
Doç. Dr. Koçak, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, dünyada ilk 1906 yılında Alman nörolog Alois Alzheimer tarafından teşhis edilen bu hastalığın günümüze kadar tanı ve teşhisinde ilerlemeler kaydedildiğini söyledi.
Hastalığın tedavisi açısından çok fazla gelişme sağlanamadığını dile getiren Koçak, "Alzheimer, beyinde amiloid gibi bazı maddelerin birikmesine ve buna bağlı olarak beyin hücrelerinin ölümüyle giden nörodejeneratif hastalık. Hafızayı kodlayan ve sağlayan, davranışı, planlamayı geliştiren ve problemleri çözmeyle ilgili beynin bölgelerinde dejenerasyon ve o hücrelerde ölümle bitiyor." dedi.
Koçak, dünyada bu hastalığın 65 yaş üstünde yüzde 5, 85 yaş üzerinde ise bazı verilere göre yüzde 50 civarında görüldüğünü ifade etti.
Unutkanlık gibi hafıza problemi olan bu hastalığın çeşitli evreleri olduğunu, her unutkanlığın da Alzheimer olmayacağına dikkati çeken Koçak, bu hastalıkta çok belirgin şekilde isimlerin unutulduğunu, özellikle son gittiği yerleri, yeni tanıştığı insanları, yeni olayları tanıyıp hatırlamada unutkanlık geliştiğini, kısa zamanda giyim ve temizlik gibi günlük işleri yaparken bu sürenin uzadığını, hastalığın en son evresinde ise kişinin kendi adını bile unutup hiçbir ihtiyacını tek başına gideremediğini ve bakıma muhtaç hale geldiğini anlattı.
"Olumlu ortam ve çevrelerde yaşayıp pozitif yaklaşımla hayatı sürdürmek gerekiyor"
Türkiye'de ise 2022 yılında yapılan TÜİK verilerine göre yüzde 5,5 dolayında demanslı (bunama) hasta olduğunu, bunların yüzde 60 ila 80'inin Alzheimer hastası olduğunu belirten Koçak, şunları kaydetti:
"2022 TÜİK verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 600 bin aile demanstan muzdarip. Dünyada yaş ilerledikçe 2050'lerde 132 milyon Alzheimer hastalığı ile mücadele eden insan riski ve tehlikesi var. Bu ciddi bir rakam. Beyne kan akımını artıracak fiziksel ve zihinsel aktivitelerin çok iyi yapılması lazım. Bunlar spor yapmak, bulmaca çözmek, kitap okumak, tiyatro ve sinema gibi etkinlikler. Bunları ailesel olarak yapıldığında hem duygusal hem de fiziksel olarak desteklenmiş oluyor. Bunlar Alzheimer hastalığının gelişimini biraz geciktiriyor veya önleme noktasına getiriyor. Stres yönetimi de çağımızda çok önemli. Olumlu ortam ve çevrelerde yaşayıp pozitif yaklaşımla hayatı sürdürmek gerekiyor."
Sigara ve alkolden uzak durulması öneriliyor
Koçak, yüksek tansiyon, kolesterol, şeker hastalığı, obezite, inme ve beyin damar gibi hastalıkların Alzheimer riskini artırdığını, sigara ve alkolden uzak durularak Akdeniz tipi ve antioksidan ağırlıklı beslenme önerildiğini kaydetti.
Ayrıca bu tarz hastalıktan korunmak için belirli yaştan önce ailecek ve çocuklarla ortak türkü, şarkı ezberlenip ileriki yaşlarda bunların tekrarlanmasıyla Alzheimer hastalığının daha hafif yönetilip ve daha rahat geçirileceğini dile getiren Koçak, bu tarz hastalıklarla ilgili şüphe durumunda mutlaka nörologlara muayene olunması ve gerekli tetkiklerin yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
AA