Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, milletvekili aday listesinde yer alması ile ilgili ise, "Nerede vazife verilse orada bu hizmeti vereceğiz" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Erzurum'dan aday olmak benim için tabii bir şey, 2002'den beri AK Parti'nin çatısı altında, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde davamızın peşinde koşturuyoruz. Bu bizim için bir yaşam biçimi, gençliğimizden itibaren ülkemiz daha iyi olsun, huzur ve refah içinde olalım, eğitim ve sağlımız iyi olsun, Türkiye'nin itibarı yerinde olsun diye, Türkiye bütün mazlum milletlerin gözünü diktiği, umut bağladığı bir ülke bunu en son Filistin meselesinde bir kez daha gördük, Türkiye bu umutlara karşılık verebilsin diye bir davanın peşinde koşuyoruz. 2002'de seçimlerden önce aday adayı olduk, milletvekili olduk, Sağlık Bakanı olarak görev verildi ve o günden beri bu çatı altında hizmet ediyoruz. Bugün AK Parti çatısında hizmet etmek, Cumhur İttifakı'yla beraber Cumhurbaşkanımızı yeni sistemle beraber cumhurbaşkanlığına taşımak o kadar önemli ki, nerede vazife verilse orada bu hizmeti vereceğiz" dedi.
Milletvekili olduktan sonra bakan olunamayacağını hatırlatan Yaşar, bunun yansımasını sordu. Akdağ, kendisini bir yere konumlamadığını belirterek, bakan olmanın büyük sorumluluklar gerektirdiğini, bu sebeple başka görevlerin daha cazip geleceğini, bununla beraber kendi tercihinin verilen vazifeyi yapmaktan yana olduğunu kaydetti.
"Cumhurbaşkanımız birinci turda seçilecektir"
27 kişilik kabinede 22 kişinin milletvekili adayı gösterilmesine ilişkin "Erdoğan'a oy verin ama partisine vermeyin" eleştirilerini de değerlendiren Akdağ, "Vatandaşın aklında olmayan ama bir şekilde pompalanan bu düşünce Türkiye için neticesi itibariyle kötü olur. Cumhurbaşkanımız seçimden sonra cumhurbaşkanı oldu ama AK Parti iktidar çoğunluğunu elde edemedi, bu durum yönetim açısından zorluklar oluşturabilir. Dolayısıyla ben seçmenin çok büyük bir yüzdesinin eğer Cumhur İttifakı içinde AK Parti'ye oy veren bir seçmense AK Parti'ye, MHP'ye oy veren seçmense MHP'ye oy vereceğini düşünüyorum. Cumhur İttifakı'nın gayesi Cumhurbaşkanımızı yeniden cumhurbaşkanı seçmek bu arada her iki partinin BBP'de dahil kendi adaylarını seçmesidir. Bunun dışında başka bir şey düşünülemez, birileri yazıp çiziyor ve vatandaşın aklında olmayan bir şeyi gündeme getirmeye çalışıyor ama bunlar tutmaz. Vatandaşın basireti çok yüksektir. Türkiye yoluna hangi yönetimle emin adımlarla devam eder seçmen bunu görür. Dolayısıyla Cumhur İttifakı'nda Cumhurbaşkanımız seçilmiş olacaktır ki ben birinci turda seçileceğini düşünüyorum. Milletvekillerinin dağılımı da bugün nasılsa yine aynı şekilde tecelli edecektir" şeklinde konuştu.
"Saadet Partisi kendi davasına ihanet etti"
Yaşar’ın Saadet Partisi’nin Millet ittifakı içerisinde yer almasını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine ise Akdağ, “Meclis’e birkaç milletvekili sokmak için kendi davasına ihanet etmek olarak görüyorum ben bunu. İnandığınız bir partiniz var, çalışıyorsunuz millete kendinizi anlatırsınız olur biter. Burada gidip de CHP’ye, İYİ Parti’ye destek olmak doğru bir şey değil. Hem Temel Karamollağolu’nun tutumunu hem de bugün Saadet Partisi'nin yöneticilerinin tutumunu, kendi miraslarına ihanet olarak gördüm. Saadet Partisi'ne oy verenle AK Parti'ye oy veren seçmenin birbirine yakınlığı o kadar yakın ki, yönetimin bu yaptığı son derece yanlıştır. Karamollaoğlu, cevap bile tenezzül etmeyeceğim ifadelerde bulundu, seçmen bunları görür ve AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanımıza yönelecektir" ifadelerini kullandı.
Erzurum Spor'un 1. Lig'e çıkmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Akdağ, Erzurum'un bunu çok özlediğini belirterek, "Bir kalecinin bir final maçında 4 penaltı çıkardığı çok nadirdir, dolayısıyla hem teknik direktörümüzü hem kaptanımızı hem de kalecimizi aradım. Kalecimiz Hakan'a 'çalışmalarını aksatma seni Türk milli takımının başında görmek istiyoruz' dedim" şeklinde konuştu. İHA
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Erzurum'dan aday olmak benim için tabii bir şey, 2002'den beri AK Parti'nin çatısı altında, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde davamızın peşinde koşturuyoruz. Bu bizim için bir yaşam biçimi, gençliğimizden itibaren ülkemiz daha iyi olsun, huzur ve refah içinde olalım, eğitim ve sağlımız iyi olsun, Türkiye'nin itibarı yerinde olsun diye, Türkiye bütün mazlum milletlerin gözünü diktiği, umut bağladığı bir ülke bunu en son Filistin meselesinde bir kez daha gördük, Türkiye bu umutlara karşılık verebilsin diye bir davanın peşinde koşuyoruz. 2002'de seçimlerden önce aday adayı olduk, milletvekili olduk, Sağlık Bakanı olarak görev verildi ve o günden beri bu çatı altında hizmet ediyoruz. Bugün AK Parti çatısında hizmet etmek, Cumhur İttifakı'yla beraber Cumhurbaşkanımızı yeni sistemle beraber cumhurbaşkanlığına taşımak o kadar önemli ki, nerede vazife verilse orada bu hizmeti vereceğiz" dedi.
Milletvekili olduktan sonra bakan olunamayacağını hatırlatan Yaşar, bunun yansımasını sordu. Akdağ, kendisini bir yere konumlamadığını belirterek, bakan olmanın büyük sorumluluklar gerektirdiğini, bu sebeple başka görevlerin daha cazip geleceğini, bununla beraber kendi tercihinin verilen vazifeyi yapmaktan yana olduğunu kaydetti.
"Cumhurbaşkanımız birinci turda seçilecektir"
27 kişilik kabinede 22 kişinin milletvekili adayı gösterilmesine ilişkin "Erdoğan'a oy verin ama partisine vermeyin" eleştirilerini de değerlendiren Akdağ, "Vatandaşın aklında olmayan ama bir şekilde pompalanan bu düşünce Türkiye için neticesi itibariyle kötü olur. Cumhurbaşkanımız seçimden sonra cumhurbaşkanı oldu ama AK Parti iktidar çoğunluğunu elde edemedi, bu durum yönetim açısından zorluklar oluşturabilir. Dolayısıyla ben seçmenin çok büyük bir yüzdesinin eğer Cumhur İttifakı içinde AK Parti'ye oy veren bir seçmense AK Parti'ye, MHP'ye oy veren seçmense MHP'ye oy vereceğini düşünüyorum. Cumhur İttifakı'nın gayesi Cumhurbaşkanımızı yeniden cumhurbaşkanı seçmek bu arada her iki partinin BBP'de dahil kendi adaylarını seçmesidir. Bunun dışında başka bir şey düşünülemez, birileri yazıp çiziyor ve vatandaşın aklında olmayan bir şeyi gündeme getirmeye çalışıyor ama bunlar tutmaz. Vatandaşın basireti çok yüksektir. Türkiye yoluna hangi yönetimle emin adımlarla devam eder seçmen bunu görür. Dolayısıyla Cumhur İttifakı'nda Cumhurbaşkanımız seçilmiş olacaktır ki ben birinci turda seçileceğini düşünüyorum. Milletvekillerinin dağılımı da bugün nasılsa yine aynı şekilde tecelli edecektir" şeklinde konuştu.
"Saadet Partisi kendi davasına ihanet etti"
Yaşar’ın Saadet Partisi’nin Millet ittifakı içerisinde yer almasını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine ise Akdağ, “Meclis’e birkaç milletvekili sokmak için kendi davasına ihanet etmek olarak görüyorum ben bunu. İnandığınız bir partiniz var, çalışıyorsunuz millete kendinizi anlatırsınız olur biter. Burada gidip de CHP’ye, İYİ Parti’ye destek olmak doğru bir şey değil. Hem Temel Karamollağolu’nun tutumunu hem de bugün Saadet Partisi'nin yöneticilerinin tutumunu, kendi miraslarına ihanet olarak gördüm. Saadet Partisi'ne oy verenle AK Parti'ye oy veren seçmenin birbirine yakınlığı o kadar yakın ki, yönetimin bu yaptığı son derece yanlıştır. Karamollaoğlu, cevap bile tenezzül etmeyeceğim ifadelerde bulundu, seçmen bunları görür ve AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanımıza yönelecektir" ifadelerini kullandı.
Erzurum Spor'un 1. Lig'e çıkmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Akdağ, Erzurum'un bunu çok özlediğini belirterek, "Bir kalecinin bir final maçında 4 penaltı çıkardığı çok nadirdir, dolayısıyla hem teknik direktörümüzü hem kaptanımızı hem de kalecimizi aradım. Kalecimiz Hakan'a 'çalışmalarını aksatma seni Türk milli takımının başında görmek istiyoruz' dedim" şeklinde konuştu. İHA