
1 ton 25 kiloluk cağ ile damgasını vuran Kocaeli Erzurum Günleri ile ilgili düşündüklerim…
Bir çift öküz bulamadılar!

Bugüne kadar gittiğim en şaşaalı, vukuatsız ve de öncesinde belirlenen proğramları saat gibi tıkır tıkır işleyen Erzurum Günleri 2019 yılında ki Kocaeli Erzurum Günleriydi. Onca zaman geçmiş, her daim o zaman gerçekleşen proğramı öve öve bitiremiyordum. Herhangi bir ilde Erzurum Günleri düzenlemek isteyen varsa Kocaeli’yi örnek alsınlar diyordum. Bunu özellikle de bu geçen zaman içerisinde her karşılaşmalarımda Ankara ve İstanbul’da ki dernek veya vakıf başkan ile yönetimlerine de söylemişimdir. Davetli olarak gittiğim Kocaeli’de ki Erzurum Günleri, kesinlikle ve kesinlikle beni şaşırtmadı. Her ne kadar etkinliğin gerçekleştiği alan bir öncekine oranla biraz sapa görünmüş olsa da Erzurumlu, dert etmeden geldi, bu buluşma karesine girdi. 130 binin üzerinde Erzurumlunun yaşadığı Kocaeli’de elbette ki ‘Palandöken’den Kartepe’ye’ mottolu bu buluşma tamamen Kocaeli Erzurum Dernekleri federasyonu Başkanı Tekin Dursun ve yönetiminin başarısıdır. Ancak burada sadece bu başarıyı Tekin Dursun’a bağlamak, diğer yöneticilere ayıp olur. Her bir idareci tıpkı önceki gibi yine arı gibi çalıştı, alın teri döktüler. İşin en güzel ve de kıymetli tarafı da bunu yaparken hiç birinin öne çıkma arzusu içinde olmamış olmalarıydı. Böyle proğramlarda illa ki olurdu öne çıkma arzusunda olanlar, ama yoktu işte. Dün de yoktu, bugün de..

***
25 Mayıs’ta başlaması planlanan ama BB Erzurumspor’un o tarihte İstanbulspor ile play-off’un ilk ayağının oynanması sebebiyle iki gün sonraya ertelenen Erzurum Günleri, siyasilerin de ilgi gösterdiği bir platform oldu. 1 ton 25 kiloluk cağ vurulması, rekor denemesi, bu etkinliğe damga vurdu. İlk gün eski Başbakanlardan Binali Yıldırım da etkinlik alanında olan isimlerdendi. Erzurum Valiliği ile Büyükşehir Belediyesi’nin standının yeralmasına rağmen Yakutiye, Aziziye ve Palandöken’in burada olmamasına hem şaşırdım hem de gerekçe ne olursa olsun yadırgadım. İspir, Şenkaya, Uzundere, Çat ve Oltu, stantlarıyla ilgi gördü. Merkez ilçe belediyeli de illa ki olmalıydı diye düşünüyorum. Gerek Sekapark Kongre merkezinin biraz sapa düşmesi ve gerekse son zamanlarda yaşanan ekonomik sıkıntılar, elbette ki ilgiyi azalttı. Paneller ve konserler ile renklenen etkinlikte stant açan esnaf çok da hoşnut olmadı ama yine de geldiklerine pişman değillerdi.. Anadolu Börek işletmecisi Serkan Akköse’nin ‘’Dilim satışına ilk defa rastlıyorum’’ demesi dikkat çekti. Son söz, Kocaeli’de ki Erzurumlular adına dolu dolu birkaç gündü ve bu güzelliği yaşatan herkese bin alkış.. Bana göre etkinlik alanında illa bir eksiklik aranacaksa o da yönetimin koskoca Kocaeli’de bir çift öküz bulamamayışlarıydı. Önceki proğramda bulunmuş ve etkinlik alanına getirilmişti. Bu proğramda da arabaya koşulmuş çift öküz vardı ama maketti! Bu benim son kararımdır.

--
Sıkı kankiler!
‘’Mutluluğu tatmanın tek çaresi paylaşmaktır’’ der bir yazar. Bir başka yazarın da ‘’bir başkasının yaşamasına yardım etmeyen yaşadığını iddia edemez’’ dediğini hatırlıyorum. Galiba bu günlerde bu ifadeler İspir ile Uzundere ilçe belediye başkanları için tam uyuyor. Mahalli idareler genel seçiminde MHP’den belediye başkanı seçilen genç başkanlar, güzel bir dayanışma örneği veriyorlar. Aralarında yazılı olmayan kurallar var adeta. Aralarındaki samimiyeti gördüğümde ne yalan söyleyeyim bayağı bir şaşırdım. Fotoğraflara da yansıyan bu samimiyet elbette ki en çok ilçe halkını mutlu ediyordur. Çok sıkı dost olan başkanlar, ilçelerinin gelişmesi ve kalkınması için ortak hareket ederken, rutin belediyecilik ifasında da ayrı gayrı içinde değil. Örneğin geçtiğimiz günlerde Uzundere’nin çöp aracı arıza yapınca ve hemen giderilemeyecek arıza olduğu belirlenince İspir’den yardım istendi. İspir Belediyesi, mevcut çöp araçlarından birini Uzundere’ye gönderdi. Uzundere’nin ilçe merkezindeki çöpler, yaklaşık bir ay boyunca İspir’den gelen araçla temizlendi. ‘Uzundere Belediye Başkanı Hilmi Aktoprak, İspir Belediye Başkanı Ahmet Coşkun’a teşekkür ederken, ‘’Bu yeni bir şey değil. Sürekli olarak birbirimizin yardımına koşmuşuzdur, koşarız’’ dedi. İspir Belediye Başkanı Coşkun da Uzundere ile etle tırnak gibi olduklarını belirtirken, aralarındaki dayanışmanın zorunluluk değil, doğal netice olduğunu belirtti.

Erzurumspor mevzusunda demem odur ki..
-Sezon başı kadro planlaması yapılırken geç kalındı, erken başlanılmalı ve biraz daha yüksek bütçe belirlenmeliydi.
-İçimden hep sürekli bir ses ‘Keşke Erkan Sözeri gitmese, kalsaydı’’ diyordu. Eğer mavi-beyazlılar sezonu Sözeri ile devam etse ve de bitirseydi süper lig ipini Ümraniye’nin yerinde hem de ilk 2’de göğüslemiş olurdu.
-Erkan Sözeri’den sonra heyecanını kaybetmiş, yaşı da bir hayli ilerlemiş ve de üzülerek, düşük profilli hoca diye görüp düşündüğüm Yücel İldiz ile değil de daha genç bir hoca ile veya onun yerine Muzaffer Bilazer ile devam edilseydi..
-Başta kamu kurumlar olmak üzere seyirci sezon başından beri takımın başarılı olacağına inanmadı, bu da takım oyuncuları üzerinde olumsuzluk ve moralsizlik oluşturdu.

-İstanbulspor ile yarı finalin ilk maçı iç sahada değil de dış sahada oynansaydı
-Bana göre bir santraforda olması gereken bütün özellikleri barındıran Oltan bir şekilde takıma kazandırılmalı, daha fazla şans tanınsaydı..
-Transfer tahtasının ara dönemde kapalı olması kadar başkan Ömer Düzgün’ün ‘Tahtayı açmayı düşünmüyoruz’’ deyip, mevcut oyuncu kadrosu ile yola devam kararı da yanlıştı.
-Ne yalan söyleyeyim. Sezon başı ekonomik şartlar da dikkate alınaraktan ‘bu sene ligde kalınsın yeter’ düşüncesi de ağırlıktaydı. Dost işi, hatır işi transferler yapıldı, buna rağmen buraya kadar gelmesi de kesinlikle başarıdır.
Diye düşünüyorum
---
Kazmasına, sandığına gözleri gibi bakıyorlar..

Nenehatun kutsalları!
Türk tarihinin sembol isimlerinden Nenehatun’a ait ne kadar şey varsa bizim için artık kutsaldır. Bir çoğu şehir efsanesi haline de gelmiş olan Nenehatun’dan geriye kalanlardan biri de kuşkusuz aile efratları ve de eşyaları. Sanıyorum ilk defa Nenehatun’un soyundan gelen 4’ncü kuşak biriyle tanıştım. 26 yaşındaki Fetullah Yoğurtçu işte onlardan biri. Korukçu işmerkezinde esnaflık yapan Fetullah ile ilk tanışmam ve karşılaşmamda ne yalan söyleyeyim heyecanlandım. Nenehatun ile ilgili eksta bilgiler varsa edinmek için ona sorular sordum. Görüşmemiz esnasında bana Nenehatun’a ait özel eşyalarının olduğunu ve bunlara kendisi başta olmak üzere tüm aile efratlarının gözü ile baktığını söyledi. Nelerdi bunlar, o kendisi ile birlikte Türk tarihine geçmiş meşhur baltası ve sandığı. Bir müzeyi andıran evinde nenesinden ne varsa bunları muhafaza ettiğini söylüyor dördüncü kuşaktan Fetullah. Daha sonra bana Nenehatun’un kimliğini ve sonrasında gelenlerin seceresini bildiriyordu.

---
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Olgunlaşmak hiçbir şeye şaşırmamaktır! (Dostoyevski)
DUVARIN DİLİ : Yeni kişiler tanımaya gerek yok. Biz daha etrafımızdakileri tanıyamadık!
Bir çift öküz bulamadılar!

Bugüne kadar gittiğim en şaşaalı, vukuatsız ve de öncesinde belirlenen proğramları saat gibi tıkır tıkır işleyen Erzurum Günleri 2019 yılında ki Kocaeli Erzurum Günleriydi. Onca zaman geçmiş, her daim o zaman gerçekleşen proğramı öve öve bitiremiyordum. Herhangi bir ilde Erzurum Günleri düzenlemek isteyen varsa Kocaeli’yi örnek alsınlar diyordum. Bunu özellikle de bu geçen zaman içerisinde her karşılaşmalarımda Ankara ve İstanbul’da ki dernek veya vakıf başkan ile yönetimlerine de söylemişimdir. Davetli olarak gittiğim Kocaeli’de ki Erzurum Günleri, kesinlikle ve kesinlikle beni şaşırtmadı. Her ne kadar etkinliğin gerçekleştiği alan bir öncekine oranla biraz sapa görünmüş olsa da Erzurumlu, dert etmeden geldi, bu buluşma karesine girdi. 130 binin üzerinde Erzurumlunun yaşadığı Kocaeli’de elbette ki ‘Palandöken’den Kartepe’ye’ mottolu bu buluşma tamamen Kocaeli Erzurum Dernekleri federasyonu Başkanı Tekin Dursun ve yönetiminin başarısıdır. Ancak burada sadece bu başarıyı Tekin Dursun’a bağlamak, diğer yöneticilere ayıp olur. Her bir idareci tıpkı önceki gibi yine arı gibi çalıştı, alın teri döktüler. İşin en güzel ve de kıymetli tarafı da bunu yaparken hiç birinin öne çıkma arzusu içinde olmamış olmalarıydı. Böyle proğramlarda illa ki olurdu öne çıkma arzusunda olanlar, ama yoktu işte. Dün de yoktu, bugün de..

***
25 Mayıs’ta başlaması planlanan ama BB Erzurumspor’un o tarihte İstanbulspor ile play-off’un ilk ayağının oynanması sebebiyle iki gün sonraya ertelenen Erzurum Günleri, siyasilerin de ilgi gösterdiği bir platform oldu. 1 ton 25 kiloluk cağ vurulması, rekor denemesi, bu etkinliğe damga vurdu. İlk gün eski Başbakanlardan Binali Yıldırım da etkinlik alanında olan isimlerdendi. Erzurum Valiliği ile Büyükşehir Belediyesi’nin standının yeralmasına rağmen Yakutiye, Aziziye ve Palandöken’in burada olmamasına hem şaşırdım hem de gerekçe ne olursa olsun yadırgadım. İspir, Şenkaya, Uzundere, Çat ve Oltu, stantlarıyla ilgi gördü. Merkez ilçe belediyeli de illa ki olmalıydı diye düşünüyorum. Gerek Sekapark Kongre merkezinin biraz sapa düşmesi ve gerekse son zamanlarda yaşanan ekonomik sıkıntılar, elbette ki ilgiyi azalttı. Paneller ve konserler ile renklenen etkinlikte stant açan esnaf çok da hoşnut olmadı ama yine de geldiklerine pişman değillerdi.. Anadolu Börek işletmecisi Serkan Akköse’nin ‘’Dilim satışına ilk defa rastlıyorum’’ demesi dikkat çekti. Son söz, Kocaeli’de ki Erzurumlular adına dolu dolu birkaç gündü ve bu güzelliği yaşatan herkese bin alkış.. Bana göre etkinlik alanında illa bir eksiklik aranacaksa o da yönetimin koskoca Kocaeli’de bir çift öküz bulamamayışlarıydı. Önceki proğramda bulunmuş ve etkinlik alanına getirilmişti. Bu proğramda da arabaya koşulmuş çift öküz vardı ama maketti! Bu benim son kararımdır.

--
Sıkı kankiler!
‘’Mutluluğu tatmanın tek çaresi paylaşmaktır’’ der bir yazar. Bir başka yazarın da ‘’bir başkasının yaşamasına yardım etmeyen yaşadığını iddia edemez’’ dediğini hatırlıyorum. Galiba bu günlerde bu ifadeler İspir ile Uzundere ilçe belediye başkanları için tam uyuyor. Mahalli idareler genel seçiminde MHP’den belediye başkanı seçilen genç başkanlar, güzel bir dayanışma örneği veriyorlar. Aralarında yazılı olmayan kurallar var adeta. Aralarındaki samimiyeti gördüğümde ne yalan söyleyeyim bayağı bir şaşırdım. Fotoğraflara da yansıyan bu samimiyet elbette ki en çok ilçe halkını mutlu ediyordur. Çok sıkı dost olan başkanlar, ilçelerinin gelişmesi ve kalkınması için ortak hareket ederken, rutin belediyecilik ifasında da ayrı gayrı içinde değil. Örneğin geçtiğimiz günlerde Uzundere’nin çöp aracı arıza yapınca ve hemen giderilemeyecek arıza olduğu belirlenince İspir’den yardım istendi. İspir Belediyesi, mevcut çöp araçlarından birini Uzundere’ye gönderdi. Uzundere’nin ilçe merkezindeki çöpler, yaklaşık bir ay boyunca İspir’den gelen araçla temizlendi. ‘Uzundere Belediye Başkanı Hilmi Aktoprak, İspir Belediye Başkanı Ahmet Coşkun’a teşekkür ederken, ‘’Bu yeni bir şey değil. Sürekli olarak birbirimizin yardımına koşmuşuzdur, koşarız’’ dedi. İspir Belediye Başkanı Coşkun da Uzundere ile etle tırnak gibi olduklarını belirtirken, aralarındaki dayanışmanın zorunluluk değil, doğal netice olduğunu belirtti.

Erzurumspor mevzusunda demem odur ki..
-Sezon başı kadro planlaması yapılırken geç kalındı, erken başlanılmalı ve biraz daha yüksek bütçe belirlenmeliydi.
-İçimden hep sürekli bir ses ‘Keşke Erkan Sözeri gitmese, kalsaydı’’ diyordu. Eğer mavi-beyazlılar sezonu Sözeri ile devam etse ve de bitirseydi süper lig ipini Ümraniye’nin yerinde hem de ilk 2’de göğüslemiş olurdu.
-Erkan Sözeri’den sonra heyecanını kaybetmiş, yaşı da bir hayli ilerlemiş ve de üzülerek, düşük profilli hoca diye görüp düşündüğüm Yücel İldiz ile değil de daha genç bir hoca ile veya onun yerine Muzaffer Bilazer ile devam edilseydi..
-Başta kamu kurumlar olmak üzere seyirci sezon başından beri takımın başarılı olacağına inanmadı, bu da takım oyuncuları üzerinde olumsuzluk ve moralsizlik oluşturdu.

-İstanbulspor ile yarı finalin ilk maçı iç sahada değil de dış sahada oynansaydı
-Bana göre bir santraforda olması gereken bütün özellikleri barındıran Oltan bir şekilde takıma kazandırılmalı, daha fazla şans tanınsaydı..
-Transfer tahtasının ara dönemde kapalı olması kadar başkan Ömer Düzgün’ün ‘Tahtayı açmayı düşünmüyoruz’’ deyip, mevcut oyuncu kadrosu ile yola devam kararı da yanlıştı.
-Ne yalan söyleyeyim. Sezon başı ekonomik şartlar da dikkate alınaraktan ‘bu sene ligde kalınsın yeter’ düşüncesi de ağırlıktaydı. Dost işi, hatır işi transferler yapıldı, buna rağmen buraya kadar gelmesi de kesinlikle başarıdır.
Diye düşünüyorum
---
Kazmasına, sandığına gözleri gibi bakıyorlar..

Nenehatun kutsalları!
Türk tarihinin sembol isimlerinden Nenehatun’a ait ne kadar şey varsa bizim için artık kutsaldır. Bir çoğu şehir efsanesi haline de gelmiş olan Nenehatun’dan geriye kalanlardan biri de kuşkusuz aile efratları ve de eşyaları. Sanıyorum ilk defa Nenehatun’un soyundan gelen 4’ncü kuşak biriyle tanıştım. 26 yaşındaki Fetullah Yoğurtçu işte onlardan biri. Korukçu işmerkezinde esnaflık yapan Fetullah ile ilk tanışmam ve karşılaşmamda ne yalan söyleyeyim heyecanlandım. Nenehatun ile ilgili eksta bilgiler varsa edinmek için ona sorular sordum. Görüşmemiz esnasında bana Nenehatun’a ait özel eşyalarının olduğunu ve bunlara kendisi başta olmak üzere tüm aile efratlarının gözü ile baktığını söyledi. Nelerdi bunlar, o kendisi ile birlikte Türk tarihine geçmiş meşhur baltası ve sandığı. Bir müzeyi andıran evinde nenesinden ne varsa bunları muhafaza ettiğini söylüyor dördüncü kuşaktan Fetullah. Daha sonra bana Nenehatun’un kimliğini ve sonrasında gelenlerin seceresini bildiriyordu.

---
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Olgunlaşmak hiçbir şeye şaşırmamaktır! (Dostoyevski)
DUVARIN DİLİ : Yeni kişiler tanımaya gerek yok. Biz daha etrafımızdakileri tanıyamadık!