Pusula gündeme getirmişti

 

 Onur SAĞSÖZ / ERZURUM

 Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, 2017 EYOWF için hala genel koordinatör atanmaması konusunda, “İnsanların ve medyanın kaygısını ben de taşımıyor değilim. Bir an önce olsun ki sindire sindire götürelim. Çok güzel bir sözdür; Ağır ve kaçınılmaz olgunlaşmanın meyvesi olmalı” dedi.



Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, gazetecilerle sabah kahvaltısında bir araya geldi. 2015 yılının değerlendirmesini yapan Vali Dr. Altıparmak, Erzurum’un huzurlu bir yıl geçirdiğini belirterek, “Ufak tefek sıkıntılara rağmen, yaşanan seçim atmosferinin de zorluğu dikkate alındığında başarılı bir yıl geçti diyebilirim. Çok güzel bir tabir vardır; huzur ver huzur bul. Bu çerçevede de şehirde ciddi bir hassasiyetin olduğunu, bizlerinde bu hassasiyeti özellikle korumaya çalıştığını ifade etmek isterim” dedi.

“Ortak akılla hareket ettik”

Erzurum’da bütün kamu kurumlarıyla birlikte ortak aklı yürütmeye çalıştıklarını anlatan Vali Dr. Altıparmak, şunları söyledi. “Öncelikle Büyükşehir ve alt belediyelerimiz, üniversitelerimiz ile bu işbirliğini, ortak aklı yürütmeye çalıştık. STK’ları işin içine sokarak neler yapabiliriz beraberce tartışarak, kentin önceliğini kendi önceliğimiz yapmaya çalıştık. Bunun da büyük yararını gördük. Her şeyden önce dedikodudan ve birbirlerini aşağı çekmekten öte birbirlerine destek vererek, ortak projeler üreterek bunu yaptık. Göreve geldiğimizde TKDK’ya, DAP’a, KUDAKA’ya ya da diğer kurumlara verilen proje sayısına bakın, bir de bugünkü sayılara artış olduğunu göreceksiniz. Tabi Avrupa Birliği projeleri için Türkiye’ye yönelik ayrılmış kaynağı ülkemiz tam olarak kullanamıyor. Dolayısıyla bunu kullanmanın yolu da bu kamu kurum ve kuruluşlarını harekete geçirmektir.”

‘Erzurum Avrupa’ya uçuyor’ projesi

KUDAKA’nın desteklediği ‘Erzurum Avrupa’ya Uçuyor’ projesinden de özellikle bahseden Vali Dr. Altıparmak, yurt dışına gitme ihtimali olmayan yüzlerce öğretmenin Avrupa’yı tecrübe etmesinin olumlu yansımaları olduğunu vurguladı. Vali Altıparmak, “Bu proje öğretmenlerin tecrübe edinip, bunu çocuklarımıza aktarması ve kendi zihin döngüsünü güçlendirmesi adına büyük önem arz ediyor. Bu hafta yine bir grup öğretmenimizi de gönderiyoruz. Çevre illerden de ‘nasıl yapıyorsunuz?’ diye sorular geliyor ve katılanlar da oldu. Bu neyi sağlayacak her şeyden önce dünyada çocuk eğitiminde neye önem veriliyorsa, öğretmenlerimiz bunu orada öğreniyorlar ve bu konsepti burada uygulayacaklar” diye konuştu.

“Tablet çağı çocukları itibar mağduriyeti yaşıyor”

Bu gibi projelerin daha da yaygınlaşması gerektiğinin altını çizen Vali Dr. Ahmet Altıparmak, şöyle dedi: Bakın tablet çağı çocuklarının kendini ifade etme zorluklarını hepimiz görüyoruz. Bir iftar çadırından çıktık çadırın hemen kenarında dar gelirli bir ailenin birkaç çocuğu ile sohbet ettik, inanamazsınız öyle bir ifade kabiliyeti var, öyle bir ifade tarzı vardı ki cesaretine hayran kaldım. Hemen sonra başka bir yeri geziyoruz yüksek mühendis olduğunu söyleyen bir arkadaşımız kendini tanıttı ve ‘oğlumu sizinle tanıştırmak istiyorum’ dedi. Ama oğlu arkasına saklanıyor. Bir merhaba diyemiyor, ismini söyleyemiyor. Belki spesifik bir örnek ama geneli de gösteriyor.O çocuk belli ki sürekli bilgisayar başında, oyun oynamaktan her türlü lükse sahip olmaktan adeta itibar mağduriyetini yaşıyor. Bunun için sokakta düşsün, dizleri kanasın, toprağı hissetsin.”

“Andorra’yı gördükten sonra anladım ki…”

Erzurum’a geldiği ilk günden beri Palandöken-Konaklı ve Tabyaları öncelediklerini kaydeden Vali Dr. Altıparmak, “Bunlar bizim asla vazgeçemeyeceğimiz başlıklar” dedi. Geçtiğimiz hafta Andorra’ya yaptıkları seyahatten de söz eden Vali Dr. Altıparmak, “Andorra’yı gördükten sonra anladım ki çok çok daha fazla üzerinde durmamız gereken başlıklar. Bundan gelir getirmenin yollarını bulmamız lazım. Bakın, 60-70 bin nüfuslu bir ülke yılda 1,5 milyon turist kabul ediyor.Nasıl yapmışlar? Bir dağ silsilesi düşünün… Eteğinde bulunan her köyden dağa teleferik çıkıyor. Her köy istisnasız olarak otellerin yoğun olarak bulunduğu yerlerim alanları olmuş. Bu otellere sınırlama getirilmiş ve 20 yatağın üzerinde olmayacak. Neden? Her hane otel sahibi olsun, her Andorralı bu işten kazansın diye” dedi.



“Art niyetli rakiplerimiz pompalıyor”

Erzurum, Palandöken ve Konaklı’yı tanıtma noktasında reklam ve tanıtım faaliyetlerini daha da artırdıklarını vurgulayan Vali Dr. Altıparmak, özellikle Erzurum Turizm Altyapı Birliği’ni oluşturduktan sonra bunun daha da ivme kazandığını dile getirdi. Bugün reklam verenler sıralamasında Erzurum Valiliği’nin 8’inci sırada olduğunu anlatan Vali Altıparmak, şöyle devam etti: Bu belki de Erzurum tarihinde görülmemiş bir şeydir. Antalya, İzmir, Ankara, İstanbul’daki billboardlara, raketlere, Tempo Travel’a reklam veriyoruz. Sonuç ne diye sorarsanız;gelen misafir sayısı geçmiş yıllara göre arttığını iddia edemeyiz ama bugünkü ulaştığımız rakamı tutabilmeyi de bunlara bağlı olduğunu düşünüyoruz. Zira etrafımızdaki ateş çemberini, ülkemizin yaşadığı sıkıntıları düşündüğümüz zaman krizi atlatabilme anlamında önem arz ediyor. Bu çalışmanın sonucunda Polonya, Ukrayna, Rusya, Azerbaycan, İran turisti eskisi gibi geliyor olsaydı ki oralarda çok kötü reklamlarımız yapılıyor. Suriye’de ne oluyor ise sanki Erzurum’da oluyor gibi anlatıyorlar.Turizm alanındaki art niyetli rakiplerimiz bunu pompalıyorlar. Bu art niyetlere karşı biz ne yapabilirizin arayışında olması lazım. Daha fazla tanıtım yapmalıyız, gazetecileri getirip göstermemiz lazım.

“Kiralayın, satın diyoruz vermiyorlar”

Erzurum’a gelen sanayicilere ve yatırımcılara arsa tahsisi verilemediği konusuyla ilgili bir soruyu cevaplandıran Vali Dr. Altıparmak, itiraf gibi bir açıklamada bulundu. Vali Dr. Altıparmak, “Maalesef birinci organize sanayi bölgesinde bir hata yapılmış. O dönemde hata gibi görülmemiş, yatırım yapmayıp arsa alanlara tapusu verilmiş. Bakın ben yıllarca organize sanayi bölgelerinde mütevelli heyet başkanlığı yaptım. Burada arsa verilmez. Arsanın sahibi organize sanayi yönetimidir. Bu da kimdir, Vali, Belediye Başkanı Ticaret ve Sanayi Odasıdır. Bu arsalara 6 aylık süreler verilir ve denir ki ‘fabrikanızı kurarsanız biz ruhsat, tapunuzu veririz.’ Tanınan sürede yapamazsa ek süre ister. O sürede de yapamazsa arsa elinden alınır.Usul budur ama Erzurum’da tapu verilmiş. Verildiği için de bu arsaları kullanamıyoruz. Kiraya verin diyoruz vermiyorlar, satın diyoruz satmıyorlar. Dolayısıyla yatırımcılar sanayinin dışına çıkmak istemiyor çünkü oranın avantajlarından yararlanmak istiyor.Yoksa dışarıdan da kamu arazisi gösterebiliriz. Bu bürokrasinin sıkıntı çıkarmasının ötesinde bir şey.”

“2’nci OSB’de de hata yapılmıştı”

“2’nci organize sanayi bölgesinde de çalışmalar devam ediyor. İhale yapılmamıştı, bu ihalelerde çok kısa sürmüyor ve maalesef yanlış da bir proje yapılmış. Düz bir araziye göre proje yapılmış hâlbuki oradaki eğimler yüzde 15’i geçmeyecek ki nakliye rahat yapılsın. Dolayısıyla projede değişiklik yaptık ve ihalesini yaptık. Şu anda müteahhit hızlı bir şekilde çalışıyor. İnşallah yakın zamanda tahsise başlarız diye düşünüyorum” diye konuştu.

“Öyle yalap şalap değil”

Pusula Gazetesi’nin gündeme getirdiği 2017 EYOWF için hala koordinatör atanmamasıyla ilgili olarak da Vali Dr. Altıparmak, şunları söyledi. “Daha önce 2011 Kış Oyunları için yaklaşık 700 milyon liralık ciddi bir yatırım aldı. Tesislerimiz tamam bundan yana yorun yok. Sadece organizasyon anlamında sıkıntı olabilir. Bize düşen bu kısmını halletmek. Organizasyon bütçesini düşünmemek gerekir. Hükümet zaten bunu üstlenmiş. İhtiyaç duyuldukça kaynak aktarılacaktır. Bunda sorun olacağını düşünmüyorum. Sadece koordinatör atandıktan sonra bunları hemen organize edecek. Tabi insanların, sizlerin kaygısını ben de taşımıyor değilim. Bir an önce olsun ki sindire sindire götürelim. Çok güzel bir söz vardır; Ağır ve kaçınılmaz olgunlaşmanın meyvesi olmalı. Ağır ve kaçınılmaz bir olgunlaşmanın ürünü olarak gelsin önümüze. Öyle yalap şalap değil. Zamanımız var ama gecikmemiz gerekiyor.”

“Pozitif bir algı seziyorum”

Vali Dr. Altıparmak son olarak, “Erzurum’da o eski karamsar havadan daha çok hepinizin kullandığı dil daha pozitif bir algı seziyorum. Bundan dolayı da teşekkür ediyorum. Bu çok önemli. Bir şehirde pozitif algı olursa inanın her şey daha yapıcı olur, her şey iyiye doğru eğilir. Ama karamsar olursa olacak bile kötüye eğrilir. Bunda basının da çok ciddi katkıları var. Bunu muhafaza etmek lazım. Burası bizim şehrimiz” dedi.