
10 nisan akşamı koronavirüsle mücadele kapsamında 30 büyükşehir ve Zonguldak ilinde 48 saatlik sokağa çıkma yasağı ilan edilmesiyle insanlar marketlere, fırınlara akın etti. Uzun kuyruklar oluştu. Ne 'sosyal mesafe' kuralına uyuldu, ne de maske takıldı. 10 nisan cuma akşamı 2 saatte meydana gelen temas, 2 gün normal hayattan çok daha fazla risk oluşturdu. Yani hafta sonu insanlar dışarıda olsaydı cuma akşamı yaşanan 2 saat kadar tehlikeli olmazdı.
Sadece savunma duygusuyla "önceden duyurulsa daha çok izdiham olurdu", gerekçesine tutunmanın izahı yoktur. Bunun muhalif ya da taraf olmakla da ilgisi yoktur. Çünkü Bilim Kurulu'na, belediyelere, diğer kurumlara haber verilmeden ani sokağa çıkma yasağı uygulanması gerçekten yanlıştı. Hatta Sağlık Bakanlığı'nın dahi sokağa çıkma yasağını gece yarısı öğrendiğine dair iddialar var.
Halka, çarşamba gününden haber verilerek "hafta sonu 2 gün sokağa çıkma yasağı ilan edilecek, pazartesi kesinlikle yasak olmayacak" denilseydi, ne kaos olurdu ne de panik. Zaten marketlere maskesiz girmek yasak. İnsanlar maskelerini takar, zaruri ihtiyaçlarını karşılar böyle bir sorunla karşı karşıya kalınmazdı.
Kriz yönetimi konusunda bilinçlenme ve eğitimin şart olduğunu artık kabul edelim. Hem halk olarak hem de devlet nezdinde her krize karşı yol haritamız olması gerekiyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Hafta sonu iki günlük sokağa çıkma yasağı kararı aldık. Çünkü bu kararın üretim ve tedarik zincirine zarar vermeyeceğini düşündük. Bu açıdan önemli bir karardır. Bir buçuk-iki saatlik bir süreçte bazı kısıtlı bölgelerde bir yığılma oldu. Ben bunu öngörmedim. Tecrübem var. Ama yine de o saatteki bu çok sınırlı birikmenin büyük bir problem oluşturacağını düşünmüyorum," dedi. Öncelikle dışarı çıkışlar ve birikmeler sınırlı sayıda değildi. Sokaklarda insanlar neredeyse üst üsteydi. Tüm bilim adamları (Bilim Kurulu üyeleri dahil) bırakın büyük problem oluşmasını, "bir aylık emek çöpe gitti" diyorlar. Ayrıca bazı şeyleri öngöremiyorsak Bilim Kurulu bu uygulamalar için kuruldu. Bilim Kurulu'na sorulabilirdi.
Son olarak market ve fırınlara akın eden vatandaşlara hakaret, küfür, küçük düşürücü ifadeler kullanmak insan onuru ile bağdaşmamaktadır. Evet hata yapılmıştır. Ancak hiç kimseye hakaret, küfür ve küçük düşürme hakkı vermez.
Sadece savunma duygusuyla "önceden duyurulsa daha çok izdiham olurdu", gerekçesine tutunmanın izahı yoktur. Bunun muhalif ya da taraf olmakla da ilgisi yoktur. Çünkü Bilim Kurulu'na, belediyelere, diğer kurumlara haber verilmeden ani sokağa çıkma yasağı uygulanması gerçekten yanlıştı. Hatta Sağlık Bakanlığı'nın dahi sokağa çıkma yasağını gece yarısı öğrendiğine dair iddialar var.
Halka, çarşamba gününden haber verilerek "hafta sonu 2 gün sokağa çıkma yasağı ilan edilecek, pazartesi kesinlikle yasak olmayacak" denilseydi, ne kaos olurdu ne de panik. Zaten marketlere maskesiz girmek yasak. İnsanlar maskelerini takar, zaruri ihtiyaçlarını karşılar böyle bir sorunla karşı karşıya kalınmazdı.
Kriz yönetimi konusunda bilinçlenme ve eğitimin şart olduğunu artık kabul edelim. Hem halk olarak hem de devlet nezdinde her krize karşı yol haritamız olması gerekiyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Hafta sonu iki günlük sokağa çıkma yasağı kararı aldık. Çünkü bu kararın üretim ve tedarik zincirine zarar vermeyeceğini düşündük. Bu açıdan önemli bir karardır. Bir buçuk-iki saatlik bir süreçte bazı kısıtlı bölgelerde bir yığılma oldu. Ben bunu öngörmedim. Tecrübem var. Ama yine de o saatteki bu çok sınırlı birikmenin büyük bir problem oluşturacağını düşünmüyorum," dedi. Öncelikle dışarı çıkışlar ve birikmeler sınırlı sayıda değildi. Sokaklarda insanlar neredeyse üst üsteydi. Tüm bilim adamları (Bilim Kurulu üyeleri dahil) bırakın büyük problem oluşmasını, "bir aylık emek çöpe gitti" diyorlar. Ayrıca bazı şeyleri öngöremiyorsak Bilim Kurulu bu uygulamalar için kuruldu. Bilim Kurulu'na sorulabilirdi.
Son olarak market ve fırınlara akın eden vatandaşlara hakaret, küfür, küçük düşürücü ifadeler kullanmak insan onuru ile bağdaşmamaktadır. Evet hata yapılmıştır. Ancak hiç kimseye hakaret, küfür ve küçük düşürme hakkı vermez.