
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede Erzurum Şehir Hastanesinde enfeksiyon ve ara yoğun bakım servisinde hastaları iyileştirmek için fedakarca çalışan doktor çift, yaşadıklarını anlattı.
Pandemi hastanesi olarak hizmet veren Şehir Hastanesinde enfeksiyon doktoru olan Ferhan Kerget ile Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümünde çalışırken Şehir Hastanesinin ara yoğun bakım servisinde görevlendirilen eşi Dr. Öğr. Üyesi Buğra Kerget, hastaları hayata bağlamak için ter döküyor.
Dr. Buğra Kerget, enfeksiyon doktoru eşi ile pandemi döneminden itibaren Kovid-19 ile mücadelede görev yaptığını söyledi. Ara yoğun bakımda entübe durumda olmayan ağır düzeydeki akciğer tutulumu olan hastaların tedavisini yaptıklarını anlatan Kerget, "Hastalara hem immün sistemlerini güçlendirici hem de virüsle mücadelede destekleyici tedaviler uyguluyoruz." dedi.
Kerget, şehirler arası ulaşımın açılmasıyla kente göçün yoğun olduğunu ve bu sebeple vaka sayılarında ciddi artış yaşandığını kaydetti.
- "Altı aydır yakınlarımızı göremiyoruz"
Kovid-19 ile mücadelede karşılaştıkları zorluğu anlatan Kerget, "Çocuğumuzu sevemediğimiz zamanlar oldu, rahatça göremiyoruz. Uzun süredir arkadaşlarımla çay, kahve içtiğimiz yok. Altı aydır yakınlarımızı göremiyoruz. Evimizde korunarak yaşıyoruz. Sağlıkçılar olarak bu mücadelede bu kadar özen gösterirken insanların rahatça kafelerde ve çeşitli mekanlarda maskesiz, sosyal mesafeden uzak şekilde çayını, kahvesini içerek bulaşı gözardı etmesi bizi yoruyor ve demoralize olmamıza neden oluyor." diye konuştu.
Kerget, halktan sağlık ordusunun aylardır çektiği sıkıntıları bilerek yaşamlarını sürdürmelerini istedi. Salgın döneminde tanık olduğu dramatik olayları anlatan Kerget, şöyle devam etti:
"Bizi tüketen ruhsal boyut, o da hastalarla yaşadığımız trajik hikayeler. Buradaki hastalar boğularak yaşıyor, akciğerlerindeki yoğun tutulmadan dolayı oksijen açlığı çekiyor. Eşini dışarı çıkartıp 'boğularak yaşamak istemiyorum, lütfen beni entübe edin' diyen hastam oldu çünkü öleceğini biliyordu, hasta entübe olduktan sonra vefat etti. İnsanların annesi, babası ve sevdiklerinin bu gibi manzarayla karşılaşmalarını istemem. Burada 30 yaşında da 60 yaşında da hasta var.".
Kerget, hastaları solunum cihazına bağladıktan sonra hayata döndürmenin zor olduğuna dikkati çekerek, ara yoğun bakımda geçirilen 20 günün hasta ve yakınlarının ömründen 20 yıl geçmiş gibi zor ve meşakkatli olduğunu aktardı.
İnsanlardan tedbirlere uymalarını isteyen Kerget, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyanlarda hastalığın bulaştığını pek görmediğini kaydetti.

- "100-200 yılda bir görülecek pandemiyle karşı karşıyayız"
Kerget, sözlerini şöyle tamamladı:
"Burada hastalarımızı 15-20 gün boyunca yüz üstü yatar pozisyonda solunum cihazına bağlıyor, yüksek düzeyde basınç vermek için maskeler kullandırıyoruz. Maskeler hastaların yüzünde yaralar oluşturuyor, buradan çıkanların yüzlerinde acı hatıralar oluyor. Burası gri alan dediğimiz nokta, burada hastaları ya hayata döndürüyoruz ya da solunum cihazına bağlamak üzere yoğun bakıma gönderiyoruz. Çok şükür bu zaman kadar hastamızdan çoğunu evine taburcu ettik. Belki 100-200 yılda bir görülecek pandemiyle karşı karşıyayız, bu hastalığın seyrini kestiremiyoruz. Kovid-19 zengin fakir, genç yaşlı ayırt etmiyor ve acımasızca davranıyor. Burada yaşam ile ölüm arasındaki gri alandayız."
İşi bırakmak istedik
Dr. Ferhan Kerget de Kovid-19 sürecinin çok sıkıntılı geçtiğini belirterek "İşi bırakmak istediğimiz ve tükendiğimiz çok anlar oldu ama hastaların durumunu görünce vazgeçtik. Bizi en çok insanların sanki dışarıda çok normal hayat varmış gibi hayatlarına devam etmesi ve Kovid-19'un sadece hastanedeymiş gibi davranması sıkıntıya koyuyor. Bunlar moral bozukluğuna ve şevkimizin kırılmasına sebep oluyor." dedi.
Kerget, sağlık personelinden moralini iyi tutmasını isteyerek "Çok dramatik sahnelerle karşılaşıyoruz. Sabah vizitte çok iyi durumda gördüğünüz 40 yaşındaki hastayı aynı gün bir vakit kaybedebiliyoruz. Bu virüs çok kötü seyrediyor. Kim moralden düşüyor ve depresyona giriyorsa onların da hastalandığını görüyoruz. Moral çok önemli, tüm sağlıkçıların virüs teması var. Bu virüs bağışıklık sistemi çöktüğünde bizi etkiliyor." dedi. AA
Pandemi hastanesi olarak hizmet veren Şehir Hastanesinde enfeksiyon doktoru olan Ferhan Kerget ile Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümünde çalışırken Şehir Hastanesinin ara yoğun bakım servisinde görevlendirilen eşi Dr. Öğr. Üyesi Buğra Kerget, hastaları hayata bağlamak için ter döküyor.
Dr. Buğra Kerget, enfeksiyon doktoru eşi ile pandemi döneminden itibaren Kovid-19 ile mücadelede görev yaptığını söyledi. Ara yoğun bakımda entübe durumda olmayan ağır düzeydeki akciğer tutulumu olan hastaların tedavisini yaptıklarını anlatan Kerget, "Hastalara hem immün sistemlerini güçlendirici hem de virüsle mücadelede destekleyici tedaviler uyguluyoruz." dedi.
Kerget, şehirler arası ulaşımın açılmasıyla kente göçün yoğun olduğunu ve bu sebeple vaka sayılarında ciddi artış yaşandığını kaydetti.
- "Altı aydır yakınlarımızı göremiyoruz"
Kovid-19 ile mücadelede karşılaştıkları zorluğu anlatan Kerget, "Çocuğumuzu sevemediğimiz zamanlar oldu, rahatça göremiyoruz. Uzun süredir arkadaşlarımla çay, kahve içtiğimiz yok. Altı aydır yakınlarımızı göremiyoruz. Evimizde korunarak yaşıyoruz. Sağlıkçılar olarak bu mücadelede bu kadar özen gösterirken insanların rahatça kafelerde ve çeşitli mekanlarda maskesiz, sosyal mesafeden uzak şekilde çayını, kahvesini içerek bulaşı gözardı etmesi bizi yoruyor ve demoralize olmamıza neden oluyor." diye konuştu.
Kerget, halktan sağlık ordusunun aylardır çektiği sıkıntıları bilerek yaşamlarını sürdürmelerini istedi. Salgın döneminde tanık olduğu dramatik olayları anlatan Kerget, şöyle devam etti:
"Bizi tüketen ruhsal boyut, o da hastalarla yaşadığımız trajik hikayeler. Buradaki hastalar boğularak yaşıyor, akciğerlerindeki yoğun tutulmadan dolayı oksijen açlığı çekiyor. Eşini dışarı çıkartıp 'boğularak yaşamak istemiyorum, lütfen beni entübe edin' diyen hastam oldu çünkü öleceğini biliyordu, hasta entübe olduktan sonra vefat etti. İnsanların annesi, babası ve sevdiklerinin bu gibi manzarayla karşılaşmalarını istemem. Burada 30 yaşında da 60 yaşında da hasta var.".
Kerget, hastaları solunum cihazına bağladıktan sonra hayata döndürmenin zor olduğuna dikkati çekerek, ara yoğun bakımda geçirilen 20 günün hasta ve yakınlarının ömründen 20 yıl geçmiş gibi zor ve meşakkatli olduğunu aktardı.
İnsanlardan tedbirlere uymalarını isteyen Kerget, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyanlarda hastalığın bulaştığını pek görmediğini kaydetti.

- "100-200 yılda bir görülecek pandemiyle karşı karşıyayız"
Kerget, sözlerini şöyle tamamladı:
"Burada hastalarımızı 15-20 gün boyunca yüz üstü yatar pozisyonda solunum cihazına bağlıyor, yüksek düzeyde basınç vermek için maskeler kullandırıyoruz. Maskeler hastaların yüzünde yaralar oluşturuyor, buradan çıkanların yüzlerinde acı hatıralar oluyor. Burası gri alan dediğimiz nokta, burada hastaları ya hayata döndürüyoruz ya da solunum cihazına bağlamak üzere yoğun bakıma gönderiyoruz. Çok şükür bu zaman kadar hastamızdan çoğunu evine taburcu ettik. Belki 100-200 yılda bir görülecek pandemiyle karşı karşıyayız, bu hastalığın seyrini kestiremiyoruz. Kovid-19 zengin fakir, genç yaşlı ayırt etmiyor ve acımasızca davranıyor. Burada yaşam ile ölüm arasındaki gri alandayız."
İşi bırakmak istedik
Dr. Ferhan Kerget de Kovid-19 sürecinin çok sıkıntılı geçtiğini belirterek "İşi bırakmak istediğimiz ve tükendiğimiz çok anlar oldu ama hastaların durumunu görünce vazgeçtik. Bizi en çok insanların sanki dışarıda çok normal hayat varmış gibi hayatlarına devam etmesi ve Kovid-19'un sadece hastanedeymiş gibi davranması sıkıntıya koyuyor. Bunlar moral bozukluğuna ve şevkimizin kırılmasına sebep oluyor." dedi.
Kerget, sağlık personelinden moralini iyi tutmasını isteyerek "Çok dramatik sahnelerle karşılaşıyoruz. Sabah vizitte çok iyi durumda gördüğünüz 40 yaşındaki hastayı aynı gün bir vakit kaybedebiliyoruz. Bu virüs çok kötü seyrediyor. Kim moralden düşüyor ve depresyona giriyorsa onların da hastalandığını görüyoruz. Moral çok önemli, tüm sağlıkçıların virüs teması var. Bu virüs bağışıklık sistemi çöktüğünde bizi etkiliyor." dedi. AA
