
Allah tarafından insanlık tarihinin en büyük devrimine vesile kılınarak dünyanın gelmiş, geçmiş, gelecek en büyük devrimini gerçekleştirmiş olan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAV) ümmeti olduğunu iddia eden insanların; kalbini, aklını, imanını, özgürlüğünü, bedenini, ruhunu; parti, cemaat, tarikat, lider, hoca, şeyh gibi çıkarları için savaş veren, insanı insanlığından, Müslümanı Allah’tan eden kişi ve yapılara sorgusuz, sualsiz, tarafgirlik ruhuyla bağlayarak kullara kul olması, gönüllü köleler haline gelmesi, Mümin’in adaletçi, özgürlükçü, barışçı ve devrimci ruhunun; menfaatçi, korkak, tembel, ikiyüzlü, köleleşmiş bir ruha dönüşmesine yol açmıştır..
Müslümanların ve tabi ki Müslüman Türk Milletinin; özgürlüğü, adaleti, barışı, sevgiyi, emeğe saygıyı, liyakati, emanete sadakati tarafgirlikleri ve menfaatleri sebebiyle terk edip, bölünerekparamparça olmasının, birlik beraberliği, kardeşliği sevgiyi, hoşgörüyü, saygıyı emreden Allah katında hükmü nedir, bizler bilemeyiz ama bugün kutladığımız 1 Mayıs emek ve dayanışma ruhunun Peygamber Efendimiz vasıtasıyla bizlere aktarılan devrimci, özgürlükçü, adaletçi mümin ruhunun yanında esamesinin okunamayacağını biliriz..
Bize aktarılan ve sahip olmamız gereken bu ruha rağmen ne yazık ki halimiz ortada.
Hep birlikte “Çav Bella’’ diyoruz ama Ey! Müslüman Türk Milleti uyanıp kendi öz ruhuna dönmeli ve bilmelisin ki “ancak bu böyle gitmez”..