
Geçtiğimiz Pazar akşamı CNN Türk’te katkı verenleri dinledim. Türk milletinin, hatta insanlığın aradığı şeyin ardından bir çalışmaya imza atmışlar. İnsanlığın Huzuru’na çok sayıda akademisyen, uzman katkı vermiş. Kısmet olursa kitabı temin edip okuma fırsatı da bulacağım.
MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli, dünyanın gidişine ve Türk Milletinin, İslam coğrafyasının içerisine düştüğü buhranlardan bir çıkış yolu aramayı hedeflemiş. İşi ehline teslim etmiş ve Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar'ın başkanlığında oluşturulan bir komisyon çalışmaları yürütmüş. İnsanlığın Huzur Projesi'nin tamamlanması ve kitap haline getirilmesiyle ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İnsanlığın Huzuru isimli eseri Türk Milletinin takdirine ve değerlendirmesine sunduğunu belirtiyor.
Çalışmada alanlarında Türkiye’nin en iyileri yer almış. Uzmanlar alanlarında özgürce çalışma yaparak nihayetlendirmişler. Prof. Dr. Kenan Gürsoy, Prof. İlyas Topsakal, Doç. Dr. Burak Kaymakçı, Prof. Dr. Talat Canpolat, Prof. Dr. Kemal Sayar, Prof. Dr. Yahya Mustafa Keskin, Prof. Şenay Yalçın, Prof. Veysel Bozkurt, Prof. Hasan Kaplan, Prof. Abdurrahman ALiy, Prof. Mustafa Tekin, Doç. Dr. Rasim Akpınar, Dr. Fatih Yaman, Erol Sayan ve Belkıs İbrahimhakkıoğlu bu çalışmada terlerini akıtmışlar.
Devlet Bahçeli diyor ki; “Huzur, tarih boyunca en fazla ihtiyaç duyulan, ulaşılması en çok arzu ve amaç edilen insani hal ve hissedişin soyut tezahürüdür. Aklı başında her insan huzur ister, huzurlu bir hayat bekler. Huzur, tıpkı güvenlik gibi, tıpkı hürriyet gibi insanım diyen herkesin hakkıdır. Uzun süredir insanlık kaygı verici nitelikte bir huzursuzluk dalgasının tesiri altındadır. Huzur yokluğu insanların hayata bağlılığını, yaşama sevincini, işbirliği temelini vahim ve menfi düzeyde etkilemektedir. Kanın damarlardan çekilmesi neyse huzurun eksiliği de odur.”
Prof. Kenan Gürsoy, tv ekranında “Bir siyasi partinin Lideri tarafından bir davet geldiği zaman, bir talimat gelmiş gibi anlaşılabiliyor. Biz bu çalışmayı bitirdiğimizde hiç dokunmadan, özgür bir şekilde değerlendirilmesinden dolayı, ön ayak olanlara memnuniyetimi ve teşekkürlerimi sunuyorum.” Açıklamasını yaptı.
Yani mesele siyaset değil, milletin, insanlığın huzurudur aranan. Bahçeli’nin bu bağlamda hassasiyeti bilinir. Huzur denilince elbette insanın aklına türlü haller gelir; lüks bir apartman dairesi, lüks araba, bol kazanç, çok güzel bir eş, itibar vesaire.
Ama aslında bunların hiçbirinin adresi huzura çıkmıyor. Covid19 belasında görüldü ki zengin veya fakir ayrımı yapılmıyor. Refahın en yüksek olduğu Batı toplumu, huzursuzluğun da kaynağı konumunda. Japonya’da insanların yalnızlık sorununa çözüm bulmak için bakan atandı.
Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar, Allah (CC), merkeze insanı koyduğunu hatırlatarak mevcut sistemde insanın bulunmadığının altını çiziyor. Çözüm yolunun Türk ve İslam kültürü ile İslam Akaidinin olduğunu, insan merkezli hiçbir yolun hayır getirmeyeceğini belirtiyor.
Düşününce insanın aklına geliyor, Barış Manço’nun “bir yastıkta tam 40 yıl” şarkı sözleri bize neyi anlatıyor? Bahçeli ve cumbalı evleri terk edip lüks apartmanlara taşınınca ne kadar mutlu olduk? Bayram ziyaretlerinin maslahattan öteye gitmediği, insanın bir değer ifade etmediği bu sistemi yırtıp atabilirsek, kazanma şansımız var.
MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli, dünyanın gidişine ve Türk Milletinin, İslam coğrafyasının içerisine düştüğü buhranlardan bir çıkış yolu aramayı hedeflemiş. İşi ehline teslim etmiş ve Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar'ın başkanlığında oluşturulan bir komisyon çalışmaları yürütmüş. İnsanlığın Huzur Projesi'nin tamamlanması ve kitap haline getirilmesiyle ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İnsanlığın Huzuru isimli eseri Türk Milletinin takdirine ve değerlendirmesine sunduğunu belirtiyor.
Çalışmada alanlarında Türkiye’nin en iyileri yer almış. Uzmanlar alanlarında özgürce çalışma yaparak nihayetlendirmişler. Prof. Dr. Kenan Gürsoy, Prof. İlyas Topsakal, Doç. Dr. Burak Kaymakçı, Prof. Dr. Talat Canpolat, Prof. Dr. Kemal Sayar, Prof. Dr. Yahya Mustafa Keskin, Prof. Şenay Yalçın, Prof. Veysel Bozkurt, Prof. Hasan Kaplan, Prof. Abdurrahman ALiy, Prof. Mustafa Tekin, Doç. Dr. Rasim Akpınar, Dr. Fatih Yaman, Erol Sayan ve Belkıs İbrahimhakkıoğlu bu çalışmada terlerini akıtmışlar.
Devlet Bahçeli diyor ki; “Huzur, tarih boyunca en fazla ihtiyaç duyulan, ulaşılması en çok arzu ve amaç edilen insani hal ve hissedişin soyut tezahürüdür. Aklı başında her insan huzur ister, huzurlu bir hayat bekler. Huzur, tıpkı güvenlik gibi, tıpkı hürriyet gibi insanım diyen herkesin hakkıdır. Uzun süredir insanlık kaygı verici nitelikte bir huzursuzluk dalgasının tesiri altındadır. Huzur yokluğu insanların hayata bağlılığını, yaşama sevincini, işbirliği temelini vahim ve menfi düzeyde etkilemektedir. Kanın damarlardan çekilmesi neyse huzurun eksiliği de odur.”
Prof. Kenan Gürsoy, tv ekranında “Bir siyasi partinin Lideri tarafından bir davet geldiği zaman, bir talimat gelmiş gibi anlaşılabiliyor. Biz bu çalışmayı bitirdiğimizde hiç dokunmadan, özgür bir şekilde değerlendirilmesinden dolayı, ön ayak olanlara memnuniyetimi ve teşekkürlerimi sunuyorum.” Açıklamasını yaptı.
Yani mesele siyaset değil, milletin, insanlığın huzurudur aranan. Bahçeli’nin bu bağlamda hassasiyeti bilinir. Huzur denilince elbette insanın aklına türlü haller gelir; lüks bir apartman dairesi, lüks araba, bol kazanç, çok güzel bir eş, itibar vesaire.
Ama aslında bunların hiçbirinin adresi huzura çıkmıyor. Covid19 belasında görüldü ki zengin veya fakir ayrımı yapılmıyor. Refahın en yüksek olduğu Batı toplumu, huzursuzluğun da kaynağı konumunda. Japonya’da insanların yalnızlık sorununa çözüm bulmak için bakan atandı.
Prof. Dr. Ahmet Güner Sayar, Allah (CC), merkeze insanı koyduğunu hatırlatarak mevcut sistemde insanın bulunmadığının altını çiziyor. Çözüm yolunun Türk ve İslam kültürü ile İslam Akaidinin olduğunu, insan merkezli hiçbir yolun hayır getirmeyeceğini belirtiyor.
Düşününce insanın aklına geliyor, Barış Manço’nun “bir yastıkta tam 40 yıl” şarkı sözleri bize neyi anlatıyor? Bahçeli ve cumbalı evleri terk edip lüks apartmanlara taşınınca ne kadar mutlu olduk? Bayram ziyaretlerinin maslahattan öteye gitmediği, insanın bir değer ifade etmediği bu sistemi yırtıp atabilirsek, kazanma şansımız var.