
Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Çelik, Eczacılık Fakültesi 4. Geleneksel Beyaz Önlük Giyme Töreni’nde öz eleştiri yaptı. Prof. Dr. Çelik, “Keşke yatay değil de dikey büyümüş olsaydık. Bin 500’e yakın hoca, 491 profesörümüz var. Yani 10 tane Nobel almış bilim adamımız ya da yüzlerce patentimiz var diyebilmeyi isterdim” dedi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Atatürk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ‘4. Geleneksel Beyaz Önlük Giyme Töreni’ Nenehatun Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Açılışta konuşan Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Kadıoğlu, “Eczacılık fakültelerinin hedefi mesleğinde yetkin eczacılar yetiştirmek için uygun akademik altyapıyı oluşturmak, uygun eğitim programları hazırlamak ve bu programları uygulamaktır” dedi. 13. Bölge Erzurum Eczacı Odası Genel Sekreteri Ecz. Hakan Özcan da eczacılığın hem bir sanat hem de bir bilim olduğunu dile getirdi. Özcan şöyle dedi: Eczacı bulunduğu çevrenin kanaat önderidir. Sizler hem bir sanatkâr hem bir bilim insanı olmak gibi ayrıcalıklı bir mesleğe sahipsiniz. Bugün giyeceğiniz beyaz önlüğünüz kadar temiz ve onurlu bir gelecek temenni ediyorum.”
Eczacı ilacı raftan sunan kişi olmamalı
Her sektörde olduğu gibi eczacılık sektöründe de yetişmiş insan gücüne ihtiyaç olduğunu belirten Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Hakkı Gürsöz ise eczacıların ilacı raftan alıp hastaya ulaştıran kişiler olmaması gerektiğini söyledi. Öğrencilerin endüstri eczacılığına heves etmeleri gerektiğine vurgu yapan Gürsöz, “Biz serbest eczacılarımızın da rollerini yeniden derleyeceğiz, mevcut halleri benim içime sinmiyor. Eczacı raftan ilacı alıp hastaya ulaştıran kişi olmamalı. Eczacılarımız ilaç danışmanlığı ve mezuniyet sonrası belli alanlarda desteklenmesi suretiyle sağlık danışmanlığı rolü de üstelenebilir. Ayrıca bizim mutlaka akademiden bilgi ile beslenmemiz gerekiyor. Araştırma ve geliştirme konusuna gereken önemi vermek gerekiyor. Şu an Başbakanımız ve Sağlık Bakamınız gayretler içerinde Erzurum’a yatırım yapma gayretleri bunlar. Medikal alanında, sağlık endüstrisi alanında. Biliyorsunuz, cazibe merkezileri programları açıklandı hatta kanunu da çıktı. Buna çok önemi veriyor Başbakanımız Erzurum’un da bundan birinci derecede istifade edeceğini düşünüyorum çünkü Erzurum’un şu avantajı var; köklü bir üniversitesi var ve sağlık anlamında köklü bir tıp fakültesi ve eczacılık fakültesi var. Bundan daha iyi bir ortam olamaz. Şimdi bunu destekleyen bir de siyasi bir kurumumuz var. Birçok unsur bir araya gelmiş durumda, inşallah arzu ettiğimiz sonucu alacağız” diye konuştu.
Biz daha patentin ne olduğunu bilmiyoruz
Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Çelik üniversitenin eğitim stratejisine değinerek öz eleştiri yaptı. “Keşke yatay değil de dikey büyümüş olsaydık” diyen Prof. Dr. Çelik, şunları söyledi. “Atatürk Üniversitesinde bizim bin 500’e yakın hocamız var, 491 tane de profesörümüz var. Yalnız gönül şunu isterdi; yatay değil de dikey büyüme gerçekleşmiş olsaydı. Yani 10 tane Nobel almış bilim adamımız ya da yüzlerce patentimiz var diyebilmeyi isterdim. Ne yazık ki diyemiyorum. İlaç sanayide dünyada 34’üncü sıradayız. Bizim bu bölgede güçlü bir şekilde durabilmemiz için çok çalışmamız gerekiyor. Bilimde teknolojide, savunma sanayide, ilaç sanayide tamamında çok çalışmamız gerekiyor. Bizim eğitim müfredatını gözden geçirmemiz gerekiyor. Ben bu aralar patent durumunu inceliyorum, niye biz alamıyoruz diye. 2014 yılında14 bin 500 patent başvurusu var, bunun 8 bin 500 tanesini Türkiye’deki yabancılar yapmış. Bizim patent dersi vermemiz lazım. Biz neyin patent olduğunu dahi bilmiyoruz. Bizim önceliklerimizden bir tanesi de ilaç sanayi. Artık ürüne yönelik çalışmalar yapmamız gerek. Ben artık eczaneye gittiğimde bizim ürettiğimiz ve patenti bize ait olan ilaçlar görmek istiyorum. Biz o ilaçları oraya koyduğumuz zaman ayakları yere basan ve dünyaya meydan okuyan bir ülke olacağız.”
Önlüklerini protokol giydirdi
Eczacılık mesleğinin önemine dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen öğrencilere başarılar dilerken; Vali Seyfettin Azizoğlu ise öğrencilere gayretle çalışmalarını tavsiye etti. Konuşmaların ardından Eczacılık Fakültesi 1’inci sınıf öğrencileri, beyaz önlüklerini protokolün elinden giydi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM

Eczacı ilacı raftan sunan kişi olmamalı
Her sektörde olduğu gibi eczacılık sektöründe de yetişmiş insan gücüne ihtiyaç olduğunu belirten Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Hakkı Gürsöz ise eczacıların ilacı raftan alıp hastaya ulaştıran kişiler olmaması gerektiğini söyledi. Öğrencilerin endüstri eczacılığına heves etmeleri gerektiğine vurgu yapan Gürsöz, “Biz serbest eczacılarımızın da rollerini yeniden derleyeceğiz, mevcut halleri benim içime sinmiyor. Eczacı raftan ilacı alıp hastaya ulaştıran kişi olmamalı. Eczacılarımız ilaç danışmanlığı ve mezuniyet sonrası belli alanlarda desteklenmesi suretiyle sağlık danışmanlığı rolü de üstelenebilir. Ayrıca bizim mutlaka akademiden bilgi ile beslenmemiz gerekiyor. Araştırma ve geliştirme konusuna gereken önemi vermek gerekiyor. Şu an Başbakanımız ve Sağlık Bakamınız gayretler içerinde Erzurum’a yatırım yapma gayretleri bunlar. Medikal alanında, sağlık endüstrisi alanında. Biliyorsunuz, cazibe merkezileri programları açıklandı hatta kanunu da çıktı. Buna çok önemi veriyor Başbakanımız Erzurum’un da bundan birinci derecede istifade edeceğini düşünüyorum çünkü Erzurum’un şu avantajı var; köklü bir üniversitesi var ve sağlık anlamında köklü bir tıp fakültesi ve eczacılık fakültesi var. Bundan daha iyi bir ortam olamaz. Şimdi bunu destekleyen bir de siyasi bir kurumumuz var. Birçok unsur bir araya gelmiş durumda, inşallah arzu ettiğimiz sonucu alacağız” diye konuştu.
Biz daha patentin ne olduğunu bilmiyoruz
Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Çelik üniversitenin eğitim stratejisine değinerek öz eleştiri yaptı. “Keşke yatay değil de dikey büyümüş olsaydık” diyen Prof. Dr. Çelik, şunları söyledi. “Atatürk Üniversitesinde bizim bin 500’e yakın hocamız var, 491 tane de profesörümüz var. Yalnız gönül şunu isterdi; yatay değil de dikey büyüme gerçekleşmiş olsaydı. Yani 10 tane Nobel almış bilim adamımız ya da yüzlerce patentimiz var diyebilmeyi isterdim. Ne yazık ki diyemiyorum. İlaç sanayide dünyada 34’üncü sıradayız. Bizim bu bölgede güçlü bir şekilde durabilmemiz için çok çalışmamız gerekiyor. Bilimde teknolojide, savunma sanayide, ilaç sanayide tamamında çok çalışmamız gerekiyor. Bizim eğitim müfredatını gözden geçirmemiz gerekiyor. Ben bu aralar patent durumunu inceliyorum, niye biz alamıyoruz diye. 2014 yılında14 bin 500 patent başvurusu var, bunun 8 bin 500 tanesini Türkiye’deki yabancılar yapmış. Bizim patent dersi vermemiz lazım. Biz neyin patent olduğunu dahi bilmiyoruz. Bizim önceliklerimizden bir tanesi de ilaç sanayi. Artık ürüne yönelik çalışmalar yapmamız gerek. Ben artık eczaneye gittiğimde bizim ürettiğimiz ve patenti bize ait olan ilaçlar görmek istiyorum. Biz o ilaçları oraya koyduğumuz zaman ayakları yere basan ve dünyaya meydan okuyan bir ülke olacağız.”
Önlüklerini protokol giydirdi
Eczacılık mesleğinin önemine dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen öğrencilere başarılar dilerken; Vali Seyfettin Azizoğlu ise öğrencilere gayretle çalışmalarını tavsiye etti. Konuşmaların ardından Eczacılık Fakültesi 1’inci sınıf öğrencileri, beyaz önlüklerini protokolün elinden giydi.