
Tabi saha sonuçları iyi olunca o takımın hocası ile konuşmak da hem keyifli hem de zevkli oluyor.. BB Erzurumspor’un başarılı teknik adamı Mehmet Altıparmak ile konuştum dün sabah. Herşeyden önce mutlu ve de gelecekten biraz daha umutlu. Müthiş bir 6 hafta yaşadı ve herkesten çok o daha bir başka mutlu. Keyifler yerinde olduğu için de onunla kısa bir söyleşi yaptım ve aramızda geçen konuşmaları sizinle de paylaşmak istedim. İşte o sohbetten satır başlıkları:
-1,5 ay içerisine sadece tesislerde kaldım desem yalan olmaz. Bir-iki defa eş, dost ziyareti dışında yanılmıyorsam 2 defa da cağ kebap yemek için dışarı çıkmıştım. Genelde kulüp tesislerinde oldum.
-Zaman zaman tesislerden şehre giderken araç da kullandım. Şunu fark ettim Erzurum’da ışıklarda dikkatli olacaksın. Yeşil de yansa, kırmızı da yansa dikkat edeceksin! Doğrusu burada kimse ışıklara fazla riayet etmiyor!
-Esasında ben BB Erzurumspor’a daha önce gelecektim ama olmadı. Ahmet Yıldırım’dan sonra benimle temasa geçildi ama bir de baktım Kemal Kılıç hoca ile anlaşılmış. Doğrusu hazırlık da yapmıştım. Demek ki gelişim o zaman nasip değilmiş!

-Süper ligde şampiyonluk için tek favorim Beşiktaş’tır! Beşiktaş’tan başka bir takımın şampiyonluk şansının olduğunu düşünemiyorum.
-Eskişehir ve Samsun gibi şehir takımlarının ekonomik sıkıntı içerisinde olduklarını biliyordum zaten. Özellikle Samsun’un! Sonunda bir yerden patlayacağı belliydi!
-22 yaşındaki oğlum hem işletme okuyor hem de basket oynuyor. Kızım 10 yaşında ve ilkokul üçte. Eşim dünyanın en zor işini yapıyor, ev hanımı. Ailemi çok seviyorum ve onlar benim her şeyim.
-Kuşkayların gelinidir. Kızkardeşimin Erzurum’da evli olmasından ötürü bu şehre illa ki her yıl gelir giderdim.
-Pekala görüldü ki BB Erzurumspor zirveyi zorlayacaktır. Olmaması için hiçbir sebep yok. Herkes kadar bizim takımımız da süper lig adayıdır ve bu böyle biline..
-Elbette ki transfer şart ama öyle söylendiği gibi 10 tane filan değil. Üç-dört tane ihtiyaç duyulan mevkilere oyuncu almak isteriz. Bu konuda yönetime raporumu sundum. Ama o mevkiler ve isimler ile ilgili bir şey söylemem doğru değil.
- Ön libero diye alınan Mansaly Boubacar ve santrafor Halis Harbay’la yollarımızı ayırıyoruz. Şu ana kadar hiçbir katkıları olmadığı gibi bundan sonra da katkı yapacaklarını sanmıyorum. Kaldı ki bu iki oyuncuya da çok fazla paralar verilmiş ve kesinlikle yanlış. Taylan’a yazık değil mi?
-İkinci yarıya bir-iki takviye ile başlayacağız. Kim hak ediyorsa o oynayacak. Bir yabancı hakkımız olacak, belki bu ara dönemde bir yabancı oyuncuyla el sıkışabiliriz.
--
BB Erzurumspor’un teknik direktörü Mehmet Altıparmak’ın 22 yaşındaki oğlu Bartuğ da sporcu. Ama o babası gibi futbolu değil de basketbolu tercih etmiş. Faal bir sporcu. Pınar Karşıkaya’nın 2.ligde mücadele eden takımında oynuyor. 1.93 boyunda ve aynı zamanda da öğrenci. Çankaya Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi 3.sınıf öğrencisi. Şu sıralar hedefinde önümüzdeki yıl aynı kulübün süper lig takımında oynamak var! Tıpkı babası gibi. Öncelikli hayali babası gibi süper lig! Oğul Altıparmak’da hedef bununla sınırlı değil tabiî ki! Dünyanın gözü kulağının üstünde olduğu NBA! Ne diyelim, Allah baba oğlun yolunu, izini açık etsin.
--
Haydi İMO, toparlan artık!
Çoğu sivil toplum örgütlerinin son yıllarda giderek sıradanlaştığı, eskisi gibi ‘etkin’ ve ‘yetkin’ olmadığı bir sır değil. Şu veya bu sebeplerden dolayı bir çok sivil toplum örgütü beklenen aktiviteden uzak ve de işi rutine bağlamış durumda. İnşaat Mühendisleri Odası, benim için olmazsa olmaz bir örgütlerin başında gelir. Oldum olası da onu bir çoğundan ayrı tutarım. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, anlamlar yüklemem de hiç boşa değildir. Sadece Erzurum’da değil, tüm ülkede önemi her geçen gün artan bir kuruluştur. Geçtiğimiz günlerde 25’nci kuruluş yıldönümünü kutlayan Erzurum İnşaat Mühendisleri Odası bugüne kadar etkin bir faaliyet ortaya koymuş mudur, üzülerek söylüyorum ki HAYIR! Hangi ara İnşaat Mühendisleri Odası topa girmemeye alıştı, artık bunu da bir kenara bırakmanın zamanı gelmiştir. İlhan Tohumcu yönetimindeki odadan, hele de 25 yılı geride bırakmışken beklentilerim daha da artmıştır. Heyecanlı olduklarını ve her bir yönetim kurulu üyesinin şehirle ilgili kaygılarını da bildiğim için bir an önce rutinden sıyrılıp bir farkındalık oluşturmalarını istiyor ve bekliyorum. Sen kesinlikle herhangi biri değilsin, İnşaat Mühendisleri Odası’sın! Senin bu şehir için hem işin hem de sorumluluğun çok! Artık tekmeye kafa sokmanın, bu şehrin mimari yönden hiç olmazsa Malatya’ya benzetilmesinin zamanı gelmiş de geçiyor bile! Dilerim Sevcan Orhan’la 25’nci kuruluş yıldönümü münasebetiyle iz bıraktın, bundan sonra da şehrin imar sorunlarının çözümü konusunda da iz bırakır, tarihe geçersin!

--
Alpler’e tatile gitmemiş!
Son 2 yıldır yazları antrenman için babası ile birlikte Alpler’e giden minik kayakçı Duru Yıkıcı, bunun meyvelerini almaya başladı. Önce Okullararası yarışmada birinci olan Duru, il birinciliği yarışlarında da rakiplerini geride bırakıp finişe vardı, madalya adlı. Alp disiplininde iki büyük başarıya imza atan Duru’yu ilk tebrik edenler de antrenörleri Yusuf Dilik ve Selim Pasinli ile babası Mustafa Yıkıcı oldu.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Düşmandan kendim korunurum dostumdan Allah korusun! (Arnavut atasözüdür)
-1,5 ay içerisine sadece tesislerde kaldım desem yalan olmaz. Bir-iki defa eş, dost ziyareti dışında yanılmıyorsam 2 defa da cağ kebap yemek için dışarı çıkmıştım. Genelde kulüp tesislerinde oldum.
-Zaman zaman tesislerden şehre giderken araç da kullandım. Şunu fark ettim Erzurum’da ışıklarda dikkatli olacaksın. Yeşil de yansa, kırmızı da yansa dikkat edeceksin! Doğrusu burada kimse ışıklara fazla riayet etmiyor!
-Esasında ben BB Erzurumspor’a daha önce gelecektim ama olmadı. Ahmet Yıldırım’dan sonra benimle temasa geçildi ama bir de baktım Kemal Kılıç hoca ile anlaşılmış. Doğrusu hazırlık da yapmıştım. Demek ki gelişim o zaman nasip değilmiş!

-Süper ligde şampiyonluk için tek favorim Beşiktaş’tır! Beşiktaş’tan başka bir takımın şampiyonluk şansının olduğunu düşünemiyorum.
-Eskişehir ve Samsun gibi şehir takımlarının ekonomik sıkıntı içerisinde olduklarını biliyordum zaten. Özellikle Samsun’un! Sonunda bir yerden patlayacağı belliydi!
-22 yaşındaki oğlum hem işletme okuyor hem de basket oynuyor. Kızım 10 yaşında ve ilkokul üçte. Eşim dünyanın en zor işini yapıyor, ev hanımı. Ailemi çok seviyorum ve onlar benim her şeyim.
-Kuşkayların gelinidir. Kızkardeşimin Erzurum’da evli olmasından ötürü bu şehre illa ki her yıl gelir giderdim.
-Pekala görüldü ki BB Erzurumspor zirveyi zorlayacaktır. Olmaması için hiçbir sebep yok. Herkes kadar bizim takımımız da süper lig adayıdır ve bu böyle biline..
-Elbette ki transfer şart ama öyle söylendiği gibi 10 tane filan değil. Üç-dört tane ihtiyaç duyulan mevkilere oyuncu almak isteriz. Bu konuda yönetime raporumu sundum. Ama o mevkiler ve isimler ile ilgili bir şey söylemem doğru değil.
- Ön libero diye alınan Mansaly Boubacar ve santrafor Halis Harbay’la yollarımızı ayırıyoruz. Şu ana kadar hiçbir katkıları olmadığı gibi bundan sonra da katkı yapacaklarını sanmıyorum. Kaldı ki bu iki oyuncuya da çok fazla paralar verilmiş ve kesinlikle yanlış. Taylan’a yazık değil mi?
-İkinci yarıya bir-iki takviye ile başlayacağız. Kim hak ediyorsa o oynayacak. Bir yabancı hakkımız olacak, belki bu ara dönemde bir yabancı oyuncuyla el sıkışabiliriz.
--
Ne de olsa babasının oğlu!
BB Erzurumspor’un teknik direktörü Mehmet Altıparmak’ın 22 yaşındaki oğlu Bartuğ da sporcu. Ama o babası gibi futbolu değil de basketbolu tercih etmiş. Faal bir sporcu. Pınar Karşıkaya’nın 2.ligde mücadele eden takımında oynuyor. 1.93 boyunda ve aynı zamanda da öğrenci. Çankaya Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi 3.sınıf öğrencisi. Şu sıralar hedefinde önümüzdeki yıl aynı kulübün süper lig takımında oynamak var! Tıpkı babası gibi. Öncelikli hayali babası gibi süper lig! Oğul Altıparmak’da hedef bununla sınırlı değil tabiî ki! Dünyanın gözü kulağının üstünde olduğu NBA! Ne diyelim, Allah baba oğlun yolunu, izini açık etsin.
--

Çoğu sivil toplum örgütlerinin son yıllarda giderek sıradanlaştığı, eskisi gibi ‘etkin’ ve ‘yetkin’ olmadığı bir sır değil. Şu veya bu sebeplerden dolayı bir çok sivil toplum örgütü beklenen aktiviteden uzak ve de işi rutine bağlamış durumda. İnşaat Mühendisleri Odası, benim için olmazsa olmaz bir örgütlerin başında gelir. Oldum olası da onu bir çoğundan ayrı tutarım. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, anlamlar yüklemem de hiç boşa değildir. Sadece Erzurum’da değil, tüm ülkede önemi her geçen gün artan bir kuruluştur. Geçtiğimiz günlerde 25’nci kuruluş yıldönümünü kutlayan Erzurum İnşaat Mühendisleri Odası bugüne kadar etkin bir faaliyet ortaya koymuş mudur, üzülerek söylüyorum ki HAYIR! Hangi ara İnşaat Mühendisleri Odası topa girmemeye alıştı, artık bunu da bir kenara bırakmanın zamanı gelmiştir. İlhan Tohumcu yönetimindeki odadan, hele de 25 yılı geride bırakmışken beklentilerim daha da artmıştır. Heyecanlı olduklarını ve her bir yönetim kurulu üyesinin şehirle ilgili kaygılarını da bildiğim için bir an önce rutinden sıyrılıp bir farkındalık oluşturmalarını istiyor ve bekliyorum. Sen kesinlikle herhangi biri değilsin, İnşaat Mühendisleri Odası’sın! Senin bu şehir için hem işin hem de sorumluluğun çok! Artık tekmeye kafa sokmanın, bu şehrin mimari yönden hiç olmazsa Malatya’ya benzetilmesinin zamanı gelmiş de geçiyor bile! Dilerim Sevcan Orhan’la 25’nci kuruluş yıldönümü münasebetiyle iz bıraktın, bundan sonra da şehrin imar sorunlarının çözümü konusunda da iz bırakır, tarihe geçersin!

--

Son 2 yıldır yazları antrenman için babası ile birlikte Alpler’e giden minik kayakçı Duru Yıkıcı, bunun meyvelerini almaya başladı. Önce Okullararası yarışmada birinci olan Duru, il birinciliği yarışlarında da rakiplerini geride bırakıp finişe vardı, madalya adlı. Alp disiplininde iki büyük başarıya imza atan Duru’yu ilk tebrik edenler de antrenörleri Yusuf Dilik ve Selim Pasinli ile babası Mustafa Yıkıcı oldu.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Düşmandan kendim korunurum dostumdan Allah korusun! (Arnavut atasözüdür)