O ki yenildin, bari onlarla yenilseydin!
Fuzuli ne güzel demiş. Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil. BB Erzurumspor açısından 3 değil, 6 değil, tam 9 puan değerindeki bir maçtı Ankaragücü maçı ve bu maç kaybedilen maçlardan biri oldu. 1 puan bile olsaydı yine bir şeydi ama o da olmadı işte. Tabi bu mağlubiyetin bir çok nedeni vardır. Herkes kendine göre nedenler sıralar. Şahsen ben bu maçta öncelikle oyuncu değişikliklerine bağlıyorum yenilgiyi. Özellikle Obertan ve Eduok’un oyundan alınışının yanlış, skorda etkili olduğunu düşünüyorum. Bir defa bu oyundan alınan her 2 oyuncu da BB Erzurumspor’da farkındalık yaratan oyuncular. Kaldı ki bu oyuncular bir önceki Sivas maçında gol atan oyuncular. Yine kaldı ki bu oyuncular Ankaragücü maçında çok da aksamıyordu. Eğer ki sakatlıktan dolayı alınmışlarsa bir şey diyeceğim yok, elbette ki hocayı bu değişiklikte anlayışla karşılarım. Ama gördüğümüz kadarıyla öyle bir şey de yoktu. Hem Eduok’un oyundan alınışı esnasında vücut dili de sanıyorum herşeyi anlatıyor. Gereksiz bir değişiklikti. Bunu sadece izleyenler olarak biz değil, herhalde Şifo Mehmet de görmüş olmalı. Bu iki skora etkili oyuncunun her ne sebeple olursa olsun oyundan alınışı bu mağlubiyet zemin hazırlamıştır. Şifo’ya bu noktada söyleyeceğim tek şey şudur. Anlar, anlamaz artık onun işidir. Ankaragücü’ne o ki yenildin. Eduok ve Obertanlı kadroyla yenileydin bari. Bu benim son kararımdır.
40 yıl geçse o patlıcan, biber kuyruğuna girmem!
Koca koca adamların o kuyruklarda patlıcan, biber ve soğan kuyruğuna girmelerini, iki saat ayakta beklemelerini anlamış değilim, anlayanlardan da olmam. Fotoğraflarına her baktığımda, görüntülerini her izlediğimde şaşarım da şaşarım. O nasıl bir şeydir Allahım. İlaç olsa neyse. Ama alt tarafı bunlar sebze ve adam yemese de olur. Hem 1 lira, 2 lira ucuz diye o dert çekilir mi? O kuyruğa girenlerin halet-i ruhiyesini almamam mümkün değil. Dedim ya. Büyük konuşmayayım. Erzurum’da Tanzim Satış açılsa beni öyle bir kuyrukta kimse görmez, göremez. Tamam, sana yağı, tüpgaz ve de sigara kuyruğunu görmüşüm, o zamanlar ben de o kuyruklarda beklediğim olmuştur. O gün öyle bir şey vardı ve ihtiyaçtan, yokluktan dolayı girilesi kuyruklardı onlar. Ama patlıcanın, biberin, domatesin filan kuyruğuna girmek nedir Allah aşkına.!
Şimdi Çocuk olmak varmış!
Erzurum’da güzel şeyler de oluyor dedirten bir şeydir Çocuk Oyunu! İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde oynanan Penguen’in hayali oyunu, çocuklar için çok güzel bir hediye. Yoktu önceleri böyle bir şey. Ama şimdi var. Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun bir marifetidir bu. Kendisini tamamen tiyatroya adamış bir adam, Eser Dursun’un imzası var bu oyunda ve çocukları hatırladığı için kocaman bir teşekkürü hakediyor. Aynı zamanda Işık Tasarım Uzmanı da olan Eser Dursun, Mart’ın sonuna kadar haftada iki gün sahnelenecek olan Penguen’in Hayali’ni hem yazmış hem yönetmiş. İlk seyrettiğimde çocuklar tarafından full doluydu salon. Hep böyleymiş. Artık Erzurum’da oyun seyretmemiş çocuk kalmayacak görünüyor. Özellikle veliler, Perşembe ve Cumartesi günlerini iple çekiyor. Çünkü artık çocuklarını götürebilecekleri bir yer var. Bu arada seyrettiğim Penguen’in Hayali oyununda rol alan tütün oyuncuları kutluyorum. Özellikle final sahnesinde ki kareografilerine bayıldım. Belli ki büyük emek var, bayağı bir çalışmışlar. Müzik ise on numara olmuş, yapanı ayrıca kutluyorum.
İbrahim Erkal’in süper triosu!
Çocuk Oyunundan bahsederken oyunun sahnelendiği İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nin yöneticilerini es geçersem ayıp etmiş olurum. Bir sanatsever olarak o merkezin 3 yöneticisi olan Ergün Engin’e, Ziya Kibar’a, Emrah Çılgı’ya hepimizin aslında bir teşekkür borcu var. Çok güzel işler yapıyorlar ve henüz çok fazla kimse de bundan haberdar değil. Yaklaşık iki yıl içinde bir çok sanatsal etkinliğe imza attılar ve bir farkındalık oluşturdular. Özellikle mahalli tiyatroculara koçak açmış olmaları çok bir bir şey! Anma törenleri, kurslar, sempozyumlar, oyunlar. Her birinin de hakkından geliyorlar. Onca işe rağmen o kadar da mütevaziler. İyi ki varsınız arkadaşlar..
Gene dipte, gene dipte!
Ne garip değil mi? BB Erzurumspor’un teknik direktörü Mehmet Özdilek takımın başına geçtiğinde mavi-beyazlı ekip alt sıradaydı. Bu dediğim ligin 7’nci haftası. Onca maç oynandı, geldiğimiz noktaya baktığımızda her ne kadar üsttekiler ile aradaki puan farkları çok olmasa bile sıralamadaki yer hemen hemen aynı. Yani Özdilek’in aldığında takım nerelerdeyse bugün de onca zaman geçmiş olmasına karşın sıralama pek değişmemiş. Gene dipte, gene dipte. Felaket tellallığı filan yaptığımı sanmayın ama artık bu kötü tabloya bir son vermenin zamanı geldi de geçiyor bile. G.Saray maçı başta olmak üzere artık her maça final niteliğinde bakılmalı, o psikolojiden kurtulmak için puan cetvelinde daha üst basamaklara çıkılması kaçınılmaz olmuştur.
Olsa dükkan sizin!
Mahalli seçimlere katılacak olan siyasi partilerin belediye başkanı ve meclis üye adaylarının isimleri İlçe Seçim Kurullarına verildi. Her ilde olduğu gibi Erzurum’da da bu listeler İl Seçim Kurulu’na sunuldu. Yakutiye, Palandöken ve Aziziye belediye meclis üye adaylarının İl Seçim Kurulu’na bildirilmesinin üzerinden bir hafta geçmiş olmasına rağmen içinizden birisi dese ki listeyi görebilir miyiz, bak işte onu isteme derim. Çünkü bizde yok. Olsa dükkan sizin. Bir haftadır özellikle AK Parti’den bu merkez ilçe üye adaylarının listesini alamadım. Şaka yapmıyorum. Şu anda bir gazeteci olarak ben Erzurum merkezde kimler meclis üyesi adayı, bilmiyorum. Doğrusu bir yerde de yayınlandığını görmedim. Gördüğüm en son güncellenmemiş, kesin olmayan listelerdi. İYİ Parti’yi deseniz, onlar ayrı bir alem, gizli gibi üye listesinden haberdar ettikleri filan yok. AK Parti dediğim gibi, şahsen ben kaç gündür uğraşıyorum, güncellenmiş şekliyle İlçe Seçim Kurulu’na verilen listeye ulaşmış değilim. Doğrusu bu listeyi ısrarla isteyen bana ‘’İl Başkanını ara, o versin’’ diyorlar, ben de ‘’bir meclis üyesi listesini almak için koskoca il başkanını mı arayacağım?’’ diye inat ediyor, ısrarla aramıyorum!
HAFTANIN AS KARESİ- Hemen hemen hergün özellikle sosyal medyada eskiyi anlatan fotoğraflara rastlarız. Yağ, bal sattığımız ama adam satmadığımız o günlere dair fotoğraflar, hele de yaşları bizim gibi geçkinler için buruk bir mutluluk yaşatır. Eskiye ait çok fotoğraflar filan gördüm ama doğrusu bu fotoğraf karesine ilk defa rastlıyorum. O günün herhangi bir Erzurum evinde yaşanan hadiselerden birini anlatan bir fotoğraf.. Sanırım şimdiki genç ve çocuklar halen daha bu fotoğrafa baktığında bir anlam çıkaramıyordur.. Ben haftanın as karesi olarak bunu seçtim, bu seçki için de bildik o isme, Nihat Kılıçoğulları’na teşekkür..
TUTTUĞUM BABA LAFLAR: Sevmek belki bir şeydir. Ama sevildiğini bilmek çok şeydir! ( Charles Bukowski)
DUVARIN DİLİ: Bir zamanlar iyi bir fikirdin, şimdi ise muhteşem bir hata!
Fuzuli ne güzel demiş. Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil. BB Erzurumspor açısından 3 değil, 6 değil, tam 9 puan değerindeki bir maçtı Ankaragücü maçı ve bu maç kaybedilen maçlardan biri oldu. 1 puan bile olsaydı yine bir şeydi ama o da olmadı işte. Tabi bu mağlubiyetin bir çok nedeni vardır. Herkes kendine göre nedenler sıralar. Şahsen ben bu maçta öncelikle oyuncu değişikliklerine bağlıyorum yenilgiyi. Özellikle Obertan ve Eduok’un oyundan alınışının yanlış, skorda etkili olduğunu düşünüyorum. Bir defa bu oyundan alınan her 2 oyuncu da BB Erzurumspor’da farkındalık yaratan oyuncular. Kaldı ki bu oyuncular bir önceki Sivas maçında gol atan oyuncular. Yine kaldı ki bu oyuncular Ankaragücü maçında çok da aksamıyordu. Eğer ki sakatlıktan dolayı alınmışlarsa bir şey diyeceğim yok, elbette ki hocayı bu değişiklikte anlayışla karşılarım. Ama gördüğümüz kadarıyla öyle bir şey de yoktu. Hem Eduok’un oyundan alınışı esnasında vücut dili de sanıyorum herşeyi anlatıyor. Gereksiz bir değişiklikti. Bunu sadece izleyenler olarak biz değil, herhalde Şifo Mehmet de görmüş olmalı. Bu iki skora etkili oyuncunun her ne sebeple olursa olsun oyundan alınışı bu mağlubiyet zemin hazırlamıştır. Şifo’ya bu noktada söyleyeceğim tek şey şudur. Anlar, anlamaz artık onun işidir. Ankaragücü’ne o ki yenildin. Eduok ve Obertanlı kadroyla yenileydin bari. Bu benim son kararımdır.
40 yıl geçse o patlıcan, biber kuyruğuna girmem!
Koca koca adamların o kuyruklarda patlıcan, biber ve soğan kuyruğuna girmelerini, iki saat ayakta beklemelerini anlamış değilim, anlayanlardan da olmam. Fotoğraflarına her baktığımda, görüntülerini her izlediğimde şaşarım da şaşarım. O nasıl bir şeydir Allahım. İlaç olsa neyse. Ama alt tarafı bunlar sebze ve adam yemese de olur. Hem 1 lira, 2 lira ucuz diye o dert çekilir mi? O kuyruğa girenlerin halet-i ruhiyesini almamam mümkün değil. Dedim ya. Büyük konuşmayayım. Erzurum’da Tanzim Satış açılsa beni öyle bir kuyrukta kimse görmez, göremez. Tamam, sana yağı, tüpgaz ve de sigara kuyruğunu görmüşüm, o zamanlar ben de o kuyruklarda beklediğim olmuştur. O gün öyle bir şey vardı ve ihtiyaçtan, yokluktan dolayı girilesi kuyruklardı onlar. Ama patlıcanın, biberin, domatesin filan kuyruğuna girmek nedir Allah aşkına.!
Şimdi Çocuk olmak varmış!
Erzurum’da güzel şeyler de oluyor dedirten bir şeydir Çocuk Oyunu! İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde oynanan Penguen’in hayali oyunu, çocuklar için çok güzel bir hediye. Yoktu önceleri böyle bir şey. Ama şimdi var. Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun bir marifetidir bu. Kendisini tamamen tiyatroya adamış bir adam, Eser Dursun’un imzası var bu oyunda ve çocukları hatırladığı için kocaman bir teşekkürü hakediyor. Aynı zamanda Işık Tasarım Uzmanı da olan Eser Dursun, Mart’ın sonuna kadar haftada iki gün sahnelenecek olan Penguen’in Hayali’ni hem yazmış hem yönetmiş. İlk seyrettiğimde çocuklar tarafından full doluydu salon. Hep böyleymiş. Artık Erzurum’da oyun seyretmemiş çocuk kalmayacak görünüyor. Özellikle veliler, Perşembe ve Cumartesi günlerini iple çekiyor. Çünkü artık çocuklarını götürebilecekleri bir yer var. Bu arada seyrettiğim Penguen’in Hayali oyununda rol alan tütün oyuncuları kutluyorum. Özellikle final sahnesinde ki kareografilerine bayıldım. Belli ki büyük emek var, bayağı bir çalışmışlar. Müzik ise on numara olmuş, yapanı ayrıca kutluyorum.
İbrahim Erkal’in süper triosu!
Çocuk Oyunundan bahsederken oyunun sahnelendiği İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nin yöneticilerini es geçersem ayıp etmiş olurum. Bir sanatsever olarak o merkezin 3 yöneticisi olan Ergün Engin’e, Ziya Kibar’a, Emrah Çılgı’ya hepimizin aslında bir teşekkür borcu var. Çok güzel işler yapıyorlar ve henüz çok fazla kimse de bundan haberdar değil. Yaklaşık iki yıl içinde bir çok sanatsal etkinliğe imza attılar ve bir farkındalık oluşturdular. Özellikle mahalli tiyatroculara koçak açmış olmaları çok bir bir şey! Anma törenleri, kurslar, sempozyumlar, oyunlar. Her birinin de hakkından geliyorlar. Onca işe rağmen o kadar da mütevaziler. İyi ki varsınız arkadaşlar..
Gene dipte, gene dipte!
Ne garip değil mi? BB Erzurumspor’un teknik direktörü Mehmet Özdilek takımın başına geçtiğinde mavi-beyazlı ekip alt sıradaydı. Bu dediğim ligin 7’nci haftası. Onca maç oynandı, geldiğimiz noktaya baktığımızda her ne kadar üsttekiler ile aradaki puan farkları çok olmasa bile sıralamadaki yer hemen hemen aynı. Yani Özdilek’in aldığında takım nerelerdeyse bugün de onca zaman geçmiş olmasına karşın sıralama pek değişmemiş. Gene dipte, gene dipte. Felaket tellallığı filan yaptığımı sanmayın ama artık bu kötü tabloya bir son vermenin zamanı geldi de geçiyor bile. G.Saray maçı başta olmak üzere artık her maça final niteliğinde bakılmalı, o psikolojiden kurtulmak için puan cetvelinde daha üst basamaklara çıkılması kaçınılmaz olmuştur.
Olsa dükkan sizin!
Mahalli seçimlere katılacak olan siyasi partilerin belediye başkanı ve meclis üye adaylarının isimleri İlçe Seçim Kurullarına verildi. Her ilde olduğu gibi Erzurum’da da bu listeler İl Seçim Kurulu’na sunuldu. Yakutiye, Palandöken ve Aziziye belediye meclis üye adaylarının İl Seçim Kurulu’na bildirilmesinin üzerinden bir hafta geçmiş olmasına rağmen içinizden birisi dese ki listeyi görebilir miyiz, bak işte onu isteme derim. Çünkü bizde yok. Olsa dükkan sizin. Bir haftadır özellikle AK Parti’den bu merkez ilçe üye adaylarının listesini alamadım. Şaka yapmıyorum. Şu anda bir gazeteci olarak ben Erzurum merkezde kimler meclis üyesi adayı, bilmiyorum. Doğrusu bir yerde de yayınlandığını görmedim. Gördüğüm en son güncellenmemiş, kesin olmayan listelerdi. İYİ Parti’yi deseniz, onlar ayrı bir alem, gizli gibi üye listesinden haberdar ettikleri filan yok. AK Parti dediğim gibi, şahsen ben kaç gündür uğraşıyorum, güncellenmiş şekliyle İlçe Seçim Kurulu’na verilen listeye ulaşmış değilim. Doğrusu bu listeyi ısrarla isteyen bana ‘’İl Başkanını ara, o versin’’ diyorlar, ben de ‘’bir meclis üyesi listesini almak için koskoca il başkanını mı arayacağım?’’ diye inat ediyor, ısrarla aramıyorum!
HAFTANIN AS KARESİ- Hemen hemen hergün özellikle sosyal medyada eskiyi anlatan fotoğraflara rastlarız. Yağ, bal sattığımız ama adam satmadığımız o günlere dair fotoğraflar, hele de yaşları bizim gibi geçkinler için buruk bir mutluluk yaşatır. Eskiye ait çok fotoğraflar filan gördüm ama doğrusu bu fotoğraf karesine ilk defa rastlıyorum. O günün herhangi bir Erzurum evinde yaşanan hadiselerden birini anlatan bir fotoğraf.. Sanırım şimdiki genç ve çocuklar halen daha bu fotoğrafa baktığında bir anlam çıkaramıyordur.. Ben haftanın as karesi olarak bunu seçtim, bu seçki için de bildik o isme, Nihat Kılıçoğulları’na teşekkür..
TUTTUĞUM BABA LAFLAR: Sevmek belki bir şeydir. Ama sevildiğini bilmek çok şeydir! ( Charles Bukowski)
DUVARIN DİLİ: Bir zamanlar iyi bir fikirdin, şimdi ise muhteşem bir hata!