
Malatya bölgesinde düzenlenen TÜBİTAK 2204-A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması'nda büyük bir başarıya imza atan Elazığ Ali Kuşçu Bilim ve Sanat Merkezi, arıcılık alanında geliştirdiği yenilikçi proje ile coğrafya alanında bölge birincisi oldu. Fen Bilimleri Öğretmeni Burak Gül liderliğindeki ekip, özellikle arıların baş düşmanlarından biri olan Varroa Akarına karşı geliştirdikleri yapay zeka destekli sistemle önemli bir başarıya imza attı. Projede yer alan öğrencilerle yaklaşık iki yıldır AR-GE çalışmaları sürdüren proje yürütücüsü Burak Gül, projenin hem bilimsel hem de toplumsal yönüne dikkat çekti. Özellikle projede kullanılan organik asitlerin başında "Oksalik Asit" yer aldığını, kimyasal kalıntı riskini ortadan kaldırmak için bu yönteme yöneldiklerini belirten ekip, "Yapay Zeka Destekli Ultrasonik Organik Asit Buharlaştırma Sistemi" ile tedaviyi otomatik hale getirdiklerini kaydetti. Öte yandan, Türkiye'nin bal arısı sayısında dünyada 3'üncü, bal üretiminde ise 2'nci sırada olduğu belirtildi ve bu alandaki kayıpların önüne geçmenin büyük önem taşıdığı vurgulandı.

Proje yürütücüsü Gül, "Projemiz TUBİTAK 2204A Lise Araştırma Projeleri yarışmasında Malatya bölge finali coğrafya alanında birinci oldu. Projemiz, tarım ve hayvancılık alanında bal üretimiyle ve arılarıyla ilgilidir. Projemize bakıldığı zaman, bal arıları ya da bal arıcılığı dünya sıralamasında, Türkiye açısından 3’ncü sırada olduğumuzu görüyoruz. Bal üretimi açısından baktığımız zaman ise dünyada 2’nci sırada olduğumuz veriler eşliğinde görülüyor. Aslında, arıcılık ya da bal üretimi dünya ve Türkiye çapında çok ilgi görülen bir alandır. Ama arılarda birçok hastalık bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de Varroa Akarı’dır. Ek olarak, yavru çürüklüğü, taş hastalığı, kireç hastalığı gibi hastalıkları da bulunmaktadır. Varroa Akarı dediğimiz hastalık aslında bir keneye benzeyen yapıdadır. Arılar üzerinde parazit olarak yaşamaktadır. Bu hastalık çok ciddi yıkımlara sebep olabiliyor. Kolonilerin tamamen yok olmasına sebep olabiliyor. Hastalık bir kovandan, başka bir kovana hava yoluyla ya da diğer arıların bulaşması yoluyla geçebiliyor. Biz bu sorunu çözebilmek için sistem geliştirdik" dedi.
Sistemi geliştirmek için yaklaşık 2 yıldır öğrencilerle birlikte hem AR-GE hem de prototip üzerinde çalışmalar yapıldığını aktaran Gül, "Ayrıca, 3 boyutlu çizimler yapılmakta bununla ilgili çeşitli denemeler yapılmaktadır. Yapay zeka ve kodlama alanında çalışmalar yapılmıştır. Sistemimize bakıldığı zaman sistemin içinde otomatik algılaması için makine öğrenimi kullandık. Kamera hastalığı algılıyor, hastalığı algıladıktan sonra, sistemdeki kodlamalar aracılığıyla otomatik bir şekilde ilacı gönderiyor. Koloniler genelde şehir dışına ve dağlara götürülüyor. Sistem çok uzak bölgelerde ki hastalık olsa dahi, arıcılıkla uğraşan kişinin gitmesine gerek kalmadan otomatik bir şekilde çalışmasını sağlayacaktır. Bu da hem arıların sağlıklı olmasını hem de arıcılıkla uğraşan insanların maddi kayıplarının olmamasını sağlayacaktır. Bölge finalinde 1’nci olmamızın sebeplerinden bir tanesi de, günlük hayatta ki problemleri çözmesi ve özgün bir yapıya sahip olmasıdır. Sistemimizin içerisinde kullandığımız bazı malzemelere baktığımız zaman aslında organik asitleri kullandık. Organik asitleri kullanmamızın sebebi de, arılarda kimyasal kalıntı bırakmamaktır. Çünkü kimyasal ilaçlar kullanıldığı zaman, bu daha sonrasında bala işliyor. Sonrasında ise insanlar balı tükettiği zamana vücutta birikiyor ve ilerleyen dönemlerde hastalıklara sebep olabiliyor. En fazla etkili olan Oksarik Asit olduğu görüldü. Bundan dolayı projemizde, Oksarik Asit üzerinde daha fazla durduk ve bu asitte de ultrasonik bir buharlaştırma sistemi kurarak otomatik olarak çalışmasını sağladık" diye konuştu.
Projede yer alan öğrencilerden 10. sınıf öğrencisi Kaan, "8 yıldır Ali Kuşçu ve Bilim sanat merkezinde öğretim görmekteyim. 2204 projelerinde bölge finalinde birincilik kazandık. Bu kazandığımız zafer ile öğretmen ve arkadaşlarımızın desteğiyle birlik ve beraberlik içerisinde sağladık. Arkadaşlarımızla beraber bu süreçte kendimize ne kazandırdığımızdı ve ilerleyen süreçlerde bal arısı hastalıklarıyla ilgili önemli proje ortaya koymaktı. Projemiz bölge birincisi olmaya hak kazandı. Çok mutlu olduk. Şimdi ki amacımız Türkiye finalinde bir derece yapmak. Bu süreçte anladığımız en önemli birbirimize olan güvenimizdi. Güvenimiz olmasaydı buralara gelemezdik. Aileme yaşattığım gurur beni çok mutlu edip onurlandırdı" şeklinde konuştu. İHA

Proje yürütücüsü Gül, "Projemiz TUBİTAK 2204A Lise Araştırma Projeleri yarışmasında Malatya bölge finali coğrafya alanında birinci oldu. Projemiz, tarım ve hayvancılık alanında bal üretimiyle ve arılarıyla ilgilidir. Projemize bakıldığı zaman, bal arıları ya da bal arıcılığı dünya sıralamasında, Türkiye açısından 3’ncü sırada olduğumuzu görüyoruz. Bal üretimi açısından baktığımız zaman ise dünyada 2’nci sırada olduğumuz veriler eşliğinde görülüyor. Aslında, arıcılık ya da bal üretimi dünya ve Türkiye çapında çok ilgi görülen bir alandır. Ama arılarda birçok hastalık bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de Varroa Akarı’dır. Ek olarak, yavru çürüklüğü, taş hastalığı, kireç hastalığı gibi hastalıkları da bulunmaktadır. Varroa Akarı dediğimiz hastalık aslında bir keneye benzeyen yapıdadır. Arılar üzerinde parazit olarak yaşamaktadır. Bu hastalık çok ciddi yıkımlara sebep olabiliyor. Kolonilerin tamamen yok olmasına sebep olabiliyor. Hastalık bir kovandan, başka bir kovana hava yoluyla ya da diğer arıların bulaşması yoluyla geçebiliyor. Biz bu sorunu çözebilmek için sistem geliştirdik" dedi.

Projede yer alan öğrencilerden 10. sınıf öğrencisi Kaan, "8 yıldır Ali Kuşçu ve Bilim sanat merkezinde öğretim görmekteyim. 2204 projelerinde bölge finalinde birincilik kazandık. Bu kazandığımız zafer ile öğretmen ve arkadaşlarımızın desteğiyle birlik ve beraberlik içerisinde sağladık. Arkadaşlarımızla beraber bu süreçte kendimize ne kazandırdığımızdı ve ilerleyen süreçlerde bal arısı hastalıklarıyla ilgili önemli proje ortaya koymaktı. Projemiz bölge birincisi olmaya hak kazandı. Çok mutlu olduk. Şimdi ki amacımız Türkiye finalinde bir derece yapmak. Bu süreçte anladığımız en önemli birbirimize olan güvenimizdi. Güvenimiz olmasaydı buralara gelemezdik. Aileme yaşattığım gurur beni çok mutlu edip onurlandırdı" şeklinde konuştu. İHA