
Türkiye, 100 yıl önce yırtıp attığımız Sevr haritasına mahkum edilmek, imzalamak zorunda kaldığı Mondros Mütarekesi şartlarına döndürülmek isteniyor mu?
Evet.
7 başlı ejderha ile savaş halindeyiz değil mi? Cumhurbaşkanından kabinenin her bir üyesine kadar canlarını dişlerine takmışlar öylemi? Ekonomiden, milli teknolojiye, bütün çullanmaya rağmen Türkiye yeni ufuklar açıyor öyle mi?
Suriye ve Irak’ta Garnizon terör devleti kurmak için BATI işbirliği halinde mi? Doğu Akdeniz’de ve Libya’da Türkiye’nin kazanacağı bir cephe için birkaç yerden cephe açmaya niyetli Garbın tek dişi kalmış canavarı var mı? Silahlı kuvvetleri erinden generaline canını ortaya koymuş mu? Yeniden dayatılan Sevr’i her alanda yırtıp atıyor muyuz? İslam’ın tek kalesi, mazlumların yegâne umudu muyuz?
Karada, denizde, havada 7 başlı ejderha ve onun yandaşlarıyla kora kor bir mücadelenin içerisinde miyiz?
Evet..
Hal böyleyken;
“MTA Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz, Akdeniz’deki yeni görevi için Antalya’dan demir alarak, çalışma yapacağı alana ulaştı. Türkiye’nin enerji bağımsızlığı için Akdeniz’de ve Karadeniz’deki çalışmalarımız aralıksız devam edecek. 83 milyon arkanda Oruç Reis. Rast gele. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez”
“Yunanistan-Mısır anlaşması yok hükmündedir. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını sahada ve masada kararlılıkla korumaya devam edeceğiz! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu”
“Türkiye, suni rüzgârlarla eğilip bükülebilecek bir ülke değildir. Ekonomide olduğu gibi enerjide de ülkemizin bağımsızlığı için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.. Herkesin ufku denizi kadardır, derler... Biz kısa vadeli başarıların değil, asırlık hedeflerin peşinde koşuyor, Türkiye'yi 21. yüzyılın lider ülkelerinden biri yapmanın hayalini kuruyoruz.” Recep Tayyip Erdoğan.
Böyle bir Türkiye’de kendine fırsat bulan iç mihraklar, sureti haktan görünenler hilafet tellallığı yapanlar çıkmıyor mu? Çıkıyor! Birde fırsatı kollayıp işini tamamlamak isteyenler var ki milletin ve Cumhurbaşkanının sırtında yüktür bunlar!
Evet, bütün bu fırtınanın içerisinde, içerden ve dışarıdan kuşatılmak istenen Büyük Türkiye’nin bir üniversitesinin rektörü ne iş yapıyor dersiniz?
Evet Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hüseyin Bağ’dan söz ediyorum. YÖK’ten özel kadro açtırıp eşine özel kadroya atıyor.
Gazeteci bir meslektaşımız Hacer Haniç, “Eşine kadro açan Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hüseyin Bağ, görevden uzaklaştırıldı. O kadar pişkinki istifa etme gereği bile duymadı. 3 yıl önce de benzer atama ile gündeme gelmişti, kararı geri çekip göreve devam etmişti. Umarım bu ve buna benzer hadiselere emsal teşkil eder..”
Evet.
7 başlı ejderha ile savaş halindeyiz değil mi? Cumhurbaşkanından kabinenin her bir üyesine kadar canlarını dişlerine takmışlar öylemi? Ekonomiden, milli teknolojiye, bütün çullanmaya rağmen Türkiye yeni ufuklar açıyor öyle mi?
Suriye ve Irak’ta Garnizon terör devleti kurmak için BATI işbirliği halinde mi? Doğu Akdeniz’de ve Libya’da Türkiye’nin kazanacağı bir cephe için birkaç yerden cephe açmaya niyetli Garbın tek dişi kalmış canavarı var mı? Silahlı kuvvetleri erinden generaline canını ortaya koymuş mu? Yeniden dayatılan Sevr’i her alanda yırtıp atıyor muyuz? İslam’ın tek kalesi, mazlumların yegâne umudu muyuz?
Karada, denizde, havada 7 başlı ejderha ve onun yandaşlarıyla kora kor bir mücadelenin içerisinde miyiz?
Evet..
Hal böyleyken;
“MTA Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz, Akdeniz’deki yeni görevi için Antalya’dan demir alarak, çalışma yapacağı alana ulaştı. Türkiye’nin enerji bağımsızlığı için Akdeniz’de ve Karadeniz’deki çalışmalarımız aralıksız devam edecek. 83 milyon arkanda Oruç Reis. Rast gele. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez”
“Yunanistan-Mısır anlaşması yok hükmündedir. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını sahada ve masada kararlılıkla korumaya devam edeceğiz! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu”
“Türkiye, suni rüzgârlarla eğilip bükülebilecek bir ülke değildir. Ekonomide olduğu gibi enerjide de ülkemizin bağımsızlığı için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.. Herkesin ufku denizi kadardır, derler... Biz kısa vadeli başarıların değil, asırlık hedeflerin peşinde koşuyor, Türkiye'yi 21. yüzyılın lider ülkelerinden biri yapmanın hayalini kuruyoruz.” Recep Tayyip Erdoğan.
Böyle bir Türkiye’de kendine fırsat bulan iç mihraklar, sureti haktan görünenler hilafet tellallığı yapanlar çıkmıyor mu? Çıkıyor! Birde fırsatı kollayıp işini tamamlamak isteyenler var ki milletin ve Cumhurbaşkanının sırtında yüktür bunlar!
Evet, bütün bu fırtınanın içerisinde, içerden ve dışarıdan kuşatılmak istenen Büyük Türkiye’nin bir üniversitesinin rektörü ne iş yapıyor dersiniz?
Evet Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hüseyin Bağ’dan söz ediyorum. YÖK’ten özel kadro açtırıp eşine özel kadroya atıyor.
Gazeteci bir meslektaşımız Hacer Haniç, “Eşine kadro açan Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hüseyin Bağ, görevden uzaklaştırıldı. O kadar pişkinki istifa etme gereği bile duymadı. 3 yıl önce de benzer atama ile gündeme gelmişti, kararı geri çekip göreve devam etmişti. Umarım bu ve buna benzer hadiselere emsal teşkil eder..”