
9207 sayılı işyeri açma ve çalıştırma ruhsatlarıma ilişkin yönetmeliğin 5. Maddesi c bendinde özellikle dikkat çekilmiş; Özel yapı şeklini gerektiren sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması” şartını getiriyor.
Petrol istasyonu, sıvılaştırılmış doğal gaz vb. istasyonları için belediyeler gerekli önlemleri alırken, fırınlar için neden gerekli tedbir alınmıyor veya alınamıyor. Bunun birkaç nedeni var, başlıca olanı ise fırın işletmecilerinin yasayı arkadan dolanma kurnazlıkları. Yani “UNLU Mamül” adıyla işyeri ruhsatı alıyor ve ekmek fırını olarak işine devam ediyor.
Büyük Maraş depremi ardından yeniden gündeme gelen fırınların, bina statiğine ciddi zarar verdiği, gevrek beton tehlikesi oluşturduğu belirtiliyor. Fırınların bina altında açılıyor olması apartman sakinlerinin kararına dahi bırakılmıyor. Oysa kurnaz işletmeciler, unlu mamül adıyla ve çoğu zaman yasayı arkadan dolanıp, apartman sakinlerinin bir kısmını puaça, köy ketesi adıyla ikna ederek imza da alabiliyorlar.
Ardından alabiliyor ise unlu mamul ruhsatı alarak fırın işletmesine devam ediyor.
Türkiye’nin ve dünyanın en büyük kara depremlerinden biri olarak gösterilen Maraş merkezli depremin ardından yeniden gündeme gelen fırınlar için belediyeler yeterli tedbiri alıyor mu? Erzurum’da bina sakinleriyle benzer işletmeler arasında sorunların yaşandığı belirtiliyor. Depremin ardından dikkatleri üzerine çeken büyük binaların altındaki fırınların ruhsat yönünden incelenmediği, gerekli tedbirlerin alınmadığı ifade ediliyor.
Belediyeler ve Belediye Ruhsat Müdürlüklerinin depremlerin ardından daha bir özen göstermeleri gereken fırın ve ruhsatları, binanın yapı kullanım izin belgesinde “fırın” ibaresi olan işyerine uygunluğunun aranması, unlu mamul adıyla kamuyu da aldatan işletmelere tedbir almaları zaruri görünüyor.
Ne zararı var?
Bina altlarında bulunan ekmek fırınları, yaydıkları yüksek ısı sebebiyle betonu kolay kırılır hale getirip, olası bir depremde faciaya davetiye çıkarıyor. 2014 yılında yapılan düzenlemeyle fırınların bina altlarına açılmasının önü kesilmiş. Ama uygulamada değişen çok şey görülmüyor.
Milliyet gazetesinden Gökhan Kam'ın haberine göre, Van depreminin ardından 2014 yılında İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin yönetmeliğe, 'Ekmek fırınlarının bu amaca tahsisli ayrık nizamda müstakil binalarda açılmış olması' maddesi eklenmiş.
'UNLU MAMUL' OYUNU
Bu madde uyarınca, büyükşehirlerde ve nüfusu 100 binin üzerindeki yerleşim birimlerinde ekmek fırınlarının müstakil binalarda üretim yapması gerekiyor. Ancak diğer iller gibi Erzurum’da birçok fırın yönetmenliğe aykırı bir şekilde apartman altlarında üretime devam ediyor. Yönetmelik sonrası bina altlarına fırın açılmasına ruhsat verilmiyor. Birçok işletmeci ise bu yasağı 'unlu mamul' ruhsatıyla deliyor. Bu ruhsat, poğaça, börek, pasta gibi mamullerin üretimi için doğalgazlı ve elektrikli fırınlara veriliyor.
Petrol istasyonu, sıvılaştırılmış doğal gaz vb. istasyonları için belediyeler gerekli önlemleri alırken, fırınlar için neden gerekli tedbir alınmıyor veya alınamıyor. Bunun birkaç nedeni var, başlıca olanı ise fırın işletmecilerinin yasayı arkadan dolanma kurnazlıkları. Yani “UNLU Mamül” adıyla işyeri ruhsatı alıyor ve ekmek fırını olarak işine devam ediyor.
Büyük Maraş depremi ardından yeniden gündeme gelen fırınların, bina statiğine ciddi zarar verdiği, gevrek beton tehlikesi oluşturduğu belirtiliyor. Fırınların bina altında açılıyor olması apartman sakinlerinin kararına dahi bırakılmıyor. Oysa kurnaz işletmeciler, unlu mamül adıyla ve çoğu zaman yasayı arkadan dolanıp, apartman sakinlerinin bir kısmını puaça, köy ketesi adıyla ikna ederek imza da alabiliyorlar.
Ardından alabiliyor ise unlu mamul ruhsatı alarak fırın işletmesine devam ediyor.
Türkiye’nin ve dünyanın en büyük kara depremlerinden biri olarak gösterilen Maraş merkezli depremin ardından yeniden gündeme gelen fırınlar için belediyeler yeterli tedbiri alıyor mu? Erzurum’da bina sakinleriyle benzer işletmeler arasında sorunların yaşandığı belirtiliyor. Depremin ardından dikkatleri üzerine çeken büyük binaların altındaki fırınların ruhsat yönünden incelenmediği, gerekli tedbirlerin alınmadığı ifade ediliyor.
Belediyeler ve Belediye Ruhsat Müdürlüklerinin depremlerin ardından daha bir özen göstermeleri gereken fırın ve ruhsatları, binanın yapı kullanım izin belgesinde “fırın” ibaresi olan işyerine uygunluğunun aranması, unlu mamul adıyla kamuyu da aldatan işletmelere tedbir almaları zaruri görünüyor.
Ne zararı var?
Bina altlarında bulunan ekmek fırınları, yaydıkları yüksek ısı sebebiyle betonu kolay kırılır hale getirip, olası bir depremde faciaya davetiye çıkarıyor. 2014 yılında yapılan düzenlemeyle fırınların bina altlarına açılmasının önü kesilmiş. Ama uygulamada değişen çok şey görülmüyor.
Milliyet gazetesinden Gökhan Kam'ın haberine göre, Van depreminin ardından 2014 yılında İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin yönetmeliğe, 'Ekmek fırınlarının bu amaca tahsisli ayrık nizamda müstakil binalarda açılmış olması' maddesi eklenmiş.
'UNLU MAMUL' OYUNU
Bu madde uyarınca, büyükşehirlerde ve nüfusu 100 binin üzerindeki yerleşim birimlerinde ekmek fırınlarının müstakil binalarda üretim yapması gerekiyor. Ancak diğer iller gibi Erzurum’da birçok fırın yönetmenliğe aykırı bir şekilde apartman altlarında üretime devam ediyor. Yönetmelik sonrası bina altlarına fırın açılmasına ruhsat verilmiyor. Birçok işletmeci ise bu yasağı 'unlu mamul' ruhsatıyla deliyor. Bu ruhsat, poğaça, börek, pasta gibi mamullerin üretimi için doğalgazlı ve elektrikli fırınlara veriliyor.