
Artan gıda zehirlenmesi vakaları, vatandaşlarda ciddi bir tedirginliğe yol açtı. Farklı illerde onlarca kişinin hastanelere kaldırılmasıyla birlikte, özellikle toplu yemek tüketilen alanlarda insanlar ne yediklerine karşı daha önce hiç olmadığı kadar şüpheyle yaklaşmaya başladı. Sokak satıcılarından restoranlara, okul yemekhanelerinden düğünlere kadar uzanan geniş bir risk alanı, toplumda endişeleri giderek büyütüyor.
Gıda zehirlenmelerinin genellikle zehirli bitki ve hayvanların yenilmesiyle, gıdalara bulaşan kimyasal maddelerle, ya da gıdalar üzerinde bulunan mikroorganizmalar vasıtasıyla meydana geldiğini aktaran Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Ahmet Erdoğan, insanları bekleyen gizli tehdide karşı uyarılarda bulundu.
Yüksek riskli gıdalar
Zehirlenmelerin temelinde gıdaların uygun ortamlarda üretilmemesi, hijyen eksikliği, yanlış pişirme veya hiç ısıl işlem uygulamama gibi nedenlerin yattığına vurgu yapan Erdoğan, “Gıda zehirlenmelerinin en önemli nedenleri yiyecekleri gerektiği kadar pişirmemek, gıdaları 5°C'nin altında saklamamak. Yiyecekleri hazırlayan kişilerin hijyeni de çok önemli bir detay. Yüzeyler, mutfak eşyaları ve ekipmanlar her daim temiz olmalıdır. Ayrıca yeterince pişirilmemiş et ve et ürünleri, çiğ yumurta, ağır metal içerebilen deniz ürünleri, hazır salatalar ve pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri yüksek riskli gıdalar olarak sayılabilir” diye konuştu.
Gıda zehirlenmelerinde bakterilere dikkat
Farklı gıda zehirlenme çeşitlerinin olduğuna da dikkat çeken Erdoğan, kimyasal maddelerin ve mikroorganizmaların sebep olduğu zehirlenme türlerini ise şöyle anlattı: “Kimyasal maddelerin sebep olduğu zehirlenmelere gıdalara karışmış bazı kimyasal maddeler yol açar. Bunların başında; civa, kadmiyum, kalay, kurşun, arsenik gibi maddeler, gıdalara yüksek dozda ilave edilen katkı maddeleri bilinmeden gıdalara bulaşan tarımsal ilaçlar, deterjanlar ve nükleer artıklar gelir. Mikroorganizmaların sebep olduğu zehirlenmelerde ise gıda ve yem maddeleri üzerinde bulunan mikropların çıkardıkları zehirler (toksin) gıdalarla birlikte vücuda alınınca zehirlenme meydana gelir. Gıdalar mikroorganizmalarla başlıca iki kaynaktan bulaşırlar. Bunların birincisi gıdanın doğal çevreden bulaşması, ikincisi de temizleme, işleme, paketleme ve hazırlama sırasında hasta veya taşıyıcı insanlardan bulaşmasıdır. Gıda zehirlenmelerinde en önemli mikroorganizma grubu bakterilerdir. Bakterilerin dışında, gıdalara bulaşan bazı virüs, protozoon ve küfler de hastalıklara yol açar”
“Hemen doktora başvurulmalıdır”
Zehirlenme belirtilerinin gıdaların tüketilmesinden sonra genellikle mide ve bağırsaklarda ağrıların başlamasıyla ortaya çıktığını ifade eden Erdoğan “İlk olarak zehirlenmenin tipine göre bulantı, kusma ishal görülür. Ayrıca, halsizlik, baş dönmesi olur.
Sinir sistemini etkileyen gıda zehirlenmelerinde ise, kabızlık, çift görme, yutkunma ve konuşma güçlükleri, tükürük salgısının azalmasıyla ağız kuruluğu, boğazda kasılma ve felçler görülebilir.Gıda zehirlenmesine dair bir belirti görüldüğünde ihmal edilmemeli ve hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı. Gıda zehirlenmesine neden olan mikroorganizmanın özelliğine göre hafif mide bulantısı, baş ağrısından başlayarak ölüme kadar gidebilecek sonuçlara neden olabilmekte. Ayrıca gıda zehirlenmelerinin bağışıklık durumuna göre şahıslar üzerindeki etkisi farklı olabilir. Aynı yemeği yiyen ve aynı miktarda toksin alan şahısların bir kısmında şiddetli zehirlenme belirtileri görülürken, bazıları çok hafif atlatırlar. Hiç zehirlenme belirtisi göstermeyenler bile olur. Şayet yemek yedikten sonra aşırı karın ağrısı ve mide bulantısı, kramp gibi çok şiddetli semptomlar, sürekli sıvı kaybı, 3 günden uzun süren hafif semptomlar, kusmukta ve dışkıda kan veya mukus görüldüğünde hemen doktora başvurulmalıdır” dedi.
Aman dikkat!
Dışarıda yemek yiyen herkesin çok dikkatli olması gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Yüksek risk grubundaki yiyeceklerden kesinlikle kaçınılmasını öneriyoruz. Açıkta, tablalarda satılan gıdalar hijyen açısından ciddi tehlike oluşturabilir; bu nedenle tercih edilmemelidir. Mümkün olduğunca taze pişirilmiş yemeklerin tüketilmesi önemli. Özellikle ılık halde servis edilen yiyecekler bakteri üremesine çok uygun olduğundan kesinlikle tüketilmemeli. Bayat veya görünümü şüpheli ürünlerden uzak durulmalı. Ayrıca kişilerin, tüketecekleri yemeğin nasıl hazırlandığı ve hangi koşullarda saklandığı konusunda mutlaka bilgi almasını tavsiye ediyoruz” diye konuştu
Şeyma TAHİR