
Erzurum’da beş yıldır atlı okçuluğun en önemli kadın temsilcilerinden olan Ayşe Melek Okuyucu, kurduğu Kızıl Elma Geleneksel Sporlar ve Atlı Okçuluk Kulübü ile ata sporumuzu gençlere öğretiyor. Atlarının üstünde tarihteki Türk kadınlarını andıran Ayşe Melek Okuyucu ve ekibi, zorlu parkurlarda erkeklerle omuz omuza mücadele ediyor.
Ayşe Nur BAYRAM / PUSULA

Atlı okçuluk kulübü kuran kadınlar, ata sporumuzu gençlere öğretmek için yoğun çaba sarfediyor.
Yıllarca Judo Milli Takımı’nda ülkemizi temsil edip, başarılarıyla gururumuz olan Ayşe Melek Okuyucu, yine bir milli takım görevinde iken geçirdiği sakatlık nedeniyle judoyu bırakmak zorunda kalır. Bu talihsiz kaza, Ayşe Melek hocayı spordan koparamaz ve bir arayış içine girer. Geleneksel Türk okçuluğu ve atlı okçuluk branşlarına yönelen Okuyucu, şimdilerde hem iyi bir yarışçı, hem de mükemmel bir eğitmen olarak spora hizmet etmeye devam ediyor. Aynı zamanda sınıf öğretmeni olarak görev yapan Ayşe Melek Hoca, tıpkı ismi gibi eğitime ve spora yönelen gençlere 'melek' gibi kol kanat geriyor.

Geçirdiği sakatlık nedeniyle çok sevdiği Judo’yu bırakmak zorunda kaldığını ifade eden Ayşe Melek Okuyucu, daha sonra sabit bir spor dalı arayışı içine girdiğini söyledi. Geleneksel Türk okçuluğunu hayatı ile bağdaştırdığını belirten Okuyucu, “Dokuz yaşında judo sporu ile ilgilenmeye başladım ve 20 yıl kadar devam ettirdim. 10 sene aralıksız çeşitli kademelerde ki milli takımlarda bayrağımızı temsil etme görevine nail oldum. Çok şükür ki başarı ile temsil ettiğime inanıyorum. Fakat en son katıldığım milli takım kampımızda geçirdiğim bir sakatlık nedeniyle judo sporunu bırakmak zorunda kaldım. Sonrasında tabi ki spordan kopamazdım. Durarak yapabileceğim bir spor dalı arayışına girdim. Geleneksel Türk okçuluğunu hem aile yapıma, hem dünya düşünceme, hem kültürel tarihsel düşünceme çok uygun olduğunu gördüm ve kendimle bağdaştırdım" dedi.
“Öğrenci sayımız artış gösteriyor”
Geleneksel Türk okçuluğunu başlayalı beş yıl olduğunu hatırlatan Okuyucu, “Son üç yıldır da Kızıl Elma Geleneksel Sporlar ve Atçılık Spor Kulübü’nü kurdum. Şu an kulübümüz gayet başarılı, iki branşta spor faaliyetlerimiz devam ediyor. Birincisi geleneksel Türk okçuluğu ikincisi atlı okçuluk. Geleneksel Türk Okçuluğu'nda yaklaşık 80 öğrencimiz, atlı okçulukta da yaklaşık 20 öğrencimiz bulunmakta. Giderek sayımız artıyor. Gün geçtikçe öğrenci sayımız artış gösteriyor. En son yapılan Türkiye Şampiyonası elemelerinde güzel bir başarı elde ettik. Allah izin verirse Eskişehir de Türkiye Şampiyonası’nın ikinci eleme müsabakalarında katılacağız" diye konuştu.

“Dört yaşından beri ata olan sevgim vardı”
Aslında dört yaşından beri içinde bir at sevgisi olduğunu anlatan Okuyucu, “Rahmetli babam Erzurum'un ilk yarış atı sahiplerindendi. Hala amcamın ve kuzenlerimin atları hipodromlarda yerini alıyor. Dört yaşından beri ata olan ilgim ve sevgim vardı. Fakat geleneksel Türk okçuluğun başladıktan sonra atlı okçuluk diye bir branş olduğunu öğrendim. Sonrasında atlı okçuluğu geçiş yaptım. Şu an iki branşta da çalışmalarımız devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Yaklaşık üç aydır atlı okçuluk ile ilgilendiklerini söyleyen öğrencilerden Kübra Ateş ve Zeynep Koçhan da, seneye yarışmalara katılıp birincilik elde etmek istediklerini söylediler.
Ayşe Nur BAYRAM / PUSULA

Atlı okçuluk kulübü kuran kadınlar, ata sporumuzu gençlere öğretmek için yoğun çaba sarfediyor.
Yıllarca Judo Milli Takımı’nda ülkemizi temsil edip, başarılarıyla gururumuz olan Ayşe Melek Okuyucu, yine bir milli takım görevinde iken geçirdiği sakatlık nedeniyle judoyu bırakmak zorunda kalır. Bu talihsiz kaza, Ayşe Melek hocayı spordan koparamaz ve bir arayış içine girer. Geleneksel Türk okçuluğu ve atlı okçuluk branşlarına yönelen Okuyucu, şimdilerde hem iyi bir yarışçı, hem de mükemmel bir eğitmen olarak spora hizmet etmeye devam ediyor. Aynı zamanda sınıf öğretmeni olarak görev yapan Ayşe Melek Hoca, tıpkı ismi gibi eğitime ve spora yönelen gençlere 'melek' gibi kol kanat geriyor.

Geçirdiği sakatlık nedeniyle çok sevdiği Judo’yu bırakmak zorunda kaldığını ifade eden Ayşe Melek Okuyucu, daha sonra sabit bir spor dalı arayışı içine girdiğini söyledi. Geleneksel Türk okçuluğunu hayatı ile bağdaştırdığını belirten Okuyucu, “Dokuz yaşında judo sporu ile ilgilenmeye başladım ve 20 yıl kadar devam ettirdim. 10 sene aralıksız çeşitli kademelerde ki milli takımlarda bayrağımızı temsil etme görevine nail oldum. Çok şükür ki başarı ile temsil ettiğime inanıyorum. Fakat en son katıldığım milli takım kampımızda geçirdiğim bir sakatlık nedeniyle judo sporunu bırakmak zorunda kaldım. Sonrasında tabi ki spordan kopamazdım. Durarak yapabileceğim bir spor dalı arayışına girdim. Geleneksel Türk okçuluğunu hem aile yapıma, hem dünya düşünceme, hem kültürel tarihsel düşünceme çok uygun olduğunu gördüm ve kendimle bağdaştırdım" dedi.
“Öğrenci sayımız artış gösteriyor”
Geleneksel Türk okçuluğunu başlayalı beş yıl olduğunu hatırlatan Okuyucu, “Son üç yıldır da Kızıl Elma Geleneksel Sporlar ve Atçılık Spor Kulübü’nü kurdum. Şu an kulübümüz gayet başarılı, iki branşta spor faaliyetlerimiz devam ediyor. Birincisi geleneksel Türk okçuluğu ikincisi atlı okçuluk. Geleneksel Türk Okçuluğu'nda yaklaşık 80 öğrencimiz, atlı okçulukta da yaklaşık 20 öğrencimiz bulunmakta. Giderek sayımız artıyor. Gün geçtikçe öğrenci sayımız artış gösteriyor. En son yapılan Türkiye Şampiyonası elemelerinde güzel bir başarı elde ettik. Allah izin verirse Eskişehir de Türkiye Şampiyonası’nın ikinci eleme müsabakalarında katılacağız" diye konuştu.

“Dört yaşından beri ata olan sevgim vardı”
Aslında dört yaşından beri içinde bir at sevgisi olduğunu anlatan Okuyucu, “Rahmetli babam Erzurum'un ilk yarış atı sahiplerindendi. Hala amcamın ve kuzenlerimin atları hipodromlarda yerini alıyor. Dört yaşından beri ata olan ilgim ve sevgim vardı. Fakat geleneksel Türk okçuluğun başladıktan sonra atlı okçuluk diye bir branş olduğunu öğrendim. Sonrasında atlı okçuluğu geçiş yaptım. Şu an iki branşta da çalışmalarımız devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Yaklaşık üç aydır atlı okçuluk ile ilgilendiklerini söyleyen öğrencilerden Kübra Ateş ve Zeynep Koçhan da, seneye yarışmalara katılıp birincilik elde etmek istediklerini söylediler.