
Ekonomik krizle terbiye etmeye çalışıyorlar
"Türkiye’nin bağımsız ve dik duruşundan ürperen sıcak para lobisi ve arkasındaki güçler ekonomik kriz yoluyla ülkemizi terbiye etmeye, bölgesel ve küresel ilişkilerde tavizler vermeye zorladı. Aynı oyun, aynı tertip, aynı tezgah şimdi yeniden tedavüldedir. Aç yatıp aç kalkanlara 'dövizlerini bozdurunuz demek', bir defa mağdur ve mazlum insanlarımızla alay etmektir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye’nin bağımsız ve dik duruşundan ürperen sıcak para lobisi ve arkasındaki güçler ekonomik kriz yoluyla ülkemizi terbiye etmeye, bölgesel ve küresel ilişkilerde tavizler vermeye zorladı. Aynı oyun, aynı tertip, aynı tezgah şimdi yeniden tedavüldedir" dedi. 'Hükümet kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin' mantığı içinde olmadıklarını dile getiren Bahçeli, "Türkiye ekonomisi kötürüm ve kahredici tablosundan dolayı hükümeti en ağır şekilde tenkit edebilirdik. O zaman tıpkı 2000-2001 ve devamı yıllarda görüldüğü gibi siyasi muhataplarımızın durumuna düşer ülkemizin sırtına bir yük de biz bindirirdik. Bunu yapamayız yapmayacağız. Türkiye ekonomisinin kırılgan bünyesini tedavi etmek, hep birlikte fedakarlık şemsiyesi altına girmek önümüzdeki tek seçenektir" ifadelerini kullandı.
“Bölgesel ve küresel ilişkilerde tavizler vermeye zorladı"
"Önümüzü görebilmemiz, geleceğimizi kurtarabilmemiz, milli birlik ve beraberlik hukukunu emniyete almamız için hem sorumlu davranmalı hem de istismar ve hamaset tuzağından uzak durmamız mecburiyet halini almıştır" diyen Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti:
"Düşmanları güldürmeyeceğiz, hainleri sevindirmeyeceğiz. Hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz, ülkülerimizden dönmeyeceğiz. Türkiye’nin sahipsiz, kimsesiz, çaresiz olmadığını felaket kurgusu yapan çürümüş çevrelere, her seviyede her şekilde göstereceğiz. MHP varken Türkiye’yi ayağa düşürmeye, hakir görüp tarihin harabelerine yollamaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. 15 Temmuz FETÖ ihanetiyle ülkemizi teslim almak isteyen alçaklar, başarısız olunca bu defa sinsi yöntem ve hamlelerini devreye aldılar. Aslında bu ülkemizin yabancısı olmadığı karşı bir harekattır. Özellikle ekonomik dengelerle oynayarak, kur üzerinde baskı kurularak sıcak para kozu kullanılarak Türkiye köşeye sıkıştırılmak istenmektedir. Darbe teşebbüsünün püskürtülmesiyle hevesleri kursaklarında kalan hıyanet ittifakı ekonomide kriz havası oluşturmak, milletimizin mahvını sağlamak için son günlerde nabız yoklamakta, hava koklamaktadır. Biz bunun bir benzerini 2000 ve 2001 yıllarında da yaşamıştık. Hatırlarsanız Türk milletine mali ve ekonomik bir savaş açılmıştı. Türkiye neoliberal kriz havarilerinin ablukasına alınmıştı. Bu durum yıllarca haksız yere aleyhimize kullanıldı. Türkiye’nin bağımsız ve dik duruşundan ürperen sıcak para lobisi ve arkasındaki güçler ekonomik kriz yoluyla ülkemizi terbiye etmeye, bölgesel ve küresel ilişkilerde tavizler vermeye zorladı. Aynı oyun, aynı tertip, aynı tezgah şimdi yeniden tedavüldedir. Diyoruz ki krizden medet ummak, kurulan ekonomik tuzaklarda yabancıların lehine işbirlikçilik yapmak millete husumet Türkiye’ye ihanettir. Hükümet kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin mantığı içinde değiliz, hiç de olmadık. Çünkü biz Türk milliyetçisiyiz. Döviz fiyatı tırmanıp ücret, maaş ve gelirler eriyorken elimizi ovuşturmaz hissemize ne düşer diye bakmayız. Biz Türk milletinin safındayız ve krizlere ekonomik saldırılara karşı aynı cephede aynı mevzideyiz."
"Mağdur ve mazlum insanlarımızla alay etmektir"
"Korkumuz odur ki, kur-faiz-enflasyon döngüsü birbirini besleyerek, birbirini teşvik ederek milletimizi derinden yaralayacak, ekonomiyi rehin altına alacaktır" ifadesini kullanan Bahçeli, "İç siyasetteki dengesizliklere eş zamanlı olarak, uluslararası ilişkilerdeki gelgitler dövizin tansiyonunu canlı tutmakla kalmayıp, risk ve belirsizlikleri de yoğunlaştırmaktadır. Şunu önemle ifade etmek isterim ki, dövizdeki yükselişi tek başına küresel gelişmelerle ilişkilendirmek doğru değildir. Daha fazla demokrasi, daha çok hukuk, daha çok bireysel hak ve özgürlük diyerek ekonomik vurgun peşinde koşanlara, dövizden yağma hesabı yapanlara engel olabiliriz. Türkiye ekonomisinin gerek duyduğu yapısal reform ihtiyaçlarını eksiksiz hayata geçirerek kriz severleri şaşkına çevirebiliriz. Aksi halde durum gittikçe kötüleşecektir. Milletimiz zam ve vergi artışlarına direne direne güçlükle ayakta durmaktadır. İşte otomobil fiyatlarına yapılan fahiş ÖTV zamları bunun en yakın ve canlı kanıtıdır. Maliye Bakanı, ÖTV artışlarının bütçeye 3 milyar lira ilave gelir temin edeceğini söylerken, gelin görün açın koynunda ekmek durmamaktadır. Vatandaşlarımızın elinde yok avucunda yoktur. Merhum Orhan Veli’nin dediği gibi; Cep delik, cepken delik, kol delik, mintan delik, yen delik, kaftan deliktir. Anlayacağınız refah delik deşiktir. Aç yatıp aç kalkanlara 'dövizlerini bozdurunuz' demek, bir defa mağdur ve mazlum insanlarımızla alay etmektir. Türkiye ekonomisindeki yamalar sökülmekte, dikişler patlamaktadır. Bir zahmet, dövizdeki artıştan istifade eden, banka hesabı kabarmış kaymak tabaka, ülkesi ve milleti için irade gösterip fedakarlık yapsın. Bir zahmet, bankalar daha az kar etsin. Milli gelir pastasından aslan payını alanlar, Türkiye’nin böylesi döneminde 'ben de varım desinler' ve harekete geçsinler" değerlendirmesinde bulundu.dha
"Türkiye’nin bağımsız ve dik duruşundan ürperen sıcak para lobisi ve arkasındaki güçler ekonomik kriz yoluyla ülkemizi terbiye etmeye, bölgesel ve küresel ilişkilerde tavizler vermeye zorladı. Aynı oyun, aynı tertip, aynı tezgah şimdi yeniden tedavüldedir. Aç yatıp aç kalkanlara 'dövizlerini bozdurunuz demek', bir defa mağdur ve mazlum insanlarımızla alay etmektir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye’nin bağımsız ve dik duruşundan ürperen sıcak para lobisi ve arkasındaki güçler ekonomik kriz yoluyla ülkemizi terbiye etmeye, bölgesel ve küresel ilişkilerde tavizler vermeye zorladı. Aynı oyun, aynı tertip, aynı tezgah şimdi yeniden tedavüldedir" dedi. 'Hükümet kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin' mantığı içinde olmadıklarını dile getiren Bahçeli, "Türkiye ekonomisi kötürüm ve kahredici tablosundan dolayı hükümeti en ağır şekilde tenkit edebilirdik. O zaman tıpkı 2000-2001 ve devamı yıllarda görüldüğü gibi siyasi muhataplarımızın durumuna düşer ülkemizin sırtına bir yük de biz bindirirdik. Bunu yapamayız yapmayacağız. Türkiye ekonomisinin kırılgan bünyesini tedavi etmek, hep birlikte fedakarlık şemsiyesi altına girmek önümüzdeki tek seçenektir" ifadelerini kullandı.
“Bölgesel ve küresel ilişkilerde tavizler vermeye zorladı"
"Önümüzü görebilmemiz, geleceğimizi kurtarabilmemiz, milli birlik ve beraberlik hukukunu emniyete almamız için hem sorumlu davranmalı hem de istismar ve hamaset tuzağından uzak durmamız mecburiyet halini almıştır" diyen Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti:
"Düşmanları güldürmeyeceğiz, hainleri sevindirmeyeceğiz. Hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz, ülkülerimizden dönmeyeceğiz. Türkiye’nin sahipsiz, kimsesiz, çaresiz olmadığını felaket kurgusu yapan çürümüş çevrelere, her seviyede her şekilde göstereceğiz. MHP varken Türkiye’yi ayağa düşürmeye, hakir görüp tarihin harabelerine yollamaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. 15 Temmuz FETÖ ihanetiyle ülkemizi teslim almak isteyen alçaklar, başarısız olunca bu defa sinsi yöntem ve hamlelerini devreye aldılar. Aslında bu ülkemizin yabancısı olmadığı karşı bir harekattır. Özellikle ekonomik dengelerle oynayarak, kur üzerinde baskı kurularak sıcak para kozu kullanılarak Türkiye köşeye sıkıştırılmak istenmektedir. Darbe teşebbüsünün püskürtülmesiyle hevesleri kursaklarında kalan hıyanet ittifakı ekonomide kriz havası oluşturmak, milletimizin mahvını sağlamak için son günlerde nabız yoklamakta, hava koklamaktadır. Biz bunun bir benzerini 2000 ve 2001 yıllarında da yaşamıştık. Hatırlarsanız Türk milletine mali ve ekonomik bir savaş açılmıştı. Türkiye neoliberal kriz havarilerinin ablukasına alınmıştı. Bu durum yıllarca haksız yere aleyhimize kullanıldı. Türkiye’nin bağımsız ve dik duruşundan ürperen sıcak para lobisi ve arkasındaki güçler ekonomik kriz yoluyla ülkemizi terbiye etmeye, bölgesel ve küresel ilişkilerde tavizler vermeye zorladı. Aynı oyun, aynı tertip, aynı tezgah şimdi yeniden tedavüldedir. Diyoruz ki krizden medet ummak, kurulan ekonomik tuzaklarda yabancıların lehine işbirlikçilik yapmak millete husumet Türkiye’ye ihanettir. Hükümet kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin mantığı içinde değiliz, hiç de olmadık. Çünkü biz Türk milliyetçisiyiz. Döviz fiyatı tırmanıp ücret, maaş ve gelirler eriyorken elimizi ovuşturmaz hissemize ne düşer diye bakmayız. Biz Türk milletinin safındayız ve krizlere ekonomik saldırılara karşı aynı cephede aynı mevzideyiz."
"Mağdur ve mazlum insanlarımızla alay etmektir"
"Korkumuz odur ki, kur-faiz-enflasyon döngüsü birbirini besleyerek, birbirini teşvik ederek milletimizi derinden yaralayacak, ekonomiyi rehin altına alacaktır" ifadesini kullanan Bahçeli, "İç siyasetteki dengesizliklere eş zamanlı olarak, uluslararası ilişkilerdeki gelgitler dövizin tansiyonunu canlı tutmakla kalmayıp, risk ve belirsizlikleri de yoğunlaştırmaktadır. Şunu önemle ifade etmek isterim ki, dövizdeki yükselişi tek başına küresel gelişmelerle ilişkilendirmek doğru değildir. Daha fazla demokrasi, daha çok hukuk, daha çok bireysel hak ve özgürlük diyerek ekonomik vurgun peşinde koşanlara, dövizden yağma hesabı yapanlara engel olabiliriz. Türkiye ekonomisinin gerek duyduğu yapısal reform ihtiyaçlarını eksiksiz hayata geçirerek kriz severleri şaşkına çevirebiliriz. Aksi halde durum gittikçe kötüleşecektir. Milletimiz zam ve vergi artışlarına direne direne güçlükle ayakta durmaktadır. İşte otomobil fiyatlarına yapılan fahiş ÖTV zamları bunun en yakın ve canlı kanıtıdır. Maliye Bakanı, ÖTV artışlarının bütçeye 3 milyar lira ilave gelir temin edeceğini söylerken, gelin görün açın koynunda ekmek durmamaktadır. Vatandaşlarımızın elinde yok avucunda yoktur. Merhum Orhan Veli’nin dediği gibi; Cep delik, cepken delik, kol delik, mintan delik, yen delik, kaftan deliktir. Anlayacağınız refah delik deşiktir. Aç yatıp aç kalkanlara 'dövizlerini bozdurunuz' demek, bir defa mağdur ve mazlum insanlarımızla alay etmektir. Türkiye ekonomisindeki yamalar sökülmekte, dikişler patlamaktadır. Bir zahmet, dövizdeki artıştan istifade eden, banka hesabı kabarmış kaymak tabaka, ülkesi ve milleti için irade gösterip fedakarlık yapsın. Bir zahmet, bankalar daha az kar etsin. Milli gelir pastasından aslan payını alanlar, Türkiye’nin böylesi döneminde 'ben de varım desinler' ve harekete geçsinler" değerlendirmesinde bulundu.dha