Dil üzerine, güzel Türkçemiz adına kaygı verici süreci irdelerken imdadıma Aybüke hanım yetişti. Büyük Türk Bilim İnsanı ve millet sevdalısı rahmetli Oktay Sinanoğlu’nun sözünü yadıma getirdi. “Dilini unutan kavimlerin tarihten adları bilе silinir gider. Anadolu, böyle yok olmuş kavimlerin binlerce yıl sonra kazılarda bulunan çanak çömlek kırıntıları ile doludur.” Oktay Sinanoğlu
Bu cümleyi bir daha tekrarlayın, sonra bir daha. Aybüke’nin katkısıyla yürüyelim; “Dil ve geçmiş. Hatta Dil ve GEÇMİŞİMİZ!!! Bunları birleştirmeye çalışırken İngiltere ve İrlanda’nın bilindik meşhur tarihine denk geldim.
Özetle İngiltere yüzyıllarca süren çabalarına rağmen bir türlü sömürgesi altına alamadığı İrlanda’ya “Pes ettik ateşkes yapalım” teklifi geliyor. “Sonra yavaş yavaş yaralarınızı saralım” teklifi geliyor. Okullara İngiliz hocalar gönderilip önce dilimizi öğrenin diyorlar.
Sonra yavaş yavaş market, dükkan, bakkal, cadde isimleri değişiyor. Bunlarla birlikte gelen akımda kıyafetler, kullanılan eşyalar, giyim kuşam derken bir rüya başlıyor İrlanda da.
Ve iç politikalarından anayasalarına, gelenek göreneklerinden kültürlerine, her şey lokomotifi DİL olan bir tren gibi değişim rüzgarına tutuluyor. Ve İrlanda geçmişe dönüp bakamıyor artık. Yerel köylü ve halkın dışında dillerini konuşan, geçmişini anlayan nesil yok ortada.”
Size de tanıdık geldiğine inanıyorum!
İngiltere ise bunca yıl neden savaş verdiğini, bu yolu uygulamanın daha kolaylığını konuşurken İrlanda’yı sömürmenin tadına varıyor. Kurban artık teslim olmuş uyuşturulmanın etkisiyle geçmişinden koparılmış bir halk, düşünmeyen sorgulamayan bir nesil, önüne attıkları ile sevinç duyan bir kitle!.. Her şeyi bir DİL’e borçlular.. Sizi bilmem ama bana çok tanıdık geldi.. Yaklaşık 10 gündür fırsat buldukça dil-kültür-tarih alanında araştırmalar yapmaya çalıştım.
Küçük parçalar, kalıplar, örüntüler. Derin bir hüzün! Belki okudukça hak vereceksiniz Kimsenin hiçbir şeyi sorgulamadığı bir devirde yaşıyoruz. Kimse dediysek elbette sorgulayan, araştıran, mantıklı davranan birileri halen var.
Burada kastettiğim şey sorgulamayan ve sadece tüketen büyük bir kitlenin varlığıdır. İçinde milyarlarca canlının yaşamakta olduğu, geçmişte milyarlarca insanın yaşadığı ve şu anda çok azı dışında öncekilerinin kemiklerinin dahi kalmadığı, insan neslinin ayakları üstünde durabilen yegane örnekleriyiz. Ve tarih boyunca şu yaşadığımız dönemdeki kadar cahil bırakılmış, cehalet içinde yüzen fakat sokaktaki çöpçüsünden, her kesimden insanların en yüce noktalara soyunduğu bir zaman dilimine rastlanılmadı.
Medya çok büyük bir güç diye boşuna söylemiyoruz. Olaylara çemberin dışından bakmaya çalışalım. Pencerenin ardından bahçedeki çocukları, bankta ayaküstü konuşan insanları, koşuşturan bireyleri, uçan kuşları ve hatta dalından düşen yaprakları izler gibi... Kapatın gözlerinizi, düşünün bakın ama görün! Karşıda duran medya! Sağcısı ya da solcusu fark etmez izlediğiniz her haber farklı kanallarda farklı yorumlarla verilir. Haberler deseniz kaçırılan çocuklar, intihar eylemleri, katilin sayfa sayfa itirafları, tecavüzünden tutunda hırsızlığa, savaşlardan tutun katliamlara kadar boy boy.
Diğer taraftan kimin eli kimin cebinde belli olmayan magazin haberleri o onunla evlendi bu bundan ayrıldı ahlaksızlığın kol gezdiği hayanın yokluğunda kaybolmuş nesiller!..
Bu cümleyi bir daha tekrarlayın, sonra bir daha. Aybüke’nin katkısıyla yürüyelim; “Dil ve geçmiş. Hatta Dil ve GEÇMİŞİMİZ!!! Bunları birleştirmeye çalışırken İngiltere ve İrlanda’nın bilindik meşhur tarihine denk geldim.
Özetle İngiltere yüzyıllarca süren çabalarına rağmen bir türlü sömürgesi altına alamadığı İrlanda’ya “Pes ettik ateşkes yapalım” teklifi geliyor. “Sonra yavaş yavaş yaralarınızı saralım” teklifi geliyor. Okullara İngiliz hocalar gönderilip önce dilimizi öğrenin diyorlar.
Sonra yavaş yavaş market, dükkan, bakkal, cadde isimleri değişiyor. Bunlarla birlikte gelen akımda kıyafetler, kullanılan eşyalar, giyim kuşam derken bir rüya başlıyor İrlanda da.
Ve iç politikalarından anayasalarına, gelenek göreneklerinden kültürlerine, her şey lokomotifi DİL olan bir tren gibi değişim rüzgarına tutuluyor. Ve İrlanda geçmişe dönüp bakamıyor artık. Yerel köylü ve halkın dışında dillerini konuşan, geçmişini anlayan nesil yok ortada.”
Size de tanıdık geldiğine inanıyorum!
İngiltere ise bunca yıl neden savaş verdiğini, bu yolu uygulamanın daha kolaylığını konuşurken İrlanda’yı sömürmenin tadına varıyor. Kurban artık teslim olmuş uyuşturulmanın etkisiyle geçmişinden koparılmış bir halk, düşünmeyen sorgulamayan bir nesil, önüne attıkları ile sevinç duyan bir kitle!.. Her şeyi bir DİL’e borçlular.. Sizi bilmem ama bana çok tanıdık geldi.. Yaklaşık 10 gündür fırsat buldukça dil-kültür-tarih alanında araştırmalar yapmaya çalıştım.
Küçük parçalar, kalıplar, örüntüler. Derin bir hüzün! Belki okudukça hak vereceksiniz Kimsenin hiçbir şeyi sorgulamadığı bir devirde yaşıyoruz. Kimse dediysek elbette sorgulayan, araştıran, mantıklı davranan birileri halen var.
Burada kastettiğim şey sorgulamayan ve sadece tüketen büyük bir kitlenin varlığıdır. İçinde milyarlarca canlının yaşamakta olduğu, geçmişte milyarlarca insanın yaşadığı ve şu anda çok azı dışında öncekilerinin kemiklerinin dahi kalmadığı, insan neslinin ayakları üstünde durabilen yegane örnekleriyiz. Ve tarih boyunca şu yaşadığımız dönemdeki kadar cahil bırakılmış, cehalet içinde yüzen fakat sokaktaki çöpçüsünden, her kesimden insanların en yüce noktalara soyunduğu bir zaman dilimine rastlanılmadı.
Medya çok büyük bir güç diye boşuna söylemiyoruz. Olaylara çemberin dışından bakmaya çalışalım. Pencerenin ardından bahçedeki çocukları, bankta ayaküstü konuşan insanları, koşuşturan bireyleri, uçan kuşları ve hatta dalından düşen yaprakları izler gibi... Kapatın gözlerinizi, düşünün bakın ama görün! Karşıda duran medya! Sağcısı ya da solcusu fark etmez izlediğiniz her haber farklı kanallarda farklı yorumlarla verilir. Haberler deseniz kaçırılan çocuklar, intihar eylemleri, katilin sayfa sayfa itirafları, tecavüzünden tutunda hırsızlığa, savaşlardan tutun katliamlara kadar boy boy.
Diğer taraftan kimin eli kimin cebinde belli olmayan magazin haberleri o onunla evlendi bu bundan ayrıldı ahlaksızlığın kol gezdiği hayanın yokluğunda kaybolmuş nesiller!..