
Elli dört farzın yirmi üçüncüsü her emirde Allah teâlâya ve Resulüne itaat etmektir.
Allah teâla buyurdu:
“Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû atî’ûllâhe ve atî’û-rrasûle velâ tubtilû amâlekum / Ey inananlar! Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin; işlerinizi boşa çıkarmayın.” (Muhammed 33)
“Allah'a ve Resul’üne itaat edin ki rahmete kavuşturulasınız.” (Al-i İmrân 132)
Allah ve Peygamberin emir ve yasaklarına, tavsiye ve kararlarına, helal ve haramlarına uymak, itaattir. Din konusunda Allah ve Peygamberini ayırmak mümkün değildir. Allah’a itaat eden Peygambere, Peygambere itaat eden de Allah’a itaat etmiş olur. (Nisa 80)
Peygamberler kendilerine itaat edilsinler diye gönderilmişlerdir. (Nisa 64)
Allah ve Peygamberine itaat imanın (Tevbe 71), yüz çevirmek ise nifakın (Nûr 48) sonucudur.
Kuran’da açıkça belirtilmiştir ki, Allah ve Peygambere itaat edenler kurtuluşa ermiş kişilerdir. (Nur 51)
Kuran’da Allah’a, Peygambere ve emir sahiplerine itaatin emredilmesine karşılık, dinî konularda kâfir, münafık, müşrik, bozguncu, günahkâr, müsrif, yalancı ve ehl-i kitaptan kimlere inanılması yasaklanmıştır. (Kalem 8, 14; En’am 121; Ahzâb 48, Al_i İmrân 100)
“Rabbin hükmüne sebat et ve onlardan hiçbir günahkâra veya nanköre itaat etme.” (İnsan 24) (En’am 116)
Resulullah (sav) şöyle buyurdu:
“Allah katında en sevgili olan, tevbe eden gençlerdir.
“Allah indinde kulların en sevimlisi tövbe eden ve gençliğini Allah’a itaatte infak eden gençtir.”
“Herkim bana itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur ve herkim de bana isyan ederse Allah’a isyan etmiş olur.”
Denilmiştir ki, “Kullar uzun hizmet sebebiyle azatlığı bulurlar. Sen dahi uzun yaşantında Allah teâlâya taat eyle ki Allah teâla seni ölüm anında özgür bıraksın.”
Malik bin Dinar kocalığında şu duayı yaparmış:
“İlahî senin taatında pirifâni oldum; benim yaşlılığımı saç ve sakalımın aklığını cehenneme haram eyle.”
*
Mevlana Hazretleri Mesnevi’de itaat konusunda şu yorumları yapar:
“Kul, efendisinin huzurunda değilken de kulluğunu korur, itaatten çıkmazsa bu kulluk iyi ve hoş bir kulluktur…
Bir kimse iman ve itaat yolunda yürüyüp de bir an bile ziyan etmişse kâfirim!..
Memleket ucunda, padişahtan saltanat sayesinden uzak bir kale dizdarı; kaleyi düşmanlardan korur, orasını sayısız mal ve para verse bile satmaz, Padişah orada değilken, hudut boylarında, padişahın huzurundaymış gibi vefakârlıkta bulunursa, o dizdar elbette padişahın yanında, huzurunda bulunan ve can feda eden kişilerden daha değerlidir. Şu halde yarı zerre miktarı, fakat gaibane emir tutmak; emredicinin huzurunda kulluk etmek ve emrine uymaktan yüz binlerce defa üstündür.”
Allah teâla buyurdu:
“Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû atî’ûllâhe ve atî’û-rrasûle velâ tubtilû amâlekum / Ey inananlar! Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin; işlerinizi boşa çıkarmayın.” (Muhammed 33)
“Allah'a ve Resul’üne itaat edin ki rahmete kavuşturulasınız.” (Al-i İmrân 132)
Allah ve Peygamberin emir ve yasaklarına, tavsiye ve kararlarına, helal ve haramlarına uymak, itaattir. Din konusunda Allah ve Peygamberini ayırmak mümkün değildir. Allah’a itaat eden Peygambere, Peygambere itaat eden de Allah’a itaat etmiş olur. (Nisa 80)
Peygamberler kendilerine itaat edilsinler diye gönderilmişlerdir. (Nisa 64)
Allah ve Peygamberine itaat imanın (Tevbe 71), yüz çevirmek ise nifakın (Nûr 48) sonucudur.
Kuran’da açıkça belirtilmiştir ki, Allah ve Peygambere itaat edenler kurtuluşa ermiş kişilerdir. (Nur 51)
Kuran’da Allah’a, Peygambere ve emir sahiplerine itaatin emredilmesine karşılık, dinî konularda kâfir, münafık, müşrik, bozguncu, günahkâr, müsrif, yalancı ve ehl-i kitaptan kimlere inanılması yasaklanmıştır. (Kalem 8, 14; En’am 121; Ahzâb 48, Al_i İmrân 100)
“Rabbin hükmüne sebat et ve onlardan hiçbir günahkâra veya nanköre itaat etme.” (İnsan 24) (En’am 116)
Resulullah (sav) şöyle buyurdu:
“Allah katında en sevgili olan, tevbe eden gençlerdir.
“Allah indinde kulların en sevimlisi tövbe eden ve gençliğini Allah’a itaatte infak eden gençtir.”
“Herkim bana itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur ve herkim de bana isyan ederse Allah’a isyan etmiş olur.”
Denilmiştir ki, “Kullar uzun hizmet sebebiyle azatlığı bulurlar. Sen dahi uzun yaşantında Allah teâlâya taat eyle ki Allah teâla seni ölüm anında özgür bıraksın.”
Malik bin Dinar kocalığında şu duayı yaparmış:
“İlahî senin taatında pirifâni oldum; benim yaşlılığımı saç ve sakalımın aklığını cehenneme haram eyle.”
*
Mevlana Hazretleri Mesnevi’de itaat konusunda şu yorumları yapar:
“Kul, efendisinin huzurunda değilken de kulluğunu korur, itaatten çıkmazsa bu kulluk iyi ve hoş bir kulluktur…
Bir kimse iman ve itaat yolunda yürüyüp de bir an bile ziyan etmişse kâfirim!..
Memleket ucunda, padişahtan saltanat sayesinden uzak bir kale dizdarı; kaleyi düşmanlardan korur, orasını sayısız mal ve para verse bile satmaz, Padişah orada değilken, hudut boylarında, padişahın huzurundaymış gibi vefakârlıkta bulunursa, o dizdar elbette padişahın yanında, huzurunda bulunan ve can feda eden kişilerden daha değerlidir. Şu halde yarı zerre miktarı, fakat gaibane emir tutmak; emredicinin huzurunda kulluk etmek ve emrine uymaktan yüz binlerce defa üstündür.”