“Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası” konulu konferanslar Uluslararası Vuslat Platformu tarafından Abant Buluşmaları kapsamında gerçekleştirildi. 3 gün süren konferanslar dizisine yaklaşık 650 kişi katıldı. 8 ayrı oturumda gerçekleştirilen toplantılarda siyasetten ekonomiye, savunma sanayiinden Türk Dünyasına, eğitim sisteminden dünyadaki iletişim varlığına dair konular masaya yatırıldı.
Sevda Güneş/Pusula - Fotoğraflar /Cihat İncesu
Vuslat Platformu’nun bu yıl 6.kez gerçekleştirdiği Abant Buluşması’na ilgi yoğun oldu. “Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası “ konulu konferanslara yurt içi ve yurt dışından gelen bilim adamlarının yanı sıra ülkenin değişik üniversitelerinden gelen öğrenciler de katıldı.
Dallarında başarılı olan isimlerin gençlerle buluştuğu Abant Platformu’nda; Türkiye’nin savunma sanayisine ciddi katkıları olan insansız hava araçlarını ülkenin envanterine kazandıran Selçuk Bayraktar, katılımcıların ilgi odağı oldu.
“Millet artık uyandı”
Platformun açılış konuşmasını yapan Uluslararası Vuslat Platformu Başkanı Hamza Cebeci, milletin artık uyandığını ve oynanan oyunları görebildiği söyledi. Cebeci, “Mondros, Sevr gibi anlaşmaları utanç listemize yazmalıyız ve bunun rövanşını almak için üzerimize düşen görevi ve gerçek mücadeleyi yapmak zorundayız. Sevr Anlaşması’nın maddelerini okuduğu zaman bir nesil kafasında şimşek çakmalı. Öyle bir şartlar öyle bir anlaşma ortaya koyuluyor ki. Bize bir avuç toprağa hapsetmişler. Bu anlayışa da evet diyen bir zihniyet vardı. Onlar rahat yaşasın bizi Amerika, İngiliz, Fransız kim yönetirse yönetsin. Ama onların hesap edemediği bir nesil ortaya çıktı ki. “Ölürüm zillete razı olmam. Ölürüm, şehit olurum boyun eğmem. Beni bu milletin içerisinden çıkanlar yönetir. Bu milletin inancına bu milletinin tarihine göre ben yönetilirim. Yoksa bu milleti Amerika’nın Avrupa’nın anlayışına göre yönetenlere geçit vermem” diyen bir nesil çıktı ortaya. İşte sıkıntı bu, Türkiye’yi kimin idare ettiği önemli değil. Türkiye’yi kimin isteğine göre idare edildiği, eğer onların isteklerine göre Türkiye idare edilmiyorsa Türkiye düşman ilan edilir. Onların yok edilmesi için bütün metotlar uygulanır. Bir de Allah’ın planı var. Hani kararların üstüne bir karar var ya o kararı onlar göremiyorlar. Biz bir zamanlar 3 kıta ve 7 iklimde söz sahibi olmuş bir milletiz, yeniden ayağa kalkarız” dedi.
“Kendimizi güncellemek zorundayız”
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise konuşmasında dünyayla bütünleşerek, gelişmeleri yakından takip etmemiz gerektiğini belirterek, “Sürekli kendimizi güncellemek zorundayız. Yeni dönemde üniversitelerimizi sanayi ve teknoloji ile buluşturmaya devam edeceğiz. Öğrenci değişim programları ile uluslararası deneyimleri arttırmaya, akademik başarıları teşvik etmeyle devam edeceğiz. Gençlerimizin özellikle eğitim sürecinde karşılaştıkları olumsuz etkileri kaldırmaya çalışıyoruz” dedi.
“Topluma faydalı gençler yetiştirmeye devam edeceğiz”
Bugün geçler arasında yaygın hale gelen alkol, sigara ve uyuşturucu bağımlılığının toplum sağlığını tehdit eden boyutlara ulaştığını ifade eden Bakan Selçuk, “Bu amaçla 11 bakanlığımızın sorumluluğunda 2018-2023 ulusal uyuşturucu ile mücadele eylem planını hazırladık. Sosyal uyum kapsamında 2017 yılında İstanbul'da 2, Ankara ve Antalya'da birer olmak üzere 4 pilot sosyal uyum merkezi açtık. 18 birimin de açılması sürmekte. İçişleri Bakanlığımız ile beraber güvenli okul ve güvenli gelecek kapsamında okullarımızdaki çocuklarımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bu çalışmalarla ailelerimizle birlikte çocuk ve gençlerimize her türlü kötü alışkanlıktan korumaya, topluma faydalı gençler yetiştirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 15 Temmuz'un bütün darbe girişimlerinden daha güçlü olduğunu belirterek, Türkiye’nin bir dünya liderine sahip olduğunu söyledi.
Vuslat Platformunun Abant toplantısına katılan eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 15 Temmuz hain darbe girişiminin daha önceki darbelerin en güçlüsü olduğunu belirtti. Kahraman, “O gece Cumhurbaşkanımız, ‘Hemen sizi 5 dakika içinde uluslararası sahaya, 10 dakika içinde Yunan sahasına çıkartırım’ lafına kendine has üslubu içinde cevap vermeseydi, uysaydı ne büyük bir badire ile karşı karşıya kalacaktık. Çünkü hareket güçlüydü. 27 Mayıs’tan, 27 Şubat’tan, 21 Mayıs’tan güçlüydü. 9 Mart'tan, 12 Eylül'den güçlüydü” dedi.
“Cumhurbaşkanı dünya lideri”
Türkiye’nin dünya lideri olan bir lidere sahip olduğunu söyleyen Kahraman, “FETÖ haini Suriye’deki uçağı düşüren, havada iken pilot binbaşıyı öldürten, Rus büyükelçisini vurduran bu hainler, Rusya ile alakamızı kesip Amerika’nın önünde duracağımızı planladılar. Cumhurbaşkanımız bunu halletti ve oyunu çözdü. Artık bir dünya lideri var. Gençler böyle olalım. Birbirimize girmeyelim. Bu demokrasinin pohpohlamaları bizi kalkıp birbirimize düşman etmesin, şucu, bucu dedirtmesin” ifadelerini kullandı.
Politikalar ezeli ve ebedi olamaz
"Güç Dengeleri" konulu oturumda sunum yapan Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, dünyada var olan politikalarla ortaya çıkan durumların hiçbir zaman ezeli ve ebedi olmadığını söyledi.
Arıboğan, insanların ve devletlerin zor zamanlarında dinlenmeye çekilerek, yaşayıp nefes almaya, imkan bulduğunda da büyümeye ve gelişmeye çalıştığını anlattı.
Eskiden Türkiye'de medya patronlarının gazetelerine attığı başlıklarla iktidarı belirlediğini ancak artık bu durumun tamamen farklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arıboğan, "Kim olacağını, gazetenin başına atarlardı imzayı gelirdi ama bugün liderler gazetenin başına geleceğini tespit ediyor. Dünyanın her yerinde böyle dönüyor" diye konuştu.
Arıboğan, konuşmasında teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan sosyal medya ve bunun hem kişi hem de devletler açısından önemi hakkında da bilgiler vererek, özellikle istihbarat servislerinin sosyal medya üzerinden linç kampanyaları başlatarak hedeflerindeki insanlara hem sosyal hem de ekonomik zararlar verebildiğini aktardı.
Artık kendi silahımızı üretiyoruz
Konferansın, "Savunma Sanayinin Önemi ve Dünyaya Nizam Vermedeki Gücü" konulu oturumunda sunum yapan T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, İnsansız Hava Araçları (İHA), Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ve TEKNOFEST kapsamında yapılan çalışmalar ile milli teknoloji hamlesi konularına değindi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine giren ilk yerli uçağın İHA'lar olduğuna dikkati çeken Bayraktar,"2007'de TSK'nın envanterine, Türk milletinin yaptığı uçak kullanıma girdi 2008'de aktif bir şekilde kullanıldı. İki metrelik uçaklar çok başarılı oldu. 2009'da 9 metrelik uçağı yaptık. Biz 2009'da 9 metrelik İHA'ları kullanırken, Amerika'nın ve İsrail'in İHA'ları kendileri inip kalkmıyordu. 2014'te terörle mücadelede ciddi önem kazanan SİHA'ların temeli atıldı ve envantere girdi. 2015'te milli mühimmatları yaptık"dedi.
Türkiye'ye terörle mücadele için SİHA satılmıyordu!
Türkiye'nin daha önce dışarıdan İHA ya da SİHA almak istediğini ancak alamadığını hatırlatan Bayraktar, "Türkiye'ye bir türlü SİHA verilmiyordu. Savaşmak için değil terörle mücadelede kullanmak için istiyorduk ama buna rağmen verilmiyordu. Savaş uçağı alabiliyorsunuz ama SİHA verilmiyor. Niye diye sormak lazım. Çünkü terörle mücadelenin bir anlamda bitmesi istenmiyor. Çünkü çok kritik, çok stratejik bir oyun değiştirici." değerlendirmesinde bulundu.
Tarihimizi kendimiz yazalım
Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşeyeva Türk tarihini yeniden yazılması gerektiğini savundu. Paşeyeva, “Gelin, Türk ve Müslüman coğrafyasını araştıralım. Ben mesela, bazı Müslüman ülkelerin tarih kitaplarına bile baktım. Bugün bile kitaplarımızda ne kadar yazabiliyor tarih bizi. Başkaları bunu istemeyecek tabii ki. Ama çocuklarımızda ortak tarihimiz, ortak kültürümüz o birlik ruhu olsun. Bugüne kadar bunu okullarımıza sokmuş değiliz. Okullarımızda çocuklarınız Azerbaycan coğrafyasını okuyabilsin. Ben Azerbaycan'da da aynı şeyi söylüyorum. Diğer kardeş cumhuriyetlerde de aynı şeyi söylüyorum" dedi.
Türk dünyasının hemen her tarafında sıkıntı yaşandığını hatırlatan Paşeyeva, “ Türk birliğini mutlaka sağlamamız gerekiyor. Bir olmak, beraber olmak zorundayız. Avrupa devletleri kurdukları topluluklar ile ortak hareket ediyorlar. Bizler neden böyle bir ortak paydada buluşmayalım. Dinimiz bir, kültürümüz bir, tarihimiz bir. Öyle ise sorun nerede? Vatan kavramını ortak payda olarak benimseyip, sınırları ortadan kaldırmalıyız. Gülerimizi birleştirirsek dünyada söz sahibi oluruz” diye konuştu.
[caption id="attachment_132594" align="aligncenter" width="800"] İŞ İNSANI FUAT KULAÇOĞLU, ULUSLARARASI VUSLAT DERNEĞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN “YENİ DÜNYA DÜZENİ VE GELECEĞİN HARİTASI” KONULU KONFERANSLARA KATKI SAĞLAYANLAR ARASINDA YER ALDI.[/caption]
Uluslararası Vuslat Platformu “Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası” konu konferanslar üç gün sürdü. Toplantıların ana başlıklarından biri de serbest kürsüydü. Gençler serbest kürsüde söz alıp geleceğe dair planlarını projelerini aktardılar. Konfrans sonuç bildirgesinde Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası’nda Türkiye’nin yeni yerini gençlerin belirleyeceğine yer verildi.
Sevda Güneş/Pusula - Fotoğraflar /Cihat İncesu
Vuslat Platformu’nun bu yıl 6.kez gerçekleştirdiği Abant Buluşması’na ilgi yoğun oldu. “Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası “ konulu konferanslara yurt içi ve yurt dışından gelen bilim adamlarının yanı sıra ülkenin değişik üniversitelerinden gelen öğrenciler de katıldı.
Dallarında başarılı olan isimlerin gençlerle buluştuğu Abant Platformu’nda; Türkiye’nin savunma sanayisine ciddi katkıları olan insansız hava araçlarını ülkenin envanterine kazandıran Selçuk Bayraktar, katılımcıların ilgi odağı oldu.
“Millet artık uyandı”
Platformun açılış konuşmasını yapan Uluslararası Vuslat Platformu Başkanı Hamza Cebeci, milletin artık uyandığını ve oynanan oyunları görebildiği söyledi. Cebeci, “Mondros, Sevr gibi anlaşmaları utanç listemize yazmalıyız ve bunun rövanşını almak için üzerimize düşen görevi ve gerçek mücadeleyi yapmak zorundayız. Sevr Anlaşması’nın maddelerini okuduğu zaman bir nesil kafasında şimşek çakmalı. Öyle bir şartlar öyle bir anlaşma ortaya koyuluyor ki. Bize bir avuç toprağa hapsetmişler. Bu anlayışa da evet diyen bir zihniyet vardı. Onlar rahat yaşasın bizi Amerika, İngiliz, Fransız kim yönetirse yönetsin. Ama onların hesap edemediği bir nesil ortaya çıktı ki. “Ölürüm zillete razı olmam. Ölürüm, şehit olurum boyun eğmem. Beni bu milletin içerisinden çıkanlar yönetir. Bu milletin inancına bu milletinin tarihine göre ben yönetilirim. Yoksa bu milleti Amerika’nın Avrupa’nın anlayışına göre yönetenlere geçit vermem” diyen bir nesil çıktı ortaya. İşte sıkıntı bu, Türkiye’yi kimin idare ettiği önemli değil. Türkiye’yi kimin isteğine göre idare edildiği, eğer onların isteklerine göre Türkiye idare edilmiyorsa Türkiye düşman ilan edilir. Onların yok edilmesi için bütün metotlar uygulanır. Bir de Allah’ın planı var. Hani kararların üstüne bir karar var ya o kararı onlar göremiyorlar. Biz bir zamanlar 3 kıta ve 7 iklimde söz sahibi olmuş bir milletiz, yeniden ayağa kalkarız” dedi.
“Kendimizi güncellemek zorundayız”
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise konuşmasında dünyayla bütünleşerek, gelişmeleri yakından takip etmemiz gerektiğini belirterek, “Sürekli kendimizi güncellemek zorundayız. Yeni dönemde üniversitelerimizi sanayi ve teknoloji ile buluşturmaya devam edeceğiz. Öğrenci değişim programları ile uluslararası deneyimleri arttırmaya, akademik başarıları teşvik etmeyle devam edeceğiz. Gençlerimizin özellikle eğitim sürecinde karşılaştıkları olumsuz etkileri kaldırmaya çalışıyoruz” dedi.
“Topluma faydalı gençler yetiştirmeye devam edeceğiz”
Bugün geçler arasında yaygın hale gelen alkol, sigara ve uyuşturucu bağımlılığının toplum sağlığını tehdit eden boyutlara ulaştığını ifade eden Bakan Selçuk, “Bu amaçla 11 bakanlığımızın sorumluluğunda 2018-2023 ulusal uyuşturucu ile mücadele eylem planını hazırladık. Sosyal uyum kapsamında 2017 yılında İstanbul'da 2, Ankara ve Antalya'da birer olmak üzere 4 pilot sosyal uyum merkezi açtık. 18 birimin de açılması sürmekte. İçişleri Bakanlığımız ile beraber güvenli okul ve güvenli gelecek kapsamında okullarımızdaki çocuklarımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bu çalışmalarla ailelerimizle birlikte çocuk ve gençlerimize her türlü kötü alışkanlıktan korumaya, topluma faydalı gençler yetiştirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 15 Temmuz'un bütün darbe girişimlerinden daha güçlü olduğunu belirterek, Türkiye’nin bir dünya liderine sahip olduğunu söyledi.
Vuslat Platformunun Abant toplantısına katılan eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 15 Temmuz hain darbe girişiminin daha önceki darbelerin en güçlüsü olduğunu belirtti. Kahraman, “O gece Cumhurbaşkanımız, ‘Hemen sizi 5 dakika içinde uluslararası sahaya, 10 dakika içinde Yunan sahasına çıkartırım’ lafına kendine has üslubu içinde cevap vermeseydi, uysaydı ne büyük bir badire ile karşı karşıya kalacaktık. Çünkü hareket güçlüydü. 27 Mayıs’tan, 27 Şubat’tan, 21 Mayıs’tan güçlüydü. 9 Mart'tan, 12 Eylül'den güçlüydü” dedi.
“Cumhurbaşkanı dünya lideri”
Türkiye’nin dünya lideri olan bir lidere sahip olduğunu söyleyen Kahraman, “FETÖ haini Suriye’deki uçağı düşüren, havada iken pilot binbaşıyı öldürten, Rus büyükelçisini vurduran bu hainler, Rusya ile alakamızı kesip Amerika’nın önünde duracağımızı planladılar. Cumhurbaşkanımız bunu halletti ve oyunu çözdü. Artık bir dünya lideri var. Gençler böyle olalım. Birbirimize girmeyelim. Bu demokrasinin pohpohlamaları bizi kalkıp birbirimize düşman etmesin, şucu, bucu dedirtmesin” ifadelerini kullandı.
Politikalar ezeli ve ebedi olamaz
"Güç Dengeleri" konulu oturumda sunum yapan Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, dünyada var olan politikalarla ortaya çıkan durumların hiçbir zaman ezeli ve ebedi olmadığını söyledi.
Arıboğan, insanların ve devletlerin zor zamanlarında dinlenmeye çekilerek, yaşayıp nefes almaya, imkan bulduğunda da büyümeye ve gelişmeye çalıştığını anlattı.
Eskiden Türkiye'de medya patronlarının gazetelerine attığı başlıklarla iktidarı belirlediğini ancak artık bu durumun tamamen farklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arıboğan, "Kim olacağını, gazetenin başına atarlardı imzayı gelirdi ama bugün liderler gazetenin başına geleceğini tespit ediyor. Dünyanın her yerinde böyle dönüyor" diye konuştu.
Arıboğan, konuşmasında teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan sosyal medya ve bunun hem kişi hem de devletler açısından önemi hakkında da bilgiler vererek, özellikle istihbarat servislerinin sosyal medya üzerinden linç kampanyaları başlatarak hedeflerindeki insanlara hem sosyal hem de ekonomik zararlar verebildiğini aktardı.
Artık kendi silahımızı üretiyoruz
Konferansın, "Savunma Sanayinin Önemi ve Dünyaya Nizam Vermedeki Gücü" konulu oturumunda sunum yapan T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, İnsansız Hava Araçları (İHA), Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ve TEKNOFEST kapsamında yapılan çalışmalar ile milli teknoloji hamlesi konularına değindi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine giren ilk yerli uçağın İHA'lar olduğuna dikkati çeken Bayraktar,"2007'de TSK'nın envanterine, Türk milletinin yaptığı uçak kullanıma girdi 2008'de aktif bir şekilde kullanıldı. İki metrelik uçaklar çok başarılı oldu. 2009'da 9 metrelik uçağı yaptık. Biz 2009'da 9 metrelik İHA'ları kullanırken, Amerika'nın ve İsrail'in İHA'ları kendileri inip kalkmıyordu. 2014'te terörle mücadelede ciddi önem kazanan SİHA'ların temeli atıldı ve envantere girdi. 2015'te milli mühimmatları yaptık"dedi.
Türkiye'ye terörle mücadele için SİHA satılmıyordu!
Türkiye'nin daha önce dışarıdan İHA ya da SİHA almak istediğini ancak alamadığını hatırlatan Bayraktar, "Türkiye'ye bir türlü SİHA verilmiyordu. Savaşmak için değil terörle mücadelede kullanmak için istiyorduk ama buna rağmen verilmiyordu. Savaş uçağı alabiliyorsunuz ama SİHA verilmiyor. Niye diye sormak lazım. Çünkü terörle mücadelenin bir anlamda bitmesi istenmiyor. Çünkü çok kritik, çok stratejik bir oyun değiştirici." değerlendirmesinde bulundu.
Tarihimizi kendimiz yazalım
Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşeyeva Türk tarihini yeniden yazılması gerektiğini savundu. Paşeyeva, “Gelin, Türk ve Müslüman coğrafyasını araştıralım. Ben mesela, bazı Müslüman ülkelerin tarih kitaplarına bile baktım. Bugün bile kitaplarımızda ne kadar yazabiliyor tarih bizi. Başkaları bunu istemeyecek tabii ki. Ama çocuklarımızda ortak tarihimiz, ortak kültürümüz o birlik ruhu olsun. Bugüne kadar bunu okullarımıza sokmuş değiliz. Okullarımızda çocuklarınız Azerbaycan coğrafyasını okuyabilsin. Ben Azerbaycan'da da aynı şeyi söylüyorum. Diğer kardeş cumhuriyetlerde de aynı şeyi söylüyorum" dedi.
Türk dünyasının hemen her tarafında sıkıntı yaşandığını hatırlatan Paşeyeva, “ Türk birliğini mutlaka sağlamamız gerekiyor. Bir olmak, beraber olmak zorundayız. Avrupa devletleri kurdukları topluluklar ile ortak hareket ediyorlar. Bizler neden böyle bir ortak paydada buluşmayalım. Dinimiz bir, kültürümüz bir, tarihimiz bir. Öyle ise sorun nerede? Vatan kavramını ortak payda olarak benimseyip, sınırları ortadan kaldırmalıyız. Gülerimizi birleştirirsek dünyada söz sahibi oluruz” diye konuştu.
[caption id="attachment_132594" align="aligncenter" width="800"] İŞ İNSANI FUAT KULAÇOĞLU, ULUSLARARASI VUSLAT DERNEĞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN “YENİ DÜNYA DÜZENİ VE GELECEĞİN HARİTASI” KONULU KONFERANSLARA KATKI SAĞLAYANLAR ARASINDA YER ALDI.[/caption]
Uluslararası Vuslat Platformu “Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası” konu konferanslar üç gün sürdü. Toplantıların ana başlıklarından biri de serbest kürsüydü. Gençler serbest kürsüde söz alıp geleceğe dair planlarını projelerini aktardılar. Konfrans sonuç bildirgesinde Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası’nda Türkiye’nin yeni yerini gençlerin belirleyeceğine yer verildi.