Türkiye'de siyaset yapmak çok karmaşık bir iştir. Niçin, nasıl siyaset yapılır anlamak zordur. Son yıllarda seçimler satrancı kıskandırır noktaya taşındı. Soğuk Savaş yıllarının entrikalarından daha karmaşık ilişkiler yaşandı. CHP 15 vekilini İYİ Partiye gönderdi, emanet olarak. Muhalefet topyekun Erdoğan'ı alt edebilecek aday çabasına girdiler.
Abdullah Gül muhalefetin tek adayı olacaktı. CHP, oyunu böyle kurgulamıştı. Hesap tutmadı. Muharrem İnce, sağdan bir adaya karşı olduğunu açıkladı. Meral Akşener, 'Çatı aday istemiyoruz, ben adayım' açıklamasını yaptı. Sonra Akşener ve İYİ Parti sözcüleri, Abdullah Gül isminin kendilerine dayatıldığını beyan ettiler. Kim kime neyi ve niçin dayatıyordu.
Ardından Ak Parti, MHP ve Erdoğan'ı alt etmek için formüller arandı. Örneğin, HDP'nin Güneydoğu'da ciddi oy kaybettiği, baraj sorunu yaşadığı araştırmalarda ortaya çıktı. Emin Çölaşan o günlerde bir yazı kaleme aldı. Sözcü Gazetesindeki köşesinden solculara, sosyal demokratlara, dahası Erdoğan karşıtlarına seslendi. 'Her aileden bir kişi HDP'ye oy versin' diye. CHP'den bazı yetkililer bu tavrı desteklediler. HDP baraj altında kalırsa Cumhur İttifakı Mecliste çoğunluğu alacaktı.
Muhalefet, önünü nasıl keseriz formülleri üretmeye başladılar. Selahattin Demirtaş'ı ziyaret edenler, anadilde eğitim vaatleri, PKK'nın taleplerinin seçim bildirgelerinde şöyle ya da böyle yer almış hali ortaya çıktı. Meral Akşener, HDP üzerine söylemleri parti içerisindeki ülkücüleri rahatsız etti. Temel Karamollaoğlu, salvoları bir biri ardına sıraladı.
Bütün bunlar Erdoğan'ı 'Başkan seçtirmemek' içindi. Hani Demirtaş'ın sloganlaştırdığı 'Seni Başkan yaptırmayacağız' sözü, işte onun etrafında muhalefetin kümelenmesi gözlendi.
Muhalefetin milleti anlamak, ihtiyaçları üzerinden siyaset üretmesi gerekir değil mi? Beklenen budur. Oysa muhalefetin tek derdi Erdoğan olmuştu. Muhalefetin beklentilerine Batı ve ABD'nin beklentileri örtüştü.
Eren Bülbül'ün ruhu rahatsız olmuş mudur?
Hatırlarsınız, Eren'i. PKK'lılar tarafından şehit edilen 15 yaşındaki Karadeniz'in yiğit çocuğunu. Hepimizin yüreği burkulmuştu. Acı hissetmiştik. İşte o Eren'in katilleri öldürüldü. Eren'in katillerinin cenazesine neredeyse bütün muhalefetin, FETÖ'nün ince hesabıyla Meclise giren 2 HDP milletvekili katıldığı için soruşturma başlatıldı.
Evet.. Hdp Diyarbakır milletvekilleri Musa Farisoğulları ve Remziye Tosun hakkında, 15 yaşındaki Eren Bülbül'ü şehit eden Pkk'lı terörist "Zeynel" kod adlı Mehmet Yakışır'ın cenazesine katıldıkları için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı..
Acaba Eren'in ruhu incinmiş-midir?
Abdullah Gül muhalefetin tek adayı olacaktı. CHP, oyunu böyle kurgulamıştı. Hesap tutmadı. Muharrem İnce, sağdan bir adaya karşı olduğunu açıkladı. Meral Akşener, 'Çatı aday istemiyoruz, ben adayım' açıklamasını yaptı. Sonra Akşener ve İYİ Parti sözcüleri, Abdullah Gül isminin kendilerine dayatıldığını beyan ettiler. Kim kime neyi ve niçin dayatıyordu.
Ardından Ak Parti, MHP ve Erdoğan'ı alt etmek için formüller arandı. Örneğin, HDP'nin Güneydoğu'da ciddi oy kaybettiği, baraj sorunu yaşadığı araştırmalarda ortaya çıktı. Emin Çölaşan o günlerde bir yazı kaleme aldı. Sözcü Gazetesindeki köşesinden solculara, sosyal demokratlara, dahası Erdoğan karşıtlarına seslendi. 'Her aileden bir kişi HDP'ye oy versin' diye. CHP'den bazı yetkililer bu tavrı desteklediler. HDP baraj altında kalırsa Cumhur İttifakı Mecliste çoğunluğu alacaktı.
Muhalefet, önünü nasıl keseriz formülleri üretmeye başladılar. Selahattin Demirtaş'ı ziyaret edenler, anadilde eğitim vaatleri, PKK'nın taleplerinin seçim bildirgelerinde şöyle ya da böyle yer almış hali ortaya çıktı. Meral Akşener, HDP üzerine söylemleri parti içerisindeki ülkücüleri rahatsız etti. Temel Karamollaoğlu, salvoları bir biri ardına sıraladı.
Bütün bunlar Erdoğan'ı 'Başkan seçtirmemek' içindi. Hani Demirtaş'ın sloganlaştırdığı 'Seni Başkan yaptırmayacağız' sözü, işte onun etrafında muhalefetin kümelenmesi gözlendi.
Muhalefetin milleti anlamak, ihtiyaçları üzerinden siyaset üretmesi gerekir değil mi? Beklenen budur. Oysa muhalefetin tek derdi Erdoğan olmuştu. Muhalefetin beklentilerine Batı ve ABD'nin beklentileri örtüştü.
Eren Bülbül'ün ruhu rahatsız olmuş mudur?
Hatırlarsınız, Eren'i. PKK'lılar tarafından şehit edilen 15 yaşındaki Karadeniz'in yiğit çocuğunu. Hepimizin yüreği burkulmuştu. Acı hissetmiştik. İşte o Eren'in katilleri öldürüldü. Eren'in katillerinin cenazesine neredeyse bütün muhalefetin, FETÖ'nün ince hesabıyla Meclise giren 2 HDP milletvekili katıldığı için soruşturma başlatıldı.
Evet.. Hdp Diyarbakır milletvekilleri Musa Farisoğulları ve Remziye Tosun hakkında, 15 yaşındaki Eren Bülbül'ü şehit eden Pkk'lı terörist "Zeynel" kod adlı Mehmet Yakışır'ın cenazesine katıldıkları için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı..
Acaba Eren'in ruhu incinmiş-midir?