
Erzincan’da düzenlenen Uluslararası Türk Dünyası Sempozyumunda konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Cumhuriyetlerinin Doğu Akdeniz’deki temsilcisi olduklarını söyledi. Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım ise bugün adı konmayan bir savaş yaşandığının altını çizdi.
AK Parti Genel Başkanvekili ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım’ın himayelerinde, Türk Devletler Teşkilatının Aksakallılar Konseyi ile Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi 2022-2023 Akademik Yılı Açılışı ve Uluslararası Türk Dünyası Sempozyumu programı düzenlendi.
Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi Türkistan Salonu'nda düzenlenen programın açılışında konuşan Binali Yıldırım, Türkiye'nin deniz hak ve menfaatlerinin bir damlasından asla vazgeçmeyeceğini, bu konuda Türkiye'nin durumunun açık ve net olduğunu vurguladı.
"Herkes aklını başına alsın. 21. yüzyıl Türkiye'nin yılı olacaktır, Türklüğün yüzyılı olacaktır. Bunun ayak seslerini duyuyorum" diyen Yıldırım, dilin egemenlik olduğunu, dilini koruyamayanın egemenliğini de koruyamayacağını söyledi.

Dil birliğinin önemini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Hepimiz Türk'üz. Ama birbirimizle ne yazık ki başka bir lisanla iletişim kuruyoruz. O halde yapmamız gereken ilk iş, dil birliğini sağlamak olmalıdır. Alfabe birliğini sağlamak olmalıdır. Tarih birliğini sağlamak olmalıdır. Hepimiz Türk'üz, Türk ortak paydasında tarihimizi baştan sona gözden geçirmek mecburiyetindeyiz. Hangi boydan hangi soydan olursak olalım özümüz birdir aslımız birdir. O bakımdan Türk Devletleri Teşkilatı'na, Aksakallılar Konseyine, genel sekreterliğimize diğer misyonlarımıza büyük görev düşüyor. Akademisyenlerimize büyük görev düşüyor. Türk akademisine, bütün sivil toplum kuruluşlarımıza büyük görev düşüyor. Hiç kimse, kimseden görev almayı beklememeli durumdan vazife çıkarıp ortak ülkü etrafında ortak hedefler etrafında çalışmaları kendi alanımızda sürdürmeliyiz. Biz bugün Türk devletleri ve Türkler olarak kısa bir araştırma ile gördük ki 2 bin 500 tane ortak kelimemiz var. Çağımızda 1000 kelimeden az bir iletişimle kelime ile konuşma yapılabildiğine göre alfabe konusunda adımlarımızı süratle tamamlamalı ve ortak dili, ortak iletişimi ivedilikle tesis etmeliyiz."

Adı konmayan bir savaş var
Birleşmiş Milletlerin yeniden yapılanması gerektiğini söyleyen Yıldırım, “ Ne kadar geç kalırsak o kadar insanlık daha fazla bedel ödeyecek. Bugün ne yazık ki adil olmayan, adı konmayan bir savaş var. Rezerv paraların silah olarak kullanıldığı ve keyfi doğrudan savaşların değil metanet savaşlarının yürüdüğü, uluslararası sularda mümasil ekonomi bölgelerde ülkelerin hak ve menfaatlerine göz dikildiği bir dünyadan bahsediyoruz. İşte bu şartlar altında Türkiye gerek 780 bin kilometre kare vatan toprağında gerekse 462 bin kilometre kare mavi vatanda hak ve menfaatlerini asla ve asla vazgeçmeden kararlılıkla sürdürecektir” diye konuştu.
Türk Cumhuriyetlerinin Doğu Akdeniz’deki temsilcisiyiz
Düzenlenen sempozyumda ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Doğu Akdeniz'deki Tarihsel Önemi’ konulu bir konferans veren KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise tarihe bakıldığında 350 yıl yani 3,5 asır Kıbrıs’ın, Osmanlı egemenliğinde olmuş bir Türk adası olduğunu ifade etti. Kıbrıs Türk halkının uluslararası oyunlarla hukuksuzluk, insan hakkı ihlali ve çirkinliklere maruz kaldığını anlatan Tatar şöyle konuştu:
“Ama her şeye rağmen direnebildik, mukavemetçi ruhuyla da Türk Mukavemet Teşkilatı’nı kurduk. Anadolu’nun her zaman bize verdiği destekle Kıbrıs’taki varlığımızı bugünlere kadar sürdürebildik. Federal bir çatı altında Kıbrıs’ta nasıl bir antlaşma olur diye yıllarca süren müzakereler vardır. Kıbrıs Türk tarafı her zaman iyi niyetini ortaya koymuş ve uzlaşı arayışı içinde olmuştur. Şimdi de ABD’nin silah ambargosunu kaldırmasıyla tekrar silahlanma mesajı vermektedirler.

Rum-Yunan ikilisi Kıbrıs’ı bir Yunan adası yapma niyetindedir ve Kıbrıs Türkü’nü asimile etmeye çalışmaktadır. Kıbrıs’ta bir antlaşma olacaksa mutlaka egemen eşitlik temelinde olacaktır. Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün kabul edilmesiyle ancak resmi müzakerelere geçilebileceği gerçeğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin de tam desteğiyle ben bütün bunları 27 Nisan 2021 tarihinde Cenevre’de ilk önce dünyanın ve BM’nin gündemine getirdim. Sonraki süreçte de bu yeni siyasetimizi paylaşmakla devam ediyoruz.
Biz Türk devletleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğiyle her zaman münasebetlerimizi devam ettirmekteyiz. Bütün Türk cumhuriyetlerinin Doğu Akdeniz’deki temsilcisiyiz. Biz biriz, aynı milletin evlatlarıyız. 1974’ten sonra TSK’nın kolordusu KTBKK olarak adada vazifesini sürdürmektedir. Kimse bu çağda ne savaş ne çatışma ister. Gönülden geçen, bir uzlaşı ile hak ve çıkarlarımızın korunmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle KKTC’nin güçlenmesi temennimdir”
Programa 43 ülkeden yaklaşık 800 uzman akademisyen ve Aksakallar Heyeti üyeleri katıldı. Uluslararası Türk Dünyası Sempozyumu kapsamında "Savaşan Şahinlerin Türk Dünyasını Selamlama Gösterisi" gerçekleştirildi. AA/İHA
AK Parti Genel Başkanvekili ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım’ın himayelerinde, Türk Devletler Teşkilatının Aksakallılar Konseyi ile Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi 2022-2023 Akademik Yılı Açılışı ve Uluslararası Türk Dünyası Sempozyumu programı düzenlendi.
Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi Türkistan Salonu'nda düzenlenen programın açılışında konuşan Binali Yıldırım, Türkiye'nin deniz hak ve menfaatlerinin bir damlasından asla vazgeçmeyeceğini, bu konuda Türkiye'nin durumunun açık ve net olduğunu vurguladı.
"Herkes aklını başına alsın. 21. yüzyıl Türkiye'nin yılı olacaktır, Türklüğün yüzyılı olacaktır. Bunun ayak seslerini duyuyorum" diyen Yıldırım, dilin egemenlik olduğunu, dilini koruyamayanın egemenliğini de koruyamayacağını söyledi.

Dil birliğinin önemini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Hepimiz Türk'üz. Ama birbirimizle ne yazık ki başka bir lisanla iletişim kuruyoruz. O halde yapmamız gereken ilk iş, dil birliğini sağlamak olmalıdır. Alfabe birliğini sağlamak olmalıdır. Tarih birliğini sağlamak olmalıdır. Hepimiz Türk'üz, Türk ortak paydasında tarihimizi baştan sona gözden geçirmek mecburiyetindeyiz. Hangi boydan hangi soydan olursak olalım özümüz birdir aslımız birdir. O bakımdan Türk Devletleri Teşkilatı'na, Aksakallılar Konseyine, genel sekreterliğimize diğer misyonlarımıza büyük görev düşüyor. Akademisyenlerimize büyük görev düşüyor. Türk akademisine, bütün sivil toplum kuruluşlarımıza büyük görev düşüyor. Hiç kimse, kimseden görev almayı beklememeli durumdan vazife çıkarıp ortak ülkü etrafında ortak hedefler etrafında çalışmaları kendi alanımızda sürdürmeliyiz. Biz bugün Türk devletleri ve Türkler olarak kısa bir araştırma ile gördük ki 2 bin 500 tane ortak kelimemiz var. Çağımızda 1000 kelimeden az bir iletişimle kelime ile konuşma yapılabildiğine göre alfabe konusunda adımlarımızı süratle tamamlamalı ve ortak dili, ortak iletişimi ivedilikle tesis etmeliyiz."

Adı konmayan bir savaş var
Birleşmiş Milletlerin yeniden yapılanması gerektiğini söyleyen Yıldırım, “ Ne kadar geç kalırsak o kadar insanlık daha fazla bedel ödeyecek. Bugün ne yazık ki adil olmayan, adı konmayan bir savaş var. Rezerv paraların silah olarak kullanıldığı ve keyfi doğrudan savaşların değil metanet savaşlarının yürüdüğü, uluslararası sularda mümasil ekonomi bölgelerde ülkelerin hak ve menfaatlerine göz dikildiği bir dünyadan bahsediyoruz. İşte bu şartlar altında Türkiye gerek 780 bin kilometre kare vatan toprağında gerekse 462 bin kilometre kare mavi vatanda hak ve menfaatlerini asla ve asla vazgeçmeden kararlılıkla sürdürecektir” diye konuştu.
Türk Cumhuriyetlerinin Doğu Akdeniz’deki temsilcisiyiz
Düzenlenen sempozyumda ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Doğu Akdeniz'deki Tarihsel Önemi’ konulu bir konferans veren KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise tarihe bakıldığında 350 yıl yani 3,5 asır Kıbrıs’ın, Osmanlı egemenliğinde olmuş bir Türk adası olduğunu ifade etti. Kıbrıs Türk halkının uluslararası oyunlarla hukuksuzluk, insan hakkı ihlali ve çirkinliklere maruz kaldığını anlatan Tatar şöyle konuştu:
“Ama her şeye rağmen direnebildik, mukavemetçi ruhuyla da Türk Mukavemet Teşkilatı’nı kurduk. Anadolu’nun her zaman bize verdiği destekle Kıbrıs’taki varlığımızı bugünlere kadar sürdürebildik. Federal bir çatı altında Kıbrıs’ta nasıl bir antlaşma olur diye yıllarca süren müzakereler vardır. Kıbrıs Türk tarafı her zaman iyi niyetini ortaya koymuş ve uzlaşı arayışı içinde olmuştur. Şimdi de ABD’nin silah ambargosunu kaldırmasıyla tekrar silahlanma mesajı vermektedirler.

Rum-Yunan ikilisi Kıbrıs’ı bir Yunan adası yapma niyetindedir ve Kıbrıs Türkü’nü asimile etmeye çalışmaktadır. Kıbrıs’ta bir antlaşma olacaksa mutlaka egemen eşitlik temelinde olacaktır. Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün kabul edilmesiyle ancak resmi müzakerelere geçilebileceği gerçeğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin de tam desteğiyle ben bütün bunları 27 Nisan 2021 tarihinde Cenevre’de ilk önce dünyanın ve BM’nin gündemine getirdim. Sonraki süreçte de bu yeni siyasetimizi paylaşmakla devam ediyoruz.
Biz Türk devletleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğiyle her zaman münasebetlerimizi devam ettirmekteyiz. Bütün Türk cumhuriyetlerinin Doğu Akdeniz’deki temsilcisiyiz. Biz biriz, aynı milletin evlatlarıyız. 1974’ten sonra TSK’nın kolordusu KTBKK olarak adada vazifesini sürdürmektedir. Kimse bu çağda ne savaş ne çatışma ister. Gönülden geçen, bir uzlaşı ile hak ve çıkarlarımızın korunmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle KKTC’nin güçlenmesi temennimdir”
Programa 43 ülkeden yaklaşık 800 uzman akademisyen ve Aksakallar Heyeti üyeleri katıldı. Uluslararası Türk Dünyası Sempozyumu kapsamında "Savaşan Şahinlerin Türk Dünyasını Selamlama Gösterisi" gerçekleştirildi. AA/İHA
