmak istenen FETÖ cephesini de ortadan kaldırıyor.
Sonuç olarak, MHP ve Bahçeli'nin kararının isabetli olmadığını söylemek akıllara ziyan bir durumdur. Yüzde 51 şansı olmayan partinin bu kararının neresi yanlış olabilir, Dahası milliyetçilerin desteğiyle Cumhurbaşkanının 2019'da yeniden seçilmesine dahi tahammül edemeyen güruhun hesaplarını iyi irdelemek ve değerlendirmek gerekmez mi?
Şimdi hal buyken Bahçeli'nin aldığı kararın neresini yanlış göreceksiniz. Emperyal güçlerin, küreselcilerin türlü operasyonlar çektiği Türkiye'ye, içeriden cevap veren bir Cumhurbaşkanının, özellikle milli politikalarını, terörle mücadeledeki durumunu desteklemenin yanlış olduğunu söylerken hangi konuma düşmüş oluyoruz.
Aynı zamanda Bahçeli, açıkladığı kararlarıyla dışarıdan destekli iç bloka karşı operasyon yapıyor. Bunu iyi değerlendirmek gerekiyor. Bu operasyonun etkili olduğunu, karşı tepkilerden anlayabilir siniz?
İnanın bu basit bir hesap veya aritmetik oyunu değildir. Çıkar hesabı hiç değildir. Bir hesap vardır, bir çıkar vardır; bu hesap ve çıkarlar milli menfaatlerdir, Türk milletinin başına musallat edilen her türlü terörün tepelenmesi hesabı vardır.
Onun için içerideki (milletten yanaymış gibi görünen) küresel hesapları alt üst etmiştir.
Kudurma halleri bu yüzden.
Kim kazanır?
Devlet Bahçeli, iyi bir satranç oyuncusudur. Yaptığı hamlelerle, Batı'nın bütün hesaplarını bozma yolunda mesafe almıştır. FETÖ ve bölücü unsurlar tarafından dizayn edilmeye çalışılan ve siyaset üzerinden oluşturulan blok param parçadır.
İkinci bir sonuç daha var, bu da çok kıymetli...
Türkiye, Atatürk sonrası Batı'nın tezgahına gelmiştir. Soğuk savaş dönemi NATO'nun kanat ülkesi olmuş ve iç ve dış güvenliğini başkalarına emanet ederek yan gelip yatmış. İçeride Kontrgerilla diye tanımlanan NATO'cu yapılanma içeride her kuruma, birime sızmış. Sovyetlerin çökmesiyle birden sudan çıkmış balığa dönmüşüz.
Amerika'nın 'Yeşil Kuşak Projesi' öylesine sinsice ilerlemiş ki; milletin içerisinde çıkan devşirmelere darbe noktasına gelebilmiş ve kendi milletinin üzerine ateş olup yağabilmiştir.
Bu irinin temizlenmesi Türkiye için elbette şanstır, ancak çok canımız yanmış ve derin yaralar açmıştır.
İşte bu ahvalde Dr. Devlet Bahçeli, bütün riskleri göze alarak milli olan iktidara tam destek vermiştir. Son hamleyle de büyük tehditleri bertaraf etme noktasında ciddi bir adım atmıştır. Siyasal hesap yapabilirsiniz! Bahçeli'nin kötü bir siyasetçi olduğunu düşünebilirsiniz! Ancak Devlet Bahçeli, ne kötü bir siyasetçidir, nede basiretsiz bir siyasi liderdir.
Devlet Bahçeli, milli menfaatler uğruna, tehdit ve tehlike içerisinde olan vatanı için, sorumluluk almıştır. Milli düşünen iki lider Erdoğan ve Bahçeli, birlikte omuz omuza yürümek gibi kutlu bir işe el ele olmuştur.
Hani önce vatan diyenlere özellikle seslenmek istiyorum; biz ne istiyoruz? Ne bekliyoruz? Siyaset bir yere kadar, muhaliflik vatan söz konusu oluncaya kadardır.
İşte gerçek siyaset budur. Devleti için, Milleti için ve Vatanı için her şeyi göze alabilmektir siyaset.