Eli kanlı terör örgütünü bilerek veya bilmeyerek korumak, savaşa hayır saçmalığıyla terör örgütüne kol kanat germek isteyenler bu gerçeklere gözlerini ve kulaklarını kapatmamalıdırlar.
TUTUKLANAN VEYA GÖZALTINA ALINANLARA YÖNELİK İHLALLER
Terör örgütünün polis teşkilatı olarak adlandırdığı “Asayiş” tarafından yapılan ihlaller, insan hakları izleme örgütlerinin raporlarında kendine yer bulmuştur. Alıkonulan şahısların tutuldukları sırasında işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı, birçoğunun bu sırada hayatını kaybettiği tespit edilmiştir. HRW raporuna göre; Afrin’de alıkonulan Hannah Hamdoş, bir süre sonra öldürülmüş fakat PYD/YPG tarafından başını duvara vurarak öldüğü öne sürülmüştür. Şubat 2014’te Sere Kaniye’de yaşanan bir diğer vakada ise 24 yaşındaki Raşwan Ataş, bir “Asayiş” mensubu tarafından öldürülmüştür.
Rapora göre; 2012-2014 yılları arasında bölgede 9 tane çözülemeyen cinayet ve kaybolma vakası yaşanması ve bu insanların hepsinin PYD/YPG muhalifi olmaları da güvenlik güçlerinin keyfî uygulamaları konusunda kuşku uyandırmaktadır.
Diğer yandan, Sınır Tanımayan Gazeteciler (Reporters Without Borders), Suriye sınırları içerisinde pek çok gazetecinin genel olarak Asayiş ve PYD tarafından tehdit edildiğini raporlamıştır. 23 Nisan 2014 tarihinde Rudaw muhabiri Muhammed Mahmud Beşir’in Asayiş tarafından tutuklandığı ve 5 gün sonra bırakıldığı; Zagros Kanalı muhabiri Raman Hisso’nun 19 Mart 2014 tarihinde kaçırıldığı ve kendisini kaçıranların PYD olduğunu belirttiği; başka bir Rudaw muhabiri Mahmoud Bahlawi’nin 18 Nisan 2014 tarihinde Asayiş üniforması giymiş kişiler tarafından kaçırıldığı, Peşmerge’nin eline teslim edildiği ve Suriye’ye geri dönmesi durumunda öldürülmekle tehdit edildiği kaydedilmiştir.
KADINLARA VE ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDET
PYD/YPG terör örgütü Suriye’de ele geçirdiği bölgelerdeki hâkimiyetini korumak, kendisine karşı çıkan halkı sindirmek ve eleman kazanmak maksadıyla kadınlara ve çocuklara karşı şiddete sıkça başvurmaktadır.
PYD/YPG’nin bu uygulamaları SNHR’nin Ocak 2016’da yayımladığı raporda da yer almıştır. İlgili raporda; 2011-2016 yılları arasında 42 kadının PYD/YPG’li teröristlerce öldürüldüğü belgelenmiştir. Bu kadınlardan, Halep’e bağlı Say Ghoul köyünde yaşayan Nabiya El Salah, 14 Ağustos 2015’te PYD/YPG’li teröristler tarafından Rakka-Tel Abyad yolunda 3 kurşunla vurularak öldürülmüştür.
Raporda dikkat çeken bir diğer örnek ise 58 yaşındaki Tarfa Halil el Hasud’un, kocasını öldüren PYD/YPG’lilerden saklanmaya çalışırken kendi evindeki ahırda öldürülmesidir. Ayrıca ilgili rapora göre, PYD/YPG Ocak 2014-Ekim 2015 arasında Haseke, Kamışlı, Afrin gibi bölgelerde “zorunlu askerlik” adı altında 88 kadını alıkoymuştur.
urdWatch isimli bağımsız haber portalı tarafından yayınlanan Mayıs 2015 tarihli bir raporda PYD’nin, yaşları 12’ye kadar inen çocuk ve gençleri bünyesine dâhil ettiği iddiası aktarılmıştır. Söz konusu katılımın bazen zorla, bazen de ailesinin rızası olmadan gerçekleştiği belirtilmiştir. Kaçırılan çocukların Kandil Dağı’ndaki PKK kamplarında eğitime tabi tutuldukları ifade edilmiştir. Söz konusu rapora göre PYD 13 Haziran 2014 tarihinde Cezire Kantonu’nun yasama konseyi tarafından ilân edilen “meşru müdafaa yükümlülüğü” ile yönetimi altındaki kişileri askere almaya başlamıştır. Bu doğrultuda 18 ila 30 yaş arasındaki erkeklerin tamamının altı aylık askerlik görevi ile yükümlü kılındığı ve kadınların da gönüllü olarak askere alınabilecekleri belirtilmiştir.
TUTUKLANAN VEYA GÖZALTINA ALINANLARA YÖNELİK İHLALLER
Terör örgütünün polis teşkilatı olarak adlandırdığı “Asayiş” tarafından yapılan ihlaller, insan hakları izleme örgütlerinin raporlarında kendine yer bulmuştur. Alıkonulan şahısların tutuldukları sırasında işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı, birçoğunun bu sırada hayatını kaybettiği tespit edilmiştir. HRW raporuna göre; Afrin’de alıkonulan Hannah Hamdoş, bir süre sonra öldürülmüş fakat PYD/YPG tarafından başını duvara vurarak öldüğü öne sürülmüştür. Şubat 2014’te Sere Kaniye’de yaşanan bir diğer vakada ise 24 yaşındaki Raşwan Ataş, bir “Asayiş” mensubu tarafından öldürülmüştür.
Rapora göre; 2012-2014 yılları arasında bölgede 9 tane çözülemeyen cinayet ve kaybolma vakası yaşanması ve bu insanların hepsinin PYD/YPG muhalifi olmaları da güvenlik güçlerinin keyfî uygulamaları konusunda kuşku uyandırmaktadır.
Diğer yandan, Sınır Tanımayan Gazeteciler (Reporters Without Borders), Suriye sınırları içerisinde pek çok gazetecinin genel olarak Asayiş ve PYD tarafından tehdit edildiğini raporlamıştır. 23 Nisan 2014 tarihinde Rudaw muhabiri Muhammed Mahmud Beşir’in Asayiş tarafından tutuklandığı ve 5 gün sonra bırakıldığı; Zagros Kanalı muhabiri Raman Hisso’nun 19 Mart 2014 tarihinde kaçırıldığı ve kendisini kaçıranların PYD olduğunu belirttiği; başka bir Rudaw muhabiri Mahmoud Bahlawi’nin 18 Nisan 2014 tarihinde Asayiş üniforması giymiş kişiler tarafından kaçırıldığı, Peşmerge’nin eline teslim edildiği ve Suriye’ye geri dönmesi durumunda öldürülmekle tehdit edildiği kaydedilmiştir.
KADINLARA VE ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDET
PYD/YPG terör örgütü Suriye’de ele geçirdiği bölgelerdeki hâkimiyetini korumak, kendisine karşı çıkan halkı sindirmek ve eleman kazanmak maksadıyla kadınlara ve çocuklara karşı şiddete sıkça başvurmaktadır.
PYD/YPG’nin bu uygulamaları SNHR’nin Ocak 2016’da yayımladığı raporda da yer almıştır. İlgili raporda; 2011-2016 yılları arasında 42 kadının PYD/YPG’li teröristlerce öldürüldüğü belgelenmiştir. Bu kadınlardan, Halep’e bağlı Say Ghoul köyünde yaşayan Nabiya El Salah, 14 Ağustos 2015’te PYD/YPG’li teröristler tarafından Rakka-Tel Abyad yolunda 3 kurşunla vurularak öldürülmüştür.
Raporda dikkat çeken bir diğer örnek ise 58 yaşındaki Tarfa Halil el Hasud’un, kocasını öldüren PYD/YPG’lilerden saklanmaya çalışırken kendi evindeki ahırda öldürülmesidir. Ayrıca ilgili rapora göre, PYD/YPG Ocak 2014-Ekim 2015 arasında Haseke, Kamışlı, Afrin gibi bölgelerde “zorunlu askerlik” adı altında 88 kadını alıkoymuştur.
urdWatch isimli bağımsız haber portalı tarafından yayınlanan Mayıs 2015 tarihli bir raporda PYD’nin, yaşları 12’ye kadar inen çocuk ve gençleri bünyesine dâhil ettiği iddiası aktarılmıştır. Söz konusu katılımın bazen zorla, bazen de ailesinin rızası olmadan gerçekleştiği belirtilmiştir. Kaçırılan çocukların Kandil Dağı’ndaki PKK kamplarında eğitime tabi tutuldukları ifade edilmiştir. Söz konusu rapora göre PYD 13 Haziran 2014 tarihinde Cezire Kantonu’nun yasama konseyi tarafından ilân edilen “meşru müdafaa yükümlülüğü” ile yönetimi altındaki kişileri askere almaya başlamıştır. Bu doğrultuda 18 ila 30 yaş arasındaki erkeklerin tamamının altı aylık askerlik görevi ile yükümlü kılındığı ve kadınların da gönüllü olarak askere alınabilecekleri belirtilmiştir.