
Ülke TV’de yayınlanan İnce Fikir adlı programa konuk olan AK Parti Erzurum Milletvekili ve NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Üyesi Zehra Taşkesenlioğlu Ban, ABD seçimlerini değerlendirdi. Joe Biden’in geçmişte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan özür dilediğini hatırlatan Ban, yine böyle bir özürle işbaşı yapacağını söyledi.
Manolya BULUT-PUSULA
ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’in geçmişte iki kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan özür dilediğini hatırlatan AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, “Biden’in yine böyle bir özürle işbaşı yapacağına eminim. Akıllı olan her lider karşısındaki liderin durumuna ve halkından aldığı güce bakar” dedi.
Pazar günleri Ülke TV ekranlarında Gazeteci Fadime Özkan’ın hazırlayıp sunduğu İnce Fikir programının canlı yayın konuğu olan AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, ABD’de gerçekleşen çekişmeli seçime dair değerlendirmelerde bulundu. Seçimlerdeki şeffaflığın göz ardı edildiğini aktaran Ban, “Biden geçmişte Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik açıklamaları için ‘özür dilediğini’ açıklamıştı. Bir devlet özrüydü. Darbeden bir ay sonra ilk gelenlerden biriydi. Kendi şahsi gafının özrünü de etmişti. Biden’in yine böyle bir özürle işbaşı yapacağına eminim. Akıllı olan her lider karşısındaki liderin durumuna ve halkından aldığı güce bakar. Bugün sözüm ona her yere demokrasi götürmeye çalışan Amerika, kendi seçimlerinde dahi şeffaflığı sağlamamışken kalkıp herhangi bir ülkenin seçimlerine etki edemeyeceğini görüyoruz” diye konuştu.
Tüm dünya dikkat kesildi
ABD seçimlerinin sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı ilgilendirdiğini söyleyen Taşkesenlioğlu Ban, “Bugün İngiltere’den Fransa’sına, Almanya’dan Kanada’ya kadar baktığımızda aslında her birisi 3 Kasım’dan itibaren tabiri caizse özellikle yurtdışı basını bu seçimi izliyor. Çünkü Biden’in gelişiyle uluslararası diplomasinin ne olacağı bu ülkeler için önemliydi. Diplomasinin tabi iki tarafı var. Hem ekonomi diplomasisi hem siyasi diplomasi açısında çok önemli olacaktı. Dolayısıyla biz de dahil olmak üzere Trump’la devam edersek bildik strateji ile devam edecektik, Biden olursa nasıl bir strateji ile karşı karşıya kalacağımızın sorusunu da merak ettiğimiz için böyle bir şey oldu. Amerika dahi olsa bir iç ülkedeki bu tür olaylara karşı halkın göstermiş olduğu ilgi başta sosyal medyanın da etkisiyle Türkiye’deki vatandaşların da ilgisini çekti. Çin’de bile seçim olsaydı ve bu kadar çekişmeli olsaydı eminim ki Türkiye yine bu kadar ilgi gösterirdi.

Oluşturduğu dil müttefikti
Joe Biden’in geçmişe yönelik ifadelerini hatırlatan Ban, “Biden aslında ne Türkiye için ne de uluslarası diplomasi için yeni bir isim değil. Kongrede yaklaşık 30 seneden fazla dış ilişkiler komite başkanlığını yürüttü ve Obama’nın başkan yardımcılığını yaptı. O dönemlerde Türkiye ile arasında kullandığı dil daha müttefiklik kavramı üzerine oluşturduğu bir dildi. Biden’ın 2016 yılında bir programda PKK’nın IŞİD kadar Türkiye için tehdit olduğunu ifade eden ender liderlerden biriydi. ‘Sonsuz savaşlardan uzak kaçacağım’ dedi. Kendi kampanya kitapçığında da bölgedeki barışı tesis edeceği yönünde benzer ifadeler kullandı. Eskiye yönelik ifadeleri de bu yöndeydi” açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin rolünü kanıksadılar
Türkiye’nin dünya siyasetinde önemli rol oynadığının kanıksandığının altını çizen Ban şunları söyledi; “Suriye’de yaptığımız sadece kendi sınır güvenliğimiz değil barışı bölgede kalıcı tesis edebilmek için çalışmak. Azerbaycan’la Ermenistan arasında çatışmada doğru bir rol üstlenmeye gayret ediyor olmak. Uluslararası camia Türkiye’nin bu rolünü artık kanıksadı. Bundan 3-4 sene önce biz bunları ifade ettiğimizde sinir krizleri geçiriyorlardı. Bu süreç içinde gördüler ki Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı ve net tutumuyla vazgeçmeyeceğini anladılar. Türkiye dediklerinde Doğu Akdeniz’i de düşünecekler, Ermeni meselesindeki tavrımızı da biliyorlar, Suriye meselesindeki pozisyonumuzu da PKK ve YPG gibi örgütlerle mücadelemizi de biliyorlar. Bundan 15-20 sene önceki Türkiye’de bunlar net değil fluydu ya da ifade etmekten çekinen bir politika olabiliyordu. Ama şimdi bu yolda nasıl devam etmesi gerektiğini bilen güçlü bir ülke ve lider var.”
Biden Filistin’e nasıl yaklaşacak?
Filistin meselesinde Joe Biden’in ortaya koyacağı tavrı da yorumlayan Taşkesenlioğlu Ban, “Trump’ın verdiği karardan bir geri dönüş olmayacak. Amerikan medyasında bir rakam vardı. Amerika’daki Yahudilerin yüzde 62’sinin oyunu Biden aldı. Bir yeri Kudüs’e başkent yapıyor olabilmek Amerikan Yahudilerinin oyunu alması anlamına gelmiyor. Bazen yaptığınız işler böyle farklı sonuçlar doğurabiliyor. 1960’lardaki sınıra çekilemeyeceği bir gerçek ancak Biden’in bununla ilgili bir mücadeleye girişeceğine de inanıyorum. Filistin’in haklarını daha çok savunacak bir dış siyaset izleyeceğini düşünüyorum. Bunu geçmişteki ifadeleri ve kampanyalarına dayanarak söylüyorum ama realiteyi de görmek lazım” diye kaydetti.
Manolya BULUT-PUSULA
ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’in geçmişte iki kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan özür dilediğini hatırlatan AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, “Biden’in yine böyle bir özürle işbaşı yapacağına eminim. Akıllı olan her lider karşısındaki liderin durumuna ve halkından aldığı güce bakar” dedi.
Pazar günleri Ülke TV ekranlarında Gazeteci Fadime Özkan’ın hazırlayıp sunduğu İnce Fikir programının canlı yayın konuğu olan AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, ABD’de gerçekleşen çekişmeli seçime dair değerlendirmelerde bulundu. Seçimlerdeki şeffaflığın göz ardı edildiğini aktaran Ban, “Biden geçmişte Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik açıklamaları için ‘özür dilediğini’ açıklamıştı. Bir devlet özrüydü. Darbeden bir ay sonra ilk gelenlerden biriydi. Kendi şahsi gafının özrünü de etmişti. Biden’in yine böyle bir özürle işbaşı yapacağına eminim. Akıllı olan her lider karşısındaki liderin durumuna ve halkından aldığı güce bakar. Bugün sözüm ona her yere demokrasi götürmeye çalışan Amerika, kendi seçimlerinde dahi şeffaflığı sağlamamışken kalkıp herhangi bir ülkenin seçimlerine etki edemeyeceğini görüyoruz” diye konuştu.
Tüm dünya dikkat kesildi
ABD seçimlerinin sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı ilgilendirdiğini söyleyen Taşkesenlioğlu Ban, “Bugün İngiltere’den Fransa’sına, Almanya’dan Kanada’ya kadar baktığımızda aslında her birisi 3 Kasım’dan itibaren tabiri caizse özellikle yurtdışı basını bu seçimi izliyor. Çünkü Biden’in gelişiyle uluslararası diplomasinin ne olacağı bu ülkeler için önemliydi. Diplomasinin tabi iki tarafı var. Hem ekonomi diplomasisi hem siyasi diplomasi açısında çok önemli olacaktı. Dolayısıyla biz de dahil olmak üzere Trump’la devam edersek bildik strateji ile devam edecektik, Biden olursa nasıl bir strateji ile karşı karşıya kalacağımızın sorusunu da merak ettiğimiz için böyle bir şey oldu. Amerika dahi olsa bir iç ülkedeki bu tür olaylara karşı halkın göstermiş olduğu ilgi başta sosyal medyanın da etkisiyle Türkiye’deki vatandaşların da ilgisini çekti. Çin’de bile seçim olsaydı ve bu kadar çekişmeli olsaydı eminim ki Türkiye yine bu kadar ilgi gösterirdi.

Oluşturduğu dil müttefikti
Joe Biden’in geçmişe yönelik ifadelerini hatırlatan Ban, “Biden aslında ne Türkiye için ne de uluslarası diplomasi için yeni bir isim değil. Kongrede yaklaşık 30 seneden fazla dış ilişkiler komite başkanlığını yürüttü ve Obama’nın başkan yardımcılığını yaptı. O dönemlerde Türkiye ile arasında kullandığı dil daha müttefiklik kavramı üzerine oluşturduğu bir dildi. Biden’ın 2016 yılında bir programda PKK’nın IŞİD kadar Türkiye için tehdit olduğunu ifade eden ender liderlerden biriydi. ‘Sonsuz savaşlardan uzak kaçacağım’ dedi. Kendi kampanya kitapçığında da bölgedeki barışı tesis edeceği yönünde benzer ifadeler kullandı. Eskiye yönelik ifadeleri de bu yöndeydi” açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin rolünü kanıksadılar
Türkiye’nin dünya siyasetinde önemli rol oynadığının kanıksandığının altını çizen Ban şunları söyledi; “Suriye’de yaptığımız sadece kendi sınır güvenliğimiz değil barışı bölgede kalıcı tesis edebilmek için çalışmak. Azerbaycan’la Ermenistan arasında çatışmada doğru bir rol üstlenmeye gayret ediyor olmak. Uluslararası camia Türkiye’nin bu rolünü artık kanıksadı. Bundan 3-4 sene önce biz bunları ifade ettiğimizde sinir krizleri geçiriyorlardı. Bu süreç içinde gördüler ki Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı ve net tutumuyla vazgeçmeyeceğini anladılar. Türkiye dediklerinde Doğu Akdeniz’i de düşünecekler, Ermeni meselesindeki tavrımızı da biliyorlar, Suriye meselesindeki pozisyonumuzu da PKK ve YPG gibi örgütlerle mücadelemizi de biliyorlar. Bundan 15-20 sene önceki Türkiye’de bunlar net değil fluydu ya da ifade etmekten çekinen bir politika olabiliyordu. Ama şimdi bu yolda nasıl devam etmesi gerektiğini bilen güçlü bir ülke ve lider var.”
Biden Filistin’e nasıl yaklaşacak?
Filistin meselesinde Joe Biden’in ortaya koyacağı tavrı da yorumlayan Taşkesenlioğlu Ban, “Trump’ın verdiği karardan bir geri dönüş olmayacak. Amerikan medyasında bir rakam vardı. Amerika’daki Yahudilerin yüzde 62’sinin oyunu Biden aldı. Bir yeri Kudüs’e başkent yapıyor olabilmek Amerikan Yahudilerinin oyunu alması anlamına gelmiyor. Bazen yaptığınız işler böyle farklı sonuçlar doğurabiliyor. 1960’lardaki sınıra çekilemeyeceği bir gerçek ancak Biden’in bununla ilgili bir mücadeleye girişeceğine de inanıyorum. Filistin’in haklarını daha çok savunacak bir dış siyaset izleyeceğini düşünüyorum. Bunu geçmişteki ifadeleri ve kampanyalarına dayanarak söylüyorum ama realiteyi de görmek lazım” diye kaydetti.
