
Gölcük depreminden sağ kurtulan ve yıllarca dehşetin travmasını yaşayan Elif Solak, AFAD’ın eğitimlerine katılarak can kurtarmayı öğreniyor. Afet konusunda bilinçli bir topluma ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Solak, gönüllülük yoluna giden hikâyesini anlattı.
Manolya BULUT-PUSULA

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ( AFAD) tarafından olası bir afet öncesi ve sonrasında etkin bir hizmet vermek için düzenlenen AFAD Gönüllüsü eğitimleri sürüyor.
1999 Gölcük Depremi’nden sağ kurtulan Elif Solak da, Erzurum İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde eğitim alanlar arasında. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Sivil Savunma Amirliğinde görev yapan Elif Solak (33), 1999 yılında 16 Ağustos'u 17 Ağustos'a bağlayan gece meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki depremden sağ kurtulanlar arasında. Toplamda 18 bin 373 kişinin hayatını kaybettiği depremi unutamayan Solak, “ Biz aslen Erzurumluyuz, babam şeker fabrikasında işçi olarak çalışıyordu. O nedenle 1979 yılında Sakarya’ya taşındık. Babam 1999 senesinde emekli olduktan sonra bir ev aldık ve Sakarya’nın Erenler ilçesine bağlı Halıcıoğlu Mahallesi’nde taşındık. Ergün Evler Apartmanı’nın ikinci katındaydı evimiz. taşındıktan 29 gün sonra Gölcük depremi gerçekleşti. Bizim oturduğumuz 5 katlı binanın ilk iki katı çöktü. O sırada 11 yaşındaydım” dedi.

“Ceset kokularıyla yaşadık”
Depremden sonra 45 gün çadırda kaldıklarını anlatan Solak, “Deprem esnasında hastaydım ve annemle yatıyordum. Her anını hatırlıyorum. Bizim sokağımızın altından fay hattı geçiyormuş. Her şey bir anda oldu. Tavana kadar savrulduk ve düştük. Apartmanın altından sular fışkırmaya başladı. Eşyalar düştüğü için de kardeşlerim odada kilitli kaldılar. Babamın bizi iç içe geçmiş merdiven yıkıntılarından dışarı attığını hatırlıyorum. Bizim apartmanımızda ölen kimse olmadı. Sokakta ayakta kalabilen tek ev bizimkiydi. Dışarı çıktığımda bütün evlerin kâğıt gibi yerle bir olduğunu gördüm. Daha sonra 45 gün orada çadırda yaşadık. Deprem sonrasında aşırı bir sıcak olduğunu hatırlıyorum. Sıcaktan cesetler kokmaya başlamıştı. Enkaz arasından sarkan eller, bedenler gördüm ” diye konuştu.
“Babamı kaybettim”
Depremin ardından babasının üzüntüden kansere yakalandığını dile getiren Solak, “Erzurum’a akrabalarımızın yanına dönmek zorunda kaldık. Bir ekmek arabasının bizi otobana bıraktığını, oradan otobüs bularak döndüğümüzü hatırlıyorum. Olaydan sonra babam üzüntüden mide kanserine yakalandı ve bir sene içerisinde vefat etti. Biz de 3-4 sene psikolojik tedavi gördük. Çok zor zamanlardı, ağır travmalar yaşadık. Hala düşününce o güne gidiyorum. Bizim sokağımızda apartmanımızda yaşayanlar dışında neredeyse herkes öldü” ifadelerini kullandı.

Geç olmadan önlem alınsın
Solak, Arhavi’de yaşanan sel felaketinde de görev almış. 21 kişilik AFAD ekibiyle 3 gün boyunca çalışmalara katılan Solak, AFAD eğitimlerine katılım sürecini anlatarak, “Afet sırasında ve sonrasında olduğu kadar öncesi de önemli. Evimde ve arabamda her türlü tedbiri sağlamış durumdayım. Herkesin de bilinçlenmesini istiyorum. Ben o acıyı yaşadığım için biliyorum. O zamanlar günler sonra bize ulaştılar ama şimdi öyle değil. Arama kurtarmada büyük yol kat edildi. Birkaç saat içinde afetzedelere ulaşılabiliyor. Ama vatandaşların da afet sırasında ne yapacağını bilmesi gerek. Panik yapmadan soğukkanlılıkla olaya müdahale edebilir olmalıyız. Ne kadar kişiye ulaşsak o kadar iyidir. Bu yüzden ben de AFAD’ın eğitimlerine katıldım. Herkesi de davet ediyorum. Afetin ne zaman başımıza geleceği belli değil. Geç olmadan önlemimizi alalım” şeklinde konuştu.
Nasıl başvururum?
AFAD’ın düzenlediği gönüllü eğitimleri sayesinde 18 yaşını doldurmuş her vatandaş, saha eğitimlerinin ardından destek AFAD gönüllüsü unvanını alabiliyor. AFAD gönüllü eğitimlerine başvurular, e-devlet üzerinden alınıyor. Uygun olan kişilere SMS yoluyla bilgi verilmesinin ardından çevrimiçi eğitimlere başlanıyor. Başarıyla tamamlayanlar ise İl Müdürlükleri tarafından saha eğitimlerine çağrılıyor. Katılımcılara bir hafta boyunca yangın, çadır kurma, hafif arama kurtarma ve ilk yardım eğitimleri veriliyor. Söz konusu eğitimlerden başarıyla geçenler destek AFAD gönüllüsü olarak kimliklendiriliyor.
Manolya BULUT-PUSULA

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ( AFAD) tarafından olası bir afet öncesi ve sonrasında etkin bir hizmet vermek için düzenlenen AFAD Gönüllüsü eğitimleri sürüyor.
1999 Gölcük Depremi’nden sağ kurtulan Elif Solak da, Erzurum İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde eğitim alanlar arasında. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Sivil Savunma Amirliğinde görev yapan Elif Solak (33), 1999 yılında 16 Ağustos'u 17 Ağustos'a bağlayan gece meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki depremden sağ kurtulanlar arasında. Toplamda 18 bin 373 kişinin hayatını kaybettiği depremi unutamayan Solak, “ Biz aslen Erzurumluyuz, babam şeker fabrikasında işçi olarak çalışıyordu. O nedenle 1979 yılında Sakarya’ya taşındık. Babam 1999 senesinde emekli olduktan sonra bir ev aldık ve Sakarya’nın Erenler ilçesine bağlı Halıcıoğlu Mahallesi’nde taşındık. Ergün Evler Apartmanı’nın ikinci katındaydı evimiz. taşındıktan 29 gün sonra Gölcük depremi gerçekleşti. Bizim oturduğumuz 5 katlı binanın ilk iki katı çöktü. O sırada 11 yaşındaydım” dedi.

“Ceset kokularıyla yaşadık”
Depremden sonra 45 gün çadırda kaldıklarını anlatan Solak, “Deprem esnasında hastaydım ve annemle yatıyordum. Her anını hatırlıyorum. Bizim sokağımızın altından fay hattı geçiyormuş. Her şey bir anda oldu. Tavana kadar savrulduk ve düştük. Apartmanın altından sular fışkırmaya başladı. Eşyalar düştüğü için de kardeşlerim odada kilitli kaldılar. Babamın bizi iç içe geçmiş merdiven yıkıntılarından dışarı attığını hatırlıyorum. Bizim apartmanımızda ölen kimse olmadı. Sokakta ayakta kalabilen tek ev bizimkiydi. Dışarı çıktığımda bütün evlerin kâğıt gibi yerle bir olduğunu gördüm. Daha sonra 45 gün orada çadırda yaşadık. Deprem sonrasında aşırı bir sıcak olduğunu hatırlıyorum. Sıcaktan cesetler kokmaya başlamıştı. Enkaz arasından sarkan eller, bedenler gördüm ” diye konuştu.
“Babamı kaybettim”
Depremin ardından babasının üzüntüden kansere yakalandığını dile getiren Solak, “Erzurum’a akrabalarımızın yanına dönmek zorunda kaldık. Bir ekmek arabasının bizi otobana bıraktığını, oradan otobüs bularak döndüğümüzü hatırlıyorum. Olaydan sonra babam üzüntüden mide kanserine yakalandı ve bir sene içerisinde vefat etti. Biz de 3-4 sene psikolojik tedavi gördük. Çok zor zamanlardı, ağır travmalar yaşadık. Hala düşününce o güne gidiyorum. Bizim sokağımızda apartmanımızda yaşayanlar dışında neredeyse herkes öldü” ifadelerini kullandı.

Geç olmadan önlem alınsın
Solak, Arhavi’de yaşanan sel felaketinde de görev almış. 21 kişilik AFAD ekibiyle 3 gün boyunca çalışmalara katılan Solak, AFAD eğitimlerine katılım sürecini anlatarak, “Afet sırasında ve sonrasında olduğu kadar öncesi de önemli. Evimde ve arabamda her türlü tedbiri sağlamış durumdayım. Herkesin de bilinçlenmesini istiyorum. Ben o acıyı yaşadığım için biliyorum. O zamanlar günler sonra bize ulaştılar ama şimdi öyle değil. Arama kurtarmada büyük yol kat edildi. Birkaç saat içinde afetzedelere ulaşılabiliyor. Ama vatandaşların da afet sırasında ne yapacağını bilmesi gerek. Panik yapmadan soğukkanlılıkla olaya müdahale edebilir olmalıyız. Ne kadar kişiye ulaşsak o kadar iyidir. Bu yüzden ben de AFAD’ın eğitimlerine katıldım. Herkesi de davet ediyorum. Afetin ne zaman başımıza geleceği belli değil. Geç olmadan önlemimizi alalım” şeklinde konuştu.
Nasıl başvururum?
AFAD’ın düzenlediği gönüllü eğitimleri sayesinde 18 yaşını doldurmuş her vatandaş, saha eğitimlerinin ardından destek AFAD gönüllüsü unvanını alabiliyor. AFAD gönüllü eğitimlerine başvurular, e-devlet üzerinden alınıyor. Uygun olan kişilere SMS yoluyla bilgi verilmesinin ardından çevrimiçi eğitimlere başlanıyor. Başarıyla tamamlayanlar ise İl Müdürlükleri tarafından saha eğitimlerine çağrılıyor. Katılımcılara bir hafta boyunca yangın, çadır kurma, hafif arama kurtarma ve ilk yardım eğitimleri veriliyor. Söz konusu eğitimlerden başarıyla geçenler destek AFAD gönüllüsü olarak kimliklendiriliyor.
