
Atatürk Üniversitesi, Savunma Müsteşarlığı, ASELSAN, FNSS ve HAVELSAN’la araştırmacı yetiştirme protokolü imzaladı. SAYP protokolü ile Atatürk Üniversitesi’nde araştırmacılar yetiştirilecek.
Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, insan kaynakları ihtiyacını gidermek için 2023 yılına kadar üniversitelerle 300 bin araştırması yetiştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Salih TEKİN – Mutluhan ÇAMUR
Atatürk Üniversitesi, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, ASELSAN, FNSS ve HAVELSAN’la araştırmacı yetiştirme protokolü imzaladı. Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, hedeflerinin savunma sanayinde 2023 yılına kadar 300 bin araştırmacı yetiştirmek olduğunu söyledi.
Atatürk Üniversitesi, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve sektörün önde gelen şirketleri ASELSAN, FNSS Savunma Sistemleri ile HAVELSAN arasında ‘Savunma Sanayi İçin Araştırmacı Yetiştirme Programı’ (SAYP) protokolü imzalandı. Kültür Merkezi Mavi Salon’daki imza töreninde konuşan Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, amaçlarının savunma sanayine insan kaynağı yetiştirmek olduğunu belirtti. Savunma sanayinde büyük işler yapmalarına rağmen büyük hedefleri bulunduğunu ifade eden Dr. Tüfekçi, “Öncelikle bu protokolle insan kaynağı yetiştirmek istiyoruz. Girişimcilik ruhunu bütün Türkiye’ye yaymak gerekiyor. Savunma Sanayileri Teknolojileri Anonim şirketini kurduk. Bununla başka şirketlere ortak olabiliriz. Üniversitelerde hocalarımızın ciddi projeleri varsa bunları biz firmaya ortak olarak hayata geçirme potansiyelimiz de şu an itibariyle var. Savunma sanayinde araştırmacı yetiştirmek çok önemli. 2023 yılı için hedeflenen 300 bin araştırma araştırmacı sayısı 300 bin. Bunun 180 bin tanesinin özel sektörde olması gerekiyor. Bunları üniversitelerde yetiştirebiliriz. Savunma sanayi Müsteşarlığı’nda yetiştirmemiz mümkün değil. Bunlar sizlerin, hocalarımızın eseri olacak” diye konuştu.
Müsteşarlık olarak bir önemli çalışmalarının da Türkiye’nin teknoloji yetenekleri envanterini çıkarmak olduğunu vurgulayan Dr. Tüfekçi, bunun için Teknoloji Yönetim Daire Başkanlığı’nın araştırma yaptığını söyledi.

Batıdaki yığılma Doğu’ya
Ülkenin gelişimi açısından batı tarafına olan yığılmanın Doğu’ya yönelmesi için de çalıştıklarını anlatan Dr. Tüfekçi, bunun için Gaziantep, Elazığ, Malatya’ya gittiklerini kaydetti. Millet olarak çok yetenekli olunmasına rağmen biraraya gelip iş yapmada handikaplar yaşandığına dikkat çeken Dr. Tüfekçi, “Bunu aşmamız gerekiyor. Gelişmiş ülkelere baktığımızda hep oluşturdukları eko sistemde birbirlerinin aklını kullanıyorlar. Biz kendimize akıllı diyoruz, denklemleri çözüyoruz. Mühendisiz, iletişimciyiz. Ama bunu biraraya getirip herkesin katma değer ürettiği birliktelik kuramıyoruz. Böyle bir eko sistem oluşturmak ve herkesin katkısını sağlamak istiyoruz” dedi.
ASELSAN Teknoloji ve Yenilikçi Yönetimi Direktörü Zafer Dokuzoğlu, üniversitelerle işbirliğini hep önde tuttuklarını açıkladı. Şimdiye kadar 37 üniversite ile 172 ortak proje yaptıklarını anlatan Dokuzoğlu, kurum olarak çalışanlarını da yüksek lisan ve doktora yapmaya teşvik ettiklerini ifade etti.
ASELSAN’da halen 187 doktora, 775 yüksek lisans derecesine sahip personel çalıştığı bilgisini veren Dokuzoğlu, şu anda 900’e yakın ASELSAN personelinin çeşitli üniversitelerde lisansüstü eğitimini sürdürdüğünü söyledi. 2 bin 324’ü ARGE mühendisi olmak üzere 3 bin 150 mühendisin çalıştığı kurumun yıllık cirosunun 1 milyar doları geçtiğini ifade eden Dokuzoğlu, bunda üniversitelerin katkısının büyük olduğunu vurguladı.
Kara savunmasında önemli marka
Halen bir araba markası olmamasına rağmen FNSS’nin kara savunma sanayinde önemli markalardan birisi olduğunu belirten FNSS Şirketi Genel Müdür Danışmanı Haluk Bulucu, 265 personeli olan şirketin Pars gibi cephede savaşan bütün araçların tasarımlarını yaptığını bildirdi.
Rektörle akraba çıktı
HAVELSAN Ar-Ge ve Mühendislik Grup Müdürü Hakan Karapınar, konuşmasına Erzurum’un Aşkale İlçesi’nden olduğunu söyleyerek başladı. Karapınar, akraba olmalarına rağmen Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı ile ilk kez tanıştığını bildirdi. HAVELSAN’ın 35 yıldır savunma sanayi alanında hızla büyüyen ve teknoloji üreten bir kurum olduğunu belirten Karapınar, 5 yılda ar-geye 30 milyon liralık yatırım yaptıklarını söyledi.

Geleceğimiz güvende olacak
Şirket olarak 4 alanda faaliyet yürüttüklerinin bilgisini veren Karapınar, konuşmasında şunları söyledi;
“Birinci faaliyet alanımız komuta kontrol ve savaş sistemleri. Gemi alanında, deniz alanında hep birlikte milli projeler yapıyoruz. Diğer bir alanımız eğitim similasyon ve similator teknolojileri. 97’de bu alana başlarken yabancıların yaptığı similatörleri işletiyorduk. Hedef koyduk, kendimiz üreteceğiz dedik. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın desteğiyle bugün itibariyle simalüter alanında dünyada ilk on, Avrupa’da ilk beşteyiz. Ülkemizin tüm similasyon ve similatör ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Satışların yüzde 30’unu da yurtdışına yapıyoruz. Üçüncü alanımız ise bilişim sistemleri ve yönetim sistemleri. E-devlet ve UYAP gibi sistemleri biz yapıyoruz. Dördüncü alan ise ülke savunması anlamında siber güvenlik. Bu anlamda da siber güvenlik merkezi açtık. Günümüzün ve geleceğin en önemli sorunu olan güvenlik, siber güvenliğe de HAVELSAN büyük yatırımlar yaptı. Geleceğimiz HAVELSAN’ın katkılarıyla güvende olacak.”
Uzman Ayşe Suna’nın SAYP hakkında bilgi verdiği programda konuşan ATA Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Recep Sadeler, çok önemli işbirliklerinin temelinin atılacağını söyledi.
Konuşmasında Atatürk Üniversitesi hakkında genel bilgi veren Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, hedeflerinin üçüncü nesil üniversite olduğunu söyledi. Girişimci-yenilikçi üniversite kriterlerinde Atatürk Üniversitesi’nin 48’inci sırada olduğunu hatırlatan Çomaklı, 3’üncü nesil üniversite hedefiyle önemli adımlar atacaklarını söyledi. 3’üncü nesil üniversiteye yönetici arkadaşlarının da inanmaya başladığını vurgulayan Çomaklı, “Dünya üçüncü nesil üniversiteye hızla adımlarla giderken burda bir yerde duramazdık. 7-24 açık kendine yeten üniversite diyoruz. Tam da bugün konuştuğumuz anlamda kururum, kuruluşlarla sanayilerle işbirliği yapan üniversiteler hedefleniyor. Biz de diyoruz ki üniversitemizde çalışmaların anlamı olsun. Enstitüleri yeniden yapılandırıyoruz. Tezlerin bir anlamı olmalı. Bölgenin, ülkenin problemlerini çözecek yönde olmalı” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve şirket yöneticileri salondaki tabloya yazılan protokolü teker teker imzaladı. Tören sonunda Rektör Çomaklı, davetlilere çeşitli hediyeler verdi.
Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, insan kaynakları ihtiyacını gidermek için 2023 yılına kadar üniversitelerle 300 bin araştırması yetiştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Salih TEKİN – Mutluhan ÇAMUR
Atatürk Üniversitesi, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, ASELSAN, FNSS ve HAVELSAN’la araştırmacı yetiştirme protokolü imzaladı. Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, hedeflerinin savunma sanayinde 2023 yılına kadar 300 bin araştırmacı yetiştirmek olduğunu söyledi.
Atatürk Üniversitesi, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve sektörün önde gelen şirketleri ASELSAN, FNSS Savunma Sistemleri ile HAVELSAN arasında ‘Savunma Sanayi İçin Araştırmacı Yetiştirme Programı’ (SAYP) protokolü imzalandı. Kültür Merkezi Mavi Salon’daki imza töreninde konuşan Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, amaçlarının savunma sanayine insan kaynağı yetiştirmek olduğunu belirtti. Savunma sanayinde büyük işler yapmalarına rağmen büyük hedefleri bulunduğunu ifade eden Dr. Tüfekçi, “Öncelikle bu protokolle insan kaynağı yetiştirmek istiyoruz. Girişimcilik ruhunu bütün Türkiye’ye yaymak gerekiyor. Savunma Sanayileri Teknolojileri Anonim şirketini kurduk. Bununla başka şirketlere ortak olabiliriz. Üniversitelerde hocalarımızın ciddi projeleri varsa bunları biz firmaya ortak olarak hayata geçirme potansiyelimiz de şu an itibariyle var. Savunma sanayinde araştırmacı yetiştirmek çok önemli. 2023 yılı için hedeflenen 300 bin araştırma araştırmacı sayısı 300 bin. Bunun 180 bin tanesinin özel sektörde olması gerekiyor. Bunları üniversitelerde yetiştirebiliriz. Savunma sanayi Müsteşarlığı’nda yetiştirmemiz mümkün değil. Bunlar sizlerin, hocalarımızın eseri olacak” diye konuştu.
Müsteşarlık olarak bir önemli çalışmalarının da Türkiye’nin teknoloji yetenekleri envanterini çıkarmak olduğunu vurgulayan Dr. Tüfekçi, bunun için Teknoloji Yönetim Daire Başkanlığı’nın araştırma yaptığını söyledi.

Batıdaki yığılma Doğu’ya
Ülkenin gelişimi açısından batı tarafına olan yığılmanın Doğu’ya yönelmesi için de çalıştıklarını anlatan Dr. Tüfekçi, bunun için Gaziantep, Elazığ, Malatya’ya gittiklerini kaydetti. Millet olarak çok yetenekli olunmasına rağmen biraraya gelip iş yapmada handikaplar yaşandığına dikkat çeken Dr. Tüfekçi, “Bunu aşmamız gerekiyor. Gelişmiş ülkelere baktığımızda hep oluşturdukları eko sistemde birbirlerinin aklını kullanıyorlar. Biz kendimize akıllı diyoruz, denklemleri çözüyoruz. Mühendisiz, iletişimciyiz. Ama bunu biraraya getirip herkesin katma değer ürettiği birliktelik kuramıyoruz. Böyle bir eko sistem oluşturmak ve herkesin katkısını sağlamak istiyoruz” dedi.
ASELSAN Teknoloji ve Yenilikçi Yönetimi Direktörü Zafer Dokuzoğlu, üniversitelerle işbirliğini hep önde tuttuklarını açıkladı. Şimdiye kadar 37 üniversite ile 172 ortak proje yaptıklarını anlatan Dokuzoğlu, kurum olarak çalışanlarını da yüksek lisan ve doktora yapmaya teşvik ettiklerini ifade etti.
ASELSAN’da halen 187 doktora, 775 yüksek lisans derecesine sahip personel çalıştığı bilgisini veren Dokuzoğlu, şu anda 900’e yakın ASELSAN personelinin çeşitli üniversitelerde lisansüstü eğitimini sürdürdüğünü söyledi. 2 bin 324’ü ARGE mühendisi olmak üzere 3 bin 150 mühendisin çalıştığı kurumun yıllık cirosunun 1 milyar doları geçtiğini ifade eden Dokuzoğlu, bunda üniversitelerin katkısının büyük olduğunu vurguladı.
Kara savunmasında önemli marka
Halen bir araba markası olmamasına rağmen FNSS’nin kara savunma sanayinde önemli markalardan birisi olduğunu belirten FNSS Şirketi Genel Müdür Danışmanı Haluk Bulucu, 265 personeli olan şirketin Pars gibi cephede savaşan bütün araçların tasarımlarını yaptığını bildirdi.
Rektörle akraba çıktı
HAVELSAN Ar-Ge ve Mühendislik Grup Müdürü Hakan Karapınar, konuşmasına Erzurum’un Aşkale İlçesi’nden olduğunu söyleyerek başladı. Karapınar, akraba olmalarına rağmen Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı ile ilk kez tanıştığını bildirdi. HAVELSAN’ın 35 yıldır savunma sanayi alanında hızla büyüyen ve teknoloji üreten bir kurum olduğunu belirten Karapınar, 5 yılda ar-geye 30 milyon liralık yatırım yaptıklarını söyledi.

Geleceğimiz güvende olacak
Şirket olarak 4 alanda faaliyet yürüttüklerinin bilgisini veren Karapınar, konuşmasında şunları söyledi;
“Birinci faaliyet alanımız komuta kontrol ve savaş sistemleri. Gemi alanında, deniz alanında hep birlikte milli projeler yapıyoruz. Diğer bir alanımız eğitim similasyon ve similator teknolojileri. 97’de bu alana başlarken yabancıların yaptığı similatörleri işletiyorduk. Hedef koyduk, kendimiz üreteceğiz dedik. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın desteğiyle bugün itibariyle simalüter alanında dünyada ilk on, Avrupa’da ilk beşteyiz. Ülkemizin tüm similasyon ve similatör ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Satışların yüzde 30’unu da yurtdışına yapıyoruz. Üçüncü alanımız ise bilişim sistemleri ve yönetim sistemleri. E-devlet ve UYAP gibi sistemleri biz yapıyoruz. Dördüncü alan ise ülke savunması anlamında siber güvenlik. Bu anlamda da siber güvenlik merkezi açtık. Günümüzün ve geleceğin en önemli sorunu olan güvenlik, siber güvenliğe de HAVELSAN büyük yatırımlar yaptı. Geleceğimiz HAVELSAN’ın katkılarıyla güvende olacak.”
Uzman Ayşe Suna’nın SAYP hakkında bilgi verdiği programda konuşan ATA Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Recep Sadeler, çok önemli işbirliklerinin temelinin atılacağını söyledi.
Konuşmasında Atatürk Üniversitesi hakkında genel bilgi veren Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, hedeflerinin üçüncü nesil üniversite olduğunu söyledi. Girişimci-yenilikçi üniversite kriterlerinde Atatürk Üniversitesi’nin 48’inci sırada olduğunu hatırlatan Çomaklı, 3’üncü nesil üniversite hedefiyle önemli adımlar atacaklarını söyledi. 3’üncü nesil üniversiteye yönetici arkadaşlarının da inanmaya başladığını vurgulayan Çomaklı, “Dünya üçüncü nesil üniversiteye hızla adımlarla giderken burda bir yerde duramazdık. 7-24 açık kendine yeten üniversite diyoruz. Tam da bugün konuştuğumuz anlamda kururum, kuruluşlarla sanayilerle işbirliği yapan üniversiteler hedefleniyor. Biz de diyoruz ki üniversitemizde çalışmaların anlamı olsun. Enstitüleri yeniden yapılandırıyoruz. Tezlerin bir anlamı olmalı. Bölgenin, ülkenin problemlerini çözecek yönde olmalı” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve şirket yöneticileri salondaki tabloya yazılan protokolü teker teker imzaladı. Tören sonunda Rektör Çomaklı, davetlilere çeşitli hediyeler verdi.