80’li yılların başlarında 6 ay Devlet Tiyatroları’nda kaşeli oyuncu olarak görev almış biri olduğumdan söylüyorum. Artık Devlet Tiyatroları oyunları eskisi gibi benim ilgimi çekmiyor, çekemiyor. Mevcut kadrolu oyuncu ve çalışanlarını kırmak istemiyorum ama artık DT’nin oyunlarına ne zaman gitsem bir an önce bitse de gitsem diyorum. Sebebi de DT’yi de sıradanlaşmış görüyor olmam. Hele hele Scapin’in Dolapları, Akın, Kral Lear, Rita gibi kült oyunları seyretmiş olmamdan kaynaklanıyor olsa gerek artık hiçbir oyunları beni kesmiyor. Sadece oyunlar ı? Sahnede oynayan oyuncu kadroları da beni kesmez oldu. Her biri dublaj sanatçısı da olan o eski usta oyuncuların artık esamisi okunmuyor.
Mesela bir Cüneyt Gökçer, Alev Sezer, Oytun-Elçin Şanal, Derya Baykal, Ejder Akışık, Ege Aydan, Sezai Alptekin, Savaş Yurttaş, Macit Flordun, Kaya Akarsu, Osman Gidişoğlu, Rüştü Asyalı, İstemi Betil, Ergun Uçucu, Çetin Tekindor, Ferdi Merter. Hangi birini sayayım. Her biri o dönemler hit olmuş dizilerdeki önemli karakterlerin sesleriydi o gelen oyuncular ve onları seyretmelere, kuliste sohbetlerine doyamazdık. Dedim ya, sakın halihazırdaki oyuncular alınmasın ama yerleşik kadro da olsa turneye gelenler de olsa pek keyif alamıyorum. Ne oyunlardan ne de oyunculuklardan. Bu yazıyı Erzurum’a ‘’Çökme Tehlikesi Var’’ oyunu için turneye gelen DT’nin Ankara Sahnesi sebebiyle yazma gereği duydum. Oyunculuklarına bir şey demiyorum ama dedim ya, farkındalık ortaya koyan oyuncu olmadığından , eski oyuncular ile mukayese ettiğimden rahatsızlığımı belirteyim istedim. Bu benim son kararımdır.
Seçmenini kontrpiyede bırakan Başkan!
Çat’ın CHP’li Belediye Başkanı Arif Hikmet Kılıç’ın ne yaptığına, ne yapacağına akıl sır etmiyor doğrusu. 2014 Mahalli İdareler Genel seçimde sürpriz bir kararla Çat’tan hem de CHP’den belediye başkan adayı olan ve kazanarak da bayağı bir siyaset dünyasında şaşkınlık yaratan işadamı Arif Hikmet Kılıç, şimdi de şaşırtamaya devam ediyor. Şişli’den CHP aday adayı olan Kılıç, bu arzusuna ulaşamadı, partisi başka bir ismi oradan aday gösterdi. Hal böyle olunca bu duruma kızan Kılıç’ın Çat’a da aday olmayacağı belirtiliyor ve taraftarlarını tabiri caizse kontrpiyede bıraktı. Sevgili başkan ile geçen hafta ben de telefonla görüştüm ve ne yalan söyleyeyim, Çat’a yeniden aday olup olmayacağına dair net bir açıklama alamadım. Doğrusu Çat’ta da Arif başkanın yeniden aday olması için baskı olduğu haberlerini duyuyorum ama başkan bu konuda sessizliğini sürdürüyor. Şişli olmadığı için Çat’tan da hevesinin kaçtığını gözlemlediğim Arif başkanın akibeti sanırım bu hafta içinde belli olacak. Ancak. Bir şey var ki Kılıç büyük bir şaşkınlık yaşayacak. O da Kılıç’ın Şişli’den aday olacağına inandığı için seçmen kaydını da o ilçede yaptırmış olması! Yani anlayacağınız Arif başkan bu saatten sonra Çat’tan da aday olsa kendisine oy veremeyecek, çünkü o resmen Şişli’nin seçmeni!
Ellerine sağlık hocam..
Prof.Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu gibi farkındalık oluşturan, sadece kendi alanıyla sınırlı değil, başka uğraşları da olan adamlara bayılıyorum. Hakan hocamı ben taa Hasankale’den, öğrenciliği döneminden tanırım. Kardeşleri Ulukan ve Erkan, akranım olan arkadaşlarımdı. Kısa bir süre önce vefat eden rahmetli Hüsam ağabeyin oğlu Hakan hoca, alanında, beyin cerrahi anlamında Türkiye’nin sayılı tıpçılardan biridir. Her daim de başarılı çalışmalarından dolayı hemşehrisi ve mahallelisi olarak övündüğüm bir adamdır. Halen Atatürk Üniversitesi Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı olan Hakan ağabey, aynı zamanda yazan ve çizen de bir adam. İşte o Hakan ağabey, 2 yıldır üzerinde çalıştığı Atatürk portrelerini tamamladı ve sergi ile bunu teşhir etmeyi amaçlıyor. Eğitimci yazar arkadaşımız Murat Ertaş’ın facebook sayfasında rastladım o resim ve sergi haberine. Hakan hoca yaptığı resimleri şu anda görev yaptığı bölümdeki odasının yanındaki koridorda bulunduruyormuş. İnanılmaz mutlu oldum ve hemen de arayıp Hakan hocayı tebrik ettim. Erzurum kongresinin 100.yılı münasebetiyle Atatürk’ün Erzurum’da kaldığı 57 günün anısına 57 portresini çizen Hakan hoca, bunu 23 Temmuz tarihinde sergilemeyi planlıyor. Özel tek tip bir tarama ucu, çini mürekkebiyle 57 Atatürk portresine imza atan Hakan hocayı bu değerli çalışmasından dolayı kutluyor, bu fotoğraflardan oluşacak albümü de dört gözle beklediğimi belirtmek isterim.
Sen çok yaşa Furkan!
Sürat Pateni’nde tarih yazdık diyorsam inanın, abarttığımı sanmayın. Henüz geçmişi çok eski olmamakla birlikte Türkiye sürat pateninde bayağı bir iyi yerde ve bunu da Furkan sayesinde Saraybosna’da gösterdik. Milli sürat patenci Furkan Akar, Saraybosna’da Türkiye adına yarıştı ve iki mesafede bir ikinci bir de üçüncü olarak iki madalya kazandırdı ve gururumuz oldu. Bu başarı EYOF’ta ilk! Daha önce yok böyle bir şey. Kaldı ki Saraybosna’da yapıla EYOF’da tek madalya sürat pateninde geldi o da işte bu Furkan’ın sayesinde geldi. 500 metrede bronz, 1500 metrede de gümüş aldı. 1000 metrede talihsizlik yaşadı, düştü, alacağımız altını kaçırdı. Ama olsun. Bu da bir şey. Hem de çok şey. Önceki gün milli takım kafilesi ile ülkemize dönen ve Erzurum’a gelen Furkan Akar, dün madalyaları ile birlikte yanımızdaydı, PUSULA’daydı. Çok istiyordum, nihayet o iki madalyaya da dokunma mutluluğunu yaşadım. İnanın bana BB Erzurumspor’un kazandığı süper kupa gibi geldi o madalya. Yayında yapımda emeği geçen herkese teşekkürler..
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Otobüs gelince atılan sigara gibi yarım sevmeyin insanları.. Ya sonuna kadar için ya da hiç yakmayın! (Sadri Alışık)
DUVARIN DİLİ: Bir gülüşü var kelebek görse ömrü uzar..
Mesela bir Cüneyt Gökçer, Alev Sezer, Oytun-Elçin Şanal, Derya Baykal, Ejder Akışık, Ege Aydan, Sezai Alptekin, Savaş Yurttaş, Macit Flordun, Kaya Akarsu, Osman Gidişoğlu, Rüştü Asyalı, İstemi Betil, Ergun Uçucu, Çetin Tekindor, Ferdi Merter. Hangi birini sayayım. Her biri o dönemler hit olmuş dizilerdeki önemli karakterlerin sesleriydi o gelen oyuncular ve onları seyretmelere, kuliste sohbetlerine doyamazdık. Dedim ya, sakın halihazırdaki oyuncular alınmasın ama yerleşik kadro da olsa turneye gelenler de olsa pek keyif alamıyorum. Ne oyunlardan ne de oyunculuklardan. Bu yazıyı Erzurum’a ‘’Çökme Tehlikesi Var’’ oyunu için turneye gelen DT’nin Ankara Sahnesi sebebiyle yazma gereği duydum. Oyunculuklarına bir şey demiyorum ama dedim ya, farkındalık ortaya koyan oyuncu olmadığından , eski oyuncular ile mukayese ettiğimden rahatsızlığımı belirteyim istedim. Bu benim son kararımdır.
Seçmenini kontrpiyede bırakan Başkan!
Çat’ın CHP’li Belediye Başkanı Arif Hikmet Kılıç’ın ne yaptığına, ne yapacağına akıl sır etmiyor doğrusu. 2014 Mahalli İdareler Genel seçimde sürpriz bir kararla Çat’tan hem de CHP’den belediye başkan adayı olan ve kazanarak da bayağı bir siyaset dünyasında şaşkınlık yaratan işadamı Arif Hikmet Kılıç, şimdi de şaşırtamaya devam ediyor. Şişli’den CHP aday adayı olan Kılıç, bu arzusuna ulaşamadı, partisi başka bir ismi oradan aday gösterdi. Hal böyle olunca bu duruma kızan Kılıç’ın Çat’a da aday olmayacağı belirtiliyor ve taraftarlarını tabiri caizse kontrpiyede bıraktı. Sevgili başkan ile geçen hafta ben de telefonla görüştüm ve ne yalan söyleyeyim, Çat’a yeniden aday olup olmayacağına dair net bir açıklama alamadım. Doğrusu Çat’ta da Arif başkanın yeniden aday olması için baskı olduğu haberlerini duyuyorum ama başkan bu konuda sessizliğini sürdürüyor. Şişli olmadığı için Çat’tan da hevesinin kaçtığını gözlemlediğim Arif başkanın akibeti sanırım bu hafta içinde belli olacak. Ancak. Bir şey var ki Kılıç büyük bir şaşkınlık yaşayacak. O da Kılıç’ın Şişli’den aday olacağına inandığı için seçmen kaydını da o ilçede yaptırmış olması! Yani anlayacağınız Arif başkan bu saatten sonra Çat’tan da aday olsa kendisine oy veremeyecek, çünkü o resmen Şişli’nin seçmeni!
Ellerine sağlık hocam..
Prof.Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu gibi farkındalık oluşturan, sadece kendi alanıyla sınırlı değil, başka uğraşları da olan adamlara bayılıyorum. Hakan hocamı ben taa Hasankale’den, öğrenciliği döneminden tanırım. Kardeşleri Ulukan ve Erkan, akranım olan arkadaşlarımdı. Kısa bir süre önce vefat eden rahmetli Hüsam ağabeyin oğlu Hakan hoca, alanında, beyin cerrahi anlamında Türkiye’nin sayılı tıpçılardan biridir. Her daim de başarılı çalışmalarından dolayı hemşehrisi ve mahallelisi olarak övündüğüm bir adamdır. Halen Atatürk Üniversitesi Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı olan Hakan ağabey, aynı zamanda yazan ve çizen de bir adam. İşte o Hakan ağabey, 2 yıldır üzerinde çalıştığı Atatürk portrelerini tamamladı ve sergi ile bunu teşhir etmeyi amaçlıyor. Eğitimci yazar arkadaşımız Murat Ertaş’ın facebook sayfasında rastladım o resim ve sergi haberine. Hakan hoca yaptığı resimleri şu anda görev yaptığı bölümdeki odasının yanındaki koridorda bulunduruyormuş. İnanılmaz mutlu oldum ve hemen de arayıp Hakan hocayı tebrik ettim. Erzurum kongresinin 100.yılı münasebetiyle Atatürk’ün Erzurum’da kaldığı 57 günün anısına 57 portresini çizen Hakan hoca, bunu 23 Temmuz tarihinde sergilemeyi planlıyor. Özel tek tip bir tarama ucu, çini mürekkebiyle 57 Atatürk portresine imza atan Hakan hocayı bu değerli çalışmasından dolayı kutluyor, bu fotoğraflardan oluşacak albümü de dört gözle beklediğimi belirtmek isterim.
Sen çok yaşa Furkan!
Sürat Pateni’nde tarih yazdık diyorsam inanın, abarttığımı sanmayın. Henüz geçmişi çok eski olmamakla birlikte Türkiye sürat pateninde bayağı bir iyi yerde ve bunu da Furkan sayesinde Saraybosna’da gösterdik. Milli sürat patenci Furkan Akar, Saraybosna’da Türkiye adına yarıştı ve iki mesafede bir ikinci bir de üçüncü olarak iki madalya kazandırdı ve gururumuz oldu. Bu başarı EYOF’ta ilk! Daha önce yok böyle bir şey. Kaldı ki Saraybosna’da yapıla EYOF’da tek madalya sürat pateninde geldi o da işte bu Furkan’ın sayesinde geldi. 500 metrede bronz, 1500 metrede de gümüş aldı. 1000 metrede talihsizlik yaşadı, düştü, alacağımız altını kaçırdı. Ama olsun. Bu da bir şey. Hem de çok şey. Önceki gün milli takım kafilesi ile ülkemize dönen ve Erzurum’a gelen Furkan Akar, dün madalyaları ile birlikte yanımızdaydı, PUSULA’daydı. Çok istiyordum, nihayet o iki madalyaya da dokunma mutluluğunu yaşadım. İnanın bana BB Erzurumspor’un kazandığı süper kupa gibi geldi o madalya. Yayında yapımda emeği geçen herkese teşekkürler..
HAFTANIN KARE ASI!
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Otobüs gelince atılan sigara gibi yarım sevmeyin insanları.. Ya sonuna kadar için ya da hiç yakmayın! (Sadri Alışık)
DUVARIN DİLİ: Bir gülüşü var kelebek görse ömrü uzar..