Bugünlerde bir çok arkadaşımın da başındadır ya.
Siyasetten o kadar uzak durayım, o tür topa girmeyeyim dememe rağmen bu sıralar peşimi bırakmayan, sıklıkla sorulan sorulardan biridir o.
-Siyasette durum nedir?
Bilmem mi.
Aslında burada konu edilen siyasetten murad, kim aday olur mevzusudur.
Soran herkese aynı cevabı veriyorum.
Kimin aday olacağı konusunda AK Parti’nin İl Başkanı Mehmet Emin Öz ne kadar biliyorsa ben de o kadar biliyorum.
Ya da kimin aday olacağı konusunda AK Parti’nin İl Başkanı Mehmet Emin Öz ne kadar bilmiyorsa ben de o kadar bilmiyorum!
Demem odur ki daha bana böyle şeylerle gelmeyin.
Durum budur, bu kadar basittir.
NOT: Hele de AK Parti mevzubahis ise, onca tecrübe yaşamamıza rağmen şu aday olur, şunu etmezler diye kestirip atmam, atanlardan da hazzetmem. Bugünlerde bu muhabbet yapılıyorsa bilin ki o tür muhabbetler laf olsun torba dolsun diyedir! Hoş kim aday olur sorusunu soranın da o muhabbet esnasında çok bilmişler gibi kesin kanaat bildirmesi de cabası! O açıdan siz siz olun o muhabbetten uzak durun!
---
Şehirder başına iş mi aldı?
Murat Ertaş’ı ben eğitimci olmasının yanısıra farkındalık oluşturan yazar-çizer bir adam olarak da tanır ve severim. Bir defa çok heyecanlıdır, kanı her daim kıpır kıpır kaynar. Kendisini yakından tanıdığım için inanılmaz enerjiktir ve boş durmayı sevmez, onca işinin arasında sırtına habire yeni yükler sırtlamaktan da çekinmez. Bir süre önce kurduğu ve tabanda da bayağı bir destek bulduğu Şehirder ile de çok önemli aktivist olarak karşımıza çıktı. Kitaplarının, TV proğramlarının ve köşe yazılarının yanısıra Şehirder’de ki etkinlikleri ile dikkat çeken, iz bırakan işlere imza attı. Elbette ki çalışmalarını beğenenler kadar, onu kıskananlar ve de haklı, haksız tenkit edenler de oldu, oluyor. Bu kadar yoğun bir adam olarak karşımızda duran Murat Ertaş, ne zaman ‘’Altın Rozet Başarı Ödülleri’’ni yapacaklarını söyledi, o zaman ‘’Eyvah!’’ dedim. Sahasında başarılı olanları ödüllendirmeye yönelik bu çalışmanın çoğu kişiyi sevindireceği gibi küstürebileceğini söylemiş ve ‘’İnşallah bir sorunla karşılaşmazsın’’ şeklinde düşüncelerimi dile getirdim. Ve nihayet o ödüller önceki gün verildi. Elbette ki güzel bir başlangıç, bu tür çalışmanın şehirde pozitif bir etki yapacağına inanıyor ve sektörlere bir dinanizm yaşatacağını sanıyorum. Ama görüyorum ki bu ödüllerin dağıtılmasının akabinde bazı küskünlükler de olacaktır, olduğu yönünde de duyumlar alıyorum. ‘’Durup dururken Murat Ertaş başına iş açtı’’ diyeceğim ama bunu derken ona haksızlık da etmek istemiyorum. Çünkü tamamen safiyane, iyi niyetli bir çalışma o. Kaldı ki belirlenen isimlerin anket yoluyla olduğu söyleniyor ki buna inanmak zorundayım. Dağılımda bir, iki isimde yanlış tercih yapılmış olduğunu görmeme rağmen genelde adil bir paylaşımın gerçekleştiğini, iyi iş çıkartıldığını söyleyebilirim. Bu konuda tek söyleyeceğim, geleneksel hale gelmesi planlanan bu ödüllerin önümüzdeki yıl daha bir titiz çalışma ile paylaştırılmasının sağlanmasıdır.
[caption id="attachment_131217" align="alignright" width="485"] BU DA BİZİM ROZETİMİZ!- Farklı kategorilerde farkındalık oluşturan isimleri altın rozetle ödüllendiren Murat Ertaş’ı da bir rozetle ben ödüllendirdim. Ertaş’ın yakasına, Buz Paten Federasyonumuzun rozetini taktım, onu üyelerimizden biri yaptım..[/caption]
Lobi işi atlanacak iş değil!
2024 UEFA Avrupa Şampiyonasının Almanya’ya verilmesinde en büyük neden olarak Türkiye’nin yeterince lobi desteğinin olmaması gösteriliyor ki buna ben de inanıyorum. 12’ye 4 oyla kaybettiğimiz şampiyonanın yapılacağı ülke ile ilgili tercih, ister istemez Kış Olimpiyatlarını gündeme getirdi. Bilindiği gibi Erzurum, 2026 kış olimpiyatlarına talip. Daha önce 7 olan aday şehir sayısı 3’e düştü ve bu o olimpiyatı isteyen Erzurum için büyük bir avantaj. Sadece 3 ülke ile olan bir yarışın içindeki ülkemizin bu olimpiyatları aşması için lobi faaliyetlerine biraz daha hız verilmesi gerekiyor. Hatta eskisinden daha fazla. Bildiğim kadarıyla 2026 kış olimpiyatlarının yapılacağı şehrin açıklanacağı tarih de 2019 yılının Eylül ayı. Demek ki önümüzde koca 1 yıl daha var ve bu olimpiyatları ne kadar çok istediğimizi de bir şekilde göstermeliyiz. Lobi işi öyle atlanacak, hafife alınacak bir şey değil. Bu arada bu konu sadece Erzurum milletvekillerini değil, bölge milletvekillerini de ilgilendiriyor. Daha bu olimpiyat Erzurum’a verilirse bundan Erzincan ve Sarıkamış’ın da tesisleri itibariyle bundan yeterince istifade edeceğini söylemeye gerek yok herhalde!
---
Aman Şifo duymasın!
Artık bugünlerde BB Erzurumspor ile yatıyor, BB Erzurumsporla kalkıyoruz.
Futbolla ilgisi olmayanlar bile mavi-beyazlı ekibin son durumuna kafa yoruyor, her fırsatta onu konuşuyor, onu yorumluyorlar.
Çok fazla ilgisi olmayanlar takımın alt sırada yeralmasına içerlerken, ilgili olanlar da hem bundan dertleniyor hem de kendince uyarılarda bulunuyorlar.
Ve ilgililerin çoğu da bir noktada buluşuyor ki doğruya doğru.
Katılmamak mümkün değil.
Takım iyi oynuyor ama gol atamıyor!
Kaleci, savunma, orta saha iyi ama santrafor kötü!
***
Erzurumspor değerlendirmesi yapılırken zaman zaman ilginç tespit ve görüşler de yeralıyor.
Kimi oyun kurgusunda değişikliğe gidilmesini söylerken kimi de oyuncu tercihinde değişiklikler yapılsın, kadroda revizyon olsun istiyor.
Bazıları da var ki daha uç fikir ortaya koyuyor, gerekirse Erzurumspor sahaya santraforsuz çıksın diyor!
Diyor da diyor.
Tabi bütün bunlar hep BB Erzurumspor bulunduğu yerden daha iyi yerlere gelsin, küme düşme korkusunu çok önceden hissetmeyelim düşüncesinden kaynaklı şeyler.
İnanıyorum ki kimsenin bu konuda bir art niyeti yok ve her kafadan ses daha iyi bir Erzurumspor olsun diye çıkıyor..
Nobre olsaydı bugün Erzurum bambaşka bir yerdeydi diyenlerin de niyeti hep aynı.
Önü, arkası yok.
Halis oğlu halis..
***
Mehmet Altıparmak’tan sonra göreve getirilen Mehmet Özdilek, dün itibariyle göreve resmen başladı.
Sabah basın mensuplarıyla biraraya geldi ve yeni takımı ile ilgili düşüncelerini anlattı, yapmayı planladığı şeylerden bahsetti.
Böylesine bir dönemde görevi kabul eden Özdilek’in inanıyorum ki mevcut oyuncu grubuyla ilgili çok endişesi yok.
Zaten onu da beyanlarıyla ortaya koyuyor.
Kaldı ki öyle olsaydı ona takım mı yoktu, elbette ki başka bir takıma giderdi.
Bu durumda Özdilek’ten dün de dediğim gibi şapkadan tavşan çıkartmasını ve ilk önce önümüzdeki Alanya maçının alınmasını bekleyeceğiz.
Bu maçın alınmasına dair bir garantisi var mı, elbette ki yok.
Hele de bahse konu rakip de son 4 maçını kazanan bir takımsa.
Daha ilk maçta Özdilek’ten takımın gol bölgelerindeki sorunu çözeceğini beklemek de en azından ona haksızlıktır.
Öyleyse şu an şu saat itibariyle işine karışmak gibi olmasın da acizane bir önerim var, en azından okurlarla paylaşmak isterim.
Buyurun öyleyse.
***
Munsy ve Thi bu takımın santraforları.
Ama henüz golle tanışmışlıkları yok.
Ben derim ki bu maçta en azından yakından tanıyoruz, Munsy’nin yerine Erhan Çelenk santrafor mevkiinde denensin.
Geçen sezon onca golü hoş bir de buraya gelip Gomis atmadı!
Temiz vuruşları olan, gole yakın bir adam.
Tamam, bu sezon formda gözükmüyor, bu lig o lig değil, onu da anlıyorum ama Munsy yerine bir-iki de Erhan’ı o mevkide denesek çok mu abest olur.
Bir diğer önerim, Açka’nın yerine stopere yine Leo’yu çekip, sol beke de eskisi gibi Hakan Arslan’a forma verelim.
O Hakan Arslan ki en beğendiğim, değer verdiğim oyunculardan biridir.
Sağ tarafta da geçen yıl olduğu gibi Tolga Ünlü olsa.
Taylan’a da bir şekilde orta sahada görev versek acaba BB Erzurumspor çok mu yanlış bir terci yapmış olur.
Dedim ya, benimki sadece bir öneri ve bu da bir dost sohbeti.
Hele Mehmet Özdilek hocanın duymasını açıkça hiç istemem, ayıp olur.
Ayıbı da bırak, hakkım da yok haddim de değil!
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER:
Bir insan acı duyabiliyorsa canlıdır. Bir insan başkasının acısını duyabiliyorsa İNSANDIR! (Anonim)
DUVARIN DİLİ : Manita için dünyayı, kardeş için manitayı yakarız!
--
Siyasetten o kadar uzak durayım, o tür topa girmeyeyim dememe rağmen bu sıralar peşimi bırakmayan, sıklıkla sorulan sorulardan biridir o.
-Siyasette durum nedir?
Bilmem mi.
Aslında burada konu edilen siyasetten murad, kim aday olur mevzusudur.
Soran herkese aynı cevabı veriyorum.
Kimin aday olacağı konusunda AK Parti’nin İl Başkanı Mehmet Emin Öz ne kadar biliyorsa ben de o kadar biliyorum.
Ya da kimin aday olacağı konusunda AK Parti’nin İl Başkanı Mehmet Emin Öz ne kadar bilmiyorsa ben de o kadar bilmiyorum!
Demem odur ki daha bana böyle şeylerle gelmeyin.
Durum budur, bu kadar basittir.
NOT: Hele de AK Parti mevzubahis ise, onca tecrübe yaşamamıza rağmen şu aday olur, şunu etmezler diye kestirip atmam, atanlardan da hazzetmem. Bugünlerde bu muhabbet yapılıyorsa bilin ki o tür muhabbetler laf olsun torba dolsun diyedir! Hoş kim aday olur sorusunu soranın da o muhabbet esnasında çok bilmişler gibi kesin kanaat bildirmesi de cabası! O açıdan siz siz olun o muhabbetten uzak durun!
---
Şehirder başına iş mi aldı?
Murat Ertaş’ı ben eğitimci olmasının yanısıra farkındalık oluşturan yazar-çizer bir adam olarak da tanır ve severim. Bir defa çok heyecanlıdır, kanı her daim kıpır kıpır kaynar. Kendisini yakından tanıdığım için inanılmaz enerjiktir ve boş durmayı sevmez, onca işinin arasında sırtına habire yeni yükler sırtlamaktan da çekinmez. Bir süre önce kurduğu ve tabanda da bayağı bir destek bulduğu Şehirder ile de çok önemli aktivist olarak karşımıza çıktı. Kitaplarının, TV proğramlarının ve köşe yazılarının yanısıra Şehirder’de ki etkinlikleri ile dikkat çeken, iz bırakan işlere imza attı. Elbette ki çalışmalarını beğenenler kadar, onu kıskananlar ve de haklı, haksız tenkit edenler de oldu, oluyor. Bu kadar yoğun bir adam olarak karşımızda duran Murat Ertaş, ne zaman ‘’Altın Rozet Başarı Ödülleri’’ni yapacaklarını söyledi, o zaman ‘’Eyvah!’’ dedim. Sahasında başarılı olanları ödüllendirmeye yönelik bu çalışmanın çoğu kişiyi sevindireceği gibi küstürebileceğini söylemiş ve ‘’İnşallah bir sorunla karşılaşmazsın’’ şeklinde düşüncelerimi dile getirdim. Ve nihayet o ödüller önceki gün verildi. Elbette ki güzel bir başlangıç, bu tür çalışmanın şehirde pozitif bir etki yapacağına inanıyor ve sektörlere bir dinanizm yaşatacağını sanıyorum. Ama görüyorum ki bu ödüllerin dağıtılmasının akabinde bazı küskünlükler de olacaktır, olduğu yönünde de duyumlar alıyorum. ‘’Durup dururken Murat Ertaş başına iş açtı’’ diyeceğim ama bunu derken ona haksızlık da etmek istemiyorum. Çünkü tamamen safiyane, iyi niyetli bir çalışma o. Kaldı ki belirlenen isimlerin anket yoluyla olduğu söyleniyor ki buna inanmak zorundayım. Dağılımda bir, iki isimde yanlış tercih yapılmış olduğunu görmeme rağmen genelde adil bir paylaşımın gerçekleştiğini, iyi iş çıkartıldığını söyleyebilirim. Bu konuda tek söyleyeceğim, geleneksel hale gelmesi planlanan bu ödüllerin önümüzdeki yıl daha bir titiz çalışma ile paylaştırılmasının sağlanmasıdır.
[caption id="attachment_131217" align="alignright" width="485"] BU DA BİZİM ROZETİMİZ!- Farklı kategorilerde farkındalık oluşturan isimleri altın rozetle ödüllendiren Murat Ertaş’ı da bir rozetle ben ödüllendirdim. Ertaş’ın yakasına, Buz Paten Federasyonumuzun rozetini taktım, onu üyelerimizden biri yaptım..[/caption]
Lobi işi atlanacak iş değil!
2024 UEFA Avrupa Şampiyonasının Almanya’ya verilmesinde en büyük neden olarak Türkiye’nin yeterince lobi desteğinin olmaması gösteriliyor ki buna ben de inanıyorum. 12’ye 4 oyla kaybettiğimiz şampiyonanın yapılacağı ülke ile ilgili tercih, ister istemez Kış Olimpiyatlarını gündeme getirdi. Bilindiği gibi Erzurum, 2026 kış olimpiyatlarına talip. Daha önce 7 olan aday şehir sayısı 3’e düştü ve bu o olimpiyatı isteyen Erzurum için büyük bir avantaj. Sadece 3 ülke ile olan bir yarışın içindeki ülkemizin bu olimpiyatları aşması için lobi faaliyetlerine biraz daha hız verilmesi gerekiyor. Hatta eskisinden daha fazla. Bildiğim kadarıyla 2026 kış olimpiyatlarının yapılacağı şehrin açıklanacağı tarih de 2019 yılının Eylül ayı. Demek ki önümüzde koca 1 yıl daha var ve bu olimpiyatları ne kadar çok istediğimizi de bir şekilde göstermeliyiz. Lobi işi öyle atlanacak, hafife alınacak bir şey değil. Bu arada bu konu sadece Erzurum milletvekillerini değil, bölge milletvekillerini de ilgilendiriyor. Daha bu olimpiyat Erzurum’a verilirse bundan Erzincan ve Sarıkamış’ın da tesisleri itibariyle bundan yeterince istifade edeceğini söylemeye gerek yok herhalde!
---
Aman Şifo duymasın!
Artık bugünlerde BB Erzurumspor ile yatıyor, BB Erzurumsporla kalkıyoruz.
Futbolla ilgisi olmayanlar bile mavi-beyazlı ekibin son durumuna kafa yoruyor, her fırsatta onu konuşuyor, onu yorumluyorlar.
Çok fazla ilgisi olmayanlar takımın alt sırada yeralmasına içerlerken, ilgili olanlar da hem bundan dertleniyor hem de kendince uyarılarda bulunuyorlar.
Ve ilgililerin çoğu da bir noktada buluşuyor ki doğruya doğru.
Katılmamak mümkün değil.
Takım iyi oynuyor ama gol atamıyor!
Kaleci, savunma, orta saha iyi ama santrafor kötü!
***
Erzurumspor değerlendirmesi yapılırken zaman zaman ilginç tespit ve görüşler de yeralıyor.
Kimi oyun kurgusunda değişikliğe gidilmesini söylerken kimi de oyuncu tercihinde değişiklikler yapılsın, kadroda revizyon olsun istiyor.
Bazıları da var ki daha uç fikir ortaya koyuyor, gerekirse Erzurumspor sahaya santraforsuz çıksın diyor!
Diyor da diyor.
Tabi bütün bunlar hep BB Erzurumspor bulunduğu yerden daha iyi yerlere gelsin, küme düşme korkusunu çok önceden hissetmeyelim düşüncesinden kaynaklı şeyler.
İnanıyorum ki kimsenin bu konuda bir art niyeti yok ve her kafadan ses daha iyi bir Erzurumspor olsun diye çıkıyor..
Nobre olsaydı bugün Erzurum bambaşka bir yerdeydi diyenlerin de niyeti hep aynı.
Önü, arkası yok.
Halis oğlu halis..
***
Mehmet Altıparmak’tan sonra göreve getirilen Mehmet Özdilek, dün itibariyle göreve resmen başladı.
Sabah basın mensuplarıyla biraraya geldi ve yeni takımı ile ilgili düşüncelerini anlattı, yapmayı planladığı şeylerden bahsetti.
Böylesine bir dönemde görevi kabul eden Özdilek’in inanıyorum ki mevcut oyuncu grubuyla ilgili çok endişesi yok.
Zaten onu da beyanlarıyla ortaya koyuyor.
Kaldı ki öyle olsaydı ona takım mı yoktu, elbette ki başka bir takıma giderdi.
Bu durumda Özdilek’ten dün de dediğim gibi şapkadan tavşan çıkartmasını ve ilk önce önümüzdeki Alanya maçının alınmasını bekleyeceğiz.
Bu maçın alınmasına dair bir garantisi var mı, elbette ki yok.
Hele de bahse konu rakip de son 4 maçını kazanan bir takımsa.
Daha ilk maçta Özdilek’ten takımın gol bölgelerindeki sorunu çözeceğini beklemek de en azından ona haksızlıktır.
Öyleyse şu an şu saat itibariyle işine karışmak gibi olmasın da acizane bir önerim var, en azından okurlarla paylaşmak isterim.
Buyurun öyleyse.
***
Munsy ve Thi bu takımın santraforları.
Ama henüz golle tanışmışlıkları yok.
Ben derim ki bu maçta en azından yakından tanıyoruz, Munsy’nin yerine Erhan Çelenk santrafor mevkiinde denensin.
Geçen sezon onca golü hoş bir de buraya gelip Gomis atmadı!
Temiz vuruşları olan, gole yakın bir adam.
Tamam, bu sezon formda gözükmüyor, bu lig o lig değil, onu da anlıyorum ama Munsy yerine bir-iki de Erhan’ı o mevkide denesek çok mu abest olur.
Bir diğer önerim, Açka’nın yerine stopere yine Leo’yu çekip, sol beke de eskisi gibi Hakan Arslan’a forma verelim.
O Hakan Arslan ki en beğendiğim, değer verdiğim oyunculardan biridir.
Sağ tarafta da geçen yıl olduğu gibi Tolga Ünlü olsa.
Taylan’a da bir şekilde orta sahada görev versek acaba BB Erzurumspor çok mu yanlış bir terci yapmış olur.
Dedim ya, benimki sadece bir öneri ve bu da bir dost sohbeti.
Hele Mehmet Özdilek hocanın duymasını açıkça hiç istemem, ayıp olur.
Ayıbı da bırak, hakkım da yok haddim de değil!
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER:
Bir insan acı duyabiliyorsa canlıdır. Bir insan başkasının acısını duyabiliyorsa İNSANDIR! (Anonim)
DUVARIN DİLİ : Manita için dünyayı, kardeş için manitayı yakarız!
--