Hakan’ın yerine kontrpiyede kalan biz olduk!
Futbolda kalecinin ters tarafa hamle yapıp gitmesine kontrpiyede kalmak denir.
Galiba bu defa BB Erzurumspor kalecisi Hakan değildi kontrpiyede kalan, Erzurum oldu!
Ne zamandır merak eder dururdum.
Oğlan evinde bir şey yokken nasıl oluyor da kız evi dımbır dımbırdı!
BB Erzurumspor özellikle son haftalarda üst üste galibiyetler alıyor, play-off’a açık açık göz kırpıyordu.
Nihayetinde play-off’a çıkıldığında bir sonraki adım süper lig için olacaktı.
Gel gör ki şehirde BB Erzurumspor’un bırak şampiyon olup süper lige çıkmasını, play-off’a bile yükselmesi gibi bir beklenti yok oğlu yoktu.
Olsaydı görürdük zaten.
Ne bir yerde bir BB Erzurumspor bayrağı, ne de başka bir şey.
Oysa bir şekilde Erzurum bu sevinci beklediğini belli edecek bir iki görüntü verebilirdi.
Bugün kutlama üstüne kutlama yapan kişi ve kurumlar o gün için böyle bir şeyi akıllarının ucuna bile getirmiyordu.
Hal böyle olunca da doğrusu bana o kutlama mesajları falan çok samimi gelmiyor.
Zorla değil, gelmiyor.
Karşıma çıktığımda kendimi çok kötü hissediyorum.
Bir-iki gündür Instagram ve facebook’uma bile girmiyorum.
Sırf o paylaşımları görmeyeyim diye.
O açıdan kabul edelim ki Erzurum bu şampiyonluğu alınteriyle değil, tesadüfen kucağında bulmuştur.
Çoğu taraftarı tenzih ediyorum ama biliyorum ki çoğu kişi bunu haketmedi.
Şu şampiyonluk havasından kurtulduğumuz bir an şöyle bir oturup düşünmekte fayda var.
Biz hangi ara böyle olduk diye. .
--
Ona bu kupa daha bir cuk oturdu!
BB Erzurumspor yaklaşık 20 yıl sonra en üste, süper lige çıktı. Bursa’da Gazişehir maçı sonrası gelen 1.lig kupası, bugünlerde elden ele dolaşıyor. Doğal olarak bu değerli ve de anlamlı kupa ile resim çektiren çektirene.. Ama biri var ki onun elinde bu 1.lig kupası daha değerli, daha anlamlı. O isim Genel Sportif Direktör Zafer Demir. Zafer’de bu kupa daha anlamlı duruyor, sebebi de bu ismin yıllar önce de ilk eline alanlardan biri olması. 20 yıl içinde ilkinde futbolcu olarak, ikincisinde de idareci olarak o şampiyonluk kupasını kaldırmanın mutluluğu işte o yüzden Zafer’e daha bir cuk oturdu! O yüzden Zafer’de daha bir güzel durdu. Hem Erzurum’a hem de Zafer’e helaldır o kupa.. Bu arada dün TRT Erzurum Radyosu’nda şampiyonluğun hikayesini anlatan Zafer Demir, ‘’Sahadayken bu kadar yorulmamıştım’’ ifadesi dikkat çekti.
--
Lahmacun totemi!
Şu veya bu sebeplerden dolayı Gazişehir ile oynanan Bursa’da ki final maçını bir çokları gibi ben de televizyondan izledim. BB Erzurumspor’un forma sponsoru olan Dayı’nın sahibi Zeki Arıcıoğlu’nun Beyazevler’de ki ofisindeydim o gün. Erzurum Ajans’dan sevgili Turhan Bozkurt ve bazı dostlarla maçı izlerken, Dayı’nın bir yöneticisi aslında Erzurum’da her aç sonrası tesislere oyuncular yesin diye 100 adet lahmacun, 50 adet de ayran gönderdiklerini söyledi. Doğrusu bunun bir ‘totem’ olduğunu, bunun mavi-beyazlı oyunculara şans da getirdiğini belirtti. Hatta Erzurumlu oyuncular da her maçtan sonra tesislere giderken önce ‘’Bizim lahmacunlarımız nerede?’’ diye sorar olmuşlar. Bence gzel bir alışkanlık. Merttir zaten Zeki bey, iyi de yapıyormuş. Tam bu sohbeti yaparken Turhan Bozkurt bir espri yaptı, sizinle de paylaşmasam ölürüm. Dedi ki : Buradan şunu anlıyorum ki Demba Savage’ye kimse göstermiyor, gelen lahmacunlardan bir tane bile yememiş!
--
O topa Hıncal Uluç da girdi!
Geçtiğimiz günlerde Erzurum’da yaşanan havalanı servis şoförü ile bir hakim arasındaki mahkemeye intikal olan kavga, Hıncal Uluç’un da diline dolandı. Hıncal Uluç, ‘"Berlin'de hâkimler var, ya Erzurum'da?" başlıklı Sabah Gazetesindeki yazısında konuyu gündeme getirdi ve hem havaalanı servis şoförü ve hem de tartaklandığını iddia eden hakimle ilgili değerlendirme yaptı, görüşünü ortaya koydu. Bu görüş üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’nden açıklama geldi. ‘’2 Mayıs 2018 tarihinde Erzurum Bölge Adliye Mahkemesinde Hakim olarak görev yapan K.D., havalimanında servis şoförü tarafından darp edildiğini beyan ederek kolluk güçlerine şikayette bulunmuş, şikayet üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma başlatılmış, günün nöbetçi Savcısı tarafından adil yargılanma ilkesi kapsamında delillerin toplanabilmesi, iddianın vasıf ve mahiyeti ile mevcut delil durumu gözetilerek şüpheli Ü.A hakkında ayni gün saat 21:30 itibariyle gözaltı talimatı verilmiş ve şüpheli gözaltına alınmıştır’’ denilen açıklamada, ‘’Ü.A.'nın kollukça alınan beyanında, Hakim K.D.'den şikayetçi olmadığını beyan ettiği anlaşılmış, bu sebeple Hakim K.D. hakkında herhangi bir işlem yapılmamıştır. Şüpheli Ü.A, 3 Mayıs sabahı saat 09:30'da gözaltından çıkarılmış, müracaat savcılığınca mevcut delil durumu, atılı suçun kanunda yazılı alt ve üst sınırı ve ölçülülük ilkesi gereğince adli kontrol tedbiri talebi ile 2. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiştir ve yukarıda değinilen gerekçeler göz önüne alınarak şüpheli Ü.A. hakkında adli kontrol tedbirine hükmedilmesine karar verilmiştir’’ ifadeleri yeraldı.
--
O kıymetli bölgenin binaları da adam gibi olmalı!
Kentsel dönüşüm konusunda Yakutiye Belediyesi’nin ince eleyip sık dokuduğunu biliyoruz. Sebebi malum. Başında bir mimar olunca da ve de bu işi gurur meselesi edince de işe biraz daha ciddiyetle bakılıyor tabiiki. Bu konuda kılı kırk yarıldığına şahidiz. Her ne kadar ‘’eski evler filan yıkıldı ama yıllar geçti, boş duruyor. Hep öyle boş mu duracak?’’ diyenler, bu sıralar çok olmasa da dikkate değerdir denilenler. Doğrusu bazen insanın lüzumsuz, görsel anlamda kötü şeyler yapılacağına arsalar boş kalsın, hiçbir şey yapılmasın ondan daha iyi dediği oluyor. . Kötü örneklerini görünce gerçekten kimsenin bir şey yapmasını da arzu etmiyoruz.
Bunu şunun için anlatıyoruz. Şimdi kentsel dönüşüme giren özellikle Üç Kümbetler civarında bu sıralar hummalı bir şekilde inşaat, harfiyat çalışması var. Bildiğim kadarıyla bir müze ve ortaokul yapımı gerçekleşiyor. Hatta Recep Akdağ Caddesi üzerinde temeli atılan ortaokulun inşaatı da belli bir seviyeye geldi. Neredeyse 4 kat çıkıldı bile. Nasıl bir bina ortaya çıkacak bilmiyorum, siz nasılsa ben de öyleyim. Sonunda şok yaşamak istemiyoruz tabi, adam akıllı bina olması en büyük dileğimizdir. Zira o çevrenin ruhuna, tarihi dokusuna uygun bir yapılaşma olursa ne ala, aksi olursa yazık olur. Bu bölgede gerçekleşecek olan kamu yatırımlarında müteahhit firmalardan özellikle estetizme önem verenler tercih edilmelidir diye düşünüyorum. Bir şehiri artık binalarında tanır olduk ve o sebeple aşık oluyoruz. Yarın o güzelim bölgede ucube binalar görmek istemiyoruz.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Salim çıktım her ummandan/Sendin bana tek kumandan/ Sığındığım her limandan/ Tekrar sana çark eyledim. (Cemal Safi)