
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün desteği, Ahlat Müze Müdürlüğü ve Muş Alparslan Üniversitesinin ortaklığında 2020 yılında başlatılan "Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi" altıncı sezonunda devam ediyor.
Bu yıl ilçeye 7 kilometre uzaklıktaki Sabuntepe ve Aytaç Düzlüğü arasındaki bölgede yüzey araştırmalarını yoğunlaştıran uzmanlar, Arap Mezarlığı'nda ise insan kayıplarına ilişkin kazı çalışması yürüttü.
Alanda 2020'den bu yana yapılan çalışmalarda savaşa ait olduğu değerlendirilen 1000'in üzerinde ok ucu, mızrak ve gürz başları, balta, bıçak, kılıç parçaları, at nalı, nal çivileri ile 1000'e yakın sikke bulundu.
"Savaşın nerede nasıl cereyan ettiği çok net"
Projenin bilimsel danışmanlığını yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik, Malazgirt Savaşı'nın yapıldığı alanın tespitine ilişkin 6 sezondur çalışma yürüttüklerini söyledi.
Şimdiye kadar savaşa ait metal obje ve insan kayıplarına ilişkin çeşitli bölgelerde arkeolojik kazı ve yüzey araştırması yaptıklarını belirten Çevik, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar savaşa ait olduğu düşünülen 1000'in üzerinde ok ucu, mızrak ve gürz başı, balta, bıçak, kılıç parçası, at nalı, nal çivisi gibi pek çok obje elde edildi. Ayrıca Bizans sikkesi ağırlıklı olmak üzere 1000'e yakın sikke bulundu. 2020'de çalışmalara ilk Ziyaret Tepe'de başlamıştık. Afşin köyünde Alparslan'ın ordugahı olduğunu düşündüğümüz ve Selçuklu Şehitliği'nin de bulunması gerektiğine inandığımız alanda bulunan eski bir gayrimüslim yerleşiminde 2000'e yakın Müslüman mezarının varlığı, burada arkeolojik çalışma yapmamız gerekliliğini ortaya çıkardı. Burada 54 mezar açtık. Bunların 32'sinin radyokarbonları (tarihlendirme) bize 11. yüzyılı verdi ama tam anlamıyla 'burası bir şehitliktir' demek için biraz daha veriye ihtiyacımız var."
Geçen yıl Müslüman Mezarlığı olduğu düşünülen Arap Mezarlığı'nda kazı yaptıklarını anımsatan Çevik, "Burada 7 mezar açmıştık ve radyokarbon sonuçları geldi. Sonuçlarla buranın Malazgirt'in en eski Müslüman Mezarlığı olduğunu bizzat teyit etmiş olduk. Burası 9 ve 10. yüzyıldan başlayarak 16, 17. yüzyıla kadar dayanan bir mezarlık alanı. Hem savaşa ait olduğu düşünülen metal objeler hem de insan kayıpları bu çalışmanın temel omurgasını oluşturuyor." dedi.
Bu yıl kazı çalışmalarının verimli geçtiğini dile getiren Çevik, şöyle devam etti:
"Savaş alanı arkeolojisinde noktasal olarak mekanın neresi olduğunu, savaşın bütün aşamalarının ne şekilde, hangi mekanlarda cereyan ettiğini anlamaya çalışıyoruz. Buraları bilimsel anlamda ortaya koyarak savaşın bütün aşamalarını yerinde görünür kılmayı hedefliyoruz. Yaptığımız arkeolojik çalışmalar, savaşın gerçekleştiğini düşündüğümüz plato ve mekanlarla örtüşüyor. Projemizin, Türkiye'de yürütülen en kapsamlı ilk savaş alanı arkeolojisi çalışması olduğunu da özellikle belirtmek isterim. Şunu gururla söyleyebiliriz, yazılı kaynakları araziye uyarlayarak savaşın nerede ve nasıl cereyan ettiğini ortaya koyduk. Yerelden elde ettiğimiz bilgilerle sahada yürüttüğümüz arkeolojik çalışmalar, ister insan kayıplarına ister savaşın aşamalarını yansıtan metal yoğunluklarına ve buluntulara ilişkin olsun, doğru yöntemle ve doğru alanda çalıştığımızı net bir şekilde göstermektedir. Savaşın nerede nasıl cereyan ettiği çok net. Bunu biraz daha delillendirmek istiyoruz. Özellikle insan kayıplarıyla desteklemek istiyoruz."
Projenin ikinci aşamasında büyük zaferin yerini görünür kılmayı hedeflediklerine dikkati çeken Çevik, "Hedefimiz, Çanakkale gibi Malazgirt'te de bu büyük zaferi yerinde görünür kılmak. Artık Malazgirt'in yalnızca 26 Ağustos ile sınırlı kalmayan hem ülkemizde hem de yurt dışında ilgi gören bir merkez haline gelmesi hedefi doğrultusunda ikinci aşama çalışmalarımızı planlıyoruz." ifadelerini kullandı.
AA