
Erzurum’da düzenlenen Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Eğitici Eğitimi programını Pusula Gazetesi’ne değerlendiren YÖK Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu , “Bugünlerde kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet oldukça arttı. Buna benzer konuları seminerler grubuyla öğretim üyeleri ile bir araya gelerek gözden geçirdik. Ciddiye alınmış bir akademik program uygulaması oldu” dedi.
Manolya BULUT-PUSULA
Erzurum’da YÖK yürütücülüğünde düzenlenen Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Eğitici Eğitimi programını sona erdi. İki gün süren seminerlerin sonunda doktorasını doğrudan toplumsal cinsiyet alanında tamamlamış ve bu konuda çalışma yürütmek isteyen akademisyenlere katılım sertifikası ile teşekkür belgeleri teslim edildi.
Atatürk Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ile Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi ortaklığında gerçekleştirilen eğitim programıyla akademide toplumsal cinsiyet alanında bilinç yaratmak ve üniversitelerde bu alanda derslerin açılması için akademisyenlerin bilgilendirilmesi amaçlandı. Sertifika teslim törenine YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, YÖK Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ve Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı katıldı.
Bu alanda çalışan akademisyen sayısı az
Türkiye’de toplumsal cinsiyet alanında yapılan akademik çalışmaların yeterli sayıda olmadığı belirten Komsuoğlu, “Yükseköğretim Kurumu’nda sayın Cumhurbaşkanımızın oraya verdiği irade ile kurulan Akademide Kadın Çalışmaları diye bir birimimiz var. Biz de bu birimin çalışmalarıyla bütün üniversitelerde akademideki kadınların çalışmalarını, toplumdaki kadının sorunlarına hizmet etmek üzere bir tutum belgesi oluşturduk ve öğrencilerimize toplumdaki cinsiyet adaletsizliği, adaleti, çalışmaları hakkında tutum belgesi sunduk. Burada diyoruz ki öğrencilerimize bunları seçmeli derslerle veya konulacak derslerle anlatmalıyız. Türkiye’de bu alanda doğrudan doktorasını tamamlamış öğretim üyesi sayısı çok fazla değil. Ama bu derslerin de verilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Program kapsamında bu konuda akademik çalışması ve olan yapmak isteyen öğretim üyelerini bir araya getirdiklerini söyleyen Komsuoğlu “Bu dersler ya siyasal bilgilerdeki siyaset bilimi kurumlarının altında ya da sosyoloji dallarında, sağlıkla ilgili olanlar sağlık fakültelerinde verilmeye çalışılıyor. Biz de üniversiteleri dolaşarak bu konuda çalışması olan öğretim üyelerini bir dil birliği noktasında toplamak istedik. Üniversitelerde verilebilecek dersler, seminerler ve hangi konulara ihtiyacımız var bunlar tartışılıp konuşuldu. Bir grup üyemiz bu konuda doktorası olanlar, bir grup ise bu konuyu kendilerine akademik alan seçmiş olan öğretim üyeleri anlattılar. Bu konuya yakın olan, emek harcamak isteyen öğretim üyeleri de dinledi" ifadelerinde bulundu.
Manolya BULUT-PUSULA
Erzurum’da YÖK yürütücülüğünde düzenlenen Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Eğitici Eğitimi programını sona erdi. İki gün süren seminerlerin sonunda doktorasını doğrudan toplumsal cinsiyet alanında tamamlamış ve bu konuda çalışma yürütmek isteyen akademisyenlere katılım sertifikası ile teşekkür belgeleri teslim edildi.
Atatürk Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ile Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi ortaklığında gerçekleştirilen eğitim programıyla akademide toplumsal cinsiyet alanında bilinç yaratmak ve üniversitelerde bu alanda derslerin açılması için akademisyenlerin bilgilendirilmesi amaçlandı. Sertifika teslim törenine YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, YÖK Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ve Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı katıldı.

Türkiye’de toplumsal cinsiyet alanında yapılan akademik çalışmaların yeterli sayıda olmadığı belirten Komsuoğlu, “Yükseköğretim Kurumu’nda sayın Cumhurbaşkanımızın oraya verdiği irade ile kurulan Akademide Kadın Çalışmaları diye bir birimimiz var. Biz de bu birimin çalışmalarıyla bütün üniversitelerde akademideki kadınların çalışmalarını, toplumdaki kadının sorunlarına hizmet etmek üzere bir tutum belgesi oluşturduk ve öğrencilerimize toplumdaki cinsiyet adaletsizliği, adaleti, çalışmaları hakkında tutum belgesi sunduk. Burada diyoruz ki öğrencilerimize bunları seçmeli derslerle veya konulacak derslerle anlatmalıyız. Türkiye’de bu alanda doğrudan doktorasını tamamlamış öğretim üyesi sayısı çok fazla değil. Ama bu derslerin de verilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Program kapsamında bu konuda akademik çalışması ve olan yapmak isteyen öğretim üyelerini bir araya getirdiklerini söyleyen Komsuoğlu “Bu dersler ya siyasal bilgilerdeki siyaset bilimi kurumlarının altında ya da sosyoloji dallarında, sağlıkla ilgili olanlar sağlık fakültelerinde verilmeye çalışılıyor. Biz de üniversiteleri dolaşarak bu konuda çalışması olan öğretim üyelerini bir dil birliği noktasında toplamak istedik. Üniversitelerde verilebilecek dersler, seminerler ve hangi konulara ihtiyacımız var bunlar tartışılıp konuşuldu. Bir grup üyemiz bu konuda doktorası olanlar, bir grup ise bu konuyu kendilerine akademik alan seçmiş olan öğretim üyeleri anlattılar. Bu konuya yakın olan, emek harcamak isteyen öğretim üyeleri de dinledi" ifadelerinde bulundu.