Ramazan Bayramı dönüşü BB Erzurumspor’da oldukça hareketli günlerde yaşandı.
Başkan Üneş’in yurt dışı seyahatinden dönmesi ile birlikte yöneticiler soluğu İstanbul’da aldı.
Bu kez alışılmışın dışında yönetim kurulu toplantısı, Erzurum yerine Asbaşkan Lütfi Şahsuvaroğlu’nun İstanbul’daki otelinde yapıldı.
***
Neredeyse tam iki gün sürdü zirve…
Bir yanda sezon planlaması, bir yanda kadro planlaması ele alındı.
Tabi en önemli gündem maddesi ise kuşkusuz teknik direktör sorunuydu.
***
Başkan Hüseyin Üneş’in listesinde 10 isim vardı, onların tümüne eleyen Muzaffer Bilazer, Dadaşların yeni Teknik Patronu oldu.
1997’de Dadaşla şampiyonluk sevinci yaşayarak, 30 yıl sonra futbolcu olarak Mavi-beyazlı forma ile Süper Ligi gören Muzaffer Bilazer, 20 yıl sonra futbolcu olarak şampiyonluk yaşadı kente Teknik Direktör olarak döndü.
Tabi bunu mecazi anlamda söylüyorum, bu 20 yıllık süreçte Muzaffer Bilazer belki 100 kez gelmiştir Erzurum’a…
***
Evet!... Hüseyin Üneş yönetimi çok kritik ve aynı zamanda da cesur bir karar alarak, getirdi Jey Jey Muzo’yu (Muzaffer Bilazer) takımın başına getirdi. Teknik adamla Mavi-beyazlıları, genç çalıştırıcıya emanet etti.
Bilgi ve becerisine güvendiğimiz Muzaffer Hoca’ya tekrar ‘hoş geldiniz’ diyerek, başarı dileklerimizi iletiyorum…
***
Geçiyorum Ahmet Dal’a…
Erzurumspor’un efsane basın sözcülerinden rahmetli Mehmet Yücel ve Dr. Vefa Erem’den sonra belki de ilk kez bu kadar donanımlı bilgili ve konusuna hakim bir yönetici profili çizdi, Ahmet Dal…
***
Kocaeli’nde BESYO bitirmiş olması, İstanbul ve Sakarya gibi batı illerinde kendini yetiştirerek spor yöneticiliği anlamında bir hayli kendini geliştirmesi onun en büyük avantajı…
Diksiyonun düzgün oluşu ve gazeteci kökenine sahip olması ile basınla olan yazışmalarında bir hayli işimizi kolaylaştırdı.
***
Gazetecilik mesleğinde eline mürekkep bulaştığı için nerede nasıl davranılacağını bilen biri ve gazeteciye her zaman değer veren bir isim Ahmet Dal…
Ahmet Dal’ın, özellikle Sportif Direktör Zafer Demir konusunda ismi tartışma konusu olduğu için yazıyorum, Dal için yazılan çizilenler beni bağlamaz, kendinin muhatap olacağı konudur. Çünkü iyi ya da kötü yazan her meslektaşıma saygı duyarım.
Ama, ben Dal’ın Zafer Demir’in aleyhine çalıştığını ne duydum, ne gördüm.
Ne de Zafer Demir’in aleyhine parmak kaldırdığına ihtimal vermiyorum.
Ki; zaten kendisi de kişisel olarak böyle bir olayın içinde olmadığını beyan etti.
Hem de ikisi de Erzurumlu ikisi de Pasinlerli…
***
Bana göre kurumsallaşma ve profesyonellik anlamında İstanbul BŞB Spor A.Ş’de çalışan bir yönetici olarak Ahmet Dal’ın Erzurum’da görev yapması bir şans…
***
Bakın bugün eğer Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, spora bu kadar yatırım yapıyorsa, binlerce çocuğun spor yapmasına vesile oluyorsa, inanın bununda Ahmet Dal’ın katkıları çok büyük, çünkü kendisi aynı zamanda bir proje uzmanı…
***
Gelelim Zafer Demir’e…
O bizim gerçek efsanemiz ve Zafer’imiz…
***
İsmi her ne kadar gündeme gelmese bile Trabzonspor’da top koşturmuş olan İbrahim Ege ile birlikte bu şehrin bağrından çıkardığı bir futbol markasıdır.
Bir Erzurumlu olarak en uzun süreli Süper Ligde top koşturmuş bir Dadaştır.
Yeteneği ve kalitesi ile örnek kişiliği ve liderlik vasfı ile Erzurumspor’un yanı sıra Konyaspor’da da takım kaptanlığına kadar yükselmiş biridir, Zafer Demir…
***
Zafer Demir, efsane olduğu için Erzurumspor’a sportif direktör yapılmıştır ve iki yıl boyunca da bu görevi başarı ile yürütmüştür.
***
Tabi, BB Erzurumspor profesyonel bir futbol kulübüdür.
Dolayısı ile yönetim Zafer Demir ile devam mı? eder, yoksa tamam mı? der, bunu bekleyip göreceğiz.
***
Zafer Demir’in BB Erzurumspor’daki bu önemli göreve gelişinde de emeği ve katkısı olan insanlardan biri olduğum inancı ile Demir’in göreve devam etmesi beni sevindirir.
Çünkü kader arkadaşı Muzaffer içinde Demir’in devam etmesi bir şans olur.
Ama yönetimde ‘Zafer Demir’le buraya kadar, kendisine teşekkür ederiz’ derse, bunun içinde yapacak bir şey yok.
Evet! Erzurum’da sportif direktör olarak biri ekmek yiyecekse, o isim mutlaka Erzurum’un bir değeri olmalı…
Bu vesile ile bahsi geçenler bizim Dal’ımız, Muzo’muz ve Zafer’imiz…
Başkan Üneş’in yurt dışı seyahatinden dönmesi ile birlikte yöneticiler soluğu İstanbul’da aldı.
Bu kez alışılmışın dışında yönetim kurulu toplantısı, Erzurum yerine Asbaşkan Lütfi Şahsuvaroğlu’nun İstanbul’daki otelinde yapıldı.
***
Neredeyse tam iki gün sürdü zirve…
Bir yanda sezon planlaması, bir yanda kadro planlaması ele alındı.
Tabi en önemli gündem maddesi ise kuşkusuz teknik direktör sorunuydu.
***
Başkan Hüseyin Üneş’in listesinde 10 isim vardı, onların tümüne eleyen Muzaffer Bilazer, Dadaşların yeni Teknik Patronu oldu.
1997’de Dadaşla şampiyonluk sevinci yaşayarak, 30 yıl sonra futbolcu olarak Mavi-beyazlı forma ile Süper Ligi gören Muzaffer Bilazer, 20 yıl sonra futbolcu olarak şampiyonluk yaşadı kente Teknik Direktör olarak döndü.
Tabi bunu mecazi anlamda söylüyorum, bu 20 yıllık süreçte Muzaffer Bilazer belki 100 kez gelmiştir Erzurum’a…
***
Evet!... Hüseyin Üneş yönetimi çok kritik ve aynı zamanda da cesur bir karar alarak, getirdi Jey Jey Muzo’yu (Muzaffer Bilazer) takımın başına getirdi. Teknik adamla Mavi-beyazlıları, genç çalıştırıcıya emanet etti.
Bilgi ve becerisine güvendiğimiz Muzaffer Hoca’ya tekrar ‘hoş geldiniz’ diyerek, başarı dileklerimizi iletiyorum…
***
Geçiyorum Ahmet Dal’a…
Erzurumspor’un efsane basın sözcülerinden rahmetli Mehmet Yücel ve Dr. Vefa Erem’den sonra belki de ilk kez bu kadar donanımlı bilgili ve konusuna hakim bir yönetici profili çizdi, Ahmet Dal…
***
Kocaeli’nde BESYO bitirmiş olması, İstanbul ve Sakarya gibi batı illerinde kendini yetiştirerek spor yöneticiliği anlamında bir hayli kendini geliştirmesi onun en büyük avantajı…
Diksiyonun düzgün oluşu ve gazeteci kökenine sahip olması ile basınla olan yazışmalarında bir hayli işimizi kolaylaştırdı.
***
Gazetecilik mesleğinde eline mürekkep bulaştığı için nerede nasıl davranılacağını bilen biri ve gazeteciye her zaman değer veren bir isim Ahmet Dal…
Ahmet Dal’ın, özellikle Sportif Direktör Zafer Demir konusunda ismi tartışma konusu olduğu için yazıyorum, Dal için yazılan çizilenler beni bağlamaz, kendinin muhatap olacağı konudur. Çünkü iyi ya da kötü yazan her meslektaşıma saygı duyarım.
Ama, ben Dal’ın Zafer Demir’in aleyhine çalıştığını ne duydum, ne gördüm.
Ne de Zafer Demir’in aleyhine parmak kaldırdığına ihtimal vermiyorum.
Ki; zaten kendisi de kişisel olarak böyle bir olayın içinde olmadığını beyan etti.
Hem de ikisi de Erzurumlu ikisi de Pasinlerli…
***
Bana göre kurumsallaşma ve profesyonellik anlamında İstanbul BŞB Spor A.Ş’de çalışan bir yönetici olarak Ahmet Dal’ın Erzurum’da görev yapması bir şans…
***
Bakın bugün eğer Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, spora bu kadar yatırım yapıyorsa, binlerce çocuğun spor yapmasına vesile oluyorsa, inanın bununda Ahmet Dal’ın katkıları çok büyük, çünkü kendisi aynı zamanda bir proje uzmanı…
***
Gelelim Zafer Demir’e…
O bizim gerçek efsanemiz ve Zafer’imiz…
***
İsmi her ne kadar gündeme gelmese bile Trabzonspor’da top koşturmuş olan İbrahim Ege ile birlikte bu şehrin bağrından çıkardığı bir futbol markasıdır.
Bir Erzurumlu olarak en uzun süreli Süper Ligde top koşturmuş bir Dadaştır.
Yeteneği ve kalitesi ile örnek kişiliği ve liderlik vasfı ile Erzurumspor’un yanı sıra Konyaspor’da da takım kaptanlığına kadar yükselmiş biridir, Zafer Demir…
***
Zafer Demir, efsane olduğu için Erzurumspor’a sportif direktör yapılmıştır ve iki yıl boyunca da bu görevi başarı ile yürütmüştür.
***
Tabi, BB Erzurumspor profesyonel bir futbol kulübüdür.
Dolayısı ile yönetim Zafer Demir ile devam mı? eder, yoksa tamam mı? der, bunu bekleyip göreceğiz.
***
Zafer Demir’in BB Erzurumspor’daki bu önemli göreve gelişinde de emeği ve katkısı olan insanlardan biri olduğum inancı ile Demir’in göreve devam etmesi beni sevindirir.
Çünkü kader arkadaşı Muzaffer içinde Demir’in devam etmesi bir şans olur.
Ama yönetimde ‘Zafer Demir’le buraya kadar, kendisine teşekkür ederiz’ derse, bunun içinde yapacak bir şey yok.
Evet! Erzurum’da sportif direktör olarak biri ekmek yiyecekse, o isim mutlaka Erzurum’un bir değeri olmalı…
Bu vesile ile bahsi geçenler bizim Dal’ımız, Muzo’muz ve Zafer’imiz…