
Ayşe Nur ERDOĞDU / PUSULA
Erzurum Kalesi civarındaki Erzurum Şehir Arşivi bahçesinde düzenlenen toplantıda konuşan Ürkmez, “1810 yılında Boston’da kurulan American Board Comissioners for Foreign Mission’ın bazı üyeleri 1820 yılında misyonerlik faaliyeti için İzmir’de çalışmalarına başlamıştır. 1824 yılında Beyrut’ta ilk Protestan Amerikan Misyoner okulunu açtılar. Burada iki Ermeni din adamını Protestanlaştırmayı başarınca kendilerine hedef olarak Osmanlı Ermenilerini seçtiler” dedi.
1830’da Eli Smith ve Harrison Gray Otis Dwight isimli iki misyoner kâşif Anadolu ve İran’a keşif gezisi yaptığını ve bu gezi sırasındaki edindikleri bilgileri 700 sayfayı aşkın 2 ciltlik bir kitapta topladıklarını aktaran Ürkmez, “ Misyonerlere rehber niteliğindeki bu kitap çerçevesinde ilk olarak 1835’te Trabzon’a Protestan misyoner aile gelip yerleşti. Ardından buradaki aile 1839 yılında Erzurum’a gelerek burada bir istasyon kurmak için çalışma başlattı. Erzurum’a gelen Amerikan misyonerler şehirde bulunan İngiliz konsolosunun himayesiyle faaliyetlerini yürütmekteydi. Amerikan misyonerlerinin Erzurum’u bir üst olarak seçmesinin çeşitli nedenleri vardı. Bunlar arasında Erzurum’un stratejik konumu, İran, Rusya, Kafkasya’ya yakın oluşu. Civarda bulunan Ermeni nüfus, eğitim ve alt yapı hizmetlerinin yetersizliği, çok sayıda tüccar, seyyah ve kâşifin, bu güzergahı kullanması gibi etmenler bulunmaktaydı” ifadelerini kullandı.
Ürkmez, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “1839 yılında Erzurum’a gelerek şehre yerleşen misyonerler kız ve erkek çocuklara dönük eğitim faaliyetleri, kilise faaliyetleri, kadınlara yönelik dikiş kursları, hastalara yönelik sağlık hizmetleri vererek hizmet çeşitliliklerini artırdığını kaydeden Ürkmez “ Bu faaliyetleri 1918’e kadar devam etti. Erzurum’un dışında Hınıs’ta ve Hasankale’de istasyonlar kuran misyonerler buralarda da okullar açarak misyonerlik faaliyetleri yürüttüler. Netice itibariyle Erzurum’da ilk okul seviyesinde eğitim veren Amerikan okulunda 1903-1904 yılında 334 öğrenciye öğrenim veren bir kurum haline gelmişti”.
Amerikan misyonerlerinin Erzurum’da açmış oldukları okul, kilise ve hastane ruhsatsızdı. Sultan II. Abdülhamid bu misyonerleri denetim altına almak istediyse de başarılı olamadı. Sadece sıkı bir denetim siyaseti güderek onların hareket kabiliyetini kısıtlamaya çalıştı. 1893’de Erzurum’daki okullar İngiliz vatandaşı Protestan misyoneri Chambers’in adına tescilledi. Misyonerler bu baskılardan kurtulabilmek için Amerikan senatosundan Erzurum’da bir ABD konsolosluğu açılmasını talep edince ABD, Erzurum’da bir emri vaki ile konsolosluk açtı. Bu sayede misyonerlere karşı aldığı tavırdan dolayı Osmanlı Devleti’ne diplomatik baskı yapılacaktı. 1895’te Erzurum’a gelen ABD konsolosunun resmiyeti Sultan II. Abdülhamid’in talimatıyla uzun bir süre tanınmadı. Ancak siyasi baskılara daha fazla dayanamayan Osmanlı Devleti, 1897’de Erzurum’a atanan ABD konsolosunu tanımak zorunda kaldı. Konsolosluk 1905 yılına kadar Erzurum’da faaliyetlerini sürdürdü. Bu tarihten sonra bölgedeki çalışmalarını Trabzon’daki konsolosluk üzerinden yürüttü.
I. Dünya Savaşı’na gelindiğinde Amerikan misyonerlerin Erzurum şehir merkezinde 2 okul, 1 ilkokul, 1 yetimhane ve 1 hastanesi bulunmaktaydı. Bölgede ayrıca Erzurum istasyonuna bağlı olarak 9 adet Protestan kilisesi faaliyet göstermekteydi. Erzurum’un Rus işgalinde kaldığı 1916-1918 yılları arasında faaliyetleri devam ettiren Amerikan misyonerleri Türk ordusu 12 Mart 1918’de Erzurum’a girmeden kısa bir süre önde Erzurum’daki faaliyetlerini sonlandırmıştı.